'Kanser, Türkiye'de İkinci Ölüm Nedeni'
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Kalyoncu: 'Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada gelen bir toplum sağlığı problemi. Akciğer kanseri ülkemizde tüm nüfus ve erkeklerde en sık görülen kanser tipidir, kadınlarda ise beşinci sıklıktadır' Türk Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Göksel: 'Akciğer kanseri gelişiminden yüzde 8090 sigara tüketimi sorumludur. 2020'de sigaranın dünyada birinci ölüm nedeni olacağı tahmin edilmektedir'
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, kanserin, dünyada ve Türkiye'de sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada gelen bir toplum sağlığı problemi olduğunu belirtti.
Kalyoncu, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kanserin, normal hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması ve büyümesiyle ortaya çıkan, erken tanı ve korunma stratejileri ile önlenebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
Kanserin, dünyada ve Türkiye'de sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada gelen bir toplum sağlığı problemi olduğuna işaret eden Kalyoncu, kanser olgularının 2030'a gelindiğinde yıllık 22 milyona ulaşmasının beklendiğini aktardı.
Ali Fuat Kalyoncu, akciğer kanserinin, dünyada en sık görülen ve bu hastalığa bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
'Dünya Sağlık Örgütü, akciğer kanserinin 2012'de toplam 1,8 milyon yeni olgu ile tüm kanserlerin yüzde 12,9'unu meydana getirdiğini bildirmiştir. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığının 2012 verilerine göre, akciğer kanseri ülkemizde tüm nüfus ve erkeklerde en sık görülen kanser tipidir, kadınlarda ise beşinci sıklıktadır. Erkeklerde tüm kanserlerin yüzde 21,8'ini, kadınlarda ise yüzde 4,9'unu oluşturmaktadır.'
- 'Akciğer kanseri ile mücadeleyi sigara ile mücadele şeklinde özetleyebiliriz'
Türk Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel de derneğin 2009'da gerçekleştirdiği 'Türkiye'nin Akciğer Kanseri Haritası' projesinde, her yıl ülkede 29 bin 314 yeni akciğer kanseri olgusu ortaya çıktığının hesaplandığını belirterek, bu kanserin en sık görülme yaşının 60 olduğunu aktardı.
Göksel, 1960'lı yıllardan sonra ortaya çıkan sigara içme alışkanlığındaki artış nedeniyle kadınlarda da akciğer kanseri gelişme hızının giderek yükseldiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
'Akciğer kanseri gelişiminden yüzde 80-90 sigara tüketimi sorumludur. Sigara içme süresi, içilen paket miktarı, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre risk değişebilmektedir. Tüm dünyada 1,1 milyar kişi sigara içmektedir. Türkiye'de erkeklerin yüzde 47'si aktif sigara içerken, yüzde 22'sinin içip bırakmış olduğu; kadınların ise yüzde 15'inin aktif içici, yüzde 10'unun bırakmış olduğu bildirilmiştir. 2020'de sigaranın dünyada birinci ölüm nedeni olacağı tahmin edilmektedir.'
Akciğer kanser gelişiminde rol oynayan etkenleri, 'sigara tüketimi dışında pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak', 'çevresel radyoaktif gaz olan radon, asbest, mesleksel kanserojen maddeler', 'hava kirliliği', 'genetik yatkınlık' ve 'kronik akciğer hastalıkları' şeklinde sıralayan Göksel, şunları kaydetti:
'Geçmeyen ve artış gösteren öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, iştahsızlık, kilo kaybı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi şikayetler akciğer kanseri ile ilişkili olabilir. Özellikle 55 yaş üzeri sigara içenler ya da içmiş olanlarda, bu yakınmaların akciğer kanseri ile ilişkili olabileceği unutulmamalıdır. Akciğer kanseri ile mücadeleyi sigara ile mücadele şeklinde özetleyebiliriz. En önemli korunma yolu; sigaraya hiç başlamamaktır. İçenlerde sigaranın bırakılması yıllar içinde riski önemli ölçüde azaltmaktadır.'
Kaynak: AA
Kalyoncu, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kanserin, normal hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması ve büyümesiyle ortaya çıkan, erken tanı ve korunma stratejileri ile önlenebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
Kanserin, dünyada ve Türkiye'de sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada gelen bir toplum sağlığı problemi olduğuna işaret eden Kalyoncu, kanser olgularının 2030'a gelindiğinde yıllık 22 milyona ulaşmasının beklendiğini aktardı.
Ali Fuat Kalyoncu, akciğer kanserinin, dünyada en sık görülen ve bu hastalığa bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
'Dünya Sağlık Örgütü, akciğer kanserinin 2012'de toplam 1,8 milyon yeni olgu ile tüm kanserlerin yüzde 12,9'unu meydana getirdiğini bildirmiştir. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığının 2012 verilerine göre, akciğer kanseri ülkemizde tüm nüfus ve erkeklerde en sık görülen kanser tipidir, kadınlarda ise beşinci sıklıktadır. Erkeklerde tüm kanserlerin yüzde 21,8'ini, kadınlarda ise yüzde 4,9'unu oluşturmaktadır.'
- 'Akciğer kanseri ile mücadeleyi sigara ile mücadele şeklinde özetleyebiliriz'
Türk Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel de derneğin 2009'da gerçekleştirdiği 'Türkiye'nin Akciğer Kanseri Haritası' projesinde, her yıl ülkede 29 bin 314 yeni akciğer kanseri olgusu ortaya çıktığının hesaplandığını belirterek, bu kanserin en sık görülme yaşının 60 olduğunu aktardı.
Göksel, 1960'lı yıllardan sonra ortaya çıkan sigara içme alışkanlığındaki artış nedeniyle kadınlarda da akciğer kanseri gelişme hızının giderek yükseldiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
'Akciğer kanseri gelişiminden yüzde 80-90 sigara tüketimi sorumludur. Sigara içme süresi, içilen paket miktarı, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre risk değişebilmektedir. Tüm dünyada 1,1 milyar kişi sigara içmektedir. Türkiye'de erkeklerin yüzde 47'si aktif sigara içerken, yüzde 22'sinin içip bırakmış olduğu; kadınların ise yüzde 15'inin aktif içici, yüzde 10'unun bırakmış olduğu bildirilmiştir. 2020'de sigaranın dünyada birinci ölüm nedeni olacağı tahmin edilmektedir.'
Akciğer kanser gelişiminde rol oynayan etkenleri, 'sigara tüketimi dışında pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak', 'çevresel radyoaktif gaz olan radon, asbest, mesleksel kanserojen maddeler', 'hava kirliliği', 'genetik yatkınlık' ve 'kronik akciğer hastalıkları' şeklinde sıralayan Göksel, şunları kaydetti:
'Geçmeyen ve artış gösteren öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, iştahsızlık, kilo kaybı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi şikayetler akciğer kanseri ile ilişkili olabilir. Özellikle 55 yaş üzeri sigara içenler ya da içmiş olanlarda, bu yakınmaların akciğer kanseri ile ilişkili olabileceği unutulmamalıdır. Akciğer kanseri ile mücadeleyi sigara ile mücadele şeklinde özetleyebiliriz. En önemli korunma yolu; sigaraya hiç başlamamaktır. İçenlerde sigaranın bırakılması yıllar içinde riski önemli ölçüde azaltmaktadır.'