Dalma Nöbetleri Çocuğun Eğitimini Çalıyor
Uzmanlar, belirtileri dikkat dağınıklığı ile karıştırılan ancak aslında bir tür epilepsi olan dalma nöbetlerine karşı aileleri ve öğretmenleri uyarıyor.
Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Sümer Gönül, genellikle dikkat dağınıklığı ile karıştırılan ve zor fark edilen bir epilepsi türü olan dalma nöbetlerine karşı uyardı. Bu nöbetlerin çocukların eğitim hayatını sonlandırabildiğine işaret eden Uzm. Dr. Gönül, "2-13 yaş arasındaki çocuklarda görülen bu epilepsi türünde, nöbetin başlangıcı ve sonlanması çok hızlıdır; günde yüzlerce kez olabilir. Çocuk 10-30 saniye hayal alemine dalmış gibi boş bakar" ifadesini kullandı.
"Bilinç kaybı yaşanabilir ve çocuk olanları hatırlamaz"
Uzm. Dr. Gönül, hastalığın belirtilerini ise şöyle sıraladı:
"Heykel gibi donuklaşma, hareketsizlik, seslenince cevap vermeme, çevresinde olanların farkına varmama, göz kapaklarında ritmik titreşimler, başta hafif öne eğilme, ağız çevresi ve yüzde seğirmeler ve yüzde 10’luk bir kısmında kasılma ve titreme görülebilir. Bilinç kaybı yaşanabilir ve çocuk olanları hatırlamaz. Bu durum çocukta kafa karışıklığına neden olur, dalma sırasında yaptığı işe devam edebilir. Örneğin bardağa su doldururken nöbet olursa, bardak dolduğu halde doldurmaya devam edebilir. Cümlenin başını duyup nöbet anındakini duyamadığı için davranış bozukluğu zannedilebilir. Defterdeki yazım kopuklukları ve yazım hataları öğretmen ve aileler için uyarıcı olmalıdır. Elinden aniden kalem düşebilir."
"Tanı kolay, tedavi başarılı"
Nöbetlerin öğrenmeyi engelleyerek okul başarısını olumsuz etkilediğini vurgulayan Uzm. Dr. Gönül, "Dikkat dağınıklığı tanısı ile sıklıkla Çocuk Psikiyatrisine başvururlar. Tanınma güçlüğü olan bu nöbetler öğrenmeyi engeller ve okul başarısı düşer. Dalgınlık, dersi dinlememe veya elden aniden kalem düşmesi gibi belirtiler açısından dikkatli olunmalıdır. Hastalığın tanısı son derece kolay biçimde, elektroensefalografi (EEG) ile konur. Tedaviye yanıt da son derece yüksektir" ifadelerini kaydetti.
Kaynak: İHA
"Bilinç kaybı yaşanabilir ve çocuk olanları hatırlamaz"
Uzm. Dr. Gönül, hastalığın belirtilerini ise şöyle sıraladı:
"Heykel gibi donuklaşma, hareketsizlik, seslenince cevap vermeme, çevresinde olanların farkına varmama, göz kapaklarında ritmik titreşimler, başta hafif öne eğilme, ağız çevresi ve yüzde seğirmeler ve yüzde 10’luk bir kısmında kasılma ve titreme görülebilir. Bilinç kaybı yaşanabilir ve çocuk olanları hatırlamaz. Bu durum çocukta kafa karışıklığına neden olur, dalma sırasında yaptığı işe devam edebilir. Örneğin bardağa su doldururken nöbet olursa, bardak dolduğu halde doldurmaya devam edebilir. Cümlenin başını duyup nöbet anındakini duyamadığı için davranış bozukluğu zannedilebilir. Defterdeki yazım kopuklukları ve yazım hataları öğretmen ve aileler için uyarıcı olmalıdır. Elinden aniden kalem düşebilir."
"Tanı kolay, tedavi başarılı"
Nöbetlerin öğrenmeyi engelleyerek okul başarısını olumsuz etkilediğini vurgulayan Uzm. Dr. Gönül, "Dikkat dağınıklığı tanısı ile sıklıkla Çocuk Psikiyatrisine başvururlar. Tanınma güçlüğü olan bu nöbetler öğrenmeyi engeller ve okul başarısı düşer. Dalgınlık, dersi dinlememe veya elden aniden kalem düşmesi gibi belirtiler açısından dikkatli olunmalıdır. Hastalığın tanısı son derece kolay biçimde, elektroensefalografi (EEG) ile konur. Tedaviye yanıt da son derece yüksektir" ifadelerini kaydetti.