G5 Sahel Zirvesinde Çemberin Dışında Kalan Ülke Açıklaması Cezayir
Fransa'nın ev sahipliğinde düzenlenen G5 Sahel Zirvesine, davet edilmesine rağmen Cezayir'in katılmamasının arkasında bazı siyasi etkenlerin olduğu belirtiliyor.
AHMED AZİZ - Fransa'nın ev sahipliğinde terörle mücadele için beş Afrika ülkesinin katılımıyla Paris'te düzenlenen G5 Sahel Zirvesi'ne, Cezayir'in davet edilmesine rağmen katılmamasının arkasında bazı siyasi nedenlerin olduğu ifade ediliyor.
Cezayir, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ev sahipliğinde, Mali, Nijer, Moritanya, Çad ve Burkina Faso'nun hazır bulunduğu G5 Sahel Zirvesine, "anayasal engel" gerekçesiyle katılmayacağını açıklamıştı.
Fransa'nın öncülüğündeki bu girişime katılmayan Cezayir'in anayasal engelle sınırlı olmadığını ve bazı siyasi nedenlere dayandığını öne süren uzmanlar, bu bağlamda eski Fransız kolonilerinin yer aldığı Büyük Sahra Çölü ülkelerinin güvenliği konularında Fransa ile Cezayir arasında var olan anlaşmazlığa dikkati çekiyor.
Fransa ile Cezayir arasındaki en büyük anlaşmazlık dosyasının, 2011'de Libya'da yaşanan çatışmalardan bu yana masa üzerindeki "Sahel ittifakı" meselesi olduğu ifade edilirken, 2011'de Libya'da Muammer Kaddafi'nin devrilmesinde; Fransa destek olurken Cezayir'in tarafsız kaldığı hatırlatılıyor.
Cezayirli güvenlik uzmanı Muhammed Tavati, askeri gücün bir Fransız girişimi olduğuna işaret ederek, oluşturulan gücün Mali'nin kuzeyinde yaklaşık 5 yıldır görev yapan Fransız kuvvetlerinin yerini alabileceği ve böylece Fransız askerlerinin bölgeden çekilebileceğini kaydetti.
Tavati, Cezayir'in G5 Sahel Gücü'ne katılmayı reddetmesinin, sadece ulusal halk ordusunun savaş politikasından değil aynı zamanda siyasilerin, "Sahel bölgesinde terörle mücadele için ortak bir gücün kurulması görüşünü faydasız ve gereksiz" olarak değerlendirmesinden kaynaklandığını aktardı.
- Cezayir, Mali, Moritanya ve Nijer Girişimi
Cezayir'in G5 Sahel Gücü'nde yer alan beş ülkeden üçüyle daha önceden benzer bir anlaşma yaptığına dikkati çeken Tavati, Haziran 2010'da Cezayir, Mali, Moritanya ve Nijer arasında "sınır ötesi suçlar ve terörle mücadele" girişimi oluşturulması için anlaşma yapıldığını hatırlattı.
Tavati, Cezayir'in ortak bir gücün kurulması önerisini daha önce de gündeme getirebileceğini söyleyerek, "Ancak Cezayir, terör örgütleriyle etkin şekilde mücadele edebilmek için daha çok bölge ordularının savaş yeteneklerinin güçlendirilmesi konusunda yoğunlaştı." dedi.
Libya'daki çatışmalar ve silah kaçakçılığının yayılmasının tüm bölgedeki durumu olumsuz etkilediğini belirten Tavati, "Sahel ve Büyük Sahra bölgelerindeki mevcut durum Libya'daki savaşın sonucudur. Libya'daki çatışmalar, silahın bölgede etkin şekilde yayılmasına neden oldu." diye konuştu.
Malili gazeteci Kerley İbrahima ise Cezayirlilerin, bölgede merkezi bir role sahip olduğuna dikkati çekerek, Cezayir'in, Fransa'nın oluşturduğu askeri güce katılmayı, "bu adımın Cezayir'in Mali, Moritanya ve Nijer arasındaki girişimi bozmak için atıldığı" düşüncesiyle reddettiğini ifade etti.
- Askeri güce bölge dışı katılımlar
Cezayirli uzman Muhammed es-Sagir de Cezayir'in G5 Sahel Zirvesi'ne, bölge dışından bazı ülkeler bulunduğu için katılmadığını savundu.
Cezayir'in, aslında Fransa'nın bu girişiminde; ülke dışına asker göndermemeyi şart koşarak, sadece lojistik, silah ve askeri eğitim desteğiyle yer alabileceğine işaret eden Sagir, şunları söyledi:
"Ancak Fransa'nın askeri olarak doğrudan katılımının yanı sıra ortak güçte ABD'li askeri danışmanların bulunması, Cezayir'in bu girişimde yer almasını imkansız hale getiriyor."
Sagir, ayrıca Cezayir ordusunun bölge dışından güçlerin yer aldığı operasyonlara katılmasının, terör örgütlerinin; "yabancı kafir kuvvetleri bölgeden kovma adına yürüttükleri savaşı" devam ettirmeleri için bir gerekçe oluşturabileceğini kaydeden Sagir, bunun terörle mücadele faaliyetlerinin çıkarına olmayacağını sözlerine ekledi.
Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer tarafından oluşturulan G5 Sahel Gücü operasyonlarını hızlandırmak amacıyla 13 Aralık'ta Paris'te bir zirve düzenlenmişti. Cezayir, söz konusu zirveye davet edilmesine rağmen katılmamıştı.
Cezayir zirve öncesi yaptığı açıklamada, bu askeri güce katılması konusunda anayasal engeller olduğunu, anayasanın, silahlı kuvvetlerin ülke dışında faaliyet göstermesini yasakladığını belirtmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Cezayir'in zirvede yer almamasına ilişkin bir soru üzerine "zirvenin kapılarının her ülkeye açık olduğunu" söylemişti.
G5 Sahel Gücü, temmuz ayında terörle mücadele amacıyla Fransa ve uluslararası güçlerin desteğiyle oluşturulmuş ancak operasyonlar, mali sebeplerle başlatılamamıştı.
Kaynak: AA
Cezayir, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ev sahipliğinde, Mali, Nijer, Moritanya, Çad ve Burkina Faso'nun hazır bulunduğu G5 Sahel Zirvesine, "anayasal engel" gerekçesiyle katılmayacağını açıklamıştı.
Fransa'nın öncülüğündeki bu girişime katılmayan Cezayir'in anayasal engelle sınırlı olmadığını ve bazı siyasi nedenlere dayandığını öne süren uzmanlar, bu bağlamda eski Fransız kolonilerinin yer aldığı Büyük Sahra Çölü ülkelerinin güvenliği konularında Fransa ile Cezayir arasında var olan anlaşmazlığa dikkati çekiyor.
Fransa ile Cezayir arasındaki en büyük anlaşmazlık dosyasının, 2011'de Libya'da yaşanan çatışmalardan bu yana masa üzerindeki "Sahel ittifakı" meselesi olduğu ifade edilirken, 2011'de Libya'da Muammer Kaddafi'nin devrilmesinde; Fransa destek olurken Cezayir'in tarafsız kaldığı hatırlatılıyor.
Cezayirli güvenlik uzmanı Muhammed Tavati, askeri gücün bir Fransız girişimi olduğuna işaret ederek, oluşturulan gücün Mali'nin kuzeyinde yaklaşık 5 yıldır görev yapan Fransız kuvvetlerinin yerini alabileceği ve böylece Fransız askerlerinin bölgeden çekilebileceğini kaydetti.
Tavati, Cezayir'in G5 Sahel Gücü'ne katılmayı reddetmesinin, sadece ulusal halk ordusunun savaş politikasından değil aynı zamanda siyasilerin, "Sahel bölgesinde terörle mücadele için ortak bir gücün kurulması görüşünü faydasız ve gereksiz" olarak değerlendirmesinden kaynaklandığını aktardı.
- Cezayir, Mali, Moritanya ve Nijer Girişimi
Cezayir'in G5 Sahel Gücü'nde yer alan beş ülkeden üçüyle daha önceden benzer bir anlaşma yaptığına dikkati çeken Tavati, Haziran 2010'da Cezayir, Mali, Moritanya ve Nijer arasında "sınır ötesi suçlar ve terörle mücadele" girişimi oluşturulması için anlaşma yapıldığını hatırlattı.
Tavati, Cezayir'in ortak bir gücün kurulması önerisini daha önce de gündeme getirebileceğini söyleyerek, "Ancak Cezayir, terör örgütleriyle etkin şekilde mücadele edebilmek için daha çok bölge ordularının savaş yeteneklerinin güçlendirilmesi konusunda yoğunlaştı." dedi.
Libya'daki çatışmalar ve silah kaçakçılığının yayılmasının tüm bölgedeki durumu olumsuz etkilediğini belirten Tavati, "Sahel ve Büyük Sahra bölgelerindeki mevcut durum Libya'daki savaşın sonucudur. Libya'daki çatışmalar, silahın bölgede etkin şekilde yayılmasına neden oldu." diye konuştu.
Malili gazeteci Kerley İbrahima ise Cezayirlilerin, bölgede merkezi bir role sahip olduğuna dikkati çekerek, Cezayir'in, Fransa'nın oluşturduğu askeri güce katılmayı, "bu adımın Cezayir'in Mali, Moritanya ve Nijer arasındaki girişimi bozmak için atıldığı" düşüncesiyle reddettiğini ifade etti.
- Askeri güce bölge dışı katılımlar
Cezayirli uzman Muhammed es-Sagir de Cezayir'in G5 Sahel Zirvesi'ne, bölge dışından bazı ülkeler bulunduğu için katılmadığını savundu.
Cezayir'in, aslında Fransa'nın bu girişiminde; ülke dışına asker göndermemeyi şart koşarak, sadece lojistik, silah ve askeri eğitim desteğiyle yer alabileceğine işaret eden Sagir, şunları söyledi:
"Ancak Fransa'nın askeri olarak doğrudan katılımının yanı sıra ortak güçte ABD'li askeri danışmanların bulunması, Cezayir'in bu girişimde yer almasını imkansız hale getiriyor."
Sagir, ayrıca Cezayir ordusunun bölge dışından güçlerin yer aldığı operasyonlara katılmasının, terör örgütlerinin; "yabancı kafir kuvvetleri bölgeden kovma adına yürüttükleri savaşı" devam ettirmeleri için bir gerekçe oluşturabileceğini kaydeden Sagir, bunun terörle mücadele faaliyetlerinin çıkarına olmayacağını sözlerine ekledi.
Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer tarafından oluşturulan G5 Sahel Gücü operasyonlarını hızlandırmak amacıyla 13 Aralık'ta Paris'te bir zirve düzenlenmişti. Cezayir, söz konusu zirveye davet edilmesine rağmen katılmamıştı.
Cezayir zirve öncesi yaptığı açıklamada, bu askeri güce katılması konusunda anayasal engeller olduğunu, anayasanın, silahlı kuvvetlerin ülke dışında faaliyet göstermesini yasakladığını belirtmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Cezayir'in zirvede yer almamasına ilişkin bir soru üzerine "zirvenin kapılarının her ülkeye açık olduğunu" söylemişti.
G5 Sahel Gücü, temmuz ayında terörle mücadele amacıyla Fransa ve uluslararası güçlerin desteğiyle oluşturulmuş ancak operasyonlar, mali sebeplerle başlatılamamıştı.