Dominik, Latin Amerika'yı Sarsan Rüşvet Skandalına Tepkisiz
Odebrecht skandalında rüşvet ödemelerini yapan şirket birimine ev sahipliği yapan ülkede henüz hiç kimse hakkında soruşturma yok.
Orta Amerika ülkesi Dominik Cumhuriyeti, Brezilyalı inşaat firması Odebrecht etrafında gelişen rüşvet skandalında, iddiaların merkezindeki ülkelerden biri olmasına rağmen sessiziliğini koruyor.
ABD Adalet Bakanlığı ile yaptığı yasal iş birliği anlaşması kapsamında 10 Latin Amerika ülkesinde yerel ihaleleri kazanmak için yetkililere 788 milyon dolar rüşvet verdiğini itiraf eden firmanın rüşvet ödemelerini yaptığı birimin merkezini Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santo Domingo'ya taşıdığı bilindiği halde ülkede konuyla ilgili kimse hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadı.
Brezilyalı firma hakkındaki iddialar ortaya çıktıktan sonra, başta Brezilya olmak üzere, firmanın rüşvet dağıttığı iddia edilen Kolombiya, Panama ve Peru'da aralarında eski devlet başkanlarının da olduğu yüzlerce kişi hakkında davalar açılırken, firmanın aldığı ihaleler karşılığında yetkililere 92 milyon dolar rüşvet ödediğini itiraf ettiği Dominik Cumhuriyeti'nde konuyla ilgili henüz hiçbir işlem yapılmadı.
Öte yandan bu durumun Dominik Cumhuriyeti Başsavcısı Jean Alain Rodriguez'in geçen cuma günü firma ile vardığı yasal iş birliği anlaşmasının ardından değişebileceği belirtildi. Anlaşma kapsamında firmanın, 184 milyon dolar para cezası ödeyerek şirket yöneticilerinin rüşvet suçundan yargılanmaması karşılığında, rüşvet verilen yetkililerin isimlerini savcılıkla paylaşmayı kabul ettiği bildirildi.
Bu arada anlaşmanın, Odebrecht'in Brezilya dışında yaptığı bu türden ilk anlaşma olduğu ifade edildi.
Firmanın, ülkede 2001'den bu yana toplam değeri 5 milyar dolar olan 17 altyapı ihalesi kazandığı, ihaleler kapsamında otoyollar, barajlar ve 2 milyar dolar değerinde kömür enerji santrali inşa ettiği bildirildi. Bu ihalelerden 15'inin görevdeki Devlet Başkanı Danilo Medina'nın Dominik Özgürlük Partisinin 13 yıllık iktidarı döneminde karara bağlandığı kaydedildi.
Devlet Başkanı Mediana, şirket hakkındaki rüşvet skandalının patlak vermesinin ardından söz konusu santral ihalesinde firmanın en yüksek teklifi verdiği ve ihalenin firmaya usullere uygun olarak verildiğini savunmuştu.
Hakkında 2014'te Brezilya'da rüşvet soruşturması başlatılmasının ardından firma, rüşvet ödemelerini yaptığı ifade edilen 'Yapısal Operasyonlar' birimini Dominik Cumhuriyeti'ne taşımış ve para transferlerini Karayip ülkeleri üzerinden yürütmeye başlamıştı.
Kaynak: AA
ABD Adalet Bakanlığı ile yaptığı yasal iş birliği anlaşması kapsamında 10 Latin Amerika ülkesinde yerel ihaleleri kazanmak için yetkililere 788 milyon dolar rüşvet verdiğini itiraf eden firmanın rüşvet ödemelerini yaptığı birimin merkezini Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santo Domingo'ya taşıdığı bilindiği halde ülkede konuyla ilgili kimse hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadı.
Brezilyalı firma hakkındaki iddialar ortaya çıktıktan sonra, başta Brezilya olmak üzere, firmanın rüşvet dağıttığı iddia edilen Kolombiya, Panama ve Peru'da aralarında eski devlet başkanlarının da olduğu yüzlerce kişi hakkında davalar açılırken, firmanın aldığı ihaleler karşılığında yetkililere 92 milyon dolar rüşvet ödediğini itiraf ettiği Dominik Cumhuriyeti'nde konuyla ilgili henüz hiçbir işlem yapılmadı.
Öte yandan bu durumun Dominik Cumhuriyeti Başsavcısı Jean Alain Rodriguez'in geçen cuma günü firma ile vardığı yasal iş birliği anlaşmasının ardından değişebileceği belirtildi. Anlaşma kapsamında firmanın, 184 milyon dolar para cezası ödeyerek şirket yöneticilerinin rüşvet suçundan yargılanmaması karşılığında, rüşvet verilen yetkililerin isimlerini savcılıkla paylaşmayı kabul ettiği bildirildi.
Bu arada anlaşmanın, Odebrecht'in Brezilya dışında yaptığı bu türden ilk anlaşma olduğu ifade edildi.
Firmanın, ülkede 2001'den bu yana toplam değeri 5 milyar dolar olan 17 altyapı ihalesi kazandığı, ihaleler kapsamında otoyollar, barajlar ve 2 milyar dolar değerinde kömür enerji santrali inşa ettiği bildirildi. Bu ihalelerden 15'inin görevdeki Devlet Başkanı Danilo Medina'nın Dominik Özgürlük Partisinin 13 yıllık iktidarı döneminde karara bağlandığı kaydedildi.
Devlet Başkanı Mediana, şirket hakkındaki rüşvet skandalının patlak vermesinin ardından söz konusu santral ihalesinde firmanın en yüksek teklifi verdiği ve ihalenin firmaya usullere uygun olarak verildiğini savunmuştu.
Hakkında 2014'te Brezilya'da rüşvet soruşturması başlatılmasının ardından firma, rüşvet ödemelerini yaptığı ifade edilen 'Yapısal Operasyonlar' birimini Dominik Cumhuriyeti'ne taşımış ve para transferlerini Karayip ülkeleri üzerinden yürütmeye başlamıştı.