Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması 'Temenni Ederim Ki, Sayın Trump Da Bizi Arasın'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Trump ile görüşme olmaması için hiçbir sebep yok. Yine görüşme yollarını tabi ki ararız. Temenni ederim ki Sayın Trump da bizi arasın” dedi.
Sudan, Çad, Tunus ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularına cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı ile bir görüşme olup olmayacağı sorusuna cevap verdi. Erdoğan, “Amerika’ya çağrımızı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Sayın Trump ile görüşme olmaması için hiçbir sebep yok. Yine görüşme yollarını tabi ki ararız. Temenni ederim ki Sayın Trump da bizi arasın. Başından itibaren aslında İİT Dönem Başkanı olarak bu kararlarını açıklamadan önce onların bizi aramalarını beklemiştik. Bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Dönem Başkanıyız, Dönem Başkanı olmanın verdiği görev ile bizim ile bunun istişaresini Sayın Trump yapmış olsaydı herhalde bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendisini öyle ya da böyle arayabiliriz. Ama şu anda verilmiş bir kararım henüz yok” dedi.
Kudüs noktasında atılacak adımlar kapsamında Dışişleri Bakanlığının Filistin ile birlikte ne gibi adımlar atılacağı noktasında çalışmaların yürütüldüğünü belirten Erdoğan, “Bu işi bırakmak mümkün değil. Bu işin BM Güvenlik Konseyinde atılan adımdan sonraki ikinci adımdı. Bu ikinci adım başarıyla aşıldı. Bunu üçüncü adım, belki dördüncü adım takip edecek. Bütün bunları duygusallığa kapılmadan, akıllı bir şekilde, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa bunu yaparak, bütün uluslararası güçleri; AB, Arap Ligi gibi, bunun yanında İİT Dönem Başkanlığının bize verdiği yükle, bunun yanında bağlantısızlar gibi, dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları yanımıza almak suretiyle BM Genel Kurulu içinde çok farklı bir güç, farklı bir dinamizmi ortaya çıkartmak, adımı da buna göre atmak durumundayız. Bunun çalışmasını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor” diye konuştu.
“Bir şekilde ülkemize alıp, tedavi ve bakımını yaptıralım istiyoruz”
Putin ile yaptığı görüşmede gündeme gelen Doğu Guta’da yaşanan insanlık dramına ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, “Doğu Guta 400 bin sivilin yaşadığı yer. Şam’ın doğusunda olan bu bölge aynı zamanda terör gruplarının da içinde olduğu bir bölge olarak, şu anda 170 civarında çocuk, bunun dışında kadınlar olmak üzere 500 civarında acil ihtiyaca muhtaç insanlar var. Bunları Sayın Putin ile görüşerek, oradan sıkıntısız bir şekilde ülkemize alıp, tedavi ve bakımını yaptıralım istiyoruz. Gerek Genelkurmayımız gerek Rusya Genelkurmayı olmak üzere bu konuları istişare ederek atılması gereken adımları atacaklar. Aynı zamanda istihbarat birimlerimiz atılması gereken adımları atacaklar. Kızılay, AFAD devreye girerek bu konuda bir çalışmayı yürütecekler” şeklinde konuştu.
“Tek tip elbiseyi giyecek öyle duruşmaya gelecekler”
FETÖ mensubu teröristlerin duruşmalara gelirken tek tip kıyafet giymelerine yönelik sorulan soruya cevap veren Erdoğan, "KHK ile ilgili olarak ön önemli diyebileceğim şey tek tip elbise meselesi. Bu konuda Adalet Bakanlığına inisiyatifi verilen, örneğin bayanlarla ilgili, burada çözüm yolları da var. Burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor, cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise. Öyle bir şey yok. Bu sadece duruşmalara gelirken bu insanlar tek tip elbiselerle gelecek. Öyle kravatlı, çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler. Tek tip elbiseyi giyecek öyle duruşmaya gelecekler. Bunların içinde tulum giyecek olanlar var. Bayanların giyim şekli çok daha farklı olarak değerlendirilecek. Bunun çalışmasını Adalet Bakanlığı yapacak. Bu aslında mağdurların ve mazlumların da bir talebidir. Diyorlar ki, ‘Bunlar benim evlatlarımı öldürdü, şehit etti, bu kadar rahat nasıl olur da buraya geliyor, bunlar darbeci, terörist, nasıl geliyorlar.’ Aslında bu sese kulak vermedir, bu sese kulak vermenin bir adımıdır. Şu anda Amerika bunu uyguluyor. Dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor. Guantanamo’da tek tip elbiselerle yaşam şekli oluşturulmuştur. Son meşhur duruşmada bırakın tek tip elbise giymeyi ayaklarına zincir vurarak mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye böyle bir uygulama yapmıyor. Sadece eline kelepçe vuruyor, duruşma salonuna kadar getiriyor, orada kelepçeyi de alıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bu bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor”
KHK’da yayınlanan taşeron düzenlemesine ilişkin de konuşan Erdoğan, “Bu konuyla ilgili olarak gerçekten gerek Maliye Bakanımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bu konu üzerinde çok çalıştılar. Sayın Başbakanımız çok çalıştı. Hatta bizim de biraz burada gayretimiz oldu. Sonunda kamu kuruluşları bu noktada işin dışına alındı. Devletle ilgili olan birçok taşeron kullanımında, mesela Çaykur gibi buralarda mevsimlik işçiler var. Bu bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor. O farklı bir şey, bu farklı bir şey. Diyelim ki, 5 ay 20 gün, onlara bazı ilave süreler de getirmek suretiyle, onların bu noktadaki zayıf kalma noktasını o taşeron gruplarını çok daha güçlendirmek suretiyle şuanda hükümetimiz böyle bir imkan daha getirdi. Bundan sonra aracı olmayacak. Bir komisyon alır gibi bir taşeron grubu kalkıp ta oradan alacak, asgari ücretle çalıştıracak, şimdi böyle bir şey. Bir örnek vereceğim, mesela Cumhurbaşkanlığı, bizde taşeron vardı, fakat şimdi bu taşeron olarak çalışanların hepsi bizim kadromuzun içine giriyor, ücret politikası olarak, bugüne kadar uygulanan ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı, 300-400 lira, belki 500 lira, şuanda arkadaşlarımız çalışıyor, yılbaşından itibaren bu uygulamaya da gireceğiz. Belediyeler de aynı şekilde, belediyelerin BİT’leri var, BİT’lerin içine yerleştirilecekler, orada taşeron kullanılmayacak. Diyelim ki İSTOÇ alacak, temizlik işlerini o yürütecek. Bir başka taşerona bunu taşeron etmeyecek. Yapılacak çalışma budur. İnanıyorum ki, çok daha huzurlu ve rahat bir döneme böylece girmiş olacağız” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA
Kudüs noktasında atılacak adımlar kapsamında Dışişleri Bakanlığının Filistin ile birlikte ne gibi adımlar atılacağı noktasında çalışmaların yürütüldüğünü belirten Erdoğan, “Bu işi bırakmak mümkün değil. Bu işin BM Güvenlik Konseyinde atılan adımdan sonraki ikinci adımdı. Bu ikinci adım başarıyla aşıldı. Bunu üçüncü adım, belki dördüncü adım takip edecek. Bütün bunları duygusallığa kapılmadan, akıllı bir şekilde, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa bunu yaparak, bütün uluslararası güçleri; AB, Arap Ligi gibi, bunun yanında İİT Dönem Başkanlığının bize verdiği yükle, bunun yanında bağlantısızlar gibi, dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları yanımıza almak suretiyle BM Genel Kurulu içinde çok farklı bir güç, farklı bir dinamizmi ortaya çıkartmak, adımı da buna göre atmak durumundayız. Bunun çalışmasını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor” diye konuştu.
“Bir şekilde ülkemize alıp, tedavi ve bakımını yaptıralım istiyoruz”
Putin ile yaptığı görüşmede gündeme gelen Doğu Guta’da yaşanan insanlık dramına ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, “Doğu Guta 400 bin sivilin yaşadığı yer. Şam’ın doğusunda olan bu bölge aynı zamanda terör gruplarının da içinde olduğu bir bölge olarak, şu anda 170 civarında çocuk, bunun dışında kadınlar olmak üzere 500 civarında acil ihtiyaca muhtaç insanlar var. Bunları Sayın Putin ile görüşerek, oradan sıkıntısız bir şekilde ülkemize alıp, tedavi ve bakımını yaptıralım istiyoruz. Gerek Genelkurmayımız gerek Rusya Genelkurmayı olmak üzere bu konuları istişare ederek atılması gereken adımları atacaklar. Aynı zamanda istihbarat birimlerimiz atılması gereken adımları atacaklar. Kızılay, AFAD devreye girerek bu konuda bir çalışmayı yürütecekler” şeklinde konuştu.
“Tek tip elbiseyi giyecek öyle duruşmaya gelecekler”
FETÖ mensubu teröristlerin duruşmalara gelirken tek tip kıyafet giymelerine yönelik sorulan soruya cevap veren Erdoğan, "KHK ile ilgili olarak ön önemli diyebileceğim şey tek tip elbise meselesi. Bu konuda Adalet Bakanlığına inisiyatifi verilen, örneğin bayanlarla ilgili, burada çözüm yolları da var. Burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor, cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise. Öyle bir şey yok. Bu sadece duruşmalara gelirken bu insanlar tek tip elbiselerle gelecek. Öyle kravatlı, çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler. Tek tip elbiseyi giyecek öyle duruşmaya gelecekler. Bunların içinde tulum giyecek olanlar var. Bayanların giyim şekli çok daha farklı olarak değerlendirilecek. Bunun çalışmasını Adalet Bakanlığı yapacak. Bu aslında mağdurların ve mazlumların da bir talebidir. Diyorlar ki, ‘Bunlar benim evlatlarımı öldürdü, şehit etti, bu kadar rahat nasıl olur da buraya geliyor, bunlar darbeci, terörist, nasıl geliyorlar.’ Aslında bu sese kulak vermedir, bu sese kulak vermenin bir adımıdır. Şu anda Amerika bunu uyguluyor. Dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor. Guantanamo’da tek tip elbiselerle yaşam şekli oluşturulmuştur. Son meşhur duruşmada bırakın tek tip elbise giymeyi ayaklarına zincir vurarak mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye böyle bir uygulama yapmıyor. Sadece eline kelepçe vuruyor, duruşma salonuna kadar getiriyor, orada kelepçeyi de alıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bu bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor”
KHK’da yayınlanan taşeron düzenlemesine ilişkin de konuşan Erdoğan, “Bu konuyla ilgili olarak gerçekten gerek Maliye Bakanımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bu konu üzerinde çok çalıştılar. Sayın Başbakanımız çok çalıştı. Hatta bizim de biraz burada gayretimiz oldu. Sonunda kamu kuruluşları bu noktada işin dışına alındı. Devletle ilgili olan birçok taşeron kullanımında, mesela Çaykur gibi buralarda mevsimlik işçiler var. Bu bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor, mevsimlik işçi ile taşeronu karıştırıyor. O farklı bir şey, bu farklı bir şey. Diyelim ki, 5 ay 20 gün, onlara bazı ilave süreler de getirmek suretiyle, onların bu noktadaki zayıf kalma noktasını o taşeron gruplarını çok daha güçlendirmek suretiyle şuanda hükümetimiz böyle bir imkan daha getirdi. Bundan sonra aracı olmayacak. Bir komisyon alır gibi bir taşeron grubu kalkıp ta oradan alacak, asgari ücretle çalıştıracak, şimdi böyle bir şey. Bir örnek vereceğim, mesela Cumhurbaşkanlığı, bizde taşeron vardı, fakat şimdi bu taşeron olarak çalışanların hepsi bizim kadromuzun içine giriyor, ücret politikası olarak, bugüne kadar uygulanan ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı, 300-400 lira, belki 500 lira, şuanda arkadaşlarımız çalışıyor, yılbaşından itibaren bu uygulamaya da gireceğiz. Belediyeler de aynı şekilde, belediyelerin BİT’leri var, BİT’lerin içine yerleştirilecekler, orada taşeron kullanılmayacak. Diyelim ki İSTOÇ alacak, temizlik işlerini o yürütecek. Bir başka taşerona bunu taşeron etmeyecek. Yapılacak çalışma budur. İnanıyorum ki, çok daha huzurlu ve rahat bir döneme böylece girmiş olacağız” açıklamasında bulundu.