CHP Genel Başkan Yardımcısı Cankurtaran Açıklaması
'AK Partili belediyelere iş yapan taşeron şirketlerin, çalışanları üzerinde ciddi baskı kurduğu iddia ediliyor. Bu şirketlerde çalışan vatandaşlar, referandum günü 'evet' oyu vermeleri ve bunu gizlice fotoğraflayarak getirmeleri yönünde baskılara maruz kaldıklarını iddia ediyor' 'İnsanların özgür seçimlerini sandığa yansıtmaları, baskı altında kalmamaları için oy kullanılacak kabinlere kesinlikle cep telefonuyla girmeleri engellenmelidir. Denebilir ki zaten yasak. Ancak 'Cep telefonunuz var mı?' sorusuna 'Yok' denilince bir daha üstelenmiyor. Özellikle 'hayır' için sandık başında görev yapacak olanlar bu konuda daha ısrarcı ve dikkatli olmalı'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, 'AK Partili belediyelere iş yapan taşeron şirketlerin, çalışanları üzerinde ciddi baskı kurduğu iddia ediliyor. Bu şirketlerde çalışan vatandaşlar, referandum günü 'evet' oyu vermeleri ve bunu gizlice fotoğraflayarak getirmeleri yönünde baskılara maruz kaldıklarını iddia ediyor.' dedi.
Cankurtaran, referandum çalışmaları kapsamında CHP Bağcılar İlçe Başkanlığı organizasyonu ile Bağcılar Meydanı'nda vatandaşlara 'Hayır Pilavı' dağıtımına katıldı.
Gazetecilere yaptığı açıklamada, referanduma sayılı günler kala vatandaşlardan kendilerine 'evet' oyu kullanılması yönünde baskı yapıldığına dair şikayet aldıklarını aktaran Cankurtaran, şunları söyledi:
'AK Partili belediyelere iş yapan taşeron şirketlerin, çalışanları üzerinde ciddi baskı kurduğu iddia ediliyor. Bu şirketlerde çalışan vatandaşlar, referandum günü 'evet' oyu vermeleri ve bunu gizlice fotoğraflayarak getirmeleri yönünde baskılara maruz kaldıklarını iddia ediyor. Hatta bazı şirketlerin işi garantiye almak, çalışanların başkalarından elde edecekleri fotoğrafları kullanmalarını engellemek için önceden dağıtacakları ve üzerinde o kişiye verilen numaranın olduğu kağıdı da oy pusulası ile aynı kare içinde çekmeleri konusunda telkinde bulunduğu öne sürülüyor. Böylece bu kişilerin 'hayır' demesinin önüne geçilmek istendiği iddia ediliyor.'
Cankurtaran, oy kullanırken, kabine cep telefonuyla girilmemesi için önlem alınması gerektiğini ifade ederek, 'İnsanların özgür seçimlerini sandığa yansıtmaları, baskı altında kalmamaları için oy kullanılacak kabinlere kesinlikle cep telefonuyla girmeleri engellenmelidir. Denebilir ki zaten yasak. Ancak 'Cep telefonunuz var mı?' sorusuna 'Yok' denilince bir daha üstelenmiyor. Özellikle 'hayır' için sandık başında görev yapacak olanlar bu konuda daha ısrarcı ve dikkatli olmalı.' diye konuştu.
Yasemin Öney Cankurtaran, kamu çalışanlarına Memur-Sen'e üye olmaları ve 'Eğer Memur-Sen'e üye olmazsanız, referandumdan sonra işten çıkarılma ihtimaliniz var.' şeklinde baskı yapıldığı yönünde şikayetler aldıklarını dile getirdi.
- 'Kampanya süreci, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir'
Devlet imkanları kullanılarak 'evet' kampanyası yürütüldüğünü öne süren Cankurtaran, 'Maalesef devletin imkanlarıyla yapılan kampanya ve muhalife karşı periyodik saldırılar devam ederken, bu kampanya süreci, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir.' ifadelerini kullandı.
Cankurtaran, referandum sürecinde, kaymakamlıklara sosyal yardım için başvuran ancak dosyası henüz onaylanmayanlara bile 800 lira sosyal yardım parası yatırıldığını iddia ederek, 'İnsanlara yardım yapılması güzel ancak bunu referanduma bir hafta kala hızlandırmaları ilginç. Başından beri diyoruz devletin bütün kaynakları 'evet'in hizmetinde. Sosyal yardımı bile bir seçim rüşveti gibi kullanmak istiyorlar.' dedi.
Kamu bankalarının reklamlarında bile AK Parti'nin söylemlerinin kullanıldığını savunan Cankurtaran, şunları söyledi:
'AK Parti kendi imkanlarını, Hazine'nin imkanlarını, kaymakam, vali, milli eğitim müdürü, öğretmen, savcısına kadar tüm kamu personelini kullandığı yetmiyormuş gibi kamu bankalarının kendi bütçeleriyle yaptırdığı reklamları adeta 'evet' kampanyası için kullanıyor. Bu mücadelede adil olmayan yönetime geldikten sonra adil olur mu? 'Evet', 'hayır' kampanyasında herkesin eşit şartlarda çalışması gerekirken, devletin tüm imkanları kullanılarak bir kampanya yürütülüyorken, bir demokrasi sağlanmış olur mu? Şimdi demokrasiyi tesis edemeyen, kendi istediği başkanlık sistemini getirdiği zaman demokrasi verebilir mi?'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, açıklamasının ardından vatandaşlara 'Hayır Pilavı' dağıttı.
Kaynak: AA
Cankurtaran, referandum çalışmaları kapsamında CHP Bağcılar İlçe Başkanlığı organizasyonu ile Bağcılar Meydanı'nda vatandaşlara 'Hayır Pilavı' dağıtımına katıldı.
Gazetecilere yaptığı açıklamada, referanduma sayılı günler kala vatandaşlardan kendilerine 'evet' oyu kullanılması yönünde baskı yapıldığına dair şikayet aldıklarını aktaran Cankurtaran, şunları söyledi:
'AK Partili belediyelere iş yapan taşeron şirketlerin, çalışanları üzerinde ciddi baskı kurduğu iddia ediliyor. Bu şirketlerde çalışan vatandaşlar, referandum günü 'evet' oyu vermeleri ve bunu gizlice fotoğraflayarak getirmeleri yönünde baskılara maruz kaldıklarını iddia ediyor. Hatta bazı şirketlerin işi garantiye almak, çalışanların başkalarından elde edecekleri fotoğrafları kullanmalarını engellemek için önceden dağıtacakları ve üzerinde o kişiye verilen numaranın olduğu kağıdı da oy pusulası ile aynı kare içinde çekmeleri konusunda telkinde bulunduğu öne sürülüyor. Böylece bu kişilerin 'hayır' demesinin önüne geçilmek istendiği iddia ediliyor.'
Cankurtaran, oy kullanırken, kabine cep telefonuyla girilmemesi için önlem alınması gerektiğini ifade ederek, 'İnsanların özgür seçimlerini sandığa yansıtmaları, baskı altında kalmamaları için oy kullanılacak kabinlere kesinlikle cep telefonuyla girmeleri engellenmelidir. Denebilir ki zaten yasak. Ancak 'Cep telefonunuz var mı?' sorusuna 'Yok' denilince bir daha üstelenmiyor. Özellikle 'hayır' için sandık başında görev yapacak olanlar bu konuda daha ısrarcı ve dikkatli olmalı.' diye konuştu.
Yasemin Öney Cankurtaran, kamu çalışanlarına Memur-Sen'e üye olmaları ve 'Eğer Memur-Sen'e üye olmazsanız, referandumdan sonra işten çıkarılma ihtimaliniz var.' şeklinde baskı yapıldığı yönünde şikayetler aldıklarını dile getirdi.
- 'Kampanya süreci, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir'
Devlet imkanları kullanılarak 'evet' kampanyası yürütüldüğünü öne süren Cankurtaran, 'Maalesef devletin imkanlarıyla yapılan kampanya ve muhalife karşı periyodik saldırılar devam ederken, bu kampanya süreci, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir.' ifadelerini kullandı.
Cankurtaran, referandum sürecinde, kaymakamlıklara sosyal yardım için başvuran ancak dosyası henüz onaylanmayanlara bile 800 lira sosyal yardım parası yatırıldığını iddia ederek, 'İnsanlara yardım yapılması güzel ancak bunu referanduma bir hafta kala hızlandırmaları ilginç. Başından beri diyoruz devletin bütün kaynakları 'evet'in hizmetinde. Sosyal yardımı bile bir seçim rüşveti gibi kullanmak istiyorlar.' dedi.
Kamu bankalarının reklamlarında bile AK Parti'nin söylemlerinin kullanıldığını savunan Cankurtaran, şunları söyledi:
'AK Parti kendi imkanlarını, Hazine'nin imkanlarını, kaymakam, vali, milli eğitim müdürü, öğretmen, savcısına kadar tüm kamu personelini kullandığı yetmiyormuş gibi kamu bankalarının kendi bütçeleriyle yaptırdığı reklamları adeta 'evet' kampanyası için kullanıyor. Bu mücadelede adil olmayan yönetime geldikten sonra adil olur mu? 'Evet', 'hayır' kampanyasında herkesin eşit şartlarda çalışması gerekirken, devletin tüm imkanları kullanılarak bir kampanya yürütülüyorken, bir demokrasi sağlanmış olur mu? Şimdi demokrasiyi tesis edemeyen, kendi istediği başkanlık sistemini getirdiği zaman demokrasi verebilir mi?'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, açıklamasının ardından vatandaşlara 'Hayır Pilavı' dağıttı.