Uzak Denizlerden Gelecek Sesleri
Şef Volkan Akkoç yönetimindeki 'Sirene' kadın korosu, temmuz ayında Almanya'da düzenlenecek Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsile hazırlanıyor Bu yıl 10.'su düzenlenen ve Türkiye'nin ilk kez temsil edileceği yarışmada Sirene, 'folklorik' ve 'oda korosu' kategorilerinde yarışacak Şef Volkan Akkoç: 'Türkiye'yi temsil edecek olmaktan son derece mutluyuz, gururluyuz. Üstelik bir kadın korosu olarak bunu yapmak bizim için ülkemiz adına gerçekten gurur verici' 'Yaptığımız işin kalitesini bozmadan belli bir yere gelmek asıl hedefimiz. İyi konser salonlarında, yurt içi ve yurt dışında önemli yerlerde bulunmak, festivallere çağrılmak, önemli yarışmalarda dereceler almak istiyoruz'
Anadolu'nun ve Batının folklorik müziklerini harmanlayarak, 'Uzak denizlerden gelir sesimiz' mottosuyla yola çıkan kadın korosu 'Sirene', temmuz ayında Almanya'da düzenlenecek Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsile hazırlanıyor.
Adını Yunan mitolojisinin gizemli ve büyüleyici sesli yaratıkları 'Sirenler'den alan Sirene, 2014 yılında, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi şef Volkan Akkoç önderliğinde kuruldu.
Çekirdek kadrosu konservatuvar öğrencileri ve mezunlarından oluşan ve 3 yıldır çeşitli etkinliklerde sahne alan Sirene, şimdi Türkiye'yi uluslararası bir yarışmada temsile hazırlanıyor.
Sirene, 5-9 Temmuz tarihleri arasında Almanya'nın Wernigerode kentinde düzenlenecek 10. Uluslararası Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etmek üzere çalışmalarına başladı.
Türkiye'den bu yarışmaya katılan ilk ve tek koro olarak, 'oda korosu' ve 'folklorik' kategorilerde ülkemiz adına yarışacak Sirene, yarışma repertuvarını FMV Nişantaşı Özel Işık Lisesi'nde gerçekleştirilen konserde, sanatseverlerle paylaştı.
Konserde, 'Sirene', 'Die Capelle', 'On Suuri Sun Rantas Autius', 'Sarı Gelin', 'Die Nonne', 'Let it Be', 'Uzun İnce Bir Yoldayım', 'Kaval Sviri' ve 'Leblebi Koydum Tasa'nın da aralarında bulunduğu 14 eseri seslendiren koro, izleyicilerin beğenisini kazandı.
Şef Volkan Akkoç, konserin ardından AA muhabirine, Sirene ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Akkoç, Sirene'nin 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü son sınıf öğrencileri ve mezunlarından kurulduğunu söyledi.
Sirene'nin 10 kişi olarak yola çıktığını, şu an sayılarının 14'e ulaştığını belirten Akkoç, koroda sadece konservatuvar eğitimi olan kişilerin değil, uzun yıllar korolarda söylemiş koristlerin de yer aldığını anlattı.
Türkiye'de daha önce uzun soluklu bir kadın korosunun bulunmadığının altını çizen Akkoç, 'Bu işler süreç işi. Dağılmak çok kolay oluyor. Ama biz üç yıldır bir aradayız ve konserlerimize, yolumuza devam ediyoruz. Bu bakımdan Sirene, Türkiye için bir ilk.' değerlendirmesini yaptı.
- Zifiri karanlıkta sahne aldılar
Şef Akkoç, Sirene'nin 3 yıldır çeşitli etkinliklerde sahne aldığını, bunlardan birinin de zifiri karanlıkta şarkı söyleme deneyimi yaşadıkları 'A Capella FestDark II' olduğunu belirtti.
Etkinlikte, ne seyircilerin ne koristlerin ne de kendisinin herhangi bir şey görebildiğini, böyle bir ortamda sahne aldıklarını anlatan Akkoç, 'İlginç bir deneyimdi ve bunu önümüzdeki yıl da tekrarlayacağız. Göz görmediği zaman kulakların daha iyi duyduğunu, tat ve koku almanın daha açık olduğunu deneyimledik. Hem biz hem de dinleyiciler bu konserden çok memnun kaldık.' dedi.
- 20 yıldır düzenlenen yarışmada Türkiye ilk kez temsil edilecek
Volkan Akkoç, Sirene'nin temmuz ayında Almanya'nın Wernigerode kentinde düzenlenecek 10. Uluslararası Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsiline ilişkin de bilgi verdi.
Festival ve yarışmanın bir arada olacağı etkinliğin yarışma bölümünde 'folklorik' ve 'oda korosu' kategorilerinde Türkiye adına yarışacaklarını belirten Akkoç, şunları kaydetti:
'20 yıldır her 2 yılda bir yapılan bir yarışma bu. Türkiye'den ilk kez katılım olacak. Türkiye'yi temsil edecek olmaktan son derece mutluyuz, gururluyuz. Üstelik bir kadın korosu olarak bunu yapmak gerçekten bizim için ülkemiz adına gurur verici. Yarışma, bir hedef olarak tamamen kilitlenilmiş bir şey değil aslında. Süreç içerisinde yaptığımız çalışmayı yurt dışında en iyi şekilde sergilemek, ülkemizi ve kendi müziğimizi orada tanıtmak istiyoruz.'
Bu süreçte Sirene'ye Fevziye Mektepleri Vakfının ve Daruma Kurucu Başkanı Okan Altuğ'un önemli destekleri bulunduğunu dile getiren Akkoç, vakfa ve yöneticilerine teşekkürlerini iletti. Akkoç, sözlerini, 'Önümüzdeki sene için belli projeler üzerinde çalışıyoruz. Güzel projelerimiz var. Yaptığımız işin kalitesini bozmadan belli bir yere gelmek asıl hedefimiz. İyi konser salonlarında, yurt içi ve yurt dışında önemli yerlerde bulunmak, festivallere çağrılmak, önemli yarışmalarda dereceler almak istiyoruz.' şeklinde tamamladı.
Kaynak: AA
Adını Yunan mitolojisinin gizemli ve büyüleyici sesli yaratıkları 'Sirenler'den alan Sirene, 2014 yılında, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi şef Volkan Akkoç önderliğinde kuruldu.
Çekirdek kadrosu konservatuvar öğrencileri ve mezunlarından oluşan ve 3 yıldır çeşitli etkinliklerde sahne alan Sirene, şimdi Türkiye'yi uluslararası bir yarışmada temsile hazırlanıyor.
Sirene, 5-9 Temmuz tarihleri arasında Almanya'nın Wernigerode kentinde düzenlenecek 10. Uluslararası Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etmek üzere çalışmalarına başladı.
Türkiye'den bu yarışmaya katılan ilk ve tek koro olarak, 'oda korosu' ve 'folklorik' kategorilerde ülkemiz adına yarışacak Sirene, yarışma repertuvarını FMV Nişantaşı Özel Işık Lisesi'nde gerçekleştirilen konserde, sanatseverlerle paylaştı.
Konserde, 'Sirene', 'Die Capelle', 'On Suuri Sun Rantas Autius', 'Sarı Gelin', 'Die Nonne', 'Let it Be', 'Uzun İnce Bir Yoldayım', 'Kaval Sviri' ve 'Leblebi Koydum Tasa'nın da aralarında bulunduğu 14 eseri seslendiren koro, izleyicilerin beğenisini kazandı.
Şef Volkan Akkoç, konserin ardından AA muhabirine, Sirene ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Akkoç, Sirene'nin 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü son sınıf öğrencileri ve mezunlarından kurulduğunu söyledi.
Sirene'nin 10 kişi olarak yola çıktığını, şu an sayılarının 14'e ulaştığını belirten Akkoç, koroda sadece konservatuvar eğitimi olan kişilerin değil, uzun yıllar korolarda söylemiş koristlerin de yer aldığını anlattı.
Türkiye'de daha önce uzun soluklu bir kadın korosunun bulunmadığının altını çizen Akkoç, 'Bu işler süreç işi. Dağılmak çok kolay oluyor. Ama biz üç yıldır bir aradayız ve konserlerimize, yolumuza devam ediyoruz. Bu bakımdan Sirene, Türkiye için bir ilk.' değerlendirmesini yaptı.
- Zifiri karanlıkta sahne aldılar
Şef Akkoç, Sirene'nin 3 yıldır çeşitli etkinliklerde sahne aldığını, bunlardan birinin de zifiri karanlıkta şarkı söyleme deneyimi yaşadıkları 'A Capella FestDark II' olduğunu belirtti.
Etkinlikte, ne seyircilerin ne koristlerin ne de kendisinin herhangi bir şey görebildiğini, böyle bir ortamda sahne aldıklarını anlatan Akkoç, 'İlginç bir deneyimdi ve bunu önümüzdeki yıl da tekrarlayacağız. Göz görmediği zaman kulakların daha iyi duyduğunu, tat ve koku almanın daha açık olduğunu deneyimledik. Hem biz hem de dinleyiciler bu konserden çok memnun kaldık.' dedi.
- 20 yıldır düzenlenen yarışmada Türkiye ilk kez temsil edilecek
Volkan Akkoç, Sirene'nin temmuz ayında Almanya'nın Wernigerode kentinde düzenlenecek 10. Uluslararası Johannes Brahms Koro Yarışması'nda Türkiye'yi temsiline ilişkin de bilgi verdi.
Festival ve yarışmanın bir arada olacağı etkinliğin yarışma bölümünde 'folklorik' ve 'oda korosu' kategorilerinde Türkiye adına yarışacaklarını belirten Akkoç, şunları kaydetti:
'20 yıldır her 2 yılda bir yapılan bir yarışma bu. Türkiye'den ilk kez katılım olacak. Türkiye'yi temsil edecek olmaktan son derece mutluyuz, gururluyuz. Üstelik bir kadın korosu olarak bunu yapmak gerçekten bizim için ülkemiz adına gurur verici. Yarışma, bir hedef olarak tamamen kilitlenilmiş bir şey değil aslında. Süreç içerisinde yaptığımız çalışmayı yurt dışında en iyi şekilde sergilemek, ülkemizi ve kendi müziğimizi orada tanıtmak istiyoruz.'
Bu süreçte Sirene'ye Fevziye Mektepleri Vakfının ve Daruma Kurucu Başkanı Okan Altuğ'un önemli destekleri bulunduğunu dile getiren Akkoç, vakfa ve yöneticilerine teşekkürlerini iletti. Akkoç, sözlerini, 'Önümüzdeki sene için belli projeler üzerinde çalışıyoruz. Güzel projelerimiz var. Yaptığımız işin kalitesini bozmadan belli bir yere gelmek asıl hedefimiz. İyi konser salonlarında, yurt içi ve yurt dışında önemli yerlerde bulunmak, festivallere çağrılmak, önemli yarışmalarda dereceler almak istiyoruz.' şeklinde tamamladı.