Türk-İş'in Ankara'da '1 Mayıs' Kutlaması
Genel Başkan Atalay: 'Mevcut kıdem tazminatından nokta kadar geriye gitmeyiz. Geriye giderseniz, kıdem tazminatının yapısını bozarsanız... Bizi 1,5 milyon görmeyin, tüm işçiler olarak 15 milyon, çoluğumuzla çocuğumuzla 60 milyonuz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; yapamazsınız, yaptırmayız' 'ILO'da ben Türkiye'yi temsil etmek istiyorum diyenlere söylüyorum, işveren vekillerine söylüyorum; ILO'da madenciyi işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da Karayolları işçilerini işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da taşeron işçiyi işveren vekilleri mi anlatacak? Onun için herkes aklını başına alsın. Türkİş bu ülkede markadır, Türkİş bu ülkenin sigortasıdır'
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 'Mevcut kıdem tazminatından nokta kadar geriye gitmeyiz. Geriye giderseniz, kıdem tazminatının yapısını bozarsanız... Bizi 1,5 milyon görmeyin, tüm işçiler olarak 15 milyon, çoluğumuzla çocuğumuzla 60 milyonuz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; yapamazsınız, yaptırmayız.' dedi.
Atalay, Türk-İş tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Anadolu Meydanı'nda düzenlenen kutlama programındaki konuşmasında, emeğin baş tacı edildiği, ekmeğin hakça bölüşüldüğü, savaşların, kanın ve gözyaşının olmadığı bir dünya için mücadele verdiklerini söyledi.
Kıdem tazminatı başta olmak üzere emeğe yönelik her türlü saldırıya karşı bir araya geldiklerini belirten Atalay, meydandakilere katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Kamu işçileri için sözleşme döneminin başladığını anımsatan Atalay, '200 bine yakın arkadaşımızın toplu iş sözleşme görüşmeleri başladı. Bu işçilere ailelerini de dahil ettiğimizde yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiren bu toplu iş sözleşmesini Türk-İş'in talebi doğrultusunda neticelendirmek istiyoruz. Talebimiz, arzumuz bu.' diye konuştu.
- 'Bu tablo bize yakışmıyor'
Çalışanlardan yapılan gelir vergisi kesintilerini eleştiren Atalay, ücretlerden yüksek oranda kesilen gelir vergileri nedeniyle toplu iş sözleşmesiyle elde ettikleri kazanımların geri alındığını söyledi.
Atalay, sendikal örgütlülüğün önünde birtakım engellerin olduğuna da dikkati çekerek, '1980'de ülke nüfusu 40 milyon, örgütlü çalışan sayısı 2,5 milyon. Bugün ülke nüfusu 80 milyon, örgütlü çalışan sayısı ise sadece 1,5 milyon. Sendikalaşma oranı artması gerekirken azalmış. Bu tablo bize yakışmıyor.' ifadelerini kullandı.
İşçilerin sendika tercihlerine siyasilerin karışmaması gerektiğini vurgulayan Atalay, 'Bu iş öyle noktaya geldi ki Konya'da işveren vekilinin biri bizim işçimize, 'Sendika değiştireceksin yoksa seni FETÖ'cü diye işten attırırım' diyor. Bu yapılan yazıktır, günahtır, ayıptır.' dedi.
- 'Pişirip pişirip önümüze kıdem tazminatını getiriyorlar'
Soma, Ermenek, Şirvan ve Elbistan'daki maden işletmelerinde yaşanan iş kazalarına da değinen Atalay, kayıt dışılık ve denetimsizlik nedeniyle iş kazalarının can yakmaya devam ettiğini kaydetti.
Atalay, şöyle devam etti:
'Onun için ülkeyi idare edenlere söylüyorum, 'ILO'da ben Türkiye'yi temsil etmek istiyorum' diyenlere söylüyorum, işveren vekillerine söylüyorum; ILO'da madenciyi işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da Karayolları işçilerini işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da taşeron işçiyi işveren vekilleri mi anlatacak? Onun için herkes aklını başına alsın. Türk-İş bu ülkede markadır, Türk-İş bu ülkenin sigortasıdır. Türk-İş topluluğu bu ülkede birlikten yana oldu, beraberlikten yana oldu, ülkenin çıkarlarından yana oldu. Biz bunları yaparken pişirip pişirip önümüze kıdem tazminatını getiriyorlar. Asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz 100 sene çalışsa 1 lira biriktiremez. 30 günümüze dokunmayın, mevcut kıdem tazminatından nokta kadar geriye gitmeyiz. Geriye giderseniz, kıdem tazminatının yapısını bozarsanız... Bizi 1,5 milyon görmeyin, tüm işçiler olarak 15 milyon, çoluğumuzla çocuğumuzla 60 milyonuz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; yapamazsınız, yaptırmayız.'
Atalay'ın bu açıklamalarına alkışlarıyla destek veren meydandakiler, 'Kıdeme uzanan eller kırılsın', 'Kıdem hakkımız söke söke alırız', 'Zafer direnen emekçinin olacak' sloganları attı.
- '15 Temmuz'u kim planladıysa 77'yi de onlar yaptı'
Hükümetten taşeron işçiler ile mevsimlik işçilere verdiği sözleri tutmasını isteyen Atalay, bu statülerde çalışan işçilerin yaklaşık 1 yıldır düzenleme beklediklerini söyledi.
Hükümetin kadın istihdamını artırmak amacıyla bazı adımlar attığını ama bunları yeterli görmediklerini dile getiren Atalay, çalışan annelerin istihdamdan ayrılmaması için her iş yerinde kreşlerin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Atalay, çocuk işçiliği sorununa da değinerek, 'Öyle merhametsiz işverenler var ki 10 yaşındaki çocuklara boyundan büyük işler yaptırmaya devam ediyorlar. Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sesleniyorum, bu konuda daha ağır yaptırımlara ihtiyaç var.' diye konuştu.
Türk-İş olarak FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı meydanlara çıktıklarını belirten Atalay, o gece Türk-İş üyesi 6 kişinin darbeciler tarafından şehit edildiğini anımsattı.
'Bundan 40 sene evvel İstanbul'da 1977'de 34 arkadaşımız katledildi. Aradan 40 sene geçti, failleri hala ortada yok. 15 Temmuz'u kim planladıysa 77'yi de onlar yaptı.' diyen Atalay, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.
- Destici de katıldı
Türk-İş'in düzenlediği program için sabah saatlerinde Hipodrom'da toplanan işçiler, gruplar halinde kutlamanın yapıldığı Anadolu Meydanı'na yürüdü.
Tüm grupların meydanda toplanmasının ardından program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlatıldı.
Ankara Seymenler Kulübü Derneğinin seymen gösterisiyle devam eden programda, meydandakiler çalınan Ankara türkülerine oynayarak eşlik etti.
Program, Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar ile Türk Metal Sendikası üyesi Arçelik fabrikası işçisi Fatma Özkır'ın konuşmalarıyla sürdü.
Türk-İş yönetimi ve bağlı sendikalarının genel başkanlarının yanı sıra kutlama programına, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, Vatan Partisi temsilcileri, bazı sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ile çok sayıda işçi katıldı.
Kaynak: AA
Atalay, Türk-İş tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Anadolu Meydanı'nda düzenlenen kutlama programındaki konuşmasında, emeğin baş tacı edildiği, ekmeğin hakça bölüşüldüğü, savaşların, kanın ve gözyaşının olmadığı bir dünya için mücadele verdiklerini söyledi.
Kıdem tazminatı başta olmak üzere emeğe yönelik her türlü saldırıya karşı bir araya geldiklerini belirten Atalay, meydandakilere katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Kamu işçileri için sözleşme döneminin başladığını anımsatan Atalay, '200 bine yakın arkadaşımızın toplu iş sözleşme görüşmeleri başladı. Bu işçilere ailelerini de dahil ettiğimizde yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiren bu toplu iş sözleşmesini Türk-İş'in talebi doğrultusunda neticelendirmek istiyoruz. Talebimiz, arzumuz bu.' diye konuştu.
- 'Bu tablo bize yakışmıyor'
Çalışanlardan yapılan gelir vergisi kesintilerini eleştiren Atalay, ücretlerden yüksek oranda kesilen gelir vergileri nedeniyle toplu iş sözleşmesiyle elde ettikleri kazanımların geri alındığını söyledi.
Atalay, sendikal örgütlülüğün önünde birtakım engellerin olduğuna da dikkati çekerek, '1980'de ülke nüfusu 40 milyon, örgütlü çalışan sayısı 2,5 milyon. Bugün ülke nüfusu 80 milyon, örgütlü çalışan sayısı ise sadece 1,5 milyon. Sendikalaşma oranı artması gerekirken azalmış. Bu tablo bize yakışmıyor.' ifadelerini kullandı.
İşçilerin sendika tercihlerine siyasilerin karışmaması gerektiğini vurgulayan Atalay, 'Bu iş öyle noktaya geldi ki Konya'da işveren vekilinin biri bizim işçimize, 'Sendika değiştireceksin yoksa seni FETÖ'cü diye işten attırırım' diyor. Bu yapılan yazıktır, günahtır, ayıptır.' dedi.
- 'Pişirip pişirip önümüze kıdem tazminatını getiriyorlar'
Soma, Ermenek, Şirvan ve Elbistan'daki maden işletmelerinde yaşanan iş kazalarına da değinen Atalay, kayıt dışılık ve denetimsizlik nedeniyle iş kazalarının can yakmaya devam ettiğini kaydetti.
Atalay, şöyle devam etti:
'Onun için ülkeyi idare edenlere söylüyorum, 'ILO'da ben Türkiye'yi temsil etmek istiyorum' diyenlere söylüyorum, işveren vekillerine söylüyorum; ILO'da madenciyi işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da Karayolları işçilerini işveren vekilleri mi anlatacak, ILO'da taşeron işçiyi işveren vekilleri mi anlatacak? Onun için herkes aklını başına alsın. Türk-İş bu ülkede markadır, Türk-İş bu ülkenin sigortasıdır. Türk-İş topluluğu bu ülkede birlikten yana oldu, beraberlikten yana oldu, ülkenin çıkarlarından yana oldu. Biz bunları yaparken pişirip pişirip önümüze kıdem tazminatını getiriyorlar. Asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz 100 sene çalışsa 1 lira biriktiremez. 30 günümüze dokunmayın, mevcut kıdem tazminatından nokta kadar geriye gitmeyiz. Geriye giderseniz, kıdem tazminatının yapısını bozarsanız... Bizi 1,5 milyon görmeyin, tüm işçiler olarak 15 milyon, çoluğumuzla çocuğumuzla 60 milyonuz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; yapamazsınız, yaptırmayız.'
Atalay'ın bu açıklamalarına alkışlarıyla destek veren meydandakiler, 'Kıdeme uzanan eller kırılsın', 'Kıdem hakkımız söke söke alırız', 'Zafer direnen emekçinin olacak' sloganları attı.
- '15 Temmuz'u kim planladıysa 77'yi de onlar yaptı'
Hükümetten taşeron işçiler ile mevsimlik işçilere verdiği sözleri tutmasını isteyen Atalay, bu statülerde çalışan işçilerin yaklaşık 1 yıldır düzenleme beklediklerini söyledi.
Hükümetin kadın istihdamını artırmak amacıyla bazı adımlar attığını ama bunları yeterli görmediklerini dile getiren Atalay, çalışan annelerin istihdamdan ayrılmaması için her iş yerinde kreşlerin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Atalay, çocuk işçiliği sorununa da değinerek, 'Öyle merhametsiz işverenler var ki 10 yaşındaki çocuklara boyundan büyük işler yaptırmaya devam ediyorlar. Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sesleniyorum, bu konuda daha ağır yaptırımlara ihtiyaç var.' diye konuştu.
Türk-İş olarak FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı meydanlara çıktıklarını belirten Atalay, o gece Türk-İş üyesi 6 kişinin darbeciler tarafından şehit edildiğini anımsattı.
'Bundan 40 sene evvel İstanbul'da 1977'de 34 arkadaşımız katledildi. Aradan 40 sene geçti, failleri hala ortada yok. 15 Temmuz'u kim planladıysa 77'yi de onlar yaptı.' diyen Atalay, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.
- Destici de katıldı
Türk-İş'in düzenlediği program için sabah saatlerinde Hipodrom'da toplanan işçiler, gruplar halinde kutlamanın yapıldığı Anadolu Meydanı'na yürüdü.
Tüm grupların meydanda toplanmasının ardından program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlatıldı.
Ankara Seymenler Kulübü Derneğinin seymen gösterisiyle devam eden programda, meydandakiler çalınan Ankara türkülerine oynayarak eşlik etti.
Program, Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar ile Türk Metal Sendikası üyesi Arçelik fabrikası işçisi Fatma Özkır'ın konuşmalarıyla sürdü.
Türk-İş yönetimi ve bağlı sendikalarının genel başkanlarının yanı sıra kutlama programına, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, Vatan Partisi temsilcileri, bazı sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ile çok sayıda işçi katıldı.