Türkiye'de Antibiyotik Kullanımı
KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Tekin: 'Yıllık kişi başına ortalama 26 kutu ilacın tüketildiği ülkemizde bunların yaklaşık 9 kutusunu antibiyotikler oluşturmaktadır. Türkiye'de Avrupa ülkelerine göre antibiyotik kullanımı 23 kat daha fazla'
KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Doç.Dr. Süda Tekin, 'Yıllık kişi başına ortalama 26 kutu ilacın tüketildiği ülkemizde bunların yaklaşık 9 kutusunu antibiyotikler oluşturmaktadır.' dedi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamaya göre, Belek Turizm Merkezinde başlayan ve 26 Mart'ta sona erecek 18. KLİMİK Kongresinde ele alınan en önemli başlıklardan biri de grip oldu.
Grip, virüslerin neden olduğu, en önemli enfeksiyon hastalıklarından bir tanesi. Özellikle de 65 yaş üzerinde, kronik hastalığı olanlarda ölümcül seyredebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Türkiye'deki grip hastalığının kasım ile şubat sonu, mart gibi tepe noktasına ulaştığını belirtti.
Prof. Dr. Ergönül, gribin artık antibiyotik direnci nedeniyle daha uzun sürdüğünü belirterek, grip başladıktan sonra üzerine zatürre, bronşit gibi bakterili enfeksiyonlar eklendiğini dile getirdi.
Ergönül, 'Bir kısım insanda hastalıkların uzun sürmesinin nedeni antibiyotik direnci, direnç gelişmesi sonucunda antibiyotikler etki etmiyor. Bunun sonucunda da hastalığın ciddiye varması ve ölümlerle sonuçlanması bizim hala önemli bir sorunumuzdur.' dedi.
Prof.Dr. Ergönül, belli bir yaşın üstünde olanlarda bu tablonun ölümcül olduğunu vurguladı.Zatürre ve bronşit açısından daha riskli grupların özellikle 60 ve üzeri olduğunun altını çizen Ergönül, 'Türkiye'de grip hastalığı kasım ile şubat sonu, mart gibi tepe noktasına ulaşıyor.' ifadesini kullandı.
Ergönül, özellikle nöroloji, kalp ,böbrek gibi kronik hastalığı olan 65 yaş üzerindeki kişilerin mutlaka aşı yaptırması gerektiğini ifade etti.
Bu sayede kişilerin ya grip olmayacaklarını veya gribi daha hafif geçirebileceklerini belirten Ergönül, Türkiye'nin henüz erişkinlerin aşı olunabileceğine tam inanmış durumda olmadığını savundu.
Ergönül, yetişkinlerin de çocuklar gibi aşılanmaları gerektiği anlayışının Türkiye'de tam yerleşmediğini savunarak, 'Gripte bu durum daha da beter. Bir takım uzmanların ters yönde konuşmaları olumsuz yanıt vermeleri , sorumsuzca davranması buna yol açıyor. Türkiye'de grip aşısı yaptırma oranı yüzde 3'ün altında. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 50'nin üstünde.' diye konuştu.
KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Doç.Dr. Süda Tekin de, antimikrobiyallere, özellikle de antibiyotiklere dirençli infeksiyon hastalıklarının önemli bir sağlık sorununa dönüştüğünü ve toplum sağlığını tehdit eder hale geldiğini vurguladı.
Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl en az 2 milyon kişide antimikrobiyal ilaçlara dirençli infeksiyon hastalığı geliştiğini ve bunlardan en az 23 bin kişinin kaybedildiği belirten Doç. Dr. Tekin, Avrupa'da ise her yıl 400 bin kişide antimikrobiyallere dirençli mikroorganizmalar ile infeksiyon geliştiği ve bunların 25 bininin kaybedildiğini ifade etti.
Avrupa'da ilaca çok dirençli mikroorganizmaların neden olduğu infeksiyonların yıllık maliyetinin 1.5 milyar avro'yu bulduğunu vurgulayan Tekin, 'Türkiye’de antimikrobiyal ilaçlara dirençli infeksiyon hastalıkları sayısı ve buna bağlı ölümlere ilişkin kesin rakamları belirtmek mümkün olmamakla birlikte her yıl ortalama 130 milyon reçete yazılmakta ve her üç reçeteden bir tanesinde antibiyotikler yer almaktadır. Yıllık kişi başına ortalama 26 kutu ilacın tüketildiği ülkemizde bunların yaklaşık 9 kutusunu antibiyotikler oluşturmaktadır. Türkiye’de Avrupa ülkelerine göre antibiyotik kullanımı 2-3 kat daha fazla.
Doç. Dr. Tekin, antibiyotik direncinin önüne geçmek için, yapılacak en önemli şeyin, zaruri olanlar dışında antibiyotik kullanımına son verilmesi olduğunu belirterek, büyük ilaç şirketleri kanser ve kalp hastalıkları gibi daha karlı alanlara yatırım yaptığı için antibiyotik musluğunun bir süredir kurumakla yüz yüze olduğunu savundu.
Tekin, antibiyotik yazmadığı gerekçesiyle şikayet edilen hakarete uğrayan, hatta darp edilen ve ciddi fiziksel şiddete uğrayan meslektaşları olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA
Dernekten yapılan yazılı açıklamaya göre, Belek Turizm Merkezinde başlayan ve 26 Mart'ta sona erecek 18. KLİMİK Kongresinde ele alınan en önemli başlıklardan biri de grip oldu.
Grip, virüslerin neden olduğu, en önemli enfeksiyon hastalıklarından bir tanesi. Özellikle de 65 yaş üzerinde, kronik hastalığı olanlarda ölümcül seyredebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Türkiye'deki grip hastalığının kasım ile şubat sonu, mart gibi tepe noktasına ulaştığını belirtti.
Prof. Dr. Ergönül, gribin artık antibiyotik direnci nedeniyle daha uzun sürdüğünü belirterek, grip başladıktan sonra üzerine zatürre, bronşit gibi bakterili enfeksiyonlar eklendiğini dile getirdi.
Ergönül, 'Bir kısım insanda hastalıkların uzun sürmesinin nedeni antibiyotik direnci, direnç gelişmesi sonucunda antibiyotikler etki etmiyor. Bunun sonucunda da hastalığın ciddiye varması ve ölümlerle sonuçlanması bizim hala önemli bir sorunumuzdur.' dedi.
Prof.Dr. Ergönül, belli bir yaşın üstünde olanlarda bu tablonun ölümcül olduğunu vurguladı.Zatürre ve bronşit açısından daha riskli grupların özellikle 60 ve üzeri olduğunun altını çizen Ergönül, 'Türkiye'de grip hastalığı kasım ile şubat sonu, mart gibi tepe noktasına ulaşıyor.' ifadesini kullandı.
Ergönül, özellikle nöroloji, kalp ,böbrek gibi kronik hastalığı olan 65 yaş üzerindeki kişilerin mutlaka aşı yaptırması gerektiğini ifade etti.
Bu sayede kişilerin ya grip olmayacaklarını veya gribi daha hafif geçirebileceklerini belirten Ergönül, Türkiye'nin henüz erişkinlerin aşı olunabileceğine tam inanmış durumda olmadığını savundu.
Ergönül, yetişkinlerin de çocuklar gibi aşılanmaları gerektiği anlayışının Türkiye'de tam yerleşmediğini savunarak, 'Gripte bu durum daha da beter. Bir takım uzmanların ters yönde konuşmaları olumsuz yanıt vermeleri , sorumsuzca davranması buna yol açıyor. Türkiye'de grip aşısı yaptırma oranı yüzde 3'ün altında. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 50'nin üstünde.' diye konuştu.
KLİMİK Derneği Genel Sekreteri Doç.Dr. Süda Tekin de, antimikrobiyallere, özellikle de antibiyotiklere dirençli infeksiyon hastalıklarının önemli bir sağlık sorununa dönüştüğünü ve toplum sağlığını tehdit eder hale geldiğini vurguladı.
Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl en az 2 milyon kişide antimikrobiyal ilaçlara dirençli infeksiyon hastalığı geliştiğini ve bunlardan en az 23 bin kişinin kaybedildiği belirten Doç. Dr. Tekin, Avrupa'da ise her yıl 400 bin kişide antimikrobiyallere dirençli mikroorganizmalar ile infeksiyon geliştiği ve bunların 25 bininin kaybedildiğini ifade etti.
Avrupa'da ilaca çok dirençli mikroorganizmaların neden olduğu infeksiyonların yıllık maliyetinin 1.5 milyar avro'yu bulduğunu vurgulayan Tekin, 'Türkiye’de antimikrobiyal ilaçlara dirençli infeksiyon hastalıkları sayısı ve buna bağlı ölümlere ilişkin kesin rakamları belirtmek mümkün olmamakla birlikte her yıl ortalama 130 milyon reçete yazılmakta ve her üç reçeteden bir tanesinde antibiyotikler yer almaktadır. Yıllık kişi başına ortalama 26 kutu ilacın tüketildiği ülkemizde bunların yaklaşık 9 kutusunu antibiyotikler oluşturmaktadır. Türkiye’de Avrupa ülkelerine göre antibiyotik kullanımı 2-3 kat daha fazla.
Doç. Dr. Tekin, antibiyotik direncinin önüne geçmek için, yapılacak en önemli şeyin, zaruri olanlar dışında antibiyotik kullanımına son verilmesi olduğunu belirterek, büyük ilaç şirketleri kanser ve kalp hastalıkları gibi daha karlı alanlara yatırım yaptığı için antibiyotik musluğunun bir süredir kurumakla yüz yüze olduğunu savundu.
Tekin, antibiyotik yazmadığı gerekçesiyle şikayet edilen hakarete uğrayan, hatta darp edilen ve ciddi fiziksel şiddete uğrayan meslektaşları olduğunu vurguladı.