Veysi Kaynak Açıklaması 'Kopenhag Kriterlerini Ankara, Maastricht Kriterlerini İstanbul Yaparız'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi’nin aldığı kararı değerlendirerek, “Avrupa Birliği ne derse desin, Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri, Maastricht kriterlerini İstanbul kriterleri yapar ve bizim insanımız için yola devam ederiz” dedi.

Veysi Kaynak Açıklaması 'Kopenhag Kriterlerini Ankara, Maastricht Kriterlerini İstanbul Yaparız'
Bir dizi temasta bulunmak üzere Bursa’ya gelen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, ilk valiliği ziyaret etti. Bursa Valisi İzzettin Küçük ile bir araya gelen Kaynak, ziyarette basın mensuplarının Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’nin denetim sürecine yeniden alınmasına dair kararına yönelik sorularını cevapladı. Kararın Avrupa’nın ve Avrupa Birliği’nin kendi geleceğini riske eden ve kendi geleceklerinden kaygı duymaları gereken bir karar olduğuna dikkat çeken Kaynak, “Türkiye terörle mücadeleyi çok uzun yıllardan beri çok yönlü başarıyla yapabilen bir bölge. Türkiye’nin içindeki bir bölgeyi bölmek isteyen PKK terör örgütüne ve onun uzantılarına karşı etkin mücadele eden bir ülke. DEAŞ terörüne karşı dünyada en etkin mücadeleyi yapan bir ülke. Fırat Kalkanı operasyonuyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin destekleri çerçevesinde Özgür Suriye Ordusu ile birlikte yapılan mücadele de DEAŞ terör örgütüne karşı kazanılan en önemli başarıdır. DEAŞ terör örgütünün verdiği en büyük zayiat bu operasyonda olmuştur. Türkiye bir yandan bu jeostratejik konumu itibariyle Avrupa’nın da güveninin başladığı bir yerdir. Aslında Avrupa batısında İngiltere doğusunda kendi sınırlarının güvenliğinin Türkiye’den başladığını bilmeyen maalesef bir akıl tutulması yaşıyor” dedi.



“Bu birliğin kendi geleceği için tehlikelidir”

Avrupa’nın bu gidişatının birliği oluşturan temel değerlerde de sarsılmaya yol açacağını dile getiren Kaynak, “Bu birliğin kendi geleceği için tehlikelidir. Zaten AB üyesi ülkeler içerisinde birliğin geleceği ile ilgili kaygılar çok fazla var. Fransa’da, Macaristan’da birlik üyesi olmanın gereklilikleri tartışılıyor. Ekonomik kriterler bakımından şu anda Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğundan daha iyiyiz. Bizden sonra Avrupa Birliği’ne kabul edilen Bulgaristan, Macaristan, Romanya gibi birçok ülkenin hem fert başına milli gelir bakımından çok ilerisindeyiz hem de ekonomik büyüklük bakımından ilerdeyiz. Avrupa Birliği ne derse desin Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri, Maastricht kriterlerini İstanbul kriterleri yapar ve bizim insanımız için yola devam ederiz” diye konuştu.



“Gidişatın Avrupa Birliği açısından tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini düşünüyorum”

Kaynak, şöyle devam etti:

"15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra bizim milletimizin malı olan helikopterimizi çalıp, Yunanistan’a indiren asker kıyafeti giymiş bir kısım teröristlere karşı, Başbakan Çipras, ilk günden iade edeceklerini söyledi ve helikopteri iade etti. Dün teröristlerin Türkiye’ye iadesiyle ilgili mahkeme yine olumsuz karar verdi. Avrupa Birliği eğer demokrasi, hukuk devleti, özgürlükler üzerine inşa edilmişse bu değerleri hayata geçirip, geçirmediğine bakmalıdır. Türkiye’nin demokrasisinin derdinde değil ama Türkiye’deki darbecilerin işkence görüp görmediğinin derdine düşmüş bir Avrupa Birliği var. Fransa’da geçen pazar olağanüstü hal düzeni içerisinde seçimler yapılır ve bu tartışılmazken, Türkiye’de 249 şehit verdiğimiz, Türkiye’nin kamu düzenini ciddi manada tehlikeye düşüren, devletin bekasını tehlikeye düşüren bir harekete karşı ilan edilen olağanüstü hal rejiminin tartışma konusu yapılması çifte standarttır. Dolayısıyla biz ülkemizin kalkınması için aynı mücadelemizi devam ettireceğiz. Bizim için önemli olan kendi insanımızın mutluluğu. Fakat gidişatın Avrupa Birliği açısından tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini düşünüyorum. Avrupa bir Türk bakana, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran tutumuyla ve kendi vatan toprağımız sayılan konsolosluğumuza girişinin önünü keserek, oradaki aynı zamanda kendi vatandaşları da olan soydaşlarımıza yönelik atlarıyla, itleriyle orantısız bir müdahalede bulunurken, aslında maalesef orta çağ karanlığına geri dönüşün işaretlerini vermiştir. Ben her zaman övünerek ne kadar kötü şey varsa bunların hiçbirinin doğduğu yer Anadolu coğrafyası olmadığını söylerim. Umarım aklıselim galip gelir. Umarım Avrupa Birliği değerleri herkese eşit şekilde yeniden uygulanır. Biz yolumuza devam edeceğiz."
Kaynak: İHA