İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması (2)
'Türkiye eğer bugün El Bab'da varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa, sebebi yerlerinden yurtlarından edilmiş insanları tekrar yerleri ve yurtlarıyla buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir' 'Biz belediyelere el koymadık, teröre dayanak olan anlayışa el koyduk. Devlet olarak görevimiz bu' 'Eğer bir ailenin 12 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Kandil'e, Metina'ya, Zap'a götürülüyorsa bunun sorumlusu benim ve bu sorumluluğu alıyorum'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Türkiye eğer bugün El Bab'da varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa sebebi yerlerinden yurtlarından edilmiş insanları tekrar yerleri ve yurtlarıyla buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir.' dedi.
Soylu, Kızıltepe ilçesinde bir alışveriş merkezinde, ildeki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderiyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, gelişen Türkiye'nin önünü kesilmek istendiğini belirtti.
Türkiye'nin, 21. asra iyi başladığını, 300 yıllık gerileme döneminin sona erdirildiğini ifade eden Soylu, her bölgede yol, köprü, baraj, havalimanı, okul ve hastanenin hiçbir ayrım gözetilmeksizin yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini aktardı.
Türkiye'nin en güçlü olduğu dönemde, ülkenin hedeflerinden uzaklaştırılması için uğraşıldığına işaret eden Soylu, şunları söyledi:
'Son 300 yılın en güçlü döneminde olduğumuz zaman yapıyorlar. Son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz. Ekonomik, siyasal ve askeri olarak da en güçlü dönemindeyiz. Türkiye önünde büyük bir fırsat sunmuştur. Biz bu fırsatı iyi yönetmeliyiz. İlk kez böyle bir fırsat ile karşı karşıyayız. 90’da soğuk savaş dönemi sonrası böyle bir fırsat vardı ama bizi terörle, 28 Şubat ile meşgul ettiler ve ardından bir depreme teslim olan bir Türkiye tablosu ile karşı karşıya bıraktılar.'
Ülkenin 40 yıldır bir terör hadisesiyle karşı karşı olduğunu kaydeden Soylu, 'İki elimizi başımızın arasına koyup bir düşünelim. Biz bundan ne elde ettik, kimin faydası oldu, bundan kim kazandı? ' diye sordu.
Soylu, şöyle devam etti:
'Bir tarafta terörü yükseltmeye çalışanlar bir tarafta canla başla çocuklarımızı geleceğe taşımak isteyenler, bir tarafta kendilerine savaşçı bulmak isteyenler. Bir tarafta dinini, geleneklerini, göreneklerini bu coğrafya ne emrediyorsa onu öğrensin diyenler, diğer tarafta da belirli istismarlarla çocuklarımızın hayatını köreltip onlara insanlık dışı davrananlar. Bunların hepsini görüyoruz. Biz Allah'ın adaletine inananlardanız ve Allah'a teslimiz. Bu coğrafya iyilik coğrafyasıdır, bu medeniyet iyilik medeniyetidir.'
Terörün bitirilmesinde kararlı olduklarını vurgulayan Soylu, 'Bizim meselimiz sadece teröristle mücadele değildir. Biz teröristle mücadele ediyoruz, edeceğiz de. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz ve en önemlisi milletimiz kararlı. Biz terörü bitireceğiz. Ama esas mesele terörden, teröristi bitirdikten sonradır.' dedi.
- 'Çocukların dağa kaçırılması'
Soylu, terörün sona erdirilmesinin ardından sosyal ve ekonomik politikalarla her bireyi bu memleketin eşit ve iyi yetişmiş vatandaşı yapmakla mükellef olduklarını kaydetti.
İçişleri Bakanı olduğuna işaret eden Soylu, şunları aktardı:
'Eğer bir ailenin 12 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Kandil'e, Metina'ya, Zap'a götürülüyorsa bunun sorumlusu benim ve bu sorumluluğu alıyorum. Bu çocukların yeri annelerinin yanıdır. Benim evladım nasıl annesinin yanında büyümüşse o çocuğun da yeri annesinin ve babasının yanıdır. Bir babanın en büyük muradı eşiyle çocuğuyla olmasıdır. Devlet bunu sağlayabilme kabiliyetine sahiptir ve sahip olmalıdır.'
- Belediyelere yapılan görevlendirmeler
Bölgede huzurun ve güvenin tesis edilmesinin ardından önemli bir yatırım hamlesinin olacağını dile getiren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Dünyaya şikayet ettiler bizi 'Belediyelere el koydunuz' diye. Biz belediyelere el koymadık, teröre dayanak olan anlayışa el koyduk. Devlet olarak görevimiz bu bizim. Siz vergisini bu ülkenin birliğini ve berberliğini bozmaya çalışan PKK terör örgütüne göndereceksiniz. Buna müsaade ederseniz siz devlet olmazsınız. Kimse PKK'nın kölesi falan değildir. Böyle bir şey yoktur ve böyle bir şey olmayacaktır. Bizim senedimiz, birliğimiz İlay-ı Kelimetullah'ta tarif edilmiştir. Bizim bundan başka bir tarifimiz söz konusu değildir.'
- 'Politikamız açık ve nettir'
Bakan Soylu, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenlerin ne kadar yanılgı içerisinde olduklarının görüldüğünü söyledi.
28 bin Suriyelinin döndüğü Cerablus'ta güvenli şekilde yaşadığını vurgulayan Soylu, 'Onlar kendi ülkelerinde, kendi topraklarında yaşamak istediler. Türkiye eğer bugün El Bab'da varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa sebebi, yerlerinden yurtlarından edilmiş insanları tekrar yerleri ve yurtları ile buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir. ' şeklinde konuştu.
Terörün yerine istihdamın, halayın, horonun, kardeşliğin konulacağını belirten Soylu, 'Bize itimat edin ve bize güvenin. 'Bütün inananlar kardeştir.' Bizim felsefemiz budur, başka hiçbir felsefemiz yoktur.' ifadelerini kullandı.
(Bitti)
Kaynak: AA
Soylu, Kızıltepe ilçesinde bir alışveriş merkezinde, ildeki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderiyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, gelişen Türkiye'nin önünü kesilmek istendiğini belirtti.
Türkiye'nin, 21. asra iyi başladığını, 300 yıllık gerileme döneminin sona erdirildiğini ifade eden Soylu, her bölgede yol, köprü, baraj, havalimanı, okul ve hastanenin hiçbir ayrım gözetilmeksizin yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini aktardı.
Türkiye'nin en güçlü olduğu dönemde, ülkenin hedeflerinden uzaklaştırılması için uğraşıldığına işaret eden Soylu, şunları söyledi:
'Son 300 yılın en güçlü döneminde olduğumuz zaman yapıyorlar. Son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz. Ekonomik, siyasal ve askeri olarak da en güçlü dönemindeyiz. Türkiye önünde büyük bir fırsat sunmuştur. Biz bu fırsatı iyi yönetmeliyiz. İlk kez böyle bir fırsat ile karşı karşıyayız. 90’da soğuk savaş dönemi sonrası böyle bir fırsat vardı ama bizi terörle, 28 Şubat ile meşgul ettiler ve ardından bir depreme teslim olan bir Türkiye tablosu ile karşı karşıya bıraktılar.'
Ülkenin 40 yıldır bir terör hadisesiyle karşı karşı olduğunu kaydeden Soylu, 'İki elimizi başımızın arasına koyup bir düşünelim. Biz bundan ne elde ettik, kimin faydası oldu, bundan kim kazandı? ' diye sordu.
Soylu, şöyle devam etti:
'Bir tarafta terörü yükseltmeye çalışanlar bir tarafta canla başla çocuklarımızı geleceğe taşımak isteyenler, bir tarafta kendilerine savaşçı bulmak isteyenler. Bir tarafta dinini, geleneklerini, göreneklerini bu coğrafya ne emrediyorsa onu öğrensin diyenler, diğer tarafta da belirli istismarlarla çocuklarımızın hayatını köreltip onlara insanlık dışı davrananlar. Bunların hepsini görüyoruz. Biz Allah'ın adaletine inananlardanız ve Allah'a teslimiz. Bu coğrafya iyilik coğrafyasıdır, bu medeniyet iyilik medeniyetidir.'
Terörün bitirilmesinde kararlı olduklarını vurgulayan Soylu, 'Bizim meselimiz sadece teröristle mücadele değildir. Biz teröristle mücadele ediyoruz, edeceğiz de. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz ve en önemlisi milletimiz kararlı. Biz terörü bitireceğiz. Ama esas mesele terörden, teröristi bitirdikten sonradır.' dedi.
- 'Çocukların dağa kaçırılması'
Soylu, terörün sona erdirilmesinin ardından sosyal ve ekonomik politikalarla her bireyi bu memleketin eşit ve iyi yetişmiş vatandaşı yapmakla mükellef olduklarını kaydetti.
İçişleri Bakanı olduğuna işaret eden Soylu, şunları aktardı:
'Eğer bir ailenin 12 yaşındaki evladı kendisinden habersiz bir şekilde Kandil'e, Metina'ya, Zap'a götürülüyorsa bunun sorumlusu benim ve bu sorumluluğu alıyorum. Bu çocukların yeri annelerinin yanıdır. Benim evladım nasıl annesinin yanında büyümüşse o çocuğun da yeri annesinin ve babasının yanıdır. Bir babanın en büyük muradı eşiyle çocuğuyla olmasıdır. Devlet bunu sağlayabilme kabiliyetine sahiptir ve sahip olmalıdır.'
- Belediyelere yapılan görevlendirmeler
Bölgede huzurun ve güvenin tesis edilmesinin ardından önemli bir yatırım hamlesinin olacağını dile getiren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Dünyaya şikayet ettiler bizi 'Belediyelere el koydunuz' diye. Biz belediyelere el koymadık, teröre dayanak olan anlayışa el koyduk. Devlet olarak görevimiz bu bizim. Siz vergisini bu ülkenin birliğini ve berberliğini bozmaya çalışan PKK terör örgütüne göndereceksiniz. Buna müsaade ederseniz siz devlet olmazsınız. Kimse PKK'nın kölesi falan değildir. Böyle bir şey yoktur ve böyle bir şey olmayacaktır. Bizim senedimiz, birliğimiz İlay-ı Kelimetullah'ta tarif edilmiştir. Bizim bundan başka bir tarifimiz söz konusu değildir.'
- 'Politikamız açık ve nettir'
Bakan Soylu, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenlerin ne kadar yanılgı içerisinde olduklarının görüldüğünü söyledi.
28 bin Suriyelinin döndüğü Cerablus'ta güvenli şekilde yaşadığını vurgulayan Soylu, 'Onlar kendi ülkelerinde, kendi topraklarında yaşamak istediler. Türkiye eğer bugün El Bab'da varsa, Münbiç ve Rakka'yı düşünüyorsa sebebi, yerlerinden yurtlarından edilmiş insanları tekrar yerleri ve yurtları ile buluşturma, oranın üzerinden Türkiye'ye terör ihraç etmek isteyenlere de müsaade etmemektir. Politikamız açık ve nettir. ' şeklinde konuştu.
Terörün yerine istihdamın, halayın, horonun, kardeşliğin konulacağını belirten Soylu, 'Bize itimat edin ve bize güvenin. 'Bütün inananlar kardeştir.' Bizim felsefemiz budur, başka hiçbir felsefemiz yoktur.' ifadelerini kullandı.
(Bitti)