Demirel, 93'Üncü Doğum Gününde Mezarı Başında Anıldı
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 93’ncü doğum gününde, Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’deki Çalcatepe’deki mezarı başında anıldı. Törene katılımın az olduğu gözlenirken, siyasi partilerden veya kurumlardan çelenklerin olmaması dikkat çekti.
Törende adını taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesinden ve İslamköy İlkokulundan öğrenciler de mezara karanfil bıraktı, anı defterine düşüncelerini yazdı.
Saygı duruşunda bulunulması ile başlayan Demirel’i anma programında, Esat Kıratlıoğlu, Hamdi Üçpınarlar, Türkiye Baraolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Aylin Cesur, üzerinde ‘Cumhurbaşkanı’ yazılı kırmızı karanfillerle süslü bir çelengi Demirel’in mezarına bıraktı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajları okundu.
Törende Kuran-ı Kerim okunarak, dua da edildi. Törende Demirel’in eski çalışma arkadaşları ve dostları olan eski bakanlar, Demirel’i anlattı.
Eski bakanlardan Esat Kıratlıoğlu, Demirel’le çalışmanın her baba yiğidin harcının olmadığını anlatarak, Demirel’in Türkiye’nin tüm illerini 3 ile 5 kez arasında ziyaret ettiğini aktardı. Demirel’in ziyaret ettiği tüm il ve ilçelerde bir çok kişiye ismiyle hitap ettiğini hatırlatan Kıratlıoğlu, "Bir gün Nevşehir’e geldi, bir ilçemizde belediye başkanı bizi girişte karşıladı. ’Ne onbaşı sen hala belediye reisi misin’ dedi.
Adam şaşırdı ne yapacağını bilemedi" dedi.
"Türkiye 3-5 kat büyürdü"
Demirel’le 1971 ve 1980 ihtilallerini yaşadığını anımsatan Esat Kıratlıoğlu, "O ihtilaller olmasaydı ülkemiz şimdi 3-5 kat daha büyümüş olurdu. Demirel büyük bir sanayinin gerçekleşmesi için çalışıyordu. Demir çelik, bakır işletmeleri, rafineriler, alimünyum tesislerini yaptı. Bunları Rusya ile birlikte yaptı. Bu bazılarının hoşuna gitmedi Demirel 12 Mart 1971’de ihtilalle alaşağı edildi. Ama Demirel ihtilallerin üzerinden silindir gibi geçti, 6 defa gidip 7 kez gelmesinde bu üstün cesareti vardır. 12 Eylül 1908 ihtilali tam anlamıyla kurulu düzenin ihtilalidir. Ben o zaman enerji bakanıyım. Türkiye’de petrol falan arama yok. 12 Kasım 1979’da hükümeti kurduk. Petrol kuyrukları aydan seyrediliyor diye manşetler atılıyor. İlk kabine en toplantısında Demirel, ’Esat, bu petrol kuyruğunu ortadan kaldıramazsak hükümetin ayakta kalması mümkün değildir’ dedi.
Aldığımız tedbirlerle 2 ay sonra isteyene istediği kadar petrol verilir hale geldik" diye konuştu.
Demirel’in liderliğini ’çare bulan ve iz bırakan’ olarak tanımladığını ifade eden Esat Kıratlıoğlu, Demirel’in boşluğunun doldurulamayacağını ancak izinden gidilebileceğini kaydetti.
Yusuf Ziya Günaydın, Demirel’in keskin ve pratik zekalı olduğunu belirterek, kafasına yatmayan bir projeyi onaylamadığını aktardı. Günaydın, Demirel’i ziyaretlerinde hiç konuşmadan bir fotoğraf çektirmeyle bile anlaşabildiklerini hatırlattı.
"Öğrencisinden biri olma şerefine eriştiğim için kendimi bahtiyar hissediyorum"
Her vesileyle Demirel’in anılması gerektiği belirten TBB Metin Feyzioğlu, "Demirel’in yolundan gitmek büyük Türkiye’yi inşa etmenin yolundan gitme demektir. Kendisinden feyz alabildiğim için öğrencisinden biri olma şerefine eriştiğim için kendimi bahtiyar hissediyorum. Bundan sonra da görevimiz el birliğiyle Demirel’in sevdasını büyük ve demokrat Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek olacaktır. Nurlar içinde yatsın Sayın Cumhurbaşkanım" ifadelerini kullandı.
Gençlere söylediği sözler
Eski bakanlardan Hamdi Üçpınarlar ise Demirel’in gençlerle yaptığı konuşmalardan notlar verdi.
1972 yılında Adalet Partisi Gençlik Teşkilatları Genel Merkezindeki konuşmasını anımsatan Üçpınarlar "Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘Türk toprakları kutsaldır, kendi kaderine terk edilemez.’ İşte bizim rehber seçtiğimiz cümle budur. Biz bu davaya Anadolu’nun feryadını duyarak başladık. Bozkırın insanları açtı, açıktaydı sefildi, açtı, içecek suyu dahi yoktu. Hep beraber hizmette bulunduğumuz yüce milletimize layık olacak şekilde hizmetimize devam edeceğiz. Devlet politikası ise ‘Devlet birdir, vatan birdir, millet birdir, bayrak birdir’" dedi.
"50 senesi hizmetle geçti"
Demirel’in uzun yıllar doktorluğunu yapan ve yanından hiç ayrılmayan Aylin Cesur ise duygularını şöyle ifade etti:
"Türkiye’nin her yerinden Demirel sevdalıların, yakın çalışma arkadaşları, seven benimseyen herkes Ispartalılar büyük bir kadirşinaslık örneği gösteriyorlar. Süleyman Demirel’in 90 yıllık ömrünün 50 senesi devle hizmetinde geçti. Bunun bir yeni nesillere anlatılması sadece bir anma merasimi değildir. Tarihe karşı büyük bir sorumluluktur. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ömrü cumhuriyetle yaşıttır. Bu cumhuriyet haftasında Cumhuriyete adı efsane olarak kazınan Türkiye’nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bugün burada anılıyor. Kendisini rahmet ve şükrana anıyorum. Aziz hatırası önünde eğiliyorum. Buraya gelen herkese şükranlarımı sunuyorum."
"Derinleşen bir hasret"
Ömrünün son 20 senesini Demirel’le geçirdiğini aktaran Cesur, "Bugünün aşağı yukarı uyku dışında geçen tüm zamanları demek. Hafta sonu demek. Bu sadece benim için bir iş değil yaşam biçimiydi. Yeri doldurulamaz çok büyük bir boşluk demek. 20 yıldır şerefle yaptığım görevin her anı güzel. O anılarla yetinmek zorundayım. Onun yolunda ilerleyeceğiz. Bana değil tüm nesillere düşen görev. Demokrasi ve kalkınma kahramanı oldu. Eksikliğini hissetmemek imkansız her gün derinleşen hasret bir gün kavuşmak niyetiyle dua ederek bugünleri geçiriyoruz" ifadelerine yer verdi.
Tören, yapılan dua ve vatandaşların çiçek bırakmasıyla sona erdi.