Bu Da En Ucuz Humanoid Robot
Bülent Ecevit Üniversitesi’nde bu yıl dördüncüsü düzenlenen Farabi Ar-Ge ve İnovasyon Proje Pazarı’nda birbirinden ilginç projeler yer aldı. Bilim kurgu filmlerinin başrollerinde yer alan humanoid robot da proje pazarında yer aldı. Üniversiteli gençler 270 liraya en ucuz humanoid robotu yaptı. Şimdilik selam verip, yürüyebilen robot, geliştirilmesi halinde savunma sanayinde de kullanılabilecek.
Bülent Ecevit Üniversitesinde Farabi 4. Ar-Ge ve İnovasyon Proje Pazarı düzenlendi.
Üniversite öğrencileri, emek vererek projeye döktükleri fikirlerini proje pazarında sergiledi. Proje pazarının en dikkat çeken ürünü ise yine Bülent Ecevit Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği öğrencilerinin hazırladığı "Humanoid Robot" oldu. Bilim kurgu filmlerinin başrollerinde yer alan yapay zeka, proje pazarına katılan davetlilerin ilgi odağı oldu.
Mühendislik Fakültesi öğrencileri Ersan Akşit ve Gürkan Cingöz tarafından geliştireln robot, en ucuz humanoid robot olma özelliğini taşıyor. Savunma sanayii için düşündükleri robotun selam verme, yürüme, diz çökme gibi özelliklerinin bulunduğunu anlatan Ersan Akşit, "Projenin amacı aslında çok basit. İnsanlar yıllardır Humanoid robot yapma peşindeler. Daha çok bizim amacımız savunma sanayi ile ilgili. Askerlere destek olabilecek bir proje. Neden insanlar ölsün ki, robotlar savaşsın diye düşünüyoruz. Bu gayeyle yaptık robotumuzu. Amacımız insanlara karşı bir yardım oluşturmaktı. Bunun da şu anda prototipini gerçekleştirdik. Özgün değer olarak da Türkiye’de yapılmış en ucuz robot. Maliyeti yaklaşık olarak 270 lira. Bu kadar paraya bir humanoid robot yapmak, robottan anlayanlar için gülünç bir durum. Sadece servo kartı 70 lira olan bir robottan bahsediyoruz. Daha az maliyetle humanoid robot yaptık. Humanoid robot yapımı bir elin parmaklarını geçmiyor. İnsanlar çok tercih etmiyor. Çünkü çok kafa yorulması gereken bir şey. Her hareketini kodlarla yazmamız gerekiyor. Her açının, adımın, sol ayağı öne atması, arkaya atması gibi derece derece yazmamız gerekiyor. Yürütmek, selam vermek, dengede durması. Robotumuzun en iyi özelliği dengede durmasıdır. Japonların bile yapamadığı bir şeydir bu. İspanyol arkadaşlar yapmışlar. Biz bunu ucuz maliyetle yaptık" diye konuştu.
İki arkadaş, imkan dahilinde 1.5 metre büyüklüğünde robotu yapabileceklerinin altını çizdi.
Görme engellilere yürüyen baston
Pazarın en çok dikkat çeken bir diğer ürünü ise Fizik Öğretmeni Turgay Bircan’ın bir yılda tamamladığı yürüyen baston oldu. Çizgi ve cisim sensörü bulunan bastonun görme engellilere büyük bir kolaylık sağlayabileceğine dikkat çeken Bircan, projeyi şöyle tanıttı:
"Bu projemizde görme engellilerin, şehir içerisinde kalabalık ortamlarda rahat ve güvenli bir şekilde ilerlemelerini sağlamak amacıyla yaptığımız bir proje. Bir mikro denetleyici kart var. İki sensör var. Biri çizgi diğer cisim sensörü. Çizgi sensörü siyah ve beyaz zemini algılayarak robotun hareketini sağlıyor. Cisim sensörü de çizgi üzerinde robotun önüne engel çıktığında duruyor. Eğer engel kalkarsa tekrar harekete başlıyor. Özellikle kalabalık ortamlarda görme engelliler için büyük problemler oluyor. Beyaz baston var. Bunun belli uzunlukta olması gerekiyor. İnsanlara çarpabiliyor. Gittikleri güzergahta çukurlar olabiliyor. Bu proje sayesinde çizgilerin hazırlandığı güzergahta güvenli şekilde hareket etmeleri mümkün olacaktır. Yaklaşık 1 bir yıldır bu projenin üzerinde çalışıyoruz. Geliştirmeye açık bir proje. Üzerinde farklı uygulamalar yapılabilir."
Otopark sorununa akıllı otopark sistemi
BEÜ Elektrik, Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi Murat Sarıkaya ve arkadaşlarının hayata geçirdiği proje de davetliler tarafından en çok ilgi gören proje olarak yer aldı. Işık İzleyen aracı, en yakın yere park ettiren mikro işlemci tabanlı akıllı otopark sistemi tasarımını hayata geçiren öğrenciler, sensörler ve led ışıklar sayesinde otopark sorununu çözmeyi hedefliyor.
Aracın, otoparkta en yakın yere ve en kısa zamanda park edilmesi fikrinden yola çıktıklarını ifade eden Sarıkaya, "Projemizin amacı bir araç otoparka girdiği zaman en yakın yere en kısa zamanda nasıl gidebilir? Zamandan tasarruf ederek karışıklığı önlemek için böyle bir düşünce geliştirdik. En kısa yeri bulan sistemi tasarladık. Boş olan park alanını ledler ile çizebiliyoruz. Sistem sürekli tarama yaparak en yakın yerleri ledlerle çizebiliyor. Işık izleyen araçla da aracın sisteme park etmesini sağlamayı planlıyoruz. Ben normalde İstanbul’da yaşıyorum. Özellikle AVMlerin olduğu yerlerde, park alanına girdiğinizde park sorunu ile sürekli bir kargaşa yaşanıyor. Biz bunu düşünerek bir fikir ortaya attık. Bu yaklaşık 3 aylık bir ürün. Otopark sorununa bir çözüm bulmaya çalıştık. Günümüzde alış veriş merkezleri ve sitelerde mevcut otopark sistemlerine nasıl entegre ederiz, bu fikirleri de uygulamaya çalışıyoruz" diye ifade etti.
Kaynak: İHA
Üniversite öğrencileri, emek vererek projeye döktükleri fikirlerini proje pazarında sergiledi. Proje pazarının en dikkat çeken ürünü ise yine Bülent Ecevit Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği öğrencilerinin hazırladığı "Humanoid Robot" oldu. Bilim kurgu filmlerinin başrollerinde yer alan yapay zeka, proje pazarına katılan davetlilerin ilgi odağı oldu.
Mühendislik Fakültesi öğrencileri Ersan Akşit ve Gürkan Cingöz tarafından geliştireln robot, en ucuz humanoid robot olma özelliğini taşıyor. Savunma sanayii için düşündükleri robotun selam verme, yürüme, diz çökme gibi özelliklerinin bulunduğunu anlatan Ersan Akşit, "Projenin amacı aslında çok basit. İnsanlar yıllardır Humanoid robot yapma peşindeler. Daha çok bizim amacımız savunma sanayi ile ilgili. Askerlere destek olabilecek bir proje. Neden insanlar ölsün ki, robotlar savaşsın diye düşünüyoruz. Bu gayeyle yaptık robotumuzu. Amacımız insanlara karşı bir yardım oluşturmaktı. Bunun da şu anda prototipini gerçekleştirdik. Özgün değer olarak da Türkiye’de yapılmış en ucuz robot. Maliyeti yaklaşık olarak 270 lira. Bu kadar paraya bir humanoid robot yapmak, robottan anlayanlar için gülünç bir durum. Sadece servo kartı 70 lira olan bir robottan bahsediyoruz. Daha az maliyetle humanoid robot yaptık. Humanoid robot yapımı bir elin parmaklarını geçmiyor. İnsanlar çok tercih etmiyor. Çünkü çok kafa yorulması gereken bir şey. Her hareketini kodlarla yazmamız gerekiyor. Her açının, adımın, sol ayağı öne atması, arkaya atması gibi derece derece yazmamız gerekiyor. Yürütmek, selam vermek, dengede durması. Robotumuzun en iyi özelliği dengede durmasıdır. Japonların bile yapamadığı bir şeydir bu. İspanyol arkadaşlar yapmışlar. Biz bunu ucuz maliyetle yaptık" diye konuştu.
İki arkadaş, imkan dahilinde 1.5 metre büyüklüğünde robotu yapabileceklerinin altını çizdi.
Görme engellilere yürüyen baston
Pazarın en çok dikkat çeken bir diğer ürünü ise Fizik Öğretmeni Turgay Bircan’ın bir yılda tamamladığı yürüyen baston oldu. Çizgi ve cisim sensörü bulunan bastonun görme engellilere büyük bir kolaylık sağlayabileceğine dikkat çeken Bircan, projeyi şöyle tanıttı:
"Bu projemizde görme engellilerin, şehir içerisinde kalabalık ortamlarda rahat ve güvenli bir şekilde ilerlemelerini sağlamak amacıyla yaptığımız bir proje. Bir mikro denetleyici kart var. İki sensör var. Biri çizgi diğer cisim sensörü. Çizgi sensörü siyah ve beyaz zemini algılayarak robotun hareketini sağlıyor. Cisim sensörü de çizgi üzerinde robotun önüne engel çıktığında duruyor. Eğer engel kalkarsa tekrar harekete başlıyor. Özellikle kalabalık ortamlarda görme engelliler için büyük problemler oluyor. Beyaz baston var. Bunun belli uzunlukta olması gerekiyor. İnsanlara çarpabiliyor. Gittikleri güzergahta çukurlar olabiliyor. Bu proje sayesinde çizgilerin hazırlandığı güzergahta güvenli şekilde hareket etmeleri mümkün olacaktır. Yaklaşık 1 bir yıldır bu projenin üzerinde çalışıyoruz. Geliştirmeye açık bir proje. Üzerinde farklı uygulamalar yapılabilir."
Otopark sorununa akıllı otopark sistemi
BEÜ Elektrik, Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi Murat Sarıkaya ve arkadaşlarının hayata geçirdiği proje de davetliler tarafından en çok ilgi gören proje olarak yer aldı. Işık İzleyen aracı, en yakın yere park ettiren mikro işlemci tabanlı akıllı otopark sistemi tasarımını hayata geçiren öğrenciler, sensörler ve led ışıklar sayesinde otopark sorununu çözmeyi hedefliyor.
Aracın, otoparkta en yakın yere ve en kısa zamanda park edilmesi fikrinden yola çıktıklarını ifade eden Sarıkaya, "Projemizin amacı bir araç otoparka girdiği zaman en yakın yere en kısa zamanda nasıl gidebilir? Zamandan tasarruf ederek karışıklığı önlemek için böyle bir düşünce geliştirdik. En kısa yeri bulan sistemi tasarladık. Boş olan park alanını ledler ile çizebiliyoruz. Sistem sürekli tarama yaparak en yakın yerleri ledlerle çizebiliyor. Işık izleyen araçla da aracın sisteme park etmesini sağlamayı planlıyoruz. Ben normalde İstanbul’da yaşıyorum. Özellikle AVMlerin olduğu yerlerde, park alanına girdiğinizde park sorunu ile sürekli bir kargaşa yaşanıyor. Biz bunu düşünerek bir fikir ortaya attık. Bu yaklaşık 3 aylık bir ürün. Otopark sorununa bir çözüm bulmaya çalıştık. Günümüzde alış veriş merkezleri ve sitelerde mevcut otopark sistemlerine nasıl entegre ederiz, bu fikirleri de uygulamaya çalışıyoruz" diye ifade etti.