HDP'li Yüksekdağ'ın Milletvekilliğinin Düşmesi
Yüksekdağ'ın, 'terör örgütü propagandası' suçundan kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle milletvekilliğinin düştüğüne dair Başbakanlık tezkeresinin okunması, TBMM Genel Kurulunda usul tartışmasına neden oldu.
HDP Eş Genel Başkanı olan Van Milletvekili Figen Yüksekdağ'ın, 'terör propagandası' suçundan kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle milletvekilliğinin düştüğüne dair Başbakanlık tezkeresinin okunması, TBMM Genel Kurulunda usul tartışmasına neden oldu.
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düştüğüne dair Başbakanlık tezkeresinin okunmasıyla, yanlış bir usul işletildiğini, Anayasa'ya aykırı tavır takınıldığını savundu. Yıldırım, bu kararın geri çekilmesini aksi takdirde usul tartışması açılmasını istedi.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, gündemi TBMM Başkanlığının hazırladığını anımsatarak, bu görevi, İçtüzük, teamüller ve grup başkanvekillerinin ortak kararına göre yerine getirdiklerini belirtti.
Bahçekapılı, verilen arada grup başkanvekilleriyle Anayasa'nın ilgili maddelerini tartıştıklarını anlatarak, bu kararı geri alma ve gündemi değiştirme yetkisinin bulunmadığını kaydetti. Bahçekapılı, Anayasa'ya uygun olmasından kaynaklı olarak bu kararı geri almasının söz konusu olmadığını bildirerek, tutumu hakkında usul tartışması açtı.
- 'Terörle tehdit edemez'
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, sunuşlar bölümünde Başbakanlık tezkeresinin okunduğunu anımsatarak, Anayasa'nın 76, 83. ve 84. maddelerine işaret etti.
Can, kesinleşmiş mahkeme kararının, tezkereye dönüştüğünü, Meclis Başkanvekilinin tezkereyi okutup, Genel Kurula bilgi verdiğini, tutumunun yerinde olduğunu vurguladı.
HDP Grup Başkanvekili Yıldırım, 'utanç verici işler yapan bir iktidara tanıklık edildiğini, millet iradesini diline pelesenk edenlerin, bu iradeyi ayaklar altına aldığını' savundu. Yıldırım, bu kararın Yargıtayda Eylül 2016'da alındığını, Yargıtayın Adalet Bakanlığına Kasım 2016'da yazı yazdığını anımsatarak, 'Niye bugün; çünkü o zaman referandum yoktu.' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis Başkanlık Divanının, gündeme sadık kalarak Meclisi çalıştırdığını, kararının Yargıtayda onandığını ve Genel Kurulda okunduğunu, Anayasa'nın 84. maddesinin açık olduğunu söyledi.
Anayasa'nın amir hükümlerinin işlediğini ifade eden Muş, 'Ne bizim ne başkasının yapacak bir şeyi yoktur. Karar açıktır. Kararı beğendiğinizde 'bağımsız mahkeme', beğenmediğinizde 'Siyasi iktidarın talimatıyla oldu'. Yok öyle bir şey. Hiç kimse bu milleti terörle tehdit edemez. Milletvekilliği dokunulmazlığı yasamayla ilgilidir. Terör örgütü propagandası yapma hakkına kimse sahip değildir. Terör örgütü propagandası yaparak bu zırhın arkasına kimse sığınamaz.' diye konuştu.
- 'Önceden bildirilmesi gerekir'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da yasama dokunulmazlığının bu kürsüyle sınırlı olması gerektiğini ancak genel hukuk kuralı olarak, tutuksuz yargılamanın esas olduğunu belirtti.
Altay, etik olmayan bir tabloyla karşı karşı olduklarını öne sürerek, bir siyasi parti genel başkanının milletvekilliği düştüğüne dair tezkerenin Genel Kurul bilgisine sunulduğunu anımsattı. Altay, 'Ama bu milletvekilinin bir grubu var, arkadaşlarımıza önceden bildirilmesi gerekir. Bunun makul görülmesini bekleyemeyiz. Geçmişte Kemal Aktaş örneği var. 6 ay okutulmayan mahkeme kararı var. İşinize geldi mi 'Aman PKK ile iyiyiz, Aktaş'ı tutalım, vekilliğini düşürmeyelim. Şimdi PKK lazım değil, dur bunu okuyalım'. diyorsunuz. Aktaş'ı niye okumadın, bunu bugün niye okuyorsun?' diye sordu.
Usul üzerine lehte ve aleyhte konuşmaların ardından Bahçekapılı, tutumunda Anayasa ve İçtüzüğe aykırı bir durum olmadığını, kararı geri alma yetkisinin bulunmadığını kaydetti.
Kaynak: AA
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düştüğüne dair Başbakanlık tezkeresinin okunmasıyla, yanlış bir usul işletildiğini, Anayasa'ya aykırı tavır takınıldığını savundu. Yıldırım, bu kararın geri çekilmesini aksi takdirde usul tartışması açılmasını istedi.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, gündemi TBMM Başkanlığının hazırladığını anımsatarak, bu görevi, İçtüzük, teamüller ve grup başkanvekillerinin ortak kararına göre yerine getirdiklerini belirtti.
Bahçekapılı, verilen arada grup başkanvekilleriyle Anayasa'nın ilgili maddelerini tartıştıklarını anlatarak, bu kararı geri alma ve gündemi değiştirme yetkisinin bulunmadığını kaydetti. Bahçekapılı, Anayasa'ya uygun olmasından kaynaklı olarak bu kararı geri almasının söz konusu olmadığını bildirerek, tutumu hakkında usul tartışması açtı.
- 'Terörle tehdit edemez'
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, sunuşlar bölümünde Başbakanlık tezkeresinin okunduğunu anımsatarak, Anayasa'nın 76, 83. ve 84. maddelerine işaret etti.
Can, kesinleşmiş mahkeme kararının, tezkereye dönüştüğünü, Meclis Başkanvekilinin tezkereyi okutup, Genel Kurula bilgi verdiğini, tutumunun yerinde olduğunu vurguladı.
HDP Grup Başkanvekili Yıldırım, 'utanç verici işler yapan bir iktidara tanıklık edildiğini, millet iradesini diline pelesenk edenlerin, bu iradeyi ayaklar altına aldığını' savundu. Yıldırım, bu kararın Yargıtayda Eylül 2016'da alındığını, Yargıtayın Adalet Bakanlığına Kasım 2016'da yazı yazdığını anımsatarak, 'Niye bugün; çünkü o zaman referandum yoktu.' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis Başkanlık Divanının, gündeme sadık kalarak Meclisi çalıştırdığını, kararının Yargıtayda onandığını ve Genel Kurulda okunduğunu, Anayasa'nın 84. maddesinin açık olduğunu söyledi.
Anayasa'nın amir hükümlerinin işlediğini ifade eden Muş, 'Ne bizim ne başkasının yapacak bir şeyi yoktur. Karar açıktır. Kararı beğendiğinizde 'bağımsız mahkeme', beğenmediğinizde 'Siyasi iktidarın talimatıyla oldu'. Yok öyle bir şey. Hiç kimse bu milleti terörle tehdit edemez. Milletvekilliği dokunulmazlığı yasamayla ilgilidir. Terör örgütü propagandası yapma hakkına kimse sahip değildir. Terör örgütü propagandası yaparak bu zırhın arkasına kimse sığınamaz.' diye konuştu.
- 'Önceden bildirilmesi gerekir'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da yasama dokunulmazlığının bu kürsüyle sınırlı olması gerektiğini ancak genel hukuk kuralı olarak, tutuksuz yargılamanın esas olduğunu belirtti.
Altay, etik olmayan bir tabloyla karşı karşı olduklarını öne sürerek, bir siyasi parti genel başkanının milletvekilliği düştüğüne dair tezkerenin Genel Kurul bilgisine sunulduğunu anımsattı. Altay, 'Ama bu milletvekilinin bir grubu var, arkadaşlarımıza önceden bildirilmesi gerekir. Bunun makul görülmesini bekleyemeyiz. Geçmişte Kemal Aktaş örneği var. 6 ay okutulmayan mahkeme kararı var. İşinize geldi mi 'Aman PKK ile iyiyiz, Aktaş'ı tutalım, vekilliğini düşürmeyelim. Şimdi PKK lazım değil, dur bunu okuyalım'. diyorsunuz. Aktaş'ı niye okumadın, bunu bugün niye okuyorsun?' diye sordu.
Usul üzerine lehte ve aleyhte konuşmaların ardından Bahçekapılı, tutumunda Anayasa ve İçtüzüğe aykırı bir durum olmadığını, kararı geri alma yetkisinin bulunmadığını kaydetti.