Çavuşoğlu Açıklaması 'Suriye'de İşin Peşini Bırakmayacağız'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Suriye’de iki gün önce, daha önceki tüm zalim uygulamalarına göz yumulduğu için, zulmüne göz yumulduğu için Esad rejimi kimyasal silah kullandı. Daha önce kullandığı zaman maalesef cezasını çekmediği için, hesap sorulmadığı için ve son zamanlarda meşrulaştırılmaya çalışıldığı için yine kimyasal silah kullandı. Ama bu kez işin peşini bırakmayacağız” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’nın Alanya ilçesi Alaeddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) öğrencileriyle bir araya geldi. İşletme fakültesi konferans salonundaki programda öğrencilere hitap eden Çavuşoğlu, ALKÜ’ye isminin verilmesinin gündeme geldiğine ve buna karşı çıktığını söyledi.
Hayatta olduğu sürece bir yere isminin verilmesine prensip gereği karşı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Bunu kişisel prensim olarak edindim. İsmimizin bir yere verilmesi için hizmet etmiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde kendimizi milletimin hizmetkarı olarak görüyoruz” diye konuştu.
Antalya’da 5 üniversite olduğu ama hedeflerinin 10 üniversiteye ulaşmak olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Eğitime büyük önem veriyoruz. 15 yılda en büyük katkıyı eğitime ayırdık. Eksikliklerimiz var ama bundan sonraya yine en büyük katkıyı eğitime ayırmaya devam edeceğiz” dedi.
“Suriye’de bu kez işin peşini bırakmayacağız”
Türkiye’nin kalkınması ve için çok çalışmaları gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Dış politikamızda çok yönlü, dinamik olmadı edilgen değil etkin bir rol oynamalıyız. Barış için çakışmalıyız. İstikrar için, insani yardımlarımızı daha etkin şekilde ulaştırmalıyız. Güney Sudan ve Somali’de kıtlık var. Buralara insani yardımı ilk ulaştıran Türkiye’dir. Biz ne kadar güçlü olursak dünyadaki mazlumlarda kendilerini o kadar güvende hisseder. Suriye’de barış için çok çaba sarf ediyoruz. İki gün önce, daha önceki tüm zalim uygulamalarına göz yumulduğu için, zulmüne göz yumulduğu için, bir rejim Esad rejimi kimyasal silah kullandı. Daha önce kullandığı zaman maalesef cezasını çekmediği için, hesap sorulmadığı için ve son zamanlarda meşrulaştırılmaya çalışıldığı için yine kimyasal silah kullandı. Ama bu kez işin peşini bırakmayacağız. Suriye’de kalıcı barış için, siyasi çözüm için, ateşkesin kalıcı olması için çaba sarf edeceğiz. Halep’te 45 bin insan sıkışıp kaldığı zaman Türkiye’den başka kılını kıpırdatan ülke olmadı. Türkiye’nin sorumluluğu sadece bizim sınırlarımızla ilgili değildir” ifadelerine yer verdi.
“Diplomatik misyon sayısı”
Dünyanın her yerinde Türkiye’nin menfaatlerini savunması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, “236 diplomatik misyonla dünyada altıncı sıradayız. Yeni açacağımız büyükelçilik ve başkonsolosluklarla dünyada ilk 5’e gireceğiz. Hem o ülkelerle ilişkilerimizi geliştiriyoruz, oraya giden vatandaşlarımızı da yalnız bırakmıyoruz. Uluslararası örgütlerde söz sahibi oluyoruz, bir çok inisiyatiflerin eş başkanlığını yapıyoruz. Oralara katkı sağlıyoruz. Dünya insanlığına bu örgütlerle katkı veriyoruz. Latin Amerika Kolombiya’da bir barış süreci var, bu sürece uzman kadro ve maddi kaynakla destek veriyoruz. Girişimci dış politika güdüyoruz. AB Gümrük Birliği anlaşmamızı güncellemeye çalışıyoruz” dedi.
“AB’nin Türkiye ile sorunları var”
AB ile bir sorunları olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, “AB’nin bugün Türkiye ile sorunları var. Sadece Türkiye ile değil kendisinden olmayan herkesle AB bugün sorun yaşıyor. Esasen AB bugün kendisiyle sorun yaşıyor. Bugün Avrupa’daki ırkçı partiler güçleniyor, bu partilerin hepsi AB’ye de karşı, Avrupa Konseyi’ne de karşı, Avrupa kurumlarını kuran ortak değerlerin hepsine de karşı. Irkçılık artıyor, hoşgörüsüzlük tırmanıyor, İslam karşıtlığı pik yapmış durumda. Nefret suçları işlenmeye devam ediyor. 2. Dünya Savaşı öncesine doğru giden bir Avrupa’yı görüyoruz. Bunu durdurabilecek bir liderlikte Avrupa’da göremiyoruz. Merkezdeki siyasetçilerde, ırkçı partilerin çizgisine kaymaya başladılar, onlara çok yaklaştılar. Böylesine zorlu bir süreç içinden geçtiğimiz dönemde çok yönlü dış politika izlemesi de elzemdir” ifadelerine yer verdi.
“Rehavete kapılırsak ya sonrası”
Yeni anayasa maddeleri hakkında da bilgiler veren Çavuşoğlu, “Bu sistemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendiriyoruz ki ülke geleceğe emin adımlarla gitsin. Yargıdan ve sistemden şüphesi olmasın, demokrasisi güçlü olsun, yönetim güçlü olsun seçimler zamanında olsun şahıslar değil Türkiye’nin sistemi güçlü olsun. Şahıslara bağlı kalmak olmaz. Bugün Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider var diye rehavete kapılırsak ya sonrası. Kimin geleceğinin garantisi var. Bugün AK Parti tek başına iktidar yarın tek başına iktidarın garantisi var mı? 7 Haziran’da gördük. Çünkü halk öyle karar verebilir. Halk karar verecek. Ama garantisi yok. Demokraside sandıkta bunun garantisi yok. Partilere ve kişilere Türkiye’nin geleceğini bırakmamamız lazım. Sistemi sağlam kuracağız” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Hayatta olduğu sürece bir yere isminin verilmesine prensip gereği karşı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Bunu kişisel prensim olarak edindim. İsmimizin bir yere verilmesi için hizmet etmiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde kendimizi milletimin hizmetkarı olarak görüyoruz” diye konuştu.
Antalya’da 5 üniversite olduğu ama hedeflerinin 10 üniversiteye ulaşmak olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Eğitime büyük önem veriyoruz. 15 yılda en büyük katkıyı eğitime ayırdık. Eksikliklerimiz var ama bundan sonraya yine en büyük katkıyı eğitime ayırmaya devam edeceğiz” dedi.
“Suriye’de bu kez işin peşini bırakmayacağız”
Türkiye’nin kalkınması ve için çok çalışmaları gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Dış politikamızda çok yönlü, dinamik olmadı edilgen değil etkin bir rol oynamalıyız. Barış için çakışmalıyız. İstikrar için, insani yardımlarımızı daha etkin şekilde ulaştırmalıyız. Güney Sudan ve Somali’de kıtlık var. Buralara insani yardımı ilk ulaştıran Türkiye’dir. Biz ne kadar güçlü olursak dünyadaki mazlumlarda kendilerini o kadar güvende hisseder. Suriye’de barış için çok çaba sarf ediyoruz. İki gün önce, daha önceki tüm zalim uygulamalarına göz yumulduğu için, zulmüne göz yumulduğu için, bir rejim Esad rejimi kimyasal silah kullandı. Daha önce kullandığı zaman maalesef cezasını çekmediği için, hesap sorulmadığı için ve son zamanlarda meşrulaştırılmaya çalışıldığı için yine kimyasal silah kullandı. Ama bu kez işin peşini bırakmayacağız. Suriye’de kalıcı barış için, siyasi çözüm için, ateşkesin kalıcı olması için çaba sarf edeceğiz. Halep’te 45 bin insan sıkışıp kaldığı zaman Türkiye’den başka kılını kıpırdatan ülke olmadı. Türkiye’nin sorumluluğu sadece bizim sınırlarımızla ilgili değildir” ifadelerine yer verdi.
“Diplomatik misyon sayısı”
Dünyanın her yerinde Türkiye’nin menfaatlerini savunması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, “236 diplomatik misyonla dünyada altıncı sıradayız. Yeni açacağımız büyükelçilik ve başkonsolosluklarla dünyada ilk 5’e gireceğiz. Hem o ülkelerle ilişkilerimizi geliştiriyoruz, oraya giden vatandaşlarımızı da yalnız bırakmıyoruz. Uluslararası örgütlerde söz sahibi oluyoruz, bir çok inisiyatiflerin eş başkanlığını yapıyoruz. Oralara katkı sağlıyoruz. Dünya insanlığına bu örgütlerle katkı veriyoruz. Latin Amerika Kolombiya’da bir barış süreci var, bu sürece uzman kadro ve maddi kaynakla destek veriyoruz. Girişimci dış politika güdüyoruz. AB Gümrük Birliği anlaşmamızı güncellemeye çalışıyoruz” dedi.
“AB’nin Türkiye ile sorunları var”
AB ile bir sorunları olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, “AB’nin bugün Türkiye ile sorunları var. Sadece Türkiye ile değil kendisinden olmayan herkesle AB bugün sorun yaşıyor. Esasen AB bugün kendisiyle sorun yaşıyor. Bugün Avrupa’daki ırkçı partiler güçleniyor, bu partilerin hepsi AB’ye de karşı, Avrupa Konseyi’ne de karşı, Avrupa kurumlarını kuran ortak değerlerin hepsine de karşı. Irkçılık artıyor, hoşgörüsüzlük tırmanıyor, İslam karşıtlığı pik yapmış durumda. Nefret suçları işlenmeye devam ediyor. 2. Dünya Savaşı öncesine doğru giden bir Avrupa’yı görüyoruz. Bunu durdurabilecek bir liderlikte Avrupa’da göremiyoruz. Merkezdeki siyasetçilerde, ırkçı partilerin çizgisine kaymaya başladılar, onlara çok yaklaştılar. Böylesine zorlu bir süreç içinden geçtiğimiz dönemde çok yönlü dış politika izlemesi de elzemdir” ifadelerine yer verdi.
“Rehavete kapılırsak ya sonrası”
Yeni anayasa maddeleri hakkında da bilgiler veren Çavuşoğlu, “Bu sistemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendiriyoruz ki ülke geleceğe emin adımlarla gitsin. Yargıdan ve sistemden şüphesi olmasın, demokrasisi güçlü olsun, yönetim güçlü olsun seçimler zamanında olsun şahıslar değil Türkiye’nin sistemi güçlü olsun. Şahıslara bağlı kalmak olmaz. Bugün Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider var diye rehavete kapılırsak ya sonrası. Kimin geleceğinin garantisi var. Bugün AK Parti tek başına iktidar yarın tek başına iktidarın garantisi var mı? 7 Haziran’da gördük. Çünkü halk öyle karar verebilir. Halk karar verecek. Ama garantisi yok. Demokraside sandıkta bunun garantisi yok. Partilere ve kişilere Türkiye’nin geleceğini bırakmamamız lazım. Sistemi sağlam kuracağız” ifadelerine yer verdi.