TBMM Genel Kurulu
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Benli: 'Cezaevleri, bağımsız pek çok heyet tarafından denetleniyor. Adalet Bakanlığının denetimine de açık. Denetimler daha da artırılmalı'
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili, AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, cezaevlerinin bağımsız pek çok heyet tarafından denetlendiğini ve Adalet Bakanlığının denetimine açık olduğunu anımsatarak, denetimlerin daha da artırılması gerektiğini söyledi.
HDP, Danışma Kurulu toplanamadığı için cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı sorunlara ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurula getirdi.
Benli, grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, insan olma onurunu herkes için sağlamak gerektiğini, bunun cezaevlerindekiler için de geçerli olduğunu belirtti.
Kişilerin ceza infaz kurumunda bulunmasının, ek bir ceza olarak kabul edilemeyeceğini dile getiren Benli, tutukluları, hükümlüleri, hükümözlüleri siyasi ve siyasi olmayanlar diye ayırmalarının söz konusu olmadığını vurguladı.
Benli, cezaevlerinin bağımsız pek çok heyet tarafından denetlendiğini, zaten Adalet Bakanlığının denetimine açık olduğunu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde 1990'dan itibaren tutuklu ve hükümlü hakları alt komisyonunun da çalıştığını anımsattı. Benli, Türkiye'nin uluslararası denetime açık olduğuna da işaret etti.
Denetimlerin daha da artırılması gerektiğini kaydeden Benli, alt komisyonun, resen başvuruları dikkate aldığını, iddiaları incelediğini, yazılı başvuruları dikkate aldıklarını, suç isnadı varsa suç duyurusunda bulunduklarını anlattı. Benli, eğer somut ifade yoksa Adalet Bakanlığından bilgi istediklerini belirterek, 'İşkenceye karşı sıfır tolerans istiyorsak bununla ilgili gerekli hükümleri yerine getirmek zorundayız. Mahpus haklarına ilişkin suç duyurularımız, Adalet Bakanlığıyla gerçekleştirdiğimiz görüşmeler net. İçiridekileri siyasi, terör, adli suçlu diye ayırmamız söz konusu değil.' diye konuştu.
-'Türkiye mahkum nüfusunda 9. sırada'
HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerine hiçbir zaman iyileştirici politikalarla yaklaşılmadığını öne sürdü.
Özkan, cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerle görüşmek isteyen sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslararası heyetlere cezaevlerinin açılmasını istedi.
Grup önerisi lehinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Cumhuriyet tarihi boyunca 50 bin civarında seyreden cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 2006'dan itibaren hızla artarak 230 bine ulaştığını söyledi.
Türkiye'nin, mahkum nüfusu en fazla ülkeler arasında dünyada 9. sırada, Avrupa'da ise Rusya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını belirten İlgezdi, cezaevlerinde kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunduğunu kaydetti.
İlgezdi, bugün cezaevlerinin, gözdağı ve hak bildirme aracı olarak kullanıldığını öne sürdü.
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, Hollanda ve Almanya'nın Türk bakanlara yönelik tavrını kınadı. Erdoğan, bu ülkelerin Türkiye ile ilgili kararlarını süratle gözden geçirmesi ve siyasilerin çalışmasının engellenmemesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin suç işleme cenneti haline geldiğini, herkesin Türkiye'ye girebildiğini savunan Erdoğan, suç işleme eğiliminin düşürülmesi çalışmalarının ve önleyici kolluğun yetersiz olduğunu söyledi. Erdoğan, suç işleyenin cezalandırılması gerektiğini, ancak devletin, suç işleme eğiliminin azaltılmasında gereken önlemler üzerinde titizlikle durmasının önemini vurguladı.
Konuşmaların ardından HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Kaynak: AA
HDP, Danışma Kurulu toplanamadığı için cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı sorunlara ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurula getirdi.
Benli, grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, insan olma onurunu herkes için sağlamak gerektiğini, bunun cezaevlerindekiler için de geçerli olduğunu belirtti.
Kişilerin ceza infaz kurumunda bulunmasının, ek bir ceza olarak kabul edilemeyeceğini dile getiren Benli, tutukluları, hükümlüleri, hükümözlüleri siyasi ve siyasi olmayanlar diye ayırmalarının söz konusu olmadığını vurguladı.
Benli, cezaevlerinin bağımsız pek çok heyet tarafından denetlendiğini, zaten Adalet Bakanlığının denetimine açık olduğunu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde 1990'dan itibaren tutuklu ve hükümlü hakları alt komisyonunun da çalıştığını anımsattı. Benli, Türkiye'nin uluslararası denetime açık olduğuna da işaret etti.
Denetimlerin daha da artırılması gerektiğini kaydeden Benli, alt komisyonun, resen başvuruları dikkate aldığını, iddiaları incelediğini, yazılı başvuruları dikkate aldıklarını, suç isnadı varsa suç duyurusunda bulunduklarını anlattı. Benli, eğer somut ifade yoksa Adalet Bakanlığından bilgi istediklerini belirterek, 'İşkenceye karşı sıfır tolerans istiyorsak bununla ilgili gerekli hükümleri yerine getirmek zorundayız. Mahpus haklarına ilişkin suç duyurularımız, Adalet Bakanlığıyla gerçekleştirdiğimiz görüşmeler net. İçiridekileri siyasi, terör, adli suçlu diye ayırmamız söz konusu değil.' diye konuştu.
-'Türkiye mahkum nüfusunda 9. sırada'
HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, cezaevlerine hiçbir zaman iyileştirici politikalarla yaklaşılmadığını öne sürdü.
Özkan, cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerle görüşmek isteyen sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslararası heyetlere cezaevlerinin açılmasını istedi.
Grup önerisi lehinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Cumhuriyet tarihi boyunca 50 bin civarında seyreden cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 2006'dan itibaren hızla artarak 230 bine ulaştığını söyledi.
Türkiye'nin, mahkum nüfusu en fazla ülkeler arasında dünyada 9. sırada, Avrupa'da ise Rusya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını belirten İlgezdi, cezaevlerinde kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunduğunu kaydetti.
İlgezdi, bugün cezaevlerinin, gözdağı ve hak bildirme aracı olarak kullanıldığını öne sürdü.
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, Hollanda ve Almanya'nın Türk bakanlara yönelik tavrını kınadı. Erdoğan, bu ülkelerin Türkiye ile ilgili kararlarını süratle gözden geçirmesi ve siyasilerin çalışmasının engellenmemesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin suç işleme cenneti haline geldiğini, herkesin Türkiye'ye girebildiğini savunan Erdoğan, suç işleme eğiliminin düşürülmesi çalışmalarının ve önleyici kolluğun yetersiz olduğunu söyledi. Erdoğan, suç işleyenin cezalandırılması gerektiğini, ancak devletin, suç işleme eğiliminin azaltılmasında gereken önlemler üzerinde titizlikle durmasının önemini vurguladı.
Konuşmaların ardından HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.