Kızının Hayatını Kaybettiği Trafik Kazası İle İlgili 'Örtbas Edilmeye Çalışılıyor' İddiasında Bulundu
Trabzon’da 1 Ekim günü Havalimanı Kavşağı’nda trafik kazasında 20 yaşındaki üniversite öğrencisi kızı Büşra Er’i kaybeden baba Kerim Er, kızının ölümü sonrasında yaşananlarla ilgili kafasındaki soru işaretlerine cevaplar arıyor. Baba Kerim Er, kızının hayatını kaybettiği trafik kazası ile ilgili "Örtbas edilmeye çalışılıyor" iddiasında bulundu.
Edinilen bilgiye göre, Trabzon Havalimanı Kavşağı’nda geçtiğimiz 1 Ekim tarihinde akşam saatlerinde kardeşi ile birlikte Arsin ilçesinden gelen 20 yaşındaki üniversite öğrenci Büşra Er burada minibüsten indi. Karşıya geçmek isteyen Büşra Er ve kardeşi yaya geçidinde bir kamyonun olduğunu fark edince kamyonun önünden geçmek istedi. Işıkların tam önünde duran kamyonun kör noktasından geçmeye çalışan Büşra Er yeşil ışığının yanmasıyla kamyonun altında ezildi. Kazada ağır yaralanan genç kız kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, Arsin ilçesinde toprağa verildi.
Kızını toprağa veren acılı baba Kerim Er kızının ölümünün ardından suçluların cezalandırılması için girişimlerde bulundu.
Kamera kayıtlarını istedi ama
İlk olarak kaza görüntülerini dilekçe ile istediklerini ancak görüntü yerine kendilerine 4 tane fotoğrafın bulunduğu CD verildiğini kaydeden baba Er, kaza sonrası kamera görüntülerinin toplandığını ve arkada delil bırakılmadığını iddia ederek olayın örtbas edilmeye çalışıldığı söyledi.
Kazayı anlatan baba Kerim Er, yaya geçiş alanının kamyon tarafından kapatıldığını dile getirerek “1 Ekim 2017 tarihinde kızım kardeşiyle beraber Arsin ilçesinden gelirken minibüsten yaya geçidinin bulunduğu yerde indi. Minibüs ve kamyon yaya geçiş alanını kapatınca çocuklara geçiş alanı bırakılmadı. Onlarda geçiş alanı bulamadıkları için kamyonun önünden geçme mecburiyetinde kalıyorlar. Kamyonda tam ışığının önünde duruyordu onlarda kamyonun önünden geçmeye çalıştılar. Biri geçiyor kızım ise tam bir adım mesafesi kalmasıyla şoför ne dikiz aynasına ne de önüne bakarak gaza basıyor ve kızımı önüne alarak eziyor” dedi.
MOBESE kameralarının kaza anını görmediğinin kendine iletildiğini kaydeden Kerim Er, “Kamyonun Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu’nun oğluna ait Sağıroğlu Şirketi’ne ait olduğunu öğrendik. O anda Sağıroğlu’nun oğlu da polis noktasına gelerek raporlara müdahale etmeye çalışmış. Biz daha sonra MOBESE kameralarını istediğimizde kameralarının yeterli olmadığını öğrendik. Oysa burada kırmızı ışıkta geçen bütün arabalara kameralardan ceza yazılıyor. Koskoca MOBESE kamerası benim kızımın hayatını kaybettiği kazayı ve kamyonun yaya geçidini yüzde 200 ihlal ettiğini görememiş. Dilekçe ile görüntüleri talep ettim. Bana bir CD verdiler ve bütün görüntüler orada olduğunu söylediler. CD’yi açtığımızda 4 tane fotoğrafın olduğunu hiçbir görüntünün olmadığını gördük. Bu olay bizi huylandırdı. Zaten burnumuza pis kokular geliyor. Ama inşallah ilerleyen safhalarda öyle değildir. Adaletin, hukukun yerini bulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Polis raporunda 8’de 6 kusurlu olan şoför 2 ay sonra tahliye edildi”
Kızını ezen kamyon sürücüsünün 2 ay sonra serbest bırakıldığı vurgulayan Er, “Sürücüyü 2 ay üstüne tahliye ettiler. Polis raporunda 8’de 6 kusurlu olduğu halde tahliye edildi şuanda dışarıda. Bu bizi ayrıca yaralıyor. Burada 20 yaşında genç bir kızımız ölmüş can bu kadar ucuz mu? Cumhurbaşkanımız diyor ya güç hak değildir, halklı haktır. Biz Cumhurbaşkanımızı da buradan sesleniyoruz; bu tip olaylardan onunda haberdar olmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Vali bey bütün kazalara bu şekil duyarlıysa Allah razı olsun”
Trabzon Valisi Yücel Yavuz’un Özel Kalem Müdürünü ve korumasını taziyelerine iletmek için hastaneye gönderdiğini söyleyen Er, “Cenaze hastanedeyken daha morga kaldırılmamışken Vali bey kalem müdürünü ve özel korumasını göndererek taziyelerini iletti. Biz de teşekkürlerimizi ilettik. Eğer ki Vali bey bütün kazalara bu şekil duyarlıysa Allah razı olsun. İyi niyetinden çok teşekkür ediyorum. Ama bu sadece bu bize özel de, bir başkalarına yapılmıyorsa çok teşekkürlük bir şey yok. Ben niye özel seçildim benim Vali bey ile bir tanışmışlığım yok. Vatandaş olarak duyarlılığından bu hareketi yapmışsa teşekkür ediyorum ama birilerinden telefon gelerek bu hareketi yapmışsa üzüntü ile karşılıyorum” ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Sağıroğlu iddiaları yalanladı, kendini savundu
Yerel basında çıkan haberler ve babanın iddiaları ile ilgili olarak konuşan Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu ise babanın iddialarına üzüntüsüne verdiğini ancak basında çıkan haberlerle ilgili avukatı aracılığı ile işlem başlatacaklarını söyledi.
Sağıroğlu “Ailemize ait bir firmayı karalamaya yönelik iddialar var. Oğlum Taner Sağırloğlu’na ait kamyonun o tarihte sigortalı, maaşlı şoförü seyir halindeyken bir trafik kazasına maruz kalınmıştır. Orada bir yavrumuz kaza neticesinde vefat etmiştir. Bundan dolayı büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim. Kızımızın babasını kaza sonrası aradık, sağolsun kendisi bizi anlayışlı olarak karşıladı. Ailemizin acısını paylaşmaya çalıştık" dedi.
"Belediye başkanlığını kullanarak delillerin karartılması iddiaları asılsız şeylerdir" diyen Sağıroğlu "Ben ne polis merkezine gittim ne adliyeye gittim. Biz genç yavrumuzun üzüntüsünden ötürü bir ay kendimize gelemedik. Bu neticede bir trafik kazasıdır. Kamera kayıtlarının da kaybolduğuna inanmıyorum. Avukatı aracılığı ile hukuka müracaat ettiğinde zaten kamera kaydı varsa ortaya çıkar. Bir trafik kazası üzerinden karalanmaya çalışıldığımıza inanıyorum. Biz de ana babayız, evlat sahibiyiz. Trafik kazasının suçunun idamı yok. Netice de istenmeyen bir kaza oldu ve bir kızımız hayatını kaybetti. Olayla ilgili de söz konusu şoförün yargılanması tutuksuz devam ediyor, beraat ettiği yok” açıklamasında bulundu.
Vali Yücel Yavuz’un koruması ve özel kalem müdürünün babaya taziyeye gitmesi ile olarak ise Sağıroğlu “Bu kaza ile ilgili valimizin bizimle bir bağlantısı yoktur. Vali bey tahmin olarak söylüyorum; rahmetli kızımın bir üniversite öğrencisi olması ve orada bir öğrencinin trafik kazasında kaybetmesi nedeniyle koruması ve müdürünü göndererek taziyede bulunmuş olabilir diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili vali beyle uzaktan yakından bir görüşmemiz olmadı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Kızını toprağa veren acılı baba Kerim Er kızının ölümünün ardından suçluların cezalandırılması için girişimlerde bulundu.
Kamera kayıtlarını istedi ama
İlk olarak kaza görüntülerini dilekçe ile istediklerini ancak görüntü yerine kendilerine 4 tane fotoğrafın bulunduğu CD verildiğini kaydeden baba Er, kaza sonrası kamera görüntülerinin toplandığını ve arkada delil bırakılmadığını iddia ederek olayın örtbas edilmeye çalışıldığı söyledi.
Kazayı anlatan baba Kerim Er, yaya geçiş alanının kamyon tarafından kapatıldığını dile getirerek “1 Ekim 2017 tarihinde kızım kardeşiyle beraber Arsin ilçesinden gelirken minibüsten yaya geçidinin bulunduğu yerde indi. Minibüs ve kamyon yaya geçiş alanını kapatınca çocuklara geçiş alanı bırakılmadı. Onlarda geçiş alanı bulamadıkları için kamyonun önünden geçme mecburiyetinde kalıyorlar. Kamyonda tam ışığının önünde duruyordu onlarda kamyonun önünden geçmeye çalıştılar. Biri geçiyor kızım ise tam bir adım mesafesi kalmasıyla şoför ne dikiz aynasına ne de önüne bakarak gaza basıyor ve kızımı önüne alarak eziyor” dedi.
MOBESE kameralarının kaza anını görmediğinin kendine iletildiğini kaydeden Kerim Er, “Kamyonun Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu’nun oğluna ait Sağıroğlu Şirketi’ne ait olduğunu öğrendik. O anda Sağıroğlu’nun oğlu da polis noktasına gelerek raporlara müdahale etmeye çalışmış. Biz daha sonra MOBESE kameralarını istediğimizde kameralarının yeterli olmadığını öğrendik. Oysa burada kırmızı ışıkta geçen bütün arabalara kameralardan ceza yazılıyor. Koskoca MOBESE kamerası benim kızımın hayatını kaybettiği kazayı ve kamyonun yaya geçidini yüzde 200 ihlal ettiğini görememiş. Dilekçe ile görüntüleri talep ettim. Bana bir CD verdiler ve bütün görüntüler orada olduğunu söylediler. CD’yi açtığımızda 4 tane fotoğrafın olduğunu hiçbir görüntünün olmadığını gördük. Bu olay bizi huylandırdı. Zaten burnumuza pis kokular geliyor. Ama inşallah ilerleyen safhalarda öyle değildir. Adaletin, hukukun yerini bulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Polis raporunda 8’de 6 kusurlu olan şoför 2 ay sonra tahliye edildi”
Kızını ezen kamyon sürücüsünün 2 ay sonra serbest bırakıldığı vurgulayan Er, “Sürücüyü 2 ay üstüne tahliye ettiler. Polis raporunda 8’de 6 kusurlu olduğu halde tahliye edildi şuanda dışarıda. Bu bizi ayrıca yaralıyor. Burada 20 yaşında genç bir kızımız ölmüş can bu kadar ucuz mu? Cumhurbaşkanımız diyor ya güç hak değildir, halklı haktır. Biz Cumhurbaşkanımızı da buradan sesleniyoruz; bu tip olaylardan onunda haberdar olmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Vali bey bütün kazalara bu şekil duyarlıysa Allah razı olsun”
Trabzon Valisi Yücel Yavuz’un Özel Kalem Müdürünü ve korumasını taziyelerine iletmek için hastaneye gönderdiğini söyleyen Er, “Cenaze hastanedeyken daha morga kaldırılmamışken Vali bey kalem müdürünü ve özel korumasını göndererek taziyelerini iletti. Biz de teşekkürlerimizi ilettik. Eğer ki Vali bey bütün kazalara bu şekil duyarlıysa Allah razı olsun. İyi niyetinden çok teşekkür ediyorum. Ama bu sadece bu bize özel de, bir başkalarına yapılmıyorsa çok teşekkürlük bir şey yok. Ben niye özel seçildim benim Vali bey ile bir tanışmışlığım yok. Vatandaş olarak duyarlılığından bu hareketi yapmışsa teşekkür ediyorum ama birilerinden telefon gelerek bu hareketi yapmışsa üzüntü ile karşılıyorum” ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Sağıroğlu iddiaları yalanladı, kendini savundu
Yerel basında çıkan haberler ve babanın iddiaları ile ilgili olarak konuşan Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu ise babanın iddialarına üzüntüsüne verdiğini ancak basında çıkan haberlerle ilgili avukatı aracılığı ile işlem başlatacaklarını söyledi.
Sağıroğlu “Ailemize ait bir firmayı karalamaya yönelik iddialar var. Oğlum Taner Sağırloğlu’na ait kamyonun o tarihte sigortalı, maaşlı şoförü seyir halindeyken bir trafik kazasına maruz kalınmıştır. Orada bir yavrumuz kaza neticesinde vefat etmiştir. Bundan dolayı büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim. Kızımızın babasını kaza sonrası aradık, sağolsun kendisi bizi anlayışlı olarak karşıladı. Ailemizin acısını paylaşmaya çalıştık" dedi.
"Belediye başkanlığını kullanarak delillerin karartılması iddiaları asılsız şeylerdir" diyen Sağıroğlu "Ben ne polis merkezine gittim ne adliyeye gittim. Biz genç yavrumuzun üzüntüsünden ötürü bir ay kendimize gelemedik. Bu neticede bir trafik kazasıdır. Kamera kayıtlarının da kaybolduğuna inanmıyorum. Avukatı aracılığı ile hukuka müracaat ettiğinde zaten kamera kaydı varsa ortaya çıkar. Bir trafik kazası üzerinden karalanmaya çalışıldığımıza inanıyorum. Biz de ana babayız, evlat sahibiyiz. Trafik kazasının suçunun idamı yok. Netice de istenmeyen bir kaza oldu ve bir kızımız hayatını kaybetti. Olayla ilgili de söz konusu şoförün yargılanması tutuksuz devam ediyor, beraat ettiği yok” açıklamasında bulundu.
Vali Yücel Yavuz’un koruması ve özel kalem müdürünün babaya taziyeye gitmesi ile olarak ise Sağıroğlu “Bu kaza ile ilgili valimizin bizimle bir bağlantısı yoktur. Vali bey tahmin olarak söylüyorum; rahmetli kızımın bir üniversite öğrencisi olması ve orada bir öğrencinin trafik kazasında kaybetmesi nedeniyle koruması ve müdürünü göndererek taziyede bulunmuş olabilir diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili vali beyle uzaktan yakından bir görüşmemiz olmadı” ifadelerini kullandı.