Van'da 'Yeni Anayasa Değişikliğinin Ekonomi Üzerindeki Etkileri' Paneli
Van Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ‘Yeni Anayasa Değişikliğinin Ekonomi Üzerindeki Etkileri’ paneli düzenlendi.
TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva moderatörlüğünde düzenlenen ve TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ile Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci’nin konuşmacı olarak katıldığı panele; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, STK temsilcileri, işadamları ve vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Doğu Anadolu’nun en büyük ticaret odalarından birisi olduklarını belirterek, “Van, tarihte 5 kez yerle bir edilmiş ama yeniden kurulmuş bir şehir. Her zaman kendini yeniden var edebilen, gücünün farkında olan bir şehir. Bununla birlikte elbette talihsiz süreçlerimiz de var. Van, bölgeler arası gelişmişlikte dezavantajları olan, gelişmişlikte son sıralarda olan, Türkiye’de en çok genç işsizin bulunduğu ve istihdam sorunu olan bir kent. Bu yeni değişimin bahsini ettiğim konulara etkisi ne olacağı bizim de merak konumuz. Dolayısıyla üyelerimizin karar alma sürecinde doğru karar vermelerini temin etmek, bu konuda soru işaretlerini ortadan kaldırmak nedeniyle böyle bir çalışma yaptık” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci ise, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, AK Parti’nin ilk anayasa değişikliğinin bu olmadığını söyledi.
Hükümetin, ülkenin temel sorunlarını her zaman tespit ve teşhis edip, parti tüzüğü ve hükümet programlarına aldığını ifade eden Çiftci, “AK Parti, ülke sorunlarını tespit edip, bunu toplumla paylaşıp bir bir hayata geçiren önemli bir harekettir. Reformlar yapan AK Parti ile ülke, önemli mesafeler kat etmiştir. Ülkemiz deyim yerindeyse AK Parti ile çağ atlamıştır. Alt ve üst yapıya bakıldığında, ülkede devrimler yaşandığı görülmüştür. Hukuk ve demokrasi anlamında da kıyaslanamaz düzeyde çalışmalar yapılmıştır. Konuşulmayan şeyler konuşuldu, tabular yıkıldı. Hamdolsun, o günden bugüne de bir istikrar ülkesi olarak devam etmekteyiz. Bu da deyim yerindeyse sessiz bir devrim oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve partimiz hep kalkınma ve demokrasiden yana oldu. Her adımda da halka başvuruldu” diye konuştu.
16 Nisan’da anayasanın tüm değişikliklerinin ortaya konulacağını ve güçlü bir ‘evet’ ile Türkiye’de istikrar ve üretimin artarak devam edeceğini vurgulayan Çiftci, “Bu bölgede huzurun, barışın ne kadar önemli olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ekonomi açısından bakıldığında bu değişiklik istikrar demek, üretim demektir. Bu referandum terör örgütleri için de bir korku demektir. Çünkü bu değişiklik ile terörün de önüne geçilmesi için kararlı ve çabuk adımlar atılacak” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğinin Van için de çok önem arz ettiğine dile getiren Çiftci, şöyle konuştu:
“Geçmişten bugüne ciddi sıkıntılar, büyük acılar yaşadık. Bundan sonraki süreç, bu bölgeye huzur gelmesine neden olacak. Van bu noktada hep sağduyudan yana oldu. Hamdolsun ki bu noktada Cumhurbaşkanımızın ve hükümetin teveccühüne de mazhar oldu bu kent. İnşallah 16 Nisan’la ve ‘evet’in de güçlü çıkması ile birlikte ekonomiye ciddi yansımalar olacak. Huzurun olduğu yerde ekonomi olur, sermaye olur, istikrar olur.”
Panelde yeni anayasa değişikliği hakkında bilgiler aktaran TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop da, “16 Nisan’da bir değişiklik oylayacağız. Türkiye, daha önce de halk oylamaları yaptı. Hatta anayasa değişiklikleri yaptı. 1982’de yürürlüğe giren bu anayasa, 35 yılda 18 kez değişti. Yani her 2 yılda bir anayasa değişiyor. Buna rağmen yetmedi, 19’uncusunu yapıyoruz” dedi.
Anayasanın hem metni hem de bir ruhunun olduğunu ifade eden Şentop, “Şimdiye kadar hiç ruhu konuşulmamış. 18 değişiklik yapılmış ama değişen bir şey olmamış. Çünkü değişiklikler hep sözde olmuş. Yani hiç ruhuna dokunulmamış. AK Parti’nin istediği de bu yüzden yeni bir anayasa. Yeni bir anayasa olursa Türkiye’nin sorunu çözülecek. İşte bu noktada yeni anayasa ruhu önemli. Bu ruh 1960 darbesinden sonra konulan bir ruh” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin maddeleri üzerinde konuşan Şentop, “Bu değişikliğin içeriğinde 4 önemli başlık var. Bu 4 başlık aslında geneline cevap veriyor. Bu değişikliğinin özü dışında 3 tane değişiklik var. 18 yaşında seçilme hakkı veriliyor. Buna itirazlar var. Biz daha önce 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde seçilme yaşı 30 idi. Bunu 25’e yine biz indirdik. Şimdi 18’e iniyor. Bu yeni bir hak değil aslında. Biz bir haksızlığı ortadan kaldırıyoruz. 8,5 milyonun üzerinde genç var bu ülkede. Bu isimler oy verebiliyor ama oy alamıyor. Bu gençlerimiz, ülke yönetsin deyince ‘yaşları küçük’ deniliyor. Yeterlilik meselesi yaş işi değil, bu büyük yaştaki isimler için de geçerli. O yüzden kendisini yetiştiren gençleri de seçmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak?” Sorusuna da değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Erdoğan’dan sonrasını garantiye almak için bu sistemi değiştiriyoruz. Peki bugünkü sistemde Erdoğan’dan sonra ne olur, ona bakmak lazım. Yüzde 50 oy alabilecek liderler, bu ülkeyi yönetsin istiyoruz. 25 milyonun üzerinde bir oy alan lider, güçlü olmasa da güçlü hale gelir. Batılıların itirazı buydu. Onlar, Türkiye’de uzaktan kumanda bir sistem varlığı istiyorlar. Erdoğan’dan rahatsızlar. Çünkü ABD’li bir ismin deyimiyle Erdoğan onların çifte standartlarını yüzlerine vuruyor. Erdoğan gitsin istiyorlar. Gezi’yi, 17-25 Aralık’ı, 15 Temmuz’u desteklediler. Onlar gitsin diye beklerken, biz Erdoğan’ın seri üretimine geçiyoruz. Bu sistem ile Erdoğan gibi güçlü liderler olacak artık Türkiye’de.”
Kaynak: İHA
Açılış konuşmasını yapan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Doğu Anadolu’nun en büyük ticaret odalarından birisi olduklarını belirterek, “Van, tarihte 5 kez yerle bir edilmiş ama yeniden kurulmuş bir şehir. Her zaman kendini yeniden var edebilen, gücünün farkında olan bir şehir. Bununla birlikte elbette talihsiz süreçlerimiz de var. Van, bölgeler arası gelişmişlikte dezavantajları olan, gelişmişlikte son sıralarda olan, Türkiye’de en çok genç işsizin bulunduğu ve istihdam sorunu olan bir kent. Bu yeni değişimin bahsini ettiğim konulara etkisi ne olacağı bizim de merak konumuz. Dolayısıyla üyelerimizin karar alma sürecinde doğru karar vermelerini temin etmek, bu konuda soru işaretlerini ortadan kaldırmak nedeniyle böyle bir çalışma yaptık” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci ise, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, AK Parti’nin ilk anayasa değişikliğinin bu olmadığını söyledi.
Hükümetin, ülkenin temel sorunlarını her zaman tespit ve teşhis edip, parti tüzüğü ve hükümet programlarına aldığını ifade eden Çiftci, “AK Parti, ülke sorunlarını tespit edip, bunu toplumla paylaşıp bir bir hayata geçiren önemli bir harekettir. Reformlar yapan AK Parti ile ülke, önemli mesafeler kat etmiştir. Ülkemiz deyim yerindeyse AK Parti ile çağ atlamıştır. Alt ve üst yapıya bakıldığında, ülkede devrimler yaşandığı görülmüştür. Hukuk ve demokrasi anlamında da kıyaslanamaz düzeyde çalışmalar yapılmıştır. Konuşulmayan şeyler konuşuldu, tabular yıkıldı. Hamdolsun, o günden bugüne de bir istikrar ülkesi olarak devam etmekteyiz. Bu da deyim yerindeyse sessiz bir devrim oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve partimiz hep kalkınma ve demokrasiden yana oldu. Her adımda da halka başvuruldu” diye konuştu.
16 Nisan’da anayasanın tüm değişikliklerinin ortaya konulacağını ve güçlü bir ‘evet’ ile Türkiye’de istikrar ve üretimin artarak devam edeceğini vurgulayan Çiftci, “Bu bölgede huzurun, barışın ne kadar önemli olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ekonomi açısından bakıldığında bu değişiklik istikrar demek, üretim demektir. Bu referandum terör örgütleri için de bir korku demektir. Çünkü bu değişiklik ile terörün de önüne geçilmesi için kararlı ve çabuk adımlar atılacak” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğinin Van için de çok önem arz ettiğine dile getiren Çiftci, şöyle konuştu:
“Geçmişten bugüne ciddi sıkıntılar, büyük acılar yaşadık. Bundan sonraki süreç, bu bölgeye huzur gelmesine neden olacak. Van bu noktada hep sağduyudan yana oldu. Hamdolsun ki bu noktada Cumhurbaşkanımızın ve hükümetin teveccühüne de mazhar oldu bu kent. İnşallah 16 Nisan’la ve ‘evet’in de güçlü çıkması ile birlikte ekonomiye ciddi yansımalar olacak. Huzurun olduğu yerde ekonomi olur, sermaye olur, istikrar olur.”
Panelde yeni anayasa değişikliği hakkında bilgiler aktaran TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop da, “16 Nisan’da bir değişiklik oylayacağız. Türkiye, daha önce de halk oylamaları yaptı. Hatta anayasa değişiklikleri yaptı. 1982’de yürürlüğe giren bu anayasa, 35 yılda 18 kez değişti. Yani her 2 yılda bir anayasa değişiyor. Buna rağmen yetmedi, 19’uncusunu yapıyoruz” dedi.
Anayasanın hem metni hem de bir ruhunun olduğunu ifade eden Şentop, “Şimdiye kadar hiç ruhu konuşulmamış. 18 değişiklik yapılmış ama değişen bir şey olmamış. Çünkü değişiklikler hep sözde olmuş. Yani hiç ruhuna dokunulmamış. AK Parti’nin istediği de bu yüzden yeni bir anayasa. Yeni bir anayasa olursa Türkiye’nin sorunu çözülecek. İşte bu noktada yeni anayasa ruhu önemli. Bu ruh 1960 darbesinden sonra konulan bir ruh” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin maddeleri üzerinde konuşan Şentop, “Bu değişikliğin içeriğinde 4 önemli başlık var. Bu 4 başlık aslında geneline cevap veriyor. Bu değişikliğinin özü dışında 3 tane değişiklik var. 18 yaşında seçilme hakkı veriliyor. Buna itirazlar var. Biz daha önce 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde seçilme yaşı 30 idi. Bunu 25’e yine biz indirdik. Şimdi 18’e iniyor. Bu yeni bir hak değil aslında. Biz bir haksızlığı ortadan kaldırıyoruz. 8,5 milyonun üzerinde genç var bu ülkede. Bu isimler oy verebiliyor ama oy alamıyor. Bu gençlerimiz, ülke yönetsin deyince ‘yaşları küçük’ deniliyor. Yeterlilik meselesi yaş işi değil, bu büyük yaştaki isimler için de geçerli. O yüzden kendisini yetiştiren gençleri de seçmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak?” Sorusuna da değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Erdoğan’dan sonrasını garantiye almak için bu sistemi değiştiriyoruz. Peki bugünkü sistemde Erdoğan’dan sonra ne olur, ona bakmak lazım. Yüzde 50 oy alabilecek liderler, bu ülkeyi yönetsin istiyoruz. 25 milyonun üzerinde bir oy alan lider, güçlü olmasa da güçlü hale gelir. Batılıların itirazı buydu. Onlar, Türkiye’de uzaktan kumanda bir sistem varlığı istiyorlar. Erdoğan’dan rahatsızlar. Çünkü ABD’li bir ismin deyimiyle Erdoğan onların çifte standartlarını yüzlerine vuruyor. Erdoğan gitsin istiyorlar. Gezi’yi, 17-25 Aralık’ı, 15 Temmuz’u desteklediler. Onlar gitsin diye beklerken, biz Erdoğan’ın seri üretimine geçiyoruz. Bu sistem ile Erdoğan gibi güçlü liderler olacak artık Türkiye’de.”