Rıza Sarraf'ın 'Yalı' Davası
Beykoz Kanlıca'daki yalılarında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırı tadilat yaptırdığı iddiasıyla iş adamı Rıza Sarraf ile dosyaları ayrılan sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve inşaat mühendisi Hakkı Süha Gökdemir'in, üçer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkların davaların görülmesine devam edildi.
Beykoz Kanlıca'daki yalılarında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırı tadilat yaptırdığı iddiasıyla iş adamı Rıza Sarraf ile dosyalarının ayrılmasına karar verilen sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve inşaat mühendisi Hakkı Süha Gökdemir'in üçer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi.
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Sarraf'ın avukatı Tuğçe Yanarkol ile şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü avukatı Kevser Erman katıldı.
Hakim Şeyda Kibar Yıldırım, Rıza Sarraf'ın istinabe yoluyla savunmasının alınabilmesi amacıyla evrakların tercüme ettirilerek gönderildiği Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğünden henüz cevap gelmediğini tutanağa geçirdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Fatma Sema Küçüksöz, şunları söyledi:
'Rıza Sarraf adına kayıtlı olan yerin, Sarraf'tan önceki malikine bu yeri devreden kişiyim. Ben yalıyı aldığımda harabe vaziyetteydi. Bu nedenle mimar Erdem Bey ile bu iş için anlaştım. Tüm projeleri aslına uygun olarak hazırlandı. Anıtlar Bölge Müdürlüğünden gerekli izinler alındı ve izin doğrultusunda harabe yapı yıkılarak aslına uygun şekilde baştan yapılmaya başlandı. Boğaziçi İmar Kurulu'ndan da iznimiz vardı. O zaman komşu parsel hemen hemen bana bitişik şekildeydi. Sol tarafta kalan ve o dönem Yahya Bey'e ait olan yerle aramda ise yaklaşık 1,5-2 metre boşluk vardı. Asansör yoktu. Ancak bizim projemizde rahatsızlığım nedeniyle bir asansör boşluğu vardı.'
Söz konusu taşınmazı sağlığı elvermediği için tamamlayamadan satmak zorunda kaldıklarını aktaran Küçüksöz, 'Sadece duvarları çıkılmış vaziyette sıvası dahi yapılmadan devretmiştim. Benden sonra yapılan işlemleri ise bilmiyorum. Şunu da belirtmek isterim. Bahsettiğim 3 yalı hemen hemen aynı yükseklikteydi. Sadece denize doğru sağ tarafımda kalan yalı çok az miktarda benim yalımdan yüksekti. Sonradan basından gördüğüm resimlerden yalının diğerlerine göre yükseltilmiş olduğunu gördüm. Ayrıca benim yalımla sağımda kalan yalı arasında sadece rıhtım tarafından küçük bir birleşme vardı.' diye konuştu.
Mahkeme, sanık Rıza Sarraf için yazılan uluslararası istinabe evrakının cevabının beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Ebru Gündeş Sarraf'ın dosyası ayrı görüldü
Öte yandan aynı mahkemede, sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir yönünden ayrılarak yeni esasa kaydedilen davanın duruşması da görüldü.
Duruşmaya, sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir katılmazken, şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü avukatı ile sanık Gökdemir'in avukatı hazır bulundu.
Mahkeme Hakimi Şeyda Kibar Yıldırım, suça konu yerde keşif yapıldığını ve bilirkişilerin keşfe ilişkin raporlarını mahkemeye sunduğunu tutanağa geçirdi.
Bilirkişi raporunda İstanbul Boğazı'nın yalılarının bulunduğu kıyı şeridinin, özgün bir mimari ve tarihi kimliğe sahip, Boğaziçi Yasası ile de koruma altına alınmış özel bir alan olduğu belirtildi.
Bu alanın aynı zamanda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde de koruma altında olduğu belirtilen raporda, Boğaziçi'ndeki tescilli ahşap yalıların restorasyonunun da bu kanuna göre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca incelenip onaylanacak restorasyon projelerine göre yapılması gerektiği vurgulandı.
Sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Rıza Sarraf'ın bu kurallara uymadığı aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
'Kendi mülkiyetleri olan yapılara bitişik zemin kattan çatıya kadar devam eden her katta asansör, merdiven holünün yer aldığı ilave bir yapı bloku inşa etmişler ve iki yapı arasındaki boşluğu ve 5 No'lu parsele yandan olan ana girişi kapatmışlardır. 4 ve 5 parseldeki binalar izinsiz birleştirilmiş ve tek yapı olarak planlanmıştır. Zemin kat denize bakan cephede pencere oranları değiştirilmiş. Sürme pencere yerinde açılır kanat pvc esaslı pencereler konmuş. Pencere kenarlarındaki tuğla bordürler kaldırılmış, balkon korkulukları onaylı projeden farklı olarak cam korkuluklarla değiştirilmiş, cephe düzeni onaylı restorasyon projesine aykırı olarak değiştirilmiştir.'
Raporda, binanın gabarisinin yükseltildiği, ikinci kattaki balkonun kapatılarak iç mekana ilave edildiği, binaya rölöveye göre yandan olan ana giriş kapısının kapatılarak arka cepheye alındığı, 4 ve 5 parsel arasına asansör ve merdiven holü getirilerek onaylı projeye aykırı uygulama yapıldığı ve binanın konturunun genişletildiği belirtildi.
Binanın özgün mimarisinin değiştirilerek tamamen yeni bir yapı yaratıldığı vurgulanan raporda, sanıklar Rıza Sarraf, Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir'in Boğaziçi Kanunu'na aykırı hareket ettiklerinin görüldüğü, bu kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılması ve yapının alınmış eski yapı ruhsatı, ekleri ve imar mevzuatına aykırı kısımlarının yıktırılması gerektiği belirtildi.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Rıza Sarraf ile eşi Ebru Gündeş Sarraf'ın Beykoz Kanlıca Mahallesi 23 pafta 116 ada 4-5 parselde bulunan yalılarda, yapıya geçiş için bina boyunca asansör yapıldığı, ayrıca bina cephesinde doluluk ve boşluk oranlarının değiştirildiğinin tespit edildiği anlatılıyor.
İddianamede, sanıklar Rıza Sarraf, eşi Ebru Gündeş Sarraf ve tadilat işlemlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir'in '2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırılık' suçundan altışar aydan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Sarraf'ın avukatı Tuğçe Yanarkol ile şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü avukatı Kevser Erman katıldı.
Hakim Şeyda Kibar Yıldırım, Rıza Sarraf'ın istinabe yoluyla savunmasının alınabilmesi amacıyla evrakların tercüme ettirilerek gönderildiği Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğünden henüz cevap gelmediğini tutanağa geçirdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Fatma Sema Küçüksöz, şunları söyledi:
'Rıza Sarraf adına kayıtlı olan yerin, Sarraf'tan önceki malikine bu yeri devreden kişiyim. Ben yalıyı aldığımda harabe vaziyetteydi. Bu nedenle mimar Erdem Bey ile bu iş için anlaştım. Tüm projeleri aslına uygun olarak hazırlandı. Anıtlar Bölge Müdürlüğünden gerekli izinler alındı ve izin doğrultusunda harabe yapı yıkılarak aslına uygun şekilde baştan yapılmaya başlandı. Boğaziçi İmar Kurulu'ndan da iznimiz vardı. O zaman komşu parsel hemen hemen bana bitişik şekildeydi. Sol tarafta kalan ve o dönem Yahya Bey'e ait olan yerle aramda ise yaklaşık 1,5-2 metre boşluk vardı. Asansör yoktu. Ancak bizim projemizde rahatsızlığım nedeniyle bir asansör boşluğu vardı.'
Söz konusu taşınmazı sağlığı elvermediği için tamamlayamadan satmak zorunda kaldıklarını aktaran Küçüksöz, 'Sadece duvarları çıkılmış vaziyette sıvası dahi yapılmadan devretmiştim. Benden sonra yapılan işlemleri ise bilmiyorum. Şunu da belirtmek isterim. Bahsettiğim 3 yalı hemen hemen aynı yükseklikteydi. Sadece denize doğru sağ tarafımda kalan yalı çok az miktarda benim yalımdan yüksekti. Sonradan basından gördüğüm resimlerden yalının diğerlerine göre yükseltilmiş olduğunu gördüm. Ayrıca benim yalımla sağımda kalan yalı arasında sadece rıhtım tarafından küçük bir birleşme vardı.' diye konuştu.
Mahkeme, sanık Rıza Sarraf için yazılan uluslararası istinabe evrakının cevabının beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Ebru Gündeş Sarraf'ın dosyası ayrı görüldü
Öte yandan aynı mahkemede, sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir yönünden ayrılarak yeni esasa kaydedilen davanın duruşması da görüldü.
Duruşmaya, sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir katılmazken, şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü avukatı ile sanık Gökdemir'in avukatı hazır bulundu.
Mahkeme Hakimi Şeyda Kibar Yıldırım, suça konu yerde keşif yapıldığını ve bilirkişilerin keşfe ilişkin raporlarını mahkemeye sunduğunu tutanağa geçirdi.
Bilirkişi raporunda İstanbul Boğazı'nın yalılarının bulunduğu kıyı şeridinin, özgün bir mimari ve tarihi kimliğe sahip, Boğaziçi Yasası ile de koruma altına alınmış özel bir alan olduğu belirtildi.
Bu alanın aynı zamanda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde de koruma altında olduğu belirtilen raporda, Boğaziçi'ndeki tescilli ahşap yalıların restorasyonunun da bu kanuna göre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca incelenip onaylanacak restorasyon projelerine göre yapılması gerektiği vurgulandı.
Sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Rıza Sarraf'ın bu kurallara uymadığı aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
'Kendi mülkiyetleri olan yapılara bitişik zemin kattan çatıya kadar devam eden her katta asansör, merdiven holünün yer aldığı ilave bir yapı bloku inşa etmişler ve iki yapı arasındaki boşluğu ve 5 No'lu parsele yandan olan ana girişi kapatmışlardır. 4 ve 5 parseldeki binalar izinsiz birleştirilmiş ve tek yapı olarak planlanmıştır. Zemin kat denize bakan cephede pencere oranları değiştirilmiş. Sürme pencere yerinde açılır kanat pvc esaslı pencereler konmuş. Pencere kenarlarındaki tuğla bordürler kaldırılmış, balkon korkulukları onaylı projeden farklı olarak cam korkuluklarla değiştirilmiş, cephe düzeni onaylı restorasyon projesine aykırı olarak değiştirilmiştir.'
Raporda, binanın gabarisinin yükseltildiği, ikinci kattaki balkonun kapatılarak iç mekana ilave edildiği, binaya rölöveye göre yandan olan ana giriş kapısının kapatılarak arka cepheye alındığı, 4 ve 5 parsel arasına asansör ve merdiven holü getirilerek onaylı projeye aykırı uygulama yapıldığı ve binanın konturunun genişletildiği belirtildi.
Binanın özgün mimarisinin değiştirilerek tamamen yeni bir yapı yaratıldığı vurgulanan raporda, sanıklar Rıza Sarraf, Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir'in Boğaziçi Kanunu'na aykırı hareket ettiklerinin görüldüğü, bu kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılması ve yapının alınmış eski yapı ruhsatı, ekleri ve imar mevzuatına aykırı kısımlarının yıktırılması gerektiği belirtildi.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Rıza Sarraf ile eşi Ebru Gündeş Sarraf'ın Beykoz Kanlıca Mahallesi 23 pafta 116 ada 4-5 parselde bulunan yalılarda, yapıya geçiş için bina boyunca asansör yapıldığı, ayrıca bina cephesinde doluluk ve boşluk oranlarının değiştirildiğinin tespit edildiği anlatılıyor.
İddianamede, sanıklar Rıza Sarraf, eşi Ebru Gündeş Sarraf ve tadilat işlemlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir'in '2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırılık' suçundan altışar aydan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.