'Varlık Fonu Kalkınma Hamlesine Katkı Sağlayabilir'
İKV Başkanı Zeytinoğlu: 'Varlık Fornu ile Türkiye'nin kalkınma hamlesine katkı sağlanabilir' 'Fonun etkili şekilde büyüme ile kalkınmaya katkı sağlaması için piyasa mantığı içinde yönetilmesinin yanı sıra, şeffaflık ve hesap verebilirlik prensiplerine de sadık kalınmalı'.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Varlık Fonu ile Türkiye'nin kalkınma hamlesine katkı sağlanabileceğini bildirdi.
Zeytinoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında Varlık Fonu olmayan tek ülke olduğunu kaydederek fonun ekonomiye sunabileceği katkılardan bahsetti.
Varlık Fonları ile ilgili uluslararası düzlemde oluşturulan 'Santiago İlkeleri'ne değinen Zeytinoğlu, fonlarla ilgili iyi yönetişim kriterleri olarak değerlendirilebilecek bu ilkelerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Zeytinoğlu, varlık fonlarının dünyada 2000'li yıllar ve sonrasında artmaya başladığını kaydederek şu değerlendirmede bulundu:
'Egemen varlık fonlarının kontrolünde 2015 itibarıyla yaklaşık 7,1 trilyon dolarlık bir meblağ bulunuyor. Bu kaynaklar gerek yurt içi, gerekse yurt dışında çeşitli yatırım, proje ve finansal işlemlere kanalize ediliyor. En önde gelen varlık fonları arasında, Norveç, Katar, BAE, Çin, Kuveyt ve Singapur'un oluşturdukları fonlardan söz edebiliriz. Bu büyük fonların yanı sıra, İrlanda, Kazakistan veya Fas gibi kimi ülkeler ise uzun vadeli yatırımları artırmak ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için özelleştirme gelirleri gibi bazı kamusal kaynakları özel fonlara aktarıyor ve stratejik bazı şirket veya projelere yatırım yapıyor. Yukarıdaki örneklere baktığımızda Türkiye'nin son örnekteki ülkeler grubuna benzer şekilde davrandığını ve kalkınmasını finanse edecek fon oluşturma çabası içinde olduğunu söyleyebiliriz.'
- 'Santiago İlkeleri dikkate alınmalı'
Zeytinoğlu, Varlık Fonunun kuruluşu ile büyüme oranında gelecek on yıl içinde yıllık yüzde 1,5 ek artış sağlanmasının beklendiğini anımsatarak, bu fonun etkili bir şekilde büyüme ile kalkınmaya katkı sağlaması için piyasa mantığı içinde yönetilmesinin yanında, şeffaflık ve hesap verebilirlik prensiplerine de sadık kalınması gerektiğini vurguladı.
Fonun Santiago İlkeleri dikkate alınarak yönetilmesi gerektiğini kaydeden Zeytinoğlu şu ifadeleri kullandı:
'Gelecek 10 yılda büyüme oranında yüzde 1,5'lik ek artış sağlamasını istiyorsak bu fonun piyasa mantığı içinde etkin ve etkili bir şekilde yönetilmesiyle birlikte hukuki çerçevesinin net olarak çizilmesi ve iyi yönetişim ilkeleri uyarınca idaresi önem taşıyor. 2009'da kurulan 'Uluslararası Egemen Varlık Fonları Forumu' çerçevesinde oluşturulan Santiago İlkeleri, varlık fonlarının yönetimi ve denetimi için iyi yönetişim standartlarını ortaya koyuyor ve 24 ilkeden oluşuyor. İlkeler, iyi yönetişim, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından uygun düzenlemeleri ve sağlıklı uzun vadeli yatırımlar için uygun prosedürleri barındırıyor. Yani, yeterince bilinmeyen bu fonların üzerindeki soru işaretlerini kaldırmak ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bu ilkelerin benimsenmesi ve takibi en iyi reçeteyi sunuyor diyebiliriz.'
Kaynak: AA
Zeytinoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında Varlık Fonu olmayan tek ülke olduğunu kaydederek fonun ekonomiye sunabileceği katkılardan bahsetti.
Varlık Fonları ile ilgili uluslararası düzlemde oluşturulan 'Santiago İlkeleri'ne değinen Zeytinoğlu, fonlarla ilgili iyi yönetişim kriterleri olarak değerlendirilebilecek bu ilkelerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Zeytinoğlu, varlık fonlarının dünyada 2000'li yıllar ve sonrasında artmaya başladığını kaydederek şu değerlendirmede bulundu:
'Egemen varlık fonlarının kontrolünde 2015 itibarıyla yaklaşık 7,1 trilyon dolarlık bir meblağ bulunuyor. Bu kaynaklar gerek yurt içi, gerekse yurt dışında çeşitli yatırım, proje ve finansal işlemlere kanalize ediliyor. En önde gelen varlık fonları arasında, Norveç, Katar, BAE, Çin, Kuveyt ve Singapur'un oluşturdukları fonlardan söz edebiliriz. Bu büyük fonların yanı sıra, İrlanda, Kazakistan veya Fas gibi kimi ülkeler ise uzun vadeli yatırımları artırmak ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için özelleştirme gelirleri gibi bazı kamusal kaynakları özel fonlara aktarıyor ve stratejik bazı şirket veya projelere yatırım yapıyor. Yukarıdaki örneklere baktığımızda Türkiye'nin son örnekteki ülkeler grubuna benzer şekilde davrandığını ve kalkınmasını finanse edecek fon oluşturma çabası içinde olduğunu söyleyebiliriz.'
- 'Santiago İlkeleri dikkate alınmalı'
Zeytinoğlu, Varlık Fonunun kuruluşu ile büyüme oranında gelecek on yıl içinde yıllık yüzde 1,5 ek artış sağlanmasının beklendiğini anımsatarak, bu fonun etkili bir şekilde büyüme ile kalkınmaya katkı sağlaması için piyasa mantığı içinde yönetilmesinin yanında, şeffaflık ve hesap verebilirlik prensiplerine de sadık kalınması gerektiğini vurguladı.
Fonun Santiago İlkeleri dikkate alınarak yönetilmesi gerektiğini kaydeden Zeytinoğlu şu ifadeleri kullandı:
'Gelecek 10 yılda büyüme oranında yüzde 1,5'lik ek artış sağlamasını istiyorsak bu fonun piyasa mantığı içinde etkin ve etkili bir şekilde yönetilmesiyle birlikte hukuki çerçevesinin net olarak çizilmesi ve iyi yönetişim ilkeleri uyarınca idaresi önem taşıyor. 2009'da kurulan 'Uluslararası Egemen Varlık Fonları Forumu' çerçevesinde oluşturulan Santiago İlkeleri, varlık fonlarının yönetimi ve denetimi için iyi yönetişim standartlarını ortaya koyuyor ve 24 ilkeden oluşuyor. İlkeler, iyi yönetişim, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından uygun düzenlemeleri ve sağlıklı uzun vadeli yatırımlar için uygun prosedürleri barındırıyor. Yani, yeterince bilinmeyen bu fonların üzerindeki soru işaretlerini kaldırmak ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bu ilkelerin benimsenmesi ve takibi en iyi reçeteyi sunuyor diyebiliriz.'