Dede Mesleğine Modern Yorum Kattı

Dedesi kıraathaneci, babası kitapçı, kendisi de müzisyen olan 36 yaşındaki Murat Şen, bu üç neslin birikimini, Eskişehir'de açtığı ve 'Kıraathane' adını verdiği kafe, kültür ve sanat merkezinde buluşturdu Osmanlı zamanının çay veya kahve içerken bir şeylerin okunduğu 'kıraathane' anlayışına modern bir yorum katan Şen'in işletmesinde, müzisyenlerin kayıt yapabilecekleri bir stüdyo ile modern dans ve tiyatro gösterilerinin sunulduğu bir alan da bulunuyor Kıraathane'yi ziyaret edenler, bir yandan çay ve kahvelerini yudumlarken, bir yandan da işletme içindeki kütüphaneden aldıkları kitaplarını okuyabiliyor, amatör ve profesyonel müzisyenler de 'Çalgını al gel' adlı etkinlikte yeteneklerini sergileyebiliyor Kıraathane'nin sahibi Şen: 'Dedem 40 sene kıraathanecilik yapmış. Babam 30 yıl kitapçılık yapmış. Ben 25 yıl müzisyenlik yaptım. Aynı zamanda işletme fakültesi mezunuyum. Tüm bunları birleştirerek 'Nasıl bir şey ortaya koyabiliriz?' diye düşününce bu fikir ortaya çıktı'

KAAN BURAK ŞEN - Dedesi kıraathaneci, babası kitapçı, kendisi de müzisyen olan Murat Şen, üç neslin birikimini, Eskişehir'de açtığı "Kıraathane" adlı kafe, kültür ve sanat merkezinde buluşturdu.

Eskişehir'de yaşayan 36 yaşındaki Murat Şen, 2010 yılında açtığı ve "Kıraathane" adını verdiği kafeteryasını adeta bir kültür ve sanat merkezine dönüştürdü. Tiyatro ve dans gösterilerinin sunulduğu sahnesi, müzisyenlerin kayıtlarını yapabilecekleri bir stüdyosu da bulunan üç katlı işletme, "Çalgını al gel" adlı etkinlik sırasında da amatör ve profesyonel müzisyenlere ev sahipliği yapıyor. Kıraathane'yi ziyaret edenler, bir yandan çay ve kahvelerini yudumlarken, bir yandan da işletme içindeki kütüphaneden aldıkları kitaplarını okuyabiliyor.

AA muhabiriyle hikayesini paylaşan Murat Şen, kıraathane anlayışını kendi ilgi alanları doğrultusunda yeniden yorumladığını söyledi.

İşletmeyi 2010 yılında kurduğunda, dedesi ve babasının mesleki geçmişlerinin kendisine fikir verdiğini anlatan Şen, "Dedem 40 sene kıraathanecilik yapmış. Babam 30 yıl kitapçılık yapmış. Ben 25 yıl müzisyenlik yaptım. Aynı zamanda işletme fakültesi mezunuyum. Tüm bunları birleştirerek 'Nasıl bir şey ortaya koyabiliriz?' diye düşününce bu fikir ortaya çıktı." dedi.

- "Kıraathaneler hep toplumun paylaşım merkezi olmuş"

Osmanlı zamanındaki kıraathane anlayışının da kendisine fikir verdiğini anlatan Şen, yüzyıllar boyunca kıraathanelerin hep toplumun paylaşım merkezi olduğuna işaret etti. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da kıraathanelerde sazendelerin müziklerini icra ettiğine değinen Şen, şöyle konuştu:

"Hatta kıraathanelerde Karagöz-Hacivat, meddah gösterileri, orta oyunu sunulurmuş. Padişah fermanları kıraathanelerde duyurulmuş. Filozoflar fikirlerini, şairler şiirlerini bu mekanlarda paylaşırmış. Bu noktadan hareketle 600 yıl öncesinde kurulan kıraathane kültürünü, bugün aslına uygun yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz."

- "Bir arada müzik yapmanın güzelliğini yaşıyorlar"

İşletmesinde müzisyenlerin kayıt yapabileceği, "Avazhane" adlı bir kayıt stüdyosu ve modern dansların icra edilebileceği bir alan da bulunduğunu belirten Şen, "Tuluathane" adını verdikleri Eskişehir'in ilk özel tiyatro salonunun da işletmesi bünyesinde açıldığını anlattı.

"Çalgını al gel" adlı etkinlikte amatör veya profesyonel müzisyenlerin şarkılarını seslendirebildiğini ifade eden Murat Şen, "Bu etkinliğe, eline enstrümanını yeni almış olanlar bile katılabiliyor, bir arada müzik yapmanın güzelliğini yaşıyorlar." ifadesini kullandı.

Kıraathane'nin Eskişehir halkı tarafından çok sevildiğini dile getiren Şen, "İnsanlar artık klişeleşmiş, sadece rahat sandalyelerde yeyip içebilecekleri mekanlardan ziyade, paylaşıma açık, duyguları da deneyimleyebilecekleri yerler arıyorlar." dedi.
Kaynak: AA