Varis Tedavisinde Radyofrekans Dönemi
Manisa’da yaklaşık 25 yıldır varis rahatsızlığı çeken bir kişi, varislerinden radyofrekans dalgalarıyla kurtuldu.
Bacaktaki kirli kanı kalbe götüren toplardamarlarda görülen yaygın bir hastalık olan varis hastalığı özellikle işi gereği sürekli ayakta duranlarda ve hamilelerde çok sık görülüyor. Genel olarak kadınlarda daha sık karşılaşılan varis, erişkin yaşlarda yüzde 25 ila 50 oranında görülmekte. Manisa’da yaklaşık 25 yıldır varis rahatsızlığı çeken 37 yaşındaki fabrika işçisi Celali Pamuksuz da neredeyse her yöntemi denedi. Pek çok sağlık kuruluşuna başvuran Pamuksuz için ameliyat tavsiyelerine karşı direnen Pamuksuz, varis hastalığından Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyoloji servisinde radyofrekansı tedavisi sayesinde kurtuldu. Pamuksuz, genel anesteziye gerek kalmadan, radyofrekans ablasyon ile 22 yıllık ağrılarından kurtuldu.
Pamuksuzun tedavisini gerçekleştiren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serdar Tarhan, varis hastalarına radyoloji servisinden tedaviye başladıklarını belirterek, "Farklı tedavi yöntemleri var. Cerrahi olarak tedavi edilebiliyor. Lazerle tedavi edilebiliyor. Radyofrekans dediğimiz radyo dalgaları yayan bir cihazla tedavisi yapılabiliyor. Bizim yaptığımız tedavi yönteminin avantajı da şu; hasta biz işlemi yaptıktan sonra normal hayatına hemen dönebiliyor. Biz işlemi bitirdikten sonra hastamızı ayağa kaldırıyoruz. Yürütüyoruz. Sonra normal gidip işini yapmasını devam etmesini istiyoruz. Her gün yarım saat yürümesini tavsiye ediyoruz. Hasta hem ameliyatın risklerini almamış oluyor, hem de kısa sürede normal hayatına dönmüş oluyor" dedi.
Radyofrekansıyla yapılan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Tarhan, "Hastamızı biz masamıza yatırıyoruz. Önce ultrason ile bu genişleyen damarların varlığını ve anatomisini yaygınlığını saptıyoruz. Daha sonra diz altından uygun bir yerden küçük bir delik delerek bir iğneyle girerek kasığa kadar ilerliyoruz. Burayı radyofrekans dediğimiz bir enerji vasıtasıyla damarın dümenini yakmadan önce hastanın hem ağrı duymaması hem de işlemin daha da başarılı olması için lokal anestezi yapıyoruz. Damarın çevresini uyuşturuyoruz. Hem çevre dokuların yanmasını engelliyoruz, hem hastanın ağrı duymasını engelliyoruz. İşlemin başarısını da arttırmış oluyoruz" dedi.
"Yarım saatte işlem tamamlanıyor"
Varislerin durumuna göre tedavi süresinin değiştiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Hastanın varislerinin yaygınlığına, damarların kıvrımlığına bağlı olarak uzayabiliyor. Yarım saat bir saat içerisinde işlem tamamlanabiliyor. Tek seansta işi bitiriyoruz. Ama ondan sonra hastayı kontrole çağırıyoruz. Bizim başarımızı değerlendirmek hem de tıkadığımız damarın dışlarında kalan genişlemiş damarlar yapışıp yapışmadığını kontrol ediyoruz. Oralarda eksiklik görürsek yine köpük tedavisiyle tedaviye devam ediyoruz" diye konuştu.
"Başarı şansı yüzde 95"
Radyofrekansıyla uygulanan varis tedavisinde başarı şansının yüzde 95’leri bulduğunu belirten Tarhan, "Hastamız biraz komplike olduğu için ve uzun süre şikayetleri olduğu için tedaviden çok iyi fayda gördüğü için, zaten tedavinin başarı şansı da yüzde 90-95 civarında başarı şansı var. Dezavantajı hemen hemen yok diyebiliriz. İşlemde giriş yerinde kızarıklık olabilir, morluk olabilir. Bunlar geçici şeyler. Eğer kateterin ucunu çok iyi kontrol etmezsen, yine pıhtı oluşma riski tabi ki var. Ama hastanın bizim tedavilerimize uyması gerekiyor. İşlem sırasında bizim avantajımız da, radyologlar olarak biz görüntüleme yöntemine çok alışık olduğumuz için daha rahat görütnüleyebiliyoruz" diye konuştu.
Hastanın tedavisini uygulayan Yar. Doc. Fatih Düzgün, radyofrekans tedavisi öncesi Pamuksuz’un uzun süre tedavi görmediğini belirterek "Hastamız uzun süre tedavi olmamış. Arada bir kanama şikayetleri olduğunu söyledi.
Acil servise o damarları diktirmiş. Kendisi sülük tedavisi uygulamış. Ama ondan da tabi ki fayda görmemiş. Son dönemde bacağında yaygın renk değişikliği belirgin şişlik şikayetleri oluştu. O şikayetlerle bize baş vurdu biz de tedaviyi uyguladık. Kahverengi tamamen pembeye dönmüş. Bileklikteki şişliği yarı yarıya inmiş durumda. Bir iki hafta içerisinde bu cevabı aldık hastadan" dedi.
"Çok karamsardım"
25 yıllık varis rahatsızlığı çeken Celali Pamuksuz, "Çok karamsardım. Bir sonuç alacağımı düşünüyordum. Tavsiye üzerine geldim. İyi sonuçlar aldım. Çok memnunum. Yaklaşık 25 sene oldu. Devlet hastanelerinin çoğuna gittim. Hepsi de ameliyat dedi.
Ben de ameliyat olmamakta direndim. İş kaybı çünkü. Bu tedavi şeklinde iş kaybı kesinlikle yok. Gayet rahat bir operasyon. Kendimi iyi hissediyorum" dedi.
Pamuksuz, gördüğü tedavi sonrası artık rahatlıkla yürüyebiliyor.
Kaynak: İHA
Pamuksuzun tedavisini gerçekleştiren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serdar Tarhan, varis hastalarına radyoloji servisinden tedaviye başladıklarını belirterek, "Farklı tedavi yöntemleri var. Cerrahi olarak tedavi edilebiliyor. Lazerle tedavi edilebiliyor. Radyofrekans dediğimiz radyo dalgaları yayan bir cihazla tedavisi yapılabiliyor. Bizim yaptığımız tedavi yönteminin avantajı da şu; hasta biz işlemi yaptıktan sonra normal hayatına hemen dönebiliyor. Biz işlemi bitirdikten sonra hastamızı ayağa kaldırıyoruz. Yürütüyoruz. Sonra normal gidip işini yapmasını devam etmesini istiyoruz. Her gün yarım saat yürümesini tavsiye ediyoruz. Hasta hem ameliyatın risklerini almamış oluyor, hem de kısa sürede normal hayatına dönmüş oluyor" dedi.
Radyofrekansıyla yapılan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Tarhan, "Hastamızı biz masamıza yatırıyoruz. Önce ultrason ile bu genişleyen damarların varlığını ve anatomisini yaygınlığını saptıyoruz. Daha sonra diz altından uygun bir yerden küçük bir delik delerek bir iğneyle girerek kasığa kadar ilerliyoruz. Burayı radyofrekans dediğimiz bir enerji vasıtasıyla damarın dümenini yakmadan önce hastanın hem ağrı duymaması hem de işlemin daha da başarılı olması için lokal anestezi yapıyoruz. Damarın çevresini uyuşturuyoruz. Hem çevre dokuların yanmasını engelliyoruz, hem hastanın ağrı duymasını engelliyoruz. İşlemin başarısını da arttırmış oluyoruz" dedi.
"Yarım saatte işlem tamamlanıyor"
Varislerin durumuna göre tedavi süresinin değiştiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Hastanın varislerinin yaygınlığına, damarların kıvrımlığına bağlı olarak uzayabiliyor. Yarım saat bir saat içerisinde işlem tamamlanabiliyor. Tek seansta işi bitiriyoruz. Ama ondan sonra hastayı kontrole çağırıyoruz. Bizim başarımızı değerlendirmek hem de tıkadığımız damarın dışlarında kalan genişlemiş damarlar yapışıp yapışmadığını kontrol ediyoruz. Oralarda eksiklik görürsek yine köpük tedavisiyle tedaviye devam ediyoruz" diye konuştu.
"Başarı şansı yüzde 95"
Radyofrekansıyla uygulanan varis tedavisinde başarı şansının yüzde 95’leri bulduğunu belirten Tarhan, "Hastamız biraz komplike olduğu için ve uzun süre şikayetleri olduğu için tedaviden çok iyi fayda gördüğü için, zaten tedavinin başarı şansı da yüzde 90-95 civarında başarı şansı var. Dezavantajı hemen hemen yok diyebiliriz. İşlemde giriş yerinde kızarıklık olabilir, morluk olabilir. Bunlar geçici şeyler. Eğer kateterin ucunu çok iyi kontrol etmezsen, yine pıhtı oluşma riski tabi ki var. Ama hastanın bizim tedavilerimize uyması gerekiyor. İşlem sırasında bizim avantajımız da, radyologlar olarak biz görüntüleme yöntemine çok alışık olduğumuz için daha rahat görütnüleyebiliyoruz" diye konuştu.
Hastanın tedavisini uygulayan Yar. Doc. Fatih Düzgün, radyofrekans tedavisi öncesi Pamuksuz’un uzun süre tedavi görmediğini belirterek "Hastamız uzun süre tedavi olmamış. Arada bir kanama şikayetleri olduğunu söyledi.
Acil servise o damarları diktirmiş. Kendisi sülük tedavisi uygulamış. Ama ondan da tabi ki fayda görmemiş. Son dönemde bacağında yaygın renk değişikliği belirgin şişlik şikayetleri oluştu. O şikayetlerle bize baş vurdu biz de tedaviyi uyguladık. Kahverengi tamamen pembeye dönmüş. Bileklikteki şişliği yarı yarıya inmiş durumda. Bir iki hafta içerisinde bu cevabı aldık hastadan" dedi.
"Çok karamsardım"
25 yıllık varis rahatsızlığı çeken Celali Pamuksuz, "Çok karamsardım. Bir sonuç alacağımı düşünüyordum. Tavsiye üzerine geldim. İyi sonuçlar aldım. Çok memnunum. Yaklaşık 25 sene oldu. Devlet hastanelerinin çoğuna gittim. Hepsi de ameliyat dedi.
Ben de ameliyat olmamakta direndim. İş kaybı çünkü. Bu tedavi şeklinde iş kaybı kesinlikle yok. Gayet rahat bir operasyon. Kendimi iyi hissediyorum" dedi.
Pamuksuz, gördüğü tedavi sonrası artık rahatlıkla yürüyebiliyor.