Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım Açıklaması 'Hükümet Önümüzü Açarsa Bir Değil, Binlerce Eleman Alırız'
Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, hükümet yetkililerinin önlerini açtığı durumda bir değil, binlerce eleman alabileceklerini söyledi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yapılan feragat zamanı oturumda Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu ve Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım konuşma yaptı. Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, “2016 yılına girerken biraz daha belirgin bir gelecek bekliyorduk. Ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016’nın içerisinde gelişti. Rusya’ya ile yaşanan sıkıntılar, seçim yoğunluğu, terör, patlamalar ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016’nın içerisine sığdı. Dışarıdaki durumlarda Türkiye’yi etkiledi. Amerika’da Donald Trump’un seçimi kazanması, FED’in faiz konuşması gibi. Bütün bunların içerisinde sanki bu tablonun bir eksiği de darbe girişimi olunca tabloyu tamamladı. Maalesef bunun ekonomik sonuçları oldu. Biraz işi tatlıya bağlamak lazım. Bizim başımıza gelenlerin hiçbirisi normal değil. Bütün bu olanlara rağmen sistemimiz çalışıyor. Olağan dönemlerde herkes kendi çıkarlarını düşünebilir, bunu başarabilir. Böyle yaptığında da bir katkısı olur, zararı olmaz. Ama olağan dışı dönemlerde sadece kendi doğrusunun peşinde olmaya başlarsanız kısa süreli kazanımlar elde edebilirsiniz, ama zamanla aşağıya çekilirsiniz” dedi.
Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, “Bizde ülkenin bu zor günlerinde nasıl bir fedakarlık yaparız diye şartları önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Eski ABD Başkanı Kennedy, ‘Benim ülkem için ne yapacağım’ sözü bugün bizim için geçerli. Bu salondaki iş dünyası için geçerli. Türkiye bugünleri hak etmiyor. Ben Gezi Parkı’ndan önce yurt dışında yatırımcılarla, bankacılarla otururken insanlar bu ülkeye girmek için kuyruktaydı. Ama şimdi dışarıdaki algı çok kötü. Yapılan toplantılarda, ‘Türkiye nereye gidiyor’u konuşuyoruz. Kimse Türkiye’ye gelmek istemiyor. Bugün bizden başka kimse bize yardım etmez. Bugün Türk bankaları tam bir fedakarlık yapıyorlar. 1994’lerden bu yana çeşitli ekonomik krizlerden geçtik Ama bugün bakıyoruz ki dünyada ilk 16 ekonomisi içerisindeyiz ve ortaya konan ekonomik hedefler bizi motive ediyor” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’nin IMF borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var”
AK Parti 2002 seçiminden sonra geldiğinde 2003 yılında maaş ödeyecek durum olmadığını anlatan Yıldırım, “O dönemde iş dünyası olarak söylüyorum biz elimizde ne varsa bankalardan da borçlandık. Türkiye’nin IMF’ye borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var. Başarılı ekonominin arkasında çok büyük fedakarlıklar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Biz yurt dışında kazandıklarımızı bu ülkeye yatırım olarak getirdik. Türk insanının başarısının yurt dışına gösterilmesi gerektiğine inandık. İsveç’te Rusya’da Kazakistan’da iflas eden bir firmayı dünya dördüncüsü yaptık. Yani iş dünyası feragat zamanında fazlasını yapıyor. Daha iyisini yapabilmemiz için de artık hükümetimizin karar veren mercilerin bizleri anlayıp şu an 260 milyar dolar bir borç batağında bulunan özel sektör ve bankalara destek vermesi lazım. Kimseyle düşman olma gibi bir lüksümüz yok. Aksine yakın coğrafyamızda barış içinde Avrupa ve Amerika ile beraber çalışıyor olabilirsek biz bu dünyadaki ilk 10 hedefine ulaşırız. Bu 2023 olmaz 2030 olur ama sonunda ulaşırız” açıklamasını yaptı.
“Bir değil, binlerce eleman alırız”
Yıldırım Holding’in en büyük özelliği zor dönemlerde yatırım yaparak ve iyi günleri beklemek olduğunu vurgulayan Yıldırım, “94’den krizinden beri Türkiye’de krizlerle büyüyen bir grubuz. Bir firma olarak Türkiye’de en hızlı büyüyen gruplardan birisiyiz. Feragat ve fedakarlık işlerinde gereğini yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde istihdam seferberliği açıldı. Herkes bir eleman alsın deniliyor. Biz yüzlerce eleman alıyoruz ama bunu ortalıkta şov yaparak söylemiyoruz. Benim Türkiye’deki liman projelerim hala bakanlıkta imzada bekliyor. Devlet yatırım yapın diyor. Bende bu ülkede yatırım yapmak için bu ülkede ağlıyorum, çırpınıyorum. Ama izinler çıkmıyor. Çanakkale’de enerji santrallerimiz var. 5 milyar dolarlık izinler her şey var ama son teknoloji yapmak için bir firmayla el sıkıştık. Ama bunu bile şu kötü günlerde yapamıyoruz. Çünkü bakanlığımızın önünde 50 metre yukarıdaki kot farkını 6 metreye indirdim diye bakanlık imzalamıyor. Biraz gerçekçi olursa hükümet yetkilileri önümüzü açarsa biz bir eleman değil, yüzlerce, binlerce eleman alırız” şeklinde konuştu.
Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu, “Benim vicdanım feragat konusunda o kadar rahat değil. Toplum olarak haklarımızı değişik bağlamda elde etmek için mücadele ediyoruz. Kolay bir ortamda yaşamıyoruz. Niye benden birileri hakkımdan feragat etmemi istesin. Bu açıdan vicdanen feragat anlamında o kadar rahat değilim. Ama fedakarlık konusu ayrı. Evet, sıkıntıya gireyim, bazı arzularımı öteleyeyim, gelirlerimi öteleyim, hayat standardımı öteleyim, bunu sadece kendimiz için değil toplum için yapalım. İş kriz ortamına gelince hemen şu akla geliyor; yatırımları kısıtlayalım. Hayır bence yatırım kısıtlanmamalı. Yatırımları ertelemek veya farklı bir yaklaşım sergilemek lazım. Türkiye’nin hikayesi çok heyecan verici. Bizim barışçıl bir ortamda yaşamamız lazım. Türkiye’yi ileriye taşıyacak bir fitili gençlerle birlikte ateşlememiz lazım. Bunun için biz sıkıntıya gireceksek şirketimizin bilançosu karanlığa girecekse bu fedakarlığı yapmaya değer. Eğer bugün ben birisinden fedakarlık istiyorsan benim de karşındakine hangi fedakarlığı yapmam gerektiğini düşünmem lazım. Bu fedakarlıkların tatmin olması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, “Bizde ülkenin bu zor günlerinde nasıl bir fedakarlık yaparız diye şartları önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Eski ABD Başkanı Kennedy, ‘Benim ülkem için ne yapacağım’ sözü bugün bizim için geçerli. Bu salondaki iş dünyası için geçerli. Türkiye bugünleri hak etmiyor. Ben Gezi Parkı’ndan önce yurt dışında yatırımcılarla, bankacılarla otururken insanlar bu ülkeye girmek için kuyruktaydı. Ama şimdi dışarıdaki algı çok kötü. Yapılan toplantılarda, ‘Türkiye nereye gidiyor’u konuşuyoruz. Kimse Türkiye’ye gelmek istemiyor. Bugün bizden başka kimse bize yardım etmez. Bugün Türk bankaları tam bir fedakarlık yapıyorlar. 1994’lerden bu yana çeşitli ekonomik krizlerden geçtik Ama bugün bakıyoruz ki dünyada ilk 16 ekonomisi içerisindeyiz ve ortaya konan ekonomik hedefler bizi motive ediyor” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’nin IMF borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var”
AK Parti 2002 seçiminden sonra geldiğinde 2003 yılında maaş ödeyecek durum olmadığını anlatan Yıldırım, “O dönemde iş dünyası olarak söylüyorum biz elimizde ne varsa bankalardan da borçlandık. Türkiye’nin IMF’ye borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var. Başarılı ekonominin arkasında çok büyük fedakarlıklar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Biz yurt dışında kazandıklarımızı bu ülkeye yatırım olarak getirdik. Türk insanının başarısının yurt dışına gösterilmesi gerektiğine inandık. İsveç’te Rusya’da Kazakistan’da iflas eden bir firmayı dünya dördüncüsü yaptık. Yani iş dünyası feragat zamanında fazlasını yapıyor. Daha iyisini yapabilmemiz için de artık hükümetimizin karar veren mercilerin bizleri anlayıp şu an 260 milyar dolar bir borç batağında bulunan özel sektör ve bankalara destek vermesi lazım. Kimseyle düşman olma gibi bir lüksümüz yok. Aksine yakın coğrafyamızda barış içinde Avrupa ve Amerika ile beraber çalışıyor olabilirsek biz bu dünyadaki ilk 10 hedefine ulaşırız. Bu 2023 olmaz 2030 olur ama sonunda ulaşırız” açıklamasını yaptı.
“Bir değil, binlerce eleman alırız”
Yıldırım Holding’in en büyük özelliği zor dönemlerde yatırım yaparak ve iyi günleri beklemek olduğunu vurgulayan Yıldırım, “94’den krizinden beri Türkiye’de krizlerle büyüyen bir grubuz. Bir firma olarak Türkiye’de en hızlı büyüyen gruplardan birisiyiz. Feragat ve fedakarlık işlerinde gereğini yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde istihdam seferberliği açıldı. Herkes bir eleman alsın deniliyor. Biz yüzlerce eleman alıyoruz ama bunu ortalıkta şov yaparak söylemiyoruz. Benim Türkiye’deki liman projelerim hala bakanlıkta imzada bekliyor. Devlet yatırım yapın diyor. Bende bu ülkede yatırım yapmak için bu ülkede ağlıyorum, çırpınıyorum. Ama izinler çıkmıyor. Çanakkale’de enerji santrallerimiz var. 5 milyar dolarlık izinler her şey var ama son teknoloji yapmak için bir firmayla el sıkıştık. Ama bunu bile şu kötü günlerde yapamıyoruz. Çünkü bakanlığımızın önünde 50 metre yukarıdaki kot farkını 6 metreye indirdim diye bakanlık imzalamıyor. Biraz gerçekçi olursa hükümet yetkilileri önümüzü açarsa biz bir eleman değil, yüzlerce, binlerce eleman alırız” şeklinde konuştu.
Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu, “Benim vicdanım feragat konusunda o kadar rahat değil. Toplum olarak haklarımızı değişik bağlamda elde etmek için mücadele ediyoruz. Kolay bir ortamda yaşamıyoruz. Niye benden birileri hakkımdan feragat etmemi istesin. Bu açıdan vicdanen feragat anlamında o kadar rahat değilim. Ama fedakarlık konusu ayrı. Evet, sıkıntıya gireyim, bazı arzularımı öteleyeyim, gelirlerimi öteleyim, hayat standardımı öteleyim, bunu sadece kendimiz için değil toplum için yapalım. İş kriz ortamına gelince hemen şu akla geliyor; yatırımları kısıtlayalım. Hayır bence yatırım kısıtlanmamalı. Yatırımları ertelemek veya farklı bir yaklaşım sergilemek lazım. Türkiye’nin hikayesi çok heyecan verici. Bizim barışçıl bir ortamda yaşamamız lazım. Türkiye’yi ileriye taşıyacak bir fitili gençlerle birlikte ateşlememiz lazım. Bunun için biz sıkıntıya gireceksek şirketimizin bilançosu karanlığa girecekse bu fedakarlığı yapmaya değer. Eğer bugün ben birisinden fedakarlık istiyorsan benim de karşındakine hangi fedakarlığı yapmam gerektiğini düşünmem lazım. Bu fedakarlıkların tatmin olması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.