Gültan Kışanak Açıklaması 'Bu Bir Siyasi Davadır'
PKK/KCK terör örgütü üyesi olmak ve propaganda yapmakla suçlanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, mahkemede yaptığı savunmasında hakkında açılan davanın zamanının manidar olduğunu ileri sürerek “Bu bir siyasi davadır” dedi.
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde bulunan Yakınca Spor Salonunda Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski milletvekili Gültan Kışanak SEGBİS üzerinden savunmasını yaptı. Kışanak, hakkında açılan davalar sonrasında KHK ile görevinden alındığını ve tutuklandığını belirterek, “Bu konunun ne kadar öneli olduğunu hepimiz biliyoruz ki yerel yönetimler demokrasinin temel taşıdır. Yerel yönetim yoksa, seçimle iç başına gelmiş bir yönetim yoksa bu ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün değildir” dedi.
Diyarbakır’ın Türkiye’nin 11’inci büyük kenti olduğunu belirten Kışanak, “Kentte seçimle iç başına gelmiş bir yönetim yoktur. Ben geçici olarak görevden alındım. Seçilmiş belediye başkanı yerine atanan kayyuma geçici belediye başkanında olmayan yetkiler verildi.
6 aydan beri Diyarbakır Belediyesi, merkezi hükumet tarafından atanan bir memur bu yetkilerin tamamını kullanıyor. 6 aydır Diyarbakır meclisi toplanamadı, görevini yapamıyor, meclisi, encümenin tüm yetkileri atanmış tek bir memurda bulunuyor” ifadelerini kullandı. Hakkındaki davanın önemli olan kısmının bu olduğunu dile getiren Kışanak, “Diyarbakır’da yerel yönetim rafa kaldırılmıştır. Sadece bana değil Diyarbakır halkının iradesine de kelepçe vurulmuştur. Bu dava gerekçe gösterilerek 800 bin seçmenin iradesi ortadan kaldırılmıştır” iddiasında bulundu.
İddianamedeki suçlamalara konu olan konuşmaların çoğunun milletvekili, partisinin eş genel başkan olduğu dönemlere ait olduğunu ifade eden Kışanak, “Eğer bu dava açılmamış olsaydı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmayacaktı. Bu nedenle ben bu konuyu tartışmak istiyorum. Bu davanın zamanlaması manidar. 2011 yılından başlayarak yaptığım bütün konuşmalar, katıldığım eylemler davaya konu edilmiştir. Neden zamanında değil, neden şimdiye kadar beklediler. Tam da o konuşmayı yaptığım dakikada güvenlik kuvvetleri kaydetmiştir, eğer bir suç unsuru varsa neden o zaman dava açılmadı. 2011 yılındaki bir suç unsuru, şimdi dava ediliyor. Bu dava büyükşehir belediyesine kayyum atanması için açılmış bir davadır. Bu sorunun cevabını bekliyorum mahkemeden” diye konuştu.
Hakkında açılan davanın 2016 yılı Ekim ayında ısmarlandığını ileri süren Kışanak, davaya konu olan iddiaları hazırlayan güvenlik ve yargı mensuplarının ise tamamının şu an FETÖ/PDY davasında yargılandığını öne sürdü. “Kirli ihtirasların üzerine oturularak temizlik yapılamaz” diyen Kışanak, “Bu ülkeye kumpas kurmuşsalar, kargaşa çıkarmak istedilerse, bundan temizlenmek istiyorsa bu devlet, o zaman bu kumpasla irtibatlı işlemleri çöpe atması lazım. Kirli ihtirasın üzerime temiz bir gelecek kuramayız” ifadelerini kullandı.
Hakkında açılan davada siyasi görüşlerinin yargılandığını öne süren Kışanak, “Bu davada demokratik siyaset yargılanıyor. Yaptığım bu konuşmaların tamamı bana verilmiş milyonlarca oya duyduğum sorumluluk görevidir” şeklinde konuştu.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Kışanak’ın savunması verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.
Kaynak: İHA
Diyarbakır’ın Türkiye’nin 11’inci büyük kenti olduğunu belirten Kışanak, “Kentte seçimle iç başına gelmiş bir yönetim yoktur. Ben geçici olarak görevden alındım. Seçilmiş belediye başkanı yerine atanan kayyuma geçici belediye başkanında olmayan yetkiler verildi.
6 aydan beri Diyarbakır Belediyesi, merkezi hükumet tarafından atanan bir memur bu yetkilerin tamamını kullanıyor. 6 aydır Diyarbakır meclisi toplanamadı, görevini yapamıyor, meclisi, encümenin tüm yetkileri atanmış tek bir memurda bulunuyor” ifadelerini kullandı. Hakkındaki davanın önemli olan kısmının bu olduğunu dile getiren Kışanak, “Diyarbakır’da yerel yönetim rafa kaldırılmıştır. Sadece bana değil Diyarbakır halkının iradesine de kelepçe vurulmuştur. Bu dava gerekçe gösterilerek 800 bin seçmenin iradesi ortadan kaldırılmıştır” iddiasında bulundu.
İddianamedeki suçlamalara konu olan konuşmaların çoğunun milletvekili, partisinin eş genel başkan olduğu dönemlere ait olduğunu ifade eden Kışanak, “Eğer bu dava açılmamış olsaydı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmayacaktı. Bu nedenle ben bu konuyu tartışmak istiyorum. Bu davanın zamanlaması manidar. 2011 yılından başlayarak yaptığım bütün konuşmalar, katıldığım eylemler davaya konu edilmiştir. Neden zamanında değil, neden şimdiye kadar beklediler. Tam da o konuşmayı yaptığım dakikada güvenlik kuvvetleri kaydetmiştir, eğer bir suç unsuru varsa neden o zaman dava açılmadı. 2011 yılındaki bir suç unsuru, şimdi dava ediliyor. Bu dava büyükşehir belediyesine kayyum atanması için açılmış bir davadır. Bu sorunun cevabını bekliyorum mahkemeden” diye konuştu.
Hakkında açılan davanın 2016 yılı Ekim ayında ısmarlandığını ileri süren Kışanak, davaya konu olan iddiaları hazırlayan güvenlik ve yargı mensuplarının ise tamamının şu an FETÖ/PDY davasında yargılandığını öne sürdü. “Kirli ihtirasların üzerine oturularak temizlik yapılamaz” diyen Kışanak, “Bu ülkeye kumpas kurmuşsalar, kargaşa çıkarmak istedilerse, bundan temizlenmek istiyorsa bu devlet, o zaman bu kumpasla irtibatlı işlemleri çöpe atması lazım. Kirli ihtirasın üzerime temiz bir gelecek kuramayız” ifadelerini kullandı.
Hakkında açılan davada siyasi görüşlerinin yargılandığını öne süren Kışanak, “Bu davada demokratik siyaset yargılanıyor. Yaptığım bu konuşmaların tamamı bana verilmiş milyonlarca oya duyduğum sorumluluk görevidir” şeklinde konuştu.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Kışanak’ın savunması verilen 1 saatlik aranın ardından devam edecek.