'Türk Dünyası Sinemasında Manevi Boyut' Söyleşisi

Yönetmen Narlıyev: 'Türkiye'de medyada, gazetelerde ve filmlerde öncelik para olmuş. Filmler para getirmezse o eserin bir değeri de olumsuz olarak belirleniyor. Bunun için kültür sanat alanında politikaların düzenlenmesi gerekli' Yönetmen Azizi: 'Günümüzde işlenen Amerikan filmlerinin çoğunda, öldürme ve şiddet sahneleri aşırı bir şekilde işleniyor. Bu filmler sayesinde, bizim sinema dünyamız kana bulanmış vaziyette. Bizler ise buna karşılık barış dolu, gerçek sanatı yansıtan filmler yapmaya çalışalım'

Siyer Vakfı tarafından düzenlenen '3. Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması' kapsamında, 'Türk Dünyası Sinemasında Manevi Boyut' söyleşisi gerçekleştirildi.

Siyer Vakfının Eyüp'teki merkezinde düzenlenen oturumda, yönetmenler Hocakulu Narlıyev ve Firdevs Azizi konuşmacı olarak yer aldı.

Türkmenistanlı yönetmen Narlıyev, geçen yıl Türk dili konuşan cumhuriyetler arasında Gazeteciler Birliği Zirvesi gerçekleştiğini hatırlatarak, böyle bir etkinliğin yazarlar ve sinemacılar için de yapılması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin, Türk cumhuriyetleri arasında önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Narlıyev, Türk devletlerinin birbirlerini kültür sanat alanında, anlama ve tanıma konusunda büyük eksiklikleri olduğunu kaydetti.

Türk vatandaşlarının Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'u tanımadıklarını savunan Narlıyev, 'Aytmatov'un eserleri çok sayıda dile tercüme edilmiştir. Birçok ülke onun kitaplarını okuyor fakat Türkiye onu bilmiyor. Türkiye'de medyada, gazetelerde ve filmlerde öncelik para olmuş. Filmler para getirmezse o eserin bir değeri de olumsuz olarak belirleniyor. Bunun için kültür sanat alanında politikaların düzenlenmesi gerekli.' diye konuştu.

- 'Sinema, nükleer silahlardan daha güçlü'

Narlıyev, Türklerin çocuklarını yeterince yetiştiremediklerini ileri sürerek, 'Son zamanlarda görüyorum ki Türkler çocuklarını dizilerle besliyor. Esasında bu filmler ve diziler, Amerika'nın eserleri. Manevi duyguları öne çıkaran, milli birlik ve beraberlik duygularını yansıtan filmler değil. Bunlar Batı'nın dilini kullanan eserler. Bakıyoruz herkes birbirini sebepsiz yere öldürüyor. Peki ne için? Tabii ki o film para getirsin diye. Bu yanlış bir anlayış. Onun için başkalarının terbiyesine bırakmadan, çocuklarımızı biz eğitmeliyiz.' değerlendirmesinde bulundu.

Uygur Özerk Bölgesi'nden yönetmen Firdevs Azizi de sinemanın, nükleer silahlardan daha güçlü olduğu yorumunu yaptı.

Azizi, sinema aracılığıyla tüm dünyanın değiştirilebileceğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:

'Bizim kalbimizdeki su, bulanmış vaziyette. Zamanında Hollywood, filmlerde sevgi, saygı ve dostluk gibi temaları işledi. Günümüzde işlenen Amerikan filmlerinin çoğunda ise öldürme ve şiddet sahneleri, aşırı bir şekilde işleniyor. Bu filmler sayesinde, bizim sinema dünyamız kana bulanmış vaziyette. Bundan dolayı çocuklarımız kan ağlıyor. Bizler ise buna karşılık barış dolu, gerçek sanatı yansıtan filmler yapmaya çalışalım.'

Sinemacıların doğruları yansıtması gerektiğinin altını çizen Azizi, 'Barışı ve sevgiyi yansıtmak, sanatı sanatla yansıtmak, bizim en büyük amacımız. Biz Doğu Türkistan bölgesinde, bütün bu konuları beyaz perdeye yansıtmaya çalışıyoruz.' dedi.

- 'Türk dünyasında sinema Sovyetler ve Çin hakimiyeti altında gelişti'

Oturumun moderatörlüğünü üstlenen sinema yazarı İhsan Kabil ise Türk dünyası sinemasında bilgi yetersizliği olduğunu kaydederek, 'Türk dünyasında sinemanın bir tarafı Sovyetler'in, bir tarafı da Çin'in hakimiyeti altında gelişti ve sessiz sinema döneminden başlayarak, filmler yapıldı. Fakat çok az çalışma ortaya konuldu.' ifadesini kullandı.

Kabil, 1990'lı yılların sonuna kadar Türk dünyası sineması hakkında bilgi veren kaynakların olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

'Geçen yıl rahmetli olan Azerbaycan'dan Prof. Dr. Tevfik İsmailov, 2000'li yılların başına doğru üç ciltlik 'Türk Cumhuriyetleri Sinema Tarihi' adlı kitabı kaleme aldı. Hakikaten referans bir eser. Bağımsız olan Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan cumhuriyetlerinin 2000'li yıllarını aktaran ansiklopedik bir çalışma. Bunun gibi farklı eserlerin de yapılması gerekir.'
Kaynak: AA