MHP Çorum'da Referandum Startını Verdi
MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye’nin toparlanması için 16 Nisan’daki referandumda ‘evet’ belirterek, “Sonuna kadar devlet, sonunda kadar millet” dedi.
Anayasa değişikliği, ülke gündemi ve siyasi gelişmeler ile ilgili bilgilendirme toplantıları kapsamında MHP Grupbaşkanvekili Erhan Usta, MHP Erzurum Milletvekili ve MYK Üyesi Prof. Dr Kamil Aydın, MYK Üyesi Prof.Dr. Vahit Doğan Çorum’a geldi. MHP heyeti Çorum İl Başkanı Mehmet Akif Aras ile birlikte bugün Çorum’da basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’nin, içerde ve dışarıda çok ağır sorunlar ve tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Usta, “2015 yılında tartışma, gerilim ve kutuplaşma ile girilen seçimlerinden sonra huzur ve kalkınma bekleyen aziz milletimiz, o günden bu yana derin bir hayal kırıklığı yaşamaktadır. Terör örgütleri milli bekamıza arka arkaya suikast düzenlemeye devam ediyorlar. 20 Temmuz 2015’den bu tarafa kanımız akıyor, canımız yanıyor. Türk milleti varlığını muhafaza etmek için ağır bedeller ödemeye devam ediyor” diye konuştu.
15 Temmuz’un bir işgal teşebbüsü olduğunu dile getiren Usta, “FETÖ, devlete tutunarak, devlete sızarak, yine devleti çökertmek istemiştir. 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür. Türk devletinin milletiyle birlikte tarihten silinmesi vahim bir plan olarak devrededir ve bu tehdit geçmemiştir, uygun zamanın gelmesi için beklemeye alınmıştır” ifadelerini kullandı.
Usta, Türkiye’nin yönetim yapısını sakatlayan, kriz ve kaosu derinleştirme ihtimali taşıyan hükümet etme sistemindeki karmaşa ve fiili dayatmanın yeni bir toplumsal sözleşmeyle giderilmesinin ön şart olduğunu vurguladı.
Geniş yetkilerine rağmen neredeyse hiç sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanlığının orantısız güçlenerek yürütmenin iki başlılık arz etmesine neden olduğunu söyleyen Usta, “Dün milli ve üniter devlet yapımız tartışılıyordu. Başkanlık, özerklik, özyönetim pazarlıkları gündemdeydi. Bugün ise MHP; federatif yapıyı esas alan bir başkanlık sistemi, rejim değişikliği ve bölünme gibi ihtimalleri tamamen ortadan kaldıran bir süreci başlatmış, hatta sonlandırmıştır. Bu yüzden biz MHP olarak Türkiye’nin diriliş ve toparlanması için şahsa veya partiye değil, Türkiye’ye evet diyoruz” dedi.
“Tek adam iddiaları asılsız ve mesnetsizdir”
“Milletimiz 16 Nisan’da bir parti, bir şahıs, bir fikir, bir siyaset değil; önüne koyulan anayasa değişikliğini oylayacak, kendi geleceği hakkında bir karar verecektir” diyen Usta, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, Türkiye’nin yönetim yapısı netleşirken, kuvvetler arasındaki ayrımın da olması gereken kulvara geleceğini söyledi.
Usta, “Tek adama dayalı dikta ve otoriter bir rejim çıkacağı yönündeki iddialar, hem mevcut sistemdeki sorunları göz ardı eden, hem de yeni sistemin getirdiği denge ve denetim mekanizmalarını görmezden gelen asılsız ve mesnetsiz iddialardır. Yeni anayasayla birlikte, Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk yüklenecektir. Böylece yürütme; yasama ve yargı karşısında hesap verebilir hâle getirilecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin kanun gücünde olmayacağını ve Meclisin yasama yetkisinin güvenceye alınacağını da vurgulayan Usta, HSYK’nın yeniden yapılandırılarak yargıda kutuplaşma ve illegal oluşumların sızmasına zemin hazırlayan yapının da ortadan kaldırılacağını sözlerine ekledi.
Son olarak, referandum bahanesiyle kutuplaşmanın şiddetlenmesini doğru bulmadıklarını ve evet diyen, hayır diyen herkesin kararına hürmetkâr olduklarını belirten Usta, “Evetle Türkiye kazanacak, millet kazançlı çıkacak, Türklüğün gurur ve şuuru, İslam’ın ahlak ve fazileti yeni bir ruhla Türkiye’nin prangalarını sökecektir. “Millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için, elbette Türkiye için evet diyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
“Ülküdaşlarımız referandumda evet diyecektir”
MHP’den ihraç edilen Sinan Oğan’ın "parti tabanının referandumda ’hayır’ oyu vereceklerin bir hayli fazla olduğu" yönündeki açıklamalarıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"MHP için ’parti tabanı’ ifadesi çok doğru bir ifade değil. Biz de taban ya da tavan yoktur, biz de dava arkadaşlığı vardır. Bunları neye dayanarak söylüyorlar biz bilmiyoruz. Belki de kendi etrafındaki insanlarda o tür görüşler olmuş olabilir. Biz de inanıyoruz ki bizim dava arkadaşlarımız güçlü bir şekilde MHP’nin görüşüne katılacaktır. Çünkü MHP Genel Merkezi olarak biz bu işi anlatacağız. Belki, ’hayır cephesi’ dediğimiz arkadaşlar biraz daha erken hareket ettiği için böyle bir algı olmuş olabilir. Ancak bundan sonra MHP Genel Merkezi, teşkilatlarımız sahaya inmiştir. Bundan sonra biz ’evet’i anlatacağız. Biz haklı taraftayız, biz doğru taraftayız. Doğru tarafta olduğumuzu anlatırsak hem Türk milleti hem de kendi ülküdaşlarımız büyük ölçüde ’evet’ diyecektir. Biz buna inanıyoruz. Ülke meselelerinde MHP Genel Merkezi ve onun lideri Devlet Bahçeli’yi hiç yanıltmadı. Tarih buna şahittir, milletimiz buna şahittir. Bunu görmek lazım. Türkiye’nin neredeyse yüzde 85’i çözüm süreci denilen o süreci desteklerken, hatta bizim içimizdeki bazı arkadaşlarımız da ‘ya bırakın adamlar bir şey yapmaya çalışıyor. Bugüne kadar silahla çözülemedi. Başka bir ortamda çözmeye çalışıyorlar, yol verelim çözsünler’ derken MHP Genel Merkezi ve onun lideri bu işin ülkeyi böleceğini ve ülkeyi çözeceğini ifade etmiş ve bunda haklı çıkmıştır. Suriye politikasında haklı çıkmıştır, ekonomi politikasında haklı çıkmıştır. Dolayısıyla bu kadar haklı çıkan lider burada da haklıdır, Biz bunu biliyoruz. Arkadaşlarımız da bunu takdir edecektir."
Kaynak: İHA
Türkiye’nin, içerde ve dışarıda çok ağır sorunlar ve tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Usta, “2015 yılında tartışma, gerilim ve kutuplaşma ile girilen seçimlerinden sonra huzur ve kalkınma bekleyen aziz milletimiz, o günden bu yana derin bir hayal kırıklığı yaşamaktadır. Terör örgütleri milli bekamıza arka arkaya suikast düzenlemeye devam ediyorlar. 20 Temmuz 2015’den bu tarafa kanımız akıyor, canımız yanıyor. Türk milleti varlığını muhafaza etmek için ağır bedeller ödemeye devam ediyor” diye konuştu.
15 Temmuz’un bir işgal teşebbüsü olduğunu dile getiren Usta, “FETÖ, devlete tutunarak, devlete sızarak, yine devleti çökertmek istemiştir. 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür. Türk devletinin milletiyle birlikte tarihten silinmesi vahim bir plan olarak devrededir ve bu tehdit geçmemiştir, uygun zamanın gelmesi için beklemeye alınmıştır” ifadelerini kullandı.
Usta, Türkiye’nin yönetim yapısını sakatlayan, kriz ve kaosu derinleştirme ihtimali taşıyan hükümet etme sistemindeki karmaşa ve fiili dayatmanın yeni bir toplumsal sözleşmeyle giderilmesinin ön şart olduğunu vurguladı.
Geniş yetkilerine rağmen neredeyse hiç sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanlığının orantısız güçlenerek yürütmenin iki başlılık arz etmesine neden olduğunu söyleyen Usta, “Dün milli ve üniter devlet yapımız tartışılıyordu. Başkanlık, özerklik, özyönetim pazarlıkları gündemdeydi. Bugün ise MHP; federatif yapıyı esas alan bir başkanlık sistemi, rejim değişikliği ve bölünme gibi ihtimalleri tamamen ortadan kaldıran bir süreci başlatmış, hatta sonlandırmıştır. Bu yüzden biz MHP olarak Türkiye’nin diriliş ve toparlanması için şahsa veya partiye değil, Türkiye’ye evet diyoruz” dedi.
“Tek adam iddiaları asılsız ve mesnetsizdir”
“Milletimiz 16 Nisan’da bir parti, bir şahıs, bir fikir, bir siyaset değil; önüne koyulan anayasa değişikliğini oylayacak, kendi geleceği hakkında bir karar verecektir” diyen Usta, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, Türkiye’nin yönetim yapısı netleşirken, kuvvetler arasındaki ayrımın da olması gereken kulvara geleceğini söyledi.
Usta, “Tek adama dayalı dikta ve otoriter bir rejim çıkacağı yönündeki iddialar, hem mevcut sistemdeki sorunları göz ardı eden, hem de yeni sistemin getirdiği denge ve denetim mekanizmalarını görmezden gelen asılsız ve mesnetsiz iddialardır. Yeni anayasayla birlikte, Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk yüklenecektir. Böylece yürütme; yasama ve yargı karşısında hesap verebilir hâle getirilecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin kanun gücünde olmayacağını ve Meclisin yasama yetkisinin güvenceye alınacağını da vurgulayan Usta, HSYK’nın yeniden yapılandırılarak yargıda kutuplaşma ve illegal oluşumların sızmasına zemin hazırlayan yapının da ortadan kaldırılacağını sözlerine ekledi.
Son olarak, referandum bahanesiyle kutuplaşmanın şiddetlenmesini doğru bulmadıklarını ve evet diyen, hayır diyen herkesin kararına hürmetkâr olduklarını belirten Usta, “Evetle Türkiye kazanacak, millet kazançlı çıkacak, Türklüğün gurur ve şuuru, İslam’ın ahlak ve fazileti yeni bir ruhla Türkiye’nin prangalarını sökecektir. “Millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için, elbette Türkiye için evet diyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
“Ülküdaşlarımız referandumda evet diyecektir”
MHP’den ihraç edilen Sinan Oğan’ın "parti tabanının referandumda ’hayır’ oyu vereceklerin bir hayli fazla olduğu" yönündeki açıklamalarıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"MHP için ’parti tabanı’ ifadesi çok doğru bir ifade değil. Biz de taban ya da tavan yoktur, biz de dava arkadaşlığı vardır. Bunları neye dayanarak söylüyorlar biz bilmiyoruz. Belki de kendi etrafındaki insanlarda o tür görüşler olmuş olabilir. Biz de inanıyoruz ki bizim dava arkadaşlarımız güçlü bir şekilde MHP’nin görüşüne katılacaktır. Çünkü MHP Genel Merkezi olarak biz bu işi anlatacağız. Belki, ’hayır cephesi’ dediğimiz arkadaşlar biraz daha erken hareket ettiği için böyle bir algı olmuş olabilir. Ancak bundan sonra MHP Genel Merkezi, teşkilatlarımız sahaya inmiştir. Bundan sonra biz ’evet’i anlatacağız. Biz haklı taraftayız, biz doğru taraftayız. Doğru tarafta olduğumuzu anlatırsak hem Türk milleti hem de kendi ülküdaşlarımız büyük ölçüde ’evet’ diyecektir. Biz buna inanıyoruz. Ülke meselelerinde MHP Genel Merkezi ve onun lideri Devlet Bahçeli’yi hiç yanıltmadı. Tarih buna şahittir, milletimiz buna şahittir. Bunu görmek lazım. Türkiye’nin neredeyse yüzde 85’i çözüm süreci denilen o süreci desteklerken, hatta bizim içimizdeki bazı arkadaşlarımız da ‘ya bırakın adamlar bir şey yapmaya çalışıyor. Bugüne kadar silahla çözülemedi. Başka bir ortamda çözmeye çalışıyorlar, yol verelim çözsünler’ derken MHP Genel Merkezi ve onun lideri bu işin ülkeyi böleceğini ve ülkeyi çözeceğini ifade etmiş ve bunda haklı çıkmıştır. Suriye politikasında haklı çıkmıştır, ekonomi politikasında haklı çıkmıştır. Dolayısıyla bu kadar haklı çıkan lider burada da haklıdır, Biz bunu biliyoruz. Arkadaşlarımız da bunu takdir edecektir."