Bakan Elvan Açıklaması 'OVP'de Son Derece Spesifik Alanlara Yöneleceğiz'
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, enflasyona karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizerek, "Mali disiplinden taviz verilmeyecek, kamu harcamaları yakından takip edilecek ve kamu yatırımlarına öncelik verilecek. Ayrıca bina inşaatı gibi yatırımlarımızı eğer başlamamışsa başlatmayacağız, başlamışsa bile daha öncelikli alanlarımıza öncelik vereceğiz" dedi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ankara Sanayi Odasının (ASO) Kasım ayı Meclis Toplantısı’na katıldı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda Bakan Elvan, ekonomik değerlendirmelerde bulundu. 2017 yılından itibaren başta AB ülkeleri olmak üzere güçlü bir canlanma belirtisi oluştuğunu ifade eden Elvan, AB’nin kriz öncesi potansiyel büyümesine ulaşmış durumda olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve ticari açıdan çok canlı bir yıl yaşandığını belirten Bakan Elvan, bunun 2018 yılında da devam edeceğini düşündüğünü aktardı.
Türkiye’de 2016 yılının hain darbe girişimi açısından sıra dışı bir yıl olduğunu hatırlatan Elvan, darbe girişimi sonrası iç dünyasındaki belirsizlikler dikkate alındığında iç dünyamıza destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Elvan, "Dünyada güçlü bir canlanma söz konusu, ihracatçı firmalarımızın daha fazla ihracat yapması önemli diye düşündük. Böyle bir süreçte eğer biz iç dünyamıza destek vermeseydik çok daha farklı bir tabloyla karşı karşıya kalabilirdik. İç dünyasının finansal olarak yaşadığı sıkıntıları giderici bir takım tedbirler aldık, almış olduğumuz tedbirler sayesinde başta Avrupa olmak üzere dünya ekonomisinde ve ticaretinde yaşanan canlanmayı fırsata dönüştürdük. Bu sayede 2017’nin ilk döneminde yüzde 5’in üzerinde bir büyüme performansı gerçekleştirdik. Üçüncü çeyrekte biz yine güçlü bir büyüme bekliyoruz, muhtemelen yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleşebilir. 2017 bütününe baktığımızda da aşağı yukarı yüzde 6’nın üzerinde bir büyüme gerçekleştirebileceğimizi bugünden söylemek mümkün olabilir" şeklinde konuştu.
Enflasyonla mücadele
Enflasyona karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizen Bakan Elvan, bu kapsamda mali disiplinden taviz verilmeyeceğini, kamu harcamalarının yakından takip edileceğini ve yatırımlarına öncelik verileceğini aktardı. Elvan, "Bina inşaatı gibi yatırımlarımızı eğer başlamamışsa başlatmayacağız, başlamışsa bile daha öncelikli alanlarımıza öncelik vereceğiz" dedi.
Bakan Elvan, Türkiye ekonomisini kötü göstermeye yönelik Türkiye üzerinden bir takım algı operasyonlarına girmeye çalışanlar olduğunu belirterek, "Biz işimize bakacağız, biz bu güce sahibiz, çalışacağız. Bizim önümüz açık, bunu çok net söylüyorum. Tüm rakamlar ortada, kriz sonrası dönemde (2010 ve 2016) Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 6.8’dir. Bu yılki bütçe açığından beklentimiz yüzde 2’dir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki bütçe açığı, büyük çoğunluğunda Türkiye’nin üzerindedir. Cari açığı daha da aşağı çekmeliyiz ama Türkiye yüzde 7,8,9 cari açıklar da gördü" diye konuştu.
OVP’de son derece spesifik alanlara yöneleceklerinin altını çizen Elvan, özel kesim ve bankaların borçlarına ilişki ise, "Yükümlülüklere baktığımızda önümüzdeki bir yıl içinde kısa vadede 74 milyar dolar civarında özel kesim bankalarımıza bir borç ödemesi söz konusu olacaktır" ifadelerini kullandı. Elvan, bundan sonraki süreçte yoğunlaşacakları alanları petrol kimya, enerji ekipmanları, savunma sanayi, ilaç ve tıbbi cihaz, raylı sistemler ve hava yolu taşımacılığı olarak sıraladı.
"Asgari ücrette önemli bir artışın gerçekleştirilmesi rasyonel değildir"
ASO Başkanı Özdebir ise, CHP tarafından dile getirilen "Asgari ücret 2 bin TL olsun" önerisine değindi. Bu öneriye ilişkin ciddi eleştirileri olduğunu dile getiren Özdebir, "Her şeyden önce verimlilik artışıyla desteklenmeyen ücret artışlarının ekonomi üzerinde olumsuz etkiler doğuracağı kesindir. Dünyada ülkelerin imalat sanayilerinin rekabetçiliklerini korumak ve arttırmak adına tedbirleri ardı ardına aldıkları bir ortamda Türkiye’nin bu ücretlerle bu boyutta bir artışı tartışıyor olması bizim perspektifimizden düşündürücüdür. Anadolu’da çok güzel bir ifade vardır, buna el kesesinden hovardalık yapmak denir. Artık Türkiye olarak bunları geride bırakmış olmamız gerekiyor. Türkiye’de halihazırda yükselen girdi maliyetlerinin üzerinde bir de asgari ücret zammı ile işçilik maliyetlerinin anormal arttırılması, özellikle imalat sanayisi açısından önem arz eden yabancı sermayeye sekte vuracaktır. Aynı zamanda halen istenilen seviyede olmayan yerli firmalarımızın yatırım iştahını da köreltecektir. Her yıl 1 milyon gencine iş bulmak zorunda olan Türkiye’nin başta genç istihdamı olmak üzere atması gereken adımlar bulunmaktadır. Bir taraftan istihdamı arttırmaya çalışırken aynı zamanda asgari ücrette önemli bir artışın gerçekleştirilmesi rasyonel değildir" dedi.
Toplantının devamı basına kapalı olarak devam etti.
Kaynak: İHA
ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda Bakan Elvan, ekonomik değerlendirmelerde bulundu. 2017 yılından itibaren başta AB ülkeleri olmak üzere güçlü bir canlanma belirtisi oluştuğunu ifade eden Elvan, AB’nin kriz öncesi potansiyel büyümesine ulaşmış durumda olduğunu kaydetti.
Ekonomik ve ticari açıdan çok canlı bir yıl yaşandığını belirten Bakan Elvan, bunun 2018 yılında da devam edeceğini düşündüğünü aktardı.
Türkiye’de 2016 yılının hain darbe girişimi açısından sıra dışı bir yıl olduğunu hatırlatan Elvan, darbe girişimi sonrası iç dünyasındaki belirsizlikler dikkate alındığında iç dünyamıza destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Elvan, "Dünyada güçlü bir canlanma söz konusu, ihracatçı firmalarımızın daha fazla ihracat yapması önemli diye düşündük. Böyle bir süreçte eğer biz iç dünyamıza destek vermeseydik çok daha farklı bir tabloyla karşı karşıya kalabilirdik. İç dünyasının finansal olarak yaşadığı sıkıntıları giderici bir takım tedbirler aldık, almış olduğumuz tedbirler sayesinde başta Avrupa olmak üzere dünya ekonomisinde ve ticaretinde yaşanan canlanmayı fırsata dönüştürdük. Bu sayede 2017’nin ilk döneminde yüzde 5’in üzerinde bir büyüme performansı gerçekleştirdik. Üçüncü çeyrekte biz yine güçlü bir büyüme bekliyoruz, muhtemelen yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleşebilir. 2017 bütününe baktığımızda da aşağı yukarı yüzde 6’nın üzerinde bir büyüme gerçekleştirebileceğimizi bugünden söylemek mümkün olabilir" şeklinde konuştu.
Enflasyonla mücadele
Enflasyona karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizen Bakan Elvan, bu kapsamda mali disiplinden taviz verilmeyeceğini, kamu harcamalarının yakından takip edileceğini ve yatırımlarına öncelik verileceğini aktardı. Elvan, "Bina inşaatı gibi yatırımlarımızı eğer başlamamışsa başlatmayacağız, başlamışsa bile daha öncelikli alanlarımıza öncelik vereceğiz" dedi.
Bakan Elvan, Türkiye ekonomisini kötü göstermeye yönelik Türkiye üzerinden bir takım algı operasyonlarına girmeye çalışanlar olduğunu belirterek, "Biz işimize bakacağız, biz bu güce sahibiz, çalışacağız. Bizim önümüz açık, bunu çok net söylüyorum. Tüm rakamlar ortada, kriz sonrası dönemde (2010 ve 2016) Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 6.8’dir. Bu yılki bütçe açığından beklentimiz yüzde 2’dir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki bütçe açığı, büyük çoğunluğunda Türkiye’nin üzerindedir. Cari açığı daha da aşağı çekmeliyiz ama Türkiye yüzde 7,8,9 cari açıklar da gördü" diye konuştu.
OVP’de son derece spesifik alanlara yöneleceklerinin altını çizen Elvan, özel kesim ve bankaların borçlarına ilişki ise, "Yükümlülüklere baktığımızda önümüzdeki bir yıl içinde kısa vadede 74 milyar dolar civarında özel kesim bankalarımıza bir borç ödemesi söz konusu olacaktır" ifadelerini kullandı. Elvan, bundan sonraki süreçte yoğunlaşacakları alanları petrol kimya, enerji ekipmanları, savunma sanayi, ilaç ve tıbbi cihaz, raylı sistemler ve hava yolu taşımacılığı olarak sıraladı.
"Asgari ücrette önemli bir artışın gerçekleştirilmesi rasyonel değildir"
ASO Başkanı Özdebir ise, CHP tarafından dile getirilen "Asgari ücret 2 bin TL olsun" önerisine değindi. Bu öneriye ilişkin ciddi eleştirileri olduğunu dile getiren Özdebir, "Her şeyden önce verimlilik artışıyla desteklenmeyen ücret artışlarının ekonomi üzerinde olumsuz etkiler doğuracağı kesindir. Dünyada ülkelerin imalat sanayilerinin rekabetçiliklerini korumak ve arttırmak adına tedbirleri ardı ardına aldıkları bir ortamda Türkiye’nin bu ücretlerle bu boyutta bir artışı tartışıyor olması bizim perspektifimizden düşündürücüdür. Anadolu’da çok güzel bir ifade vardır, buna el kesesinden hovardalık yapmak denir. Artık Türkiye olarak bunları geride bırakmış olmamız gerekiyor. Türkiye’de halihazırda yükselen girdi maliyetlerinin üzerinde bir de asgari ücret zammı ile işçilik maliyetlerinin anormal arttırılması, özellikle imalat sanayisi açısından önem arz eden yabancı sermayeye sekte vuracaktır. Aynı zamanda halen istenilen seviyede olmayan yerli firmalarımızın yatırım iştahını da köreltecektir. Her yıl 1 milyon gencine iş bulmak zorunda olan Türkiye’nin başta genç istihdamı olmak üzere atması gereken adımlar bulunmaktadır. Bir taraftan istihdamı arttırmaya çalışırken aynı zamanda asgari ücrette önemli bir artışın gerçekleştirilmesi rasyonel değildir" dedi.
Toplantının devamı basına kapalı olarak devam etti.