2. Türkiye-Çin Forumu
Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü (CIIS) Başkan Yardımcısı Manyuan: ''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti Çin ile Türkiye arasında güzel gelişmelerin başlangıcı oldu. Türkiye’nin yeni stratejik vizyonu bağlamında ki AK Parti tarafından formüle edilmiş bir vizyondur. Bu vizyon doğrultusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başkanımız ortak hareket çerçevesini belirledi'' 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden parti başkanlığına geçmesi, anayasa referandumu, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiş gibi gelişmeler oldukça önemli gelişmeler Türkiye için. Başkanımız da bu konuda kendisine tebriklerini iletti. Türkiye’deki sistem değişikliğini Avrupa’nın aksine biz olumlu gelişmeler olarak görüyoruz' TASAM Başkanı Şensoy: ''Yeni dünya güç sistematiği içerisinde Türkiye Çin ilişkilerinin ideal bir noktaya taşınabilmesi için, yalnızca siyasi ve stratejik temelli değil, her parametrede karşılıklı derinlik oluşturacak bir yapıya doğru yönelmesi gerekir. Bunun için de askeri ve kültürel boyut ayrı bir öneme sahiptir''
2. Türkiye-Çin Forumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ve Çin Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü (CIIS) tarafından 'Yeni Dönem Türkiye-Çin İlişkileri: Fırsatlar ve Riskler' ana temasıyla Wish More Otel’de düzenlendi.
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, yaptığı açılış konuşmasında, 'Tek Kuşak-Tek Yol' inisiyatifi kapsamında güç çekişmelerinin başladığı bir dönemde Türkiye’nin Çin için vazgeçilmez bir ortak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, Balkanlar ve Avrupa’ya çıkış kapısı, Ortadoğu ve Orta Asya'da ise ekonomik çıkarlar açısından Çin’in güçlü ortağı olmaya hazır olduğunu kaydeden Şensoy, 'Elbette Türkiye de, Çin’i siyasi, ekonomik ve güvenlik ile ilgili alanlarda karşılıklı ilişkilerin güçlendirilmesi gereken bir partner olarak görmektedir. Türkiye, Asya ülkeleri ile ilişkilerini geliştirme konusunda da Çin’in işbirliğine özel bir önem atfetmektedir.’’ diye konuştu.
Türkiye’nin 'Tek Kuşak - Tek Yol' inisiyatifinde güçlü bir şekilde rol alma kararını deklare ettiğini ifade eden Şensoy, iki ülke arasında var olan dış ticaret açığının iki ülke tarafından mercek altına alındığına ve bu konuda gerekli olan adımların atıldığına dikkati çekti.
Şensoy, şöyle devam etti:
'Her iki ülke kritik öneme sahip uzun vadeli çıkarların sürdürülebilirliği açısından etkili bir stratejik işbirliği geliştirmektedir. Bu noktada olaylara daha geniş bir jeopolitik bakış açısı ile bakma ihtiyacı vardır. Yeni dünya güç sistematiği içerisinde Türkiye - Çin ilişkilerinin ideal bir noktaya taşınabilmesi için, yalnızca siyasi ve stratejik temelli değil, her parametrede karşılıklı derinlik oluşturacak bir yapıya doğru yönelmesi gerekir. Bunun için de askeri ve kültürel boyut ayrı bir öneme sahiptir.”
- ''Ortadoğu’da barışı tesis etmek zorundayız''
CIIS Başkan Yardımcısı Dr. Dong Manyuan ise, Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin yeni dönem ile yeni fırsatlar ve yeni ortaklıklarla çok daha güçlenerek devam edeceğini söyledi.
Türkiye’nin Avrupa-Asya, Ortadoğu ve Trans-Kafkasya’yı kapsayan devasa bir bölgede stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Dr. Manyuan, şöyle konuştu:
'Türkiye bu anlamda çok büyük bir ülke. Konum itibariyle baktığımızda Avrupa- Asya kıtaları arasında stratejik olarak konumlanmış ayrıca, Afrika pazarlarını da dünya ile buluşturmak noktasında da ciddi bir konumu var. Bu anlamda Türkiye’nin bölgeler arası bir önemi söz konusu.''
Türkiye’nin uluslararası birçok olayda aktif bir rol üstelendiğini ifade eden Manyuan, Türkiye’nin İslam dünyasında da önemli bir aktör olduğunu vurguladı.
Manyuan, 1970 yılında Türkiye ile Çin arasında başlayan diplomatik temasın katlanarak dostane bir ilişkiye dönüştüğünü ve bunun artarak devam ettiğini belirtti.
İşbirliği konusunda iki ülkenin de muazzam bir potansiyele sahip olduğuna vurgu yapan Manyuan, 'Bu işbirliğini geliştirmek için iki ülkede de inanılmaz bir potansiyel var. Ortak çıkarlarımız var. Değişen dünya düzenine iki ülke olarak nasıl adapte olabiliriz. Nasıl daha adaletli ve daha karlı işler yapabiliriz bunları düşünmek ve tartışmak zorundayız.’’ şeklinde konuştu.
Sosyo-ekonomik ortaklıkların yanı sıra uluslararası terörizm konusunda da işbirliğinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Manyuan, 'Ortak mücadelelerimizden biri de kuşkusuz terörizme karşı ortaklık. İki ülke olarak bu sorumluluğu taşıyoruz. Kendi ulusal güvenliğimizi geliştirmek, güçlendirmek zorundayız. Her iki ülkenin de Ortadoğu’da üsteleneceği rol muhakkak ki çok önemli. Dolayısıyla Türkiye ve Çin mümkün olduğu en kısa zamanda bu Ortadoğu’da barışı tesis etmek zorunda. Ortak hareket etmek ve çözüm üretmek zorunda. Diğer bir ortak paydamız ve hassas noktamız Filistin sorunu; Çin ve Türkiye Filistin halkının mücadelesine destek vermek zorunda.’’ değerlendirmesinde bulundu.
-'Erdoğan’ın ziyareti güzel gelişmelerin başlangıcı oldu'
Çin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti'nin vizyonunu desteklediğini ve Türkiye’de gerçekleştirilen reformları heyecanla takip ettiklerini anlatan Manyuan, şöyle devam etti:
'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti Çin ile Türkiye arasında güzel gelişmelerin başlangıcı oldu. Türkiye’nin yeni stratejik vizyonu bağlamında -ki AK Parti tarafından formüle edilmiş bir vizyondur. Bu vizyon doğrultusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başkanımız ortak hareket çerçevesini belirledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden parti başkanlığına geçmesi, anayasa referandumu, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiş gibi gelişmeler oldukça önemli gelişmeler Türkiye için. Başkanımız da bu konuda kendisine tebriklerini iletti. Türkiye’deki sistem değişikliğini Avrupa’nın aksine biz olumlu gelişmeler olarak görüyoruz.’’
Manyuan, konuşmasını Türkiye-Çin arasında şu ana kadar yapılan ortak projeler ele ileride altyapı, enerji ve turizm alanlarında yapılacak projelerin detayları hakkında bilgi vererek tamamladı.
Forumda; “Güvenlik ve Savunma Sanayii”, “Yatırım, Ticaret, Altyapı ve Müteahhitlik”, “ASEAN Bölgesi, Şangay İşbirliği Örgütü ve Asya’da Entegrasyon”, “Enerji, Su ve Gıda Güvenliği”, “Ortadoğu - Afrika, Güney ve Orta Asya” gibi birçok başlık altında oturumlar düzenlendi.