CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Açıklaması
'Sayın Cumhurbaşkanı hemen PYD, YPG'ye silah yardımı yapılacağına ilişkin karar açıklandıktan sonra Beyaz Saray'a eli zayıf gitmişti, maalesef eli zayıf bir şekilde çıkmış oldu. Yani nokta, virgülün hiçbir önemi kalmamış oldu' 'Maalesef büyük beklenti yarattık ama boyalı laflar dışında esasa ilişkin ABD'nin bir değişiklik yapmadığını, yapmayacağını da üzülerek görmüş olduk'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, 'Sayın Cumhurbaşkanı hemen PYD, YPG'ye silah yardımı yapılacağına ilişkin karar açıklandıktan sonra Beyaz Saray'a eli zayıf gitmişti, maalesef eli zayıf bir şekilde çıkmış oldu. Yani nokta, virgülün hiçbir önemi kalmamış oldu.' dedi.
Yılmaz, Mecliste Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Görüşmeye ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Yılmaz, Erdoğan'ın görüşme öncesi büyük beklenti yarattığını belirterek, 'Beyaz Saray'a girerken, FETÖ, PYD, YPG, Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının konularının görüşüldüğünü biliyoruz, çıkarken esasen eli boş çıktı. Somut bir şey olmadı.' ifadelerini kullandı.
Yeni ABD yönetimine çok umut bağlandığını aktaran Yılmaz, öyle olmadığının görüldüğünü söyledi.
Trump'ın önüne konulan metni okuduğunu aktaran Yılmaz, metinde terör örgütleri DEAŞ ve PKK'ya vurgu olduğunu ancak YPG, PYD'ye herhangi bir vurgu yapılmadığını anlattı.
FETÖ'nün de bir terör örgütü olarak ABD tarafından görülmediğini belirten Yılmaz, sadece iki terör örgütünün isminin sayıldığını ifade etti.
Yılmaz, ABD yönetimiyle Türkiye arasındaki çatlağın giderek açıldığını öne sürerek, bunu kapatmak için siyaset geliştirmek gerektiğini kaydetti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Suriye konusu, Türkiye'nin içeride referandum sonrası otokrasiye doğru yönelimi ve dünyanın eleştirileri dikkate alındığında, Türkiye'nin üzerinde ilave baskılar yaratılıyor ve Türkiye'nin esasen eli zayıflatılıyor. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı hemen PYD, YPG'ye silah yardımı yapılacağına ilişkin karar açıklandıktan sonra Beyaz Saray'a eli zayıf gitmişti, maalesef eli zayıf bir şekilde çıkmış oldu. Yani nokta, virgülün hiçbir önemi kalmamış oldu. Maalesef büyük beklenti yarattık ama boyalı laflar dışında esasa ilişkin ABD'nin bir değişiklik yapmadığını, yapmayacağını da üzülerek görmüş olduk.'
Görüşmenin 20 dakika sürdüğünü ifade eden Yılmaz, bunun Erdoğan ve Trump'ın yaklaşık 6'şar dakika konuştuğunu, diğer zamanlarda ise tercümelerin yapıldığını ortaya koyduğunu öne sürdü. Bu durumun Fethullah Gülen'in iadesi, Rıza Sarraf, PYD, YPG konusunda tam bir anlayış birliğine varılmadığını, mevcut tutumun devam ettiğini gösterdiğini anlattı.
Yılmaz, Türkiye'de referandum sonrası bir meşruiyet tartışmasının başladığını, Erdoğan'ın ziyaretlerde verdiği görüntülerle 'meşruiyet tartışmalarının üzerini örtmek ve perdelemek' istediğini ileri sürdü.
İkili görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısındaki çeviri hatasının anımsatılması üzerine de Yılmaz, üst düzey bir görüşmede daha profesyonel yaklaşım sergilenmesi gerektiğini dile getirdi.
Yılmaz, Trump'ın 'Türkiye Amerikan ilişkileri mağlup edilemez' sözüne ilişkin de 'Boş söz. Karşılığı ne?' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Yılmaz, Mecliste Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Görüşmeye ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Yılmaz, Erdoğan'ın görüşme öncesi büyük beklenti yarattığını belirterek, 'Beyaz Saray'a girerken, FETÖ, PYD, YPG, Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının konularının görüşüldüğünü biliyoruz, çıkarken esasen eli boş çıktı. Somut bir şey olmadı.' ifadelerini kullandı.
Yeni ABD yönetimine çok umut bağlandığını aktaran Yılmaz, öyle olmadığının görüldüğünü söyledi.
Trump'ın önüne konulan metni okuduğunu aktaran Yılmaz, metinde terör örgütleri DEAŞ ve PKK'ya vurgu olduğunu ancak YPG, PYD'ye herhangi bir vurgu yapılmadığını anlattı.
FETÖ'nün de bir terör örgütü olarak ABD tarafından görülmediğini belirten Yılmaz, sadece iki terör örgütünün isminin sayıldığını ifade etti.
Yılmaz, ABD yönetimiyle Türkiye arasındaki çatlağın giderek açıldığını öne sürerek, bunu kapatmak için siyaset geliştirmek gerektiğini kaydetti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Suriye konusu, Türkiye'nin içeride referandum sonrası otokrasiye doğru yönelimi ve dünyanın eleştirileri dikkate alındığında, Türkiye'nin üzerinde ilave baskılar yaratılıyor ve Türkiye'nin esasen eli zayıflatılıyor. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı hemen PYD, YPG'ye silah yardımı yapılacağına ilişkin karar açıklandıktan sonra Beyaz Saray'a eli zayıf gitmişti, maalesef eli zayıf bir şekilde çıkmış oldu. Yani nokta, virgülün hiçbir önemi kalmamış oldu. Maalesef büyük beklenti yarattık ama boyalı laflar dışında esasa ilişkin ABD'nin bir değişiklik yapmadığını, yapmayacağını da üzülerek görmüş olduk.'
Görüşmenin 20 dakika sürdüğünü ifade eden Yılmaz, bunun Erdoğan ve Trump'ın yaklaşık 6'şar dakika konuştuğunu, diğer zamanlarda ise tercümelerin yapıldığını ortaya koyduğunu öne sürdü. Bu durumun Fethullah Gülen'in iadesi, Rıza Sarraf, PYD, YPG konusunda tam bir anlayış birliğine varılmadığını, mevcut tutumun devam ettiğini gösterdiğini anlattı.
Yılmaz, Türkiye'de referandum sonrası bir meşruiyet tartışmasının başladığını, Erdoğan'ın ziyaretlerde verdiği görüntülerle 'meşruiyet tartışmalarının üzerini örtmek ve perdelemek' istediğini ileri sürdü.
İkili görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısındaki çeviri hatasının anımsatılması üzerine de Yılmaz, üst düzey bir görüşmede daha profesyonel yaklaşım sergilenmesi gerektiğini dile getirdi.
Yılmaz, Trump'ın 'Türkiye Amerikan ilişkileri mağlup edilemez' sözüne ilişkin de 'Boş söz. Karşılığı ne?' ifadelerini kullandı.