'O Role Neden Seçilmedim?' Söyleşisi
Yönetmen Şeker: 'Kendimizi geliştirmekten kastettiğimiz şey; kişinin kendini olduğu gibi ortaya koyma medeniyeti, cesareti ve özgüvenidir' Cast Direktörü Uygur: 'Bir role seçilemiyorsanız, onun nedeni bizler değil sizsinizdir. Biz sizin seçilmeniz için uğraşıyoruz, deneme çekimlerine alıyoruz ve bir rol öneriyoruz. Olmuyorsa önce kendinizi eleştirmeniz gerekiyor' Yapımcı Eroğlu: 'Doğru kast çok önemlidir. Yönetmen ve yapımcının aynı dili konuşması çok önemlidir. Sinema bir ekip çalışmasıdır ve bir ailedir'
5. Uluslararası Boğaziçi Festivali, "Bosphorus Film Söyleşileri" kapsamında, "O Role Neden Seçilmedim?" başlıklı söyleşi düzenlendi.
Moderatörlüğünü Bülent Turgut'un üstlendiği, Harika Uygur, Nermin Eroğlu, Murat Şeker, Tümay Özokur ve Ömer Faruk Sorak'ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlik, The Marmara Pera'da gerçekleştirildi.
Söyleşide konuşan Yönetmen Murat Şeker, oyuncuların sürekli kendini geliştirmesi gerektiğini söyleyerek, sinema alanında doğru adımların atılmasının gerekli olduğunun altını çizdi.
Bir oyuncuda olması gereken en önemli özelliğin ahlak olduğuna işaret eden Şeker, "Kendimizi geliştirmekten kastettiğimiz şey, kişinin kendini olduğu gibi ortaya koyma medeniyeti, cesareti ve özgüvenidir. Ortaya koyacak bir şey geliştiremediğinizde malınız mülkünüzle, triplerinizle, güzelliğinizle, yakışıklılığınızla kendinizi ortaya koymak zorunda kalıyorsunuz. Aslında bu durum sadece oyuncular için değil, politikacılar için de böyledir." dedi.
- "Oyuncu tek başına bir şirkettir"
Cast Direktörü Harika Uygur da oyuncunun tek başına bir şirket olduğu nitelemesini yaparak, "Bu şirketi batırmak da yükseltmek de oyuncunun elindedir. Bir role seçilemiyorsanız, onun nedeni bizler değil sizsinizdir. Biz sizin seçilmeniz için uğraşıyoruz, deneme çekimlerine alıyoruz ve bir rol öneriyoruz. Olmuyorsa önce kendinizi eleştirmeniz gerekiyor. Çünkü çok tembelsiniz." ifadelerini kullandı.
Uygur, konuşmasında ayrıca oyunculuğa yeni adım atan gençlere, daha çok sahne çalışmaları yapmaları, disiplinli olmaları, kıyafet seçimi ve kişisel bakımlarına özen göstermeleri uyarılarında bulundu.
Menajerlik konusuna da değinen Uygur, şunları söyledi:
"Oyuncular için menajerler, patronunuz değildir. Siz onların müşterisisiniz. Dolayısıyla onlardan talep etmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Yani onlara hayatınızı, kariyerinizi nasıl planlayacağınızı öğretmeniz gerekiyor. Nedense bu ülkede ters bir sistem işliyor. Oyucular menajerlerden talep etmekten, toplantı yapmaktan çekiniyor."
- "Gençler ümit vadediyor"
Yapımcı Nermin Eroğlu ise oyunculuğun sinema sektöründe en özel iş olduğuna vurgu yaparak, "Oyuncu olunur da doğulabilir de. Oyuncu olarak doğulursa daha kolaydır. Normal insandan da oyuncu olur fakat daha çok çalışarak olur. Günümüzdeki gençler, 3 kuşak öncesine göre daha fazla ümit vadediyorlar. Sektör bugün daha iyiye gidiyor. Pes etmeden ısrarla istemek ve çok çalışmak lazım." değerlendirmesini yaptı.
Eroğlu, son 15 yıldır televizyon dizileri üzerine çalıştığını ve dizi oyunculuğunun farklı olduğunu dile getirerek, "Dizi castında takıntılarım var. Çünkü dizi uzun bir maraton. O yüzden ahlaklı, düzgün ailesi olan oyuncuları seviyorum. Dizi setine gelme ihtimali olmayan oyuncuyu, çok yetenekli olabilir ama ben elerim. Televizyonda ikinci önemli konu ise seyirciyi çağırmak için en başında seyircinin daha önce sevdiği castları koymamız kaçınılmaz. Bunun için yapacak bir şeyimiz yok. Çünkü seyirci ilk teaseri görüyor ve 'aa bak Kenan oynuyormuş' diyerek, diziyi izliyor ama bu konuda bile doğru castı seçmek lazım. Doğru cast çok önemlidir. Yönetmen ve yapımcının aynı dili konuşması çok önemlidir. Sinema bir ekip çalışmasıdır ve bir ailedir." diye konuştu.
Menajer Tümay Özokur da oyunculuğun kaygılarla başladığını belirterek, "Bu alanda kimse başarısızlığı kabul etmez. Başarı da ortak seçmez. Başarı oyuncuya aittir. O yüzden başarılı olanlar menajerlerini, ajanslarını sevmez, başarısız olanlar da menajerlerini ve ajanslarını sevmezler. Onları suçlamayı tercih ederler. Kimse ben 'Yetersizim, bu role çalışmadım' demez. Kendisini geliştirmez." ifadelerini kullandı.
Özokur, oyuncuların önlerine herhangi bir hedef koymadığı yorumunda bulunarak, şöyle devam etti:
"Kariyer planlaması yapmıyoruz. Adım atmıyoruz. Her şeyin altın tepside bize sunulmasını bekliyoruz. Denenmişleri deniyoruz. Denenmişleri denemek, bize bir şey katmaz. Profesyonel hedeflerimizi, kişisel hedeflerimizle birbirine karıştırıyoruz ve yenilenmiyoruz."
Oyunculuk bölümlerinden mezun olan öğrencilerin doğru bir cast ajansıyla çalışması gerektiğini vurgulayan Özokur, ajansların oyuncuların kariyerini planlamakla değil iş temin etmekle mükellef olduğunu aktardı.
Yönetmen Ömer Faruk Sorak da Türk izleyicisinin bir yapıma bakmadan önceki kriterlerine değinerek, konunun ne olduğundan ziyade, "kim oynuyor?" sorusunun seyirci nezdinde önemli olduğunu anlattı.
Kaynak: AA
Moderatörlüğünü Bülent Turgut'un üstlendiği, Harika Uygur, Nermin Eroğlu, Murat Şeker, Tümay Özokur ve Ömer Faruk Sorak'ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlik, The Marmara Pera'da gerçekleştirildi.
Söyleşide konuşan Yönetmen Murat Şeker, oyuncuların sürekli kendini geliştirmesi gerektiğini söyleyerek, sinema alanında doğru adımların atılmasının gerekli olduğunun altını çizdi.
Bir oyuncuda olması gereken en önemli özelliğin ahlak olduğuna işaret eden Şeker, "Kendimizi geliştirmekten kastettiğimiz şey, kişinin kendini olduğu gibi ortaya koyma medeniyeti, cesareti ve özgüvenidir. Ortaya koyacak bir şey geliştiremediğinizde malınız mülkünüzle, triplerinizle, güzelliğinizle, yakışıklılığınızla kendinizi ortaya koymak zorunda kalıyorsunuz. Aslında bu durum sadece oyuncular için değil, politikacılar için de böyledir." dedi.
- "Oyuncu tek başına bir şirkettir"
Cast Direktörü Harika Uygur da oyuncunun tek başına bir şirket olduğu nitelemesini yaparak, "Bu şirketi batırmak da yükseltmek de oyuncunun elindedir. Bir role seçilemiyorsanız, onun nedeni bizler değil sizsinizdir. Biz sizin seçilmeniz için uğraşıyoruz, deneme çekimlerine alıyoruz ve bir rol öneriyoruz. Olmuyorsa önce kendinizi eleştirmeniz gerekiyor. Çünkü çok tembelsiniz." ifadelerini kullandı.
Uygur, konuşmasında ayrıca oyunculuğa yeni adım atan gençlere, daha çok sahne çalışmaları yapmaları, disiplinli olmaları, kıyafet seçimi ve kişisel bakımlarına özen göstermeleri uyarılarında bulundu.
Menajerlik konusuna da değinen Uygur, şunları söyledi:
"Oyuncular için menajerler, patronunuz değildir. Siz onların müşterisisiniz. Dolayısıyla onlardan talep etmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Yani onlara hayatınızı, kariyerinizi nasıl planlayacağınızı öğretmeniz gerekiyor. Nedense bu ülkede ters bir sistem işliyor. Oyucular menajerlerden talep etmekten, toplantı yapmaktan çekiniyor."
- "Gençler ümit vadediyor"
Yapımcı Nermin Eroğlu ise oyunculuğun sinema sektöründe en özel iş olduğuna vurgu yaparak, "Oyuncu olunur da doğulabilir de. Oyuncu olarak doğulursa daha kolaydır. Normal insandan da oyuncu olur fakat daha çok çalışarak olur. Günümüzdeki gençler, 3 kuşak öncesine göre daha fazla ümit vadediyorlar. Sektör bugün daha iyiye gidiyor. Pes etmeden ısrarla istemek ve çok çalışmak lazım." değerlendirmesini yaptı.
Eroğlu, son 15 yıldır televizyon dizileri üzerine çalıştığını ve dizi oyunculuğunun farklı olduğunu dile getirerek, "Dizi castında takıntılarım var. Çünkü dizi uzun bir maraton. O yüzden ahlaklı, düzgün ailesi olan oyuncuları seviyorum. Dizi setine gelme ihtimali olmayan oyuncuyu, çok yetenekli olabilir ama ben elerim. Televizyonda ikinci önemli konu ise seyirciyi çağırmak için en başında seyircinin daha önce sevdiği castları koymamız kaçınılmaz. Bunun için yapacak bir şeyimiz yok. Çünkü seyirci ilk teaseri görüyor ve 'aa bak Kenan oynuyormuş' diyerek, diziyi izliyor ama bu konuda bile doğru castı seçmek lazım. Doğru cast çok önemlidir. Yönetmen ve yapımcının aynı dili konuşması çok önemlidir. Sinema bir ekip çalışmasıdır ve bir ailedir." diye konuştu.
Menajer Tümay Özokur da oyunculuğun kaygılarla başladığını belirterek, "Bu alanda kimse başarısızlığı kabul etmez. Başarı da ortak seçmez. Başarı oyuncuya aittir. O yüzden başarılı olanlar menajerlerini, ajanslarını sevmez, başarısız olanlar da menajerlerini ve ajanslarını sevmezler. Onları suçlamayı tercih ederler. Kimse ben 'Yetersizim, bu role çalışmadım' demez. Kendisini geliştirmez." ifadelerini kullandı.
Özokur, oyuncuların önlerine herhangi bir hedef koymadığı yorumunda bulunarak, şöyle devam etti:
"Kariyer planlaması yapmıyoruz. Adım atmıyoruz. Her şeyin altın tepside bize sunulmasını bekliyoruz. Denenmişleri deniyoruz. Denenmişleri denemek, bize bir şey katmaz. Profesyonel hedeflerimizi, kişisel hedeflerimizle birbirine karıştırıyoruz ve yenilenmiyoruz."
Oyunculuk bölümlerinden mezun olan öğrencilerin doğru bir cast ajansıyla çalışması gerektiğini vurgulayan Özokur, ajansların oyuncuların kariyerini planlamakla değil iş temin etmekle mükellef olduğunu aktardı.
Yönetmen Ömer Faruk Sorak da Türk izleyicisinin bir yapıma bakmadan önceki kriterlerine değinerek, konunun ne olduğundan ziyade, "kim oynuyor?" sorusunun seyirci nezdinde önemli olduğunu anlattı.