2017 Atık Yönetimi Sempozyumu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Öztürk: '81 ilimizin atık yönetimi planlarını oluşturuyoruz. Böylece her bir ilimizde atık yönetimini, atık türlerine göre en ince ayrıntısına kadar planlama ve uygulama fırsatına kavuşacağız'
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, 81 ilin atık yönetimi planlarını oluşturacaklarını belirterek, 'Böylece her bir ilimizde atık yönetimini, atık türlerine göre en ince ayrıntısına kadar planlama ve uygulama fırsatına kavuşacağız.' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde, ulusal atık yönetim politikasının hedef, risk ile faaliyetlerinin daha şeffaf ve analitik şekilde bütüncül değerlendirilmesi, bilgi alışverişinde bulunulması ve yeniliklerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen '2017 Atık Yönetimi Sempozyumu' Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Öztürk, Türkiye'nin çevre yönetimi konusunda çok önemli adımlar atmaya devam edeceğini söyledi.
Öztürk, Türkiye'nin 2023 hedefinin 'çevre politikalarını kalkınma politikalarıyla entegre etmek, enerji verimliliğini yaygınlaştırmak, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak, yüksek yaşam kalitesi ile refahı tüm vatandaşlarına düşük karbon yoğunluğuyla sunabilmek' olduğunu vurguladı.
Çevre olgusunun, 21. yüzyılda sadece ekolojik olaylardan ibaret olmadığına işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
'Çevre, ekonomiyi, enerjiyi ve sanayi yatırımlarını, sosyal hayatı ve toplumsal hukuku da içeren bütünsel bir yaşam boyutunda ele alınması gereken bir konudur. Çevreyi korumak ve kirlilikle mücadele için ortaya konulan politika ve stratejiler, mevcut ekonomik sistemle uyumlu, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyümeyi destekleyen, yatırımları teşvik eden ve istihdamı artıran doğrultuda olmak zorundadır. Bu çerçevede başta anayasa ve Çevre Kanunu olmak üzere ilgili yönetmelikler ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, çevrenin korunması, kirliliğin önlenmesi, çevreye uyumlu üretim, ürün ve hizmet dolaşımının sağlanması, hizmette toplam kalite anlayışının yerleştirilmesine ilişkin çalışmalarımız çevre boyutunu da dikkate alarak, sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde yürütülmektedir.'
Etkin atık yönetimi sağlanmasının önemine değinen Öztürk, 'Çevre üzerinde büyük baskı oluşturan atık sorununun tamamıyla çözümü tüm yöntemlerin kombinasyonuyla mümkündür. Verimli ve entegre atık yönetim sistemi, üçüncü bir sistem olmalı ve oluşan atığın bileşimi üretim kaynakları ihtiva edecek şekilde planlanmalıdır. Ayrıca sistem ekonomik değer oluşturabilmek için teknoloji başta olmak üzere çeşitli değişikliklere uyum sağlayabilecek esneklikte olmalı ve ulusal çevre sektörünün oluşmasına hizmet etmelidir.' dedi.
- 81 ilde atık yönetimi planları
Öztürk, 2023 vizyonuna ulaşma noktasında Atık Yönetimi Eylem Planı'nı hayata geçirdiklerini belirtti.
Bunu esas alacak şekilde 81 ilin atık yönetimi planlarını oluşturacaklarını anlatan Öztürk, 'Böylece her bir ilimizde atık yönetimini, atık türlerine göre en ince ayrıntısına kadar planlama ve uygulama fırsatına kavuşacağız.' ifadesini kullandı.
Öztürk, Türkiye'de yıllık yaklaşık 600 milyon tona ulaşan kentsel ve sanayi atıksu arıtma çamurlarının bir vizyon içinde yönetilmesi anlayışından hareketle Atıksu Çamuru Eylem Planı oluşturduklarını bildirdi.
Gelişmiş ülkelerde artık çöp depolama alanlarının tarih olduğunu, bunun yerine atıkların hammadde haline getirilmesi, tekrar değerlendirilmesi, sanayide kullanılmasının önem kazandığını vurgulayan Öztürk, bakanlıklarının da atıkların değerlendirilmesi için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Müsteşar Öztürk, 'Maddesel geri dönüşümde ekonomik olmayan ambalaj atıkları ve belediye atıklarının işlenerek yakma ve beraber yakma tesislerinde enerji geri kazanımı için atıktan üretilmiş olarak kullanılması kabul edilebilmektedir. Bakanlık olarak Resmi Gazete'ye gönderdiğimiz yönetmelikte atıklardan enerji üretimini teşvik etmekteyiz.' diye konuştu.
Atıkların enerji olarak kullanılmasında destek politikasının da ileriki süreçte gündeme geleceğini ve bunun sektörde ciddi yatırımların önünü açacağını belirten Öztürk, atık sanayi sektörünün Türkiye'de kurulması ve geliştirilmesi konusunda bakanlık olarak tüm ilgili paydaşlarla çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Svend Olling ise sempozyumun iki ülke için çok önemli olduğunu ifade etti. Danimarka'nın atık konusundaki çalışmalarının 1700'lü yıllara dayandığına işaret eden Olling, ilk Çevre Bakanının da 1971'de atandığını söyledi.
Sempozyum, 2 Mart'ta sona erecek.
Kaynak: AA
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde, ulusal atık yönetim politikasının hedef, risk ile faaliyetlerinin daha şeffaf ve analitik şekilde bütüncül değerlendirilmesi, bilgi alışverişinde bulunulması ve yeniliklerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen '2017 Atık Yönetimi Sempozyumu' Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Öztürk, Türkiye'nin çevre yönetimi konusunda çok önemli adımlar atmaya devam edeceğini söyledi.
Öztürk, Türkiye'nin 2023 hedefinin 'çevre politikalarını kalkınma politikalarıyla entegre etmek, enerji verimliliğini yaygınlaştırmak, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak, yüksek yaşam kalitesi ile refahı tüm vatandaşlarına düşük karbon yoğunluğuyla sunabilmek' olduğunu vurguladı.
Çevre olgusunun, 21. yüzyılda sadece ekolojik olaylardan ibaret olmadığına işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
'Çevre, ekonomiyi, enerjiyi ve sanayi yatırımlarını, sosyal hayatı ve toplumsal hukuku da içeren bütünsel bir yaşam boyutunda ele alınması gereken bir konudur. Çevreyi korumak ve kirlilikle mücadele için ortaya konulan politika ve stratejiler, mevcut ekonomik sistemle uyumlu, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyümeyi destekleyen, yatırımları teşvik eden ve istihdamı artıran doğrultuda olmak zorundadır. Bu çerçevede başta anayasa ve Çevre Kanunu olmak üzere ilgili yönetmelikler ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, çevrenin korunması, kirliliğin önlenmesi, çevreye uyumlu üretim, ürün ve hizmet dolaşımının sağlanması, hizmette toplam kalite anlayışının yerleştirilmesine ilişkin çalışmalarımız çevre boyutunu da dikkate alarak, sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde yürütülmektedir.'
Etkin atık yönetimi sağlanmasının önemine değinen Öztürk, 'Çevre üzerinde büyük baskı oluşturan atık sorununun tamamıyla çözümü tüm yöntemlerin kombinasyonuyla mümkündür. Verimli ve entegre atık yönetim sistemi, üçüncü bir sistem olmalı ve oluşan atığın bileşimi üretim kaynakları ihtiva edecek şekilde planlanmalıdır. Ayrıca sistem ekonomik değer oluşturabilmek için teknoloji başta olmak üzere çeşitli değişikliklere uyum sağlayabilecek esneklikte olmalı ve ulusal çevre sektörünün oluşmasına hizmet etmelidir.' dedi.
- 81 ilde atık yönetimi planları
Öztürk, 2023 vizyonuna ulaşma noktasında Atık Yönetimi Eylem Planı'nı hayata geçirdiklerini belirtti.
Bunu esas alacak şekilde 81 ilin atık yönetimi planlarını oluşturacaklarını anlatan Öztürk, 'Böylece her bir ilimizde atık yönetimini, atık türlerine göre en ince ayrıntısına kadar planlama ve uygulama fırsatına kavuşacağız.' ifadesini kullandı.
Öztürk, Türkiye'de yıllık yaklaşık 600 milyon tona ulaşan kentsel ve sanayi atıksu arıtma çamurlarının bir vizyon içinde yönetilmesi anlayışından hareketle Atıksu Çamuru Eylem Planı oluşturduklarını bildirdi.
Gelişmiş ülkelerde artık çöp depolama alanlarının tarih olduğunu, bunun yerine atıkların hammadde haline getirilmesi, tekrar değerlendirilmesi, sanayide kullanılmasının önem kazandığını vurgulayan Öztürk, bakanlıklarının da atıkların değerlendirilmesi için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Müsteşar Öztürk, 'Maddesel geri dönüşümde ekonomik olmayan ambalaj atıkları ve belediye atıklarının işlenerek yakma ve beraber yakma tesislerinde enerji geri kazanımı için atıktan üretilmiş olarak kullanılması kabul edilebilmektedir. Bakanlık olarak Resmi Gazete'ye gönderdiğimiz yönetmelikte atıklardan enerji üretimini teşvik etmekteyiz.' diye konuştu.
Atıkların enerji olarak kullanılmasında destek politikasının da ileriki süreçte gündeme geleceğini ve bunun sektörde ciddi yatırımların önünü açacağını belirten Öztürk, atık sanayi sektörünün Türkiye'de kurulması ve geliştirilmesi konusunda bakanlık olarak tüm ilgili paydaşlarla çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Svend Olling ise sempozyumun iki ülke için çok önemli olduğunu ifade etti. Danimarka'nın atık konusundaki çalışmalarının 1700'lü yıllara dayandığına işaret eden Olling, ilk Çevre Bakanının da 1971'de atandığını söyledi.
Sempozyum, 2 Mart'ta sona erecek.