Vakıflar Genel Müdürü Ertem Açıklaması
'Restorasyon en görünür olduğumuz alan. Şu anda İstanbul'da 49 şantiyemiz var. Büyük ve orta ölçekli, İstanbul'da Sultanahmet Camisi hariç restorasyonu yapılmayan hiçbir yapı kalmadı. Türkiye'de 250 şantiyemiz var. Bütçemizin yarıya yakınını restorasyona ayırıyoruz'
Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem, 'Restorasyon en görünür olduğumuz alan. Şu anda İstanbul'da 49 şantiyemiz var. Büyük ve orta ölçekli, İstanbul'da Sultanahmet Camisi hariç restorasyonu yapılmayan hiçbir yapı kalmadı. Türkiye'de 250 şantiyemiz var. Bütçemizin yarıya yakınını restorasyona ayırıyoruz.' dedi.
Dolmabahçe Sarayında 'Dolmabahçe Konferansları' kapsamında düzenlen 'Vakıf Medeniyeti' başlıklı konferansta konuşan Ertem, vakıf mülklerinin zaman zaman kamu malı sanıldığını ancak kamu değil hükmi şahsiyet (tüzel kişilik) malı olduğunu, bunun en bariz örneğinin Vakıflar Bankası olduğunu anlattı.
Vakıflar Bankası hisselerinin yüzde 58'inin Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu anımsatan Ertem, şöyle devam etti:
'Vakıflar Bankasının hisselerinin kamulaştırılması, yani Hazine'ye geçmesiyle alakalı Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla ifade ettiği bir süreç var. Özel mal olduğu için Hazine kamulaştırmak için satın almak zorunda. Belediyelerimiz nerede bir vakıf mülkü varsa oraya park, sosyal alan, okul, cami yapılması için imar düzenlemeleri yapıyor. Tıpkı bir vatandaşın malı gibi nasıl park, yol, yeşil alan yapamıyorsa ve yapmanın bir prosedürü varsa aynı prosedür vakıfların malları için de olması lazım. En çok 'burası vakıf malı buraya cami yapalım' sorunuyla karşılaşıyoruz. Vakfın akarı olan bir yere cami yaparsanız o vakfı yaşatmak için o yerin bedelini ödemeniz lazım.'
Genel Müdürlüğün bünyesinde 52 bin vakfın yer aldığını dile getiren Ertem, genel müdürlüğün çalışmalarına de değinerek, yeterli gelir olmadığı için 2002 yılına kadar görünür olmadıklarını, 2002'den sonra gelirlerinde artış olduğunu söyledi.
Adnan Ertem, '30 milyon lira olan kira gelirimiz bugün 20 katına çıktı ve 600 milyon lira gelir elde eder bir kurum haline geldik. 81 ilde fakir ailelere gıda yardımı yapıyoruz. 230 yıl önce kurulan Eyüp İmareti'nde her gün sıcak yemek veriyoruz. 601 lira aylık muhtaç maaşı veriyoruz. Kredi Yurtlar Kurumu dışında tek burs veren kurumuz.' dedi.
Restorasyonun en görünür oldukları alan olduğunu kaydeden Ertem, şöyle konuştu:
'Şu anda İstanbul'da 49 şantiyemiz var. Büyük ve orta ölçekli, İstanbul'da Sultanahmet Camisi hariç restorasyonu yapılmayan hiçbir yapı kalmadı. Türkiye'de 250 şantiyemiz var. Bütçemizin yarıya yakınını restorasyona ayırıyoruz. Yurt dışında da restorasyon yapıyoruz. Yasal altyapı buna müsait değildi. 2008'de yapılan değişiklikle bu yetkiyi aldık. Kosova, Bosna Hersek, Makedonya ve Kıbrıs'ta bu çalışmaları yapıyoruz. Arnavutluk'ta önümüzdeki günlerde bu restorasyon çalışmalarına başlayacağız. Yunanistan ve Bulgaristan ise gerekli izni vermediği için buralarda restorasyon çalışmalarını yapamıyoruz. Gayrimüslimlerin ibadethanelerini de restore ediyoruz. Bize intikal eden 51 Osmanlı tebaası azınlık mensubu vakıf var. Yöneticileri kalmayan bu vakıfları biz yönetiyoruz. Bunlardan yaklaşık 3,5 milyon lira gelir elde ediyoruz. Bu vakıfların gelirini Müslümanlara harcamamız vebaldir İslami açıdan. 'Kilisesine harcayacak' diyorsa kiliseye harcayacaksın. Edirne Büyük Sinagogu'nun restorasyonunu yaptığımızda sosyal medyada yemediğimiz hakaret kalmadı. Bu vebali bilmedikleri için böyle davranıyorlar. Bu restorasyondan sonra Edirne Büyük Sinagogu turizme muazzam katkı sağladı.'
Vakıflar Genel Müdürlüğünün müze açmaya başladığını, müze sayısının 11'e ulaştığını ve uhdelerinde Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yer aldığını aktaran Ertem, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı.
Kaynak: AA
Dolmabahçe Sarayında 'Dolmabahçe Konferansları' kapsamında düzenlen 'Vakıf Medeniyeti' başlıklı konferansta konuşan Ertem, vakıf mülklerinin zaman zaman kamu malı sanıldığını ancak kamu değil hükmi şahsiyet (tüzel kişilik) malı olduğunu, bunun en bariz örneğinin Vakıflar Bankası olduğunu anlattı.
Vakıflar Bankası hisselerinin yüzde 58'inin Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu anımsatan Ertem, şöyle devam etti:
'Vakıflar Bankasının hisselerinin kamulaştırılması, yani Hazine'ye geçmesiyle alakalı Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla ifade ettiği bir süreç var. Özel mal olduğu için Hazine kamulaştırmak için satın almak zorunda. Belediyelerimiz nerede bir vakıf mülkü varsa oraya park, sosyal alan, okul, cami yapılması için imar düzenlemeleri yapıyor. Tıpkı bir vatandaşın malı gibi nasıl park, yol, yeşil alan yapamıyorsa ve yapmanın bir prosedürü varsa aynı prosedür vakıfların malları için de olması lazım. En çok 'burası vakıf malı buraya cami yapalım' sorunuyla karşılaşıyoruz. Vakfın akarı olan bir yere cami yaparsanız o vakfı yaşatmak için o yerin bedelini ödemeniz lazım.'
Genel Müdürlüğün bünyesinde 52 bin vakfın yer aldığını dile getiren Ertem, genel müdürlüğün çalışmalarına de değinerek, yeterli gelir olmadığı için 2002 yılına kadar görünür olmadıklarını, 2002'den sonra gelirlerinde artış olduğunu söyledi.
Adnan Ertem, '30 milyon lira olan kira gelirimiz bugün 20 katına çıktı ve 600 milyon lira gelir elde eder bir kurum haline geldik. 81 ilde fakir ailelere gıda yardımı yapıyoruz. 230 yıl önce kurulan Eyüp İmareti'nde her gün sıcak yemek veriyoruz. 601 lira aylık muhtaç maaşı veriyoruz. Kredi Yurtlar Kurumu dışında tek burs veren kurumuz.' dedi.
Restorasyonun en görünür oldukları alan olduğunu kaydeden Ertem, şöyle konuştu:
'Şu anda İstanbul'da 49 şantiyemiz var. Büyük ve orta ölçekli, İstanbul'da Sultanahmet Camisi hariç restorasyonu yapılmayan hiçbir yapı kalmadı. Türkiye'de 250 şantiyemiz var. Bütçemizin yarıya yakınını restorasyona ayırıyoruz. Yurt dışında da restorasyon yapıyoruz. Yasal altyapı buna müsait değildi. 2008'de yapılan değişiklikle bu yetkiyi aldık. Kosova, Bosna Hersek, Makedonya ve Kıbrıs'ta bu çalışmaları yapıyoruz. Arnavutluk'ta önümüzdeki günlerde bu restorasyon çalışmalarına başlayacağız. Yunanistan ve Bulgaristan ise gerekli izni vermediği için buralarda restorasyon çalışmalarını yapamıyoruz. Gayrimüslimlerin ibadethanelerini de restore ediyoruz. Bize intikal eden 51 Osmanlı tebaası azınlık mensubu vakıf var. Yöneticileri kalmayan bu vakıfları biz yönetiyoruz. Bunlardan yaklaşık 3,5 milyon lira gelir elde ediyoruz. Bu vakıfların gelirini Müslümanlara harcamamız vebaldir İslami açıdan. 'Kilisesine harcayacak' diyorsa kiliseye harcayacaksın. Edirne Büyük Sinagogu'nun restorasyonunu yaptığımızda sosyal medyada yemediğimiz hakaret kalmadı. Bu vebali bilmedikleri için böyle davranıyorlar. Bu restorasyondan sonra Edirne Büyük Sinagogu turizme muazzam katkı sağladı.'
Vakıflar Genel Müdürlüğünün müze açmaya başladığını, müze sayısının 11'e ulaştığını ve uhdelerinde Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yer aldığını aktaran Ertem, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı.