'Yabancı Dili Çok İyi Öğrenin Ama Lütfen Türkçe Konuşun'
Başbakan Yardımcısı Işık: 'İngilizce'nin bilinmesini çok önemsiyoruz ama günlük dilimizde kendi dilimizi, kendi kültür ve medeniyetimizin taşıyıcısı olan Türkçemizi de konuşmak zorundayız. O noktada Türk Dil Kurumu'yla da şu arada ilgilendiğim için söylüyorum. Sizden özel ricam, gençlerimizden özel ricam, İngilizce'yi, yabancı dili çok iyi öğrenin ama lütfen Türkçe konuşun' 'Öz güveni yüksek gençler yetiştirmeliyiz. Bilgiyi, o 6 basamak dediğimiz bilgi, kavrama, yorumlama, analiz, sentez ve değerlendirme aşamalarını bilen ve bunları uygulayabilen gençler ve bireyler yetiştirmek zorundayız ki her şarta adapte olabilsin'
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "İngilizce'nin bilinmesini çok önemsiyoruz ama günlük dilimizde kendi dilimizi, kendi kültür ve medeniyetimizin taşıyıcısı olan Türkçemizi de konuşmak zorundayız. O noktada Türk Dil Kurumu'yla da şu arada ilgilendiğim için söylüyorum. Sizden özel ricam, gençlerimizden özel ricam, İngilizce'yi, yabancı dili çok iyi öğrenin ama lütfen Türkçe konuşun." dedi.
Işık, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) 2017-2018 Akademik Yıl Açılışı'nda yaptığı konuşmada, bu akademik yılda da GTÜ'nün kendisine yakışan performansı ortaya koyacağına inandığını söyledi.
Dijital çağda jeostratejinin önceki çağa göre önemini kaybedeceğini dile getiren Işık, "Dünyanın bir ucundaki bir ülke akıllı ve iyi planlanmış yatırımlarla dünyanın jeostratejik olarak çok daha önemli ülkelerinin önüne geçecek. Böyle bir dünyada Türkiye'nin yerini alabilmesi için hiç kuşkusuz eğitime, bilim ve teknolojiye yaptığı yatırım, bilim ve teknolojinin ürüne dönüşmesi sürecinde yaptığı yatırım belirleyici olacak." şeklinde konuştu.
Şu anda yoğun bir eğitim tartışması yapıldığını anımsatan Işık, "Tartışmayı TEOG üzerinden yürütüyoruz. 'TEOG kalksın, kalkmasın, hemen kalksın, şu olsun, bu olsun...' Ama TEOG'dan çok daha önemli bir tartışmayı maalesef hep ihmal ediyoruz. Bizim eğitimde önceliğimiz çok bilen insan mı olmalı? Yoksa çok iyi insan mı olmalı? Çok bilen insan istiyorsak bunun yöntemleri farklı." ifadesini kullandı.
Işık, teknolojik gelişmelerden dolayı çok bilmenin değerini kaybettiği, bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir çağ yaşandığını aktararak, şöyle konuştu:
"Çağın getirdiği riskleri de hesap ettiğimiz zaman çok iyi insan yetiştirmek, etik değerlere sahip, iyi insan olma, iyi bir aile bireyi olma, iyi bir vatandaş olma anlayışına sahip insan yetiştirmeyi ön planda tutmalıyız. Öz güveni yüksek gençler yetiştirmeliyiz. Bilgiyi, o 6 basamak dediğimiz bilgi, kavrama, yorumlama, analiz, sentez ve değerlendirme aşamalarını bilen ve bunları uygulayabilen gençler ve bireyler yetiştirmek zorundayız ki her şarta adapte olabilsin."
- "Artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversiteler revaçta"
Bilim ve teknolojiye yaptıkları yatırımların önemine değinen Işık, artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversitelerin revaçta olduğunu söyledi.
Işık, bu açıdan Türkiye'de son dönemde Ar-Ge ve teknolojiye ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade ederek, pek çok konuda Türkiye'nin fiziksel ve bütçesel artışına paralel bir başarıyı henüz yakalayamadıklarını kaydetti.
Her şeyin para olmadığını dile getiren Işık, Türkiye'de şu anda Ar-Ge ve inovasyon için yeterli kaynak olduğunu ancak proje kalitesinde de ciddi sorun bulunduğunu bildirdi.
Işık, çok daha fazla Ar-Ge ve inovasyonun yapıldığı ülke olmayı amaçladıklarını vurgulayarak, "Türkiye son yıllarda önemli mesafeler almakla birlikte daha almamız gereken çok mesafe var.. Biraz da bu konulara kafa yormak durumundayız. Biraz daha basma kalıp düşüncelerin dışına çıkıp, 'Biz nerede eksik kaldık?' diyerek bunlara daha fazla odaklanmak zorundayız. Bu açıdan son dönemde hayata geçirdiğimiz reformlar, çok daha güçlü çalışmaların yapılacağını gösteriyor." ifadesini kullandı.
İlgili reform paketleriyle pek çok engelin kaldırıldığını anlatan Işık, şunları söyledi:
"Şimdi beklediğimiz, üniversitelerimizin araştırma alanına, teknoloji geliştirme alanına ve interdisipliner çalışma alanına daha fazla yoğunlaşması. Hocalarımızdan beklediğimiz en temel nokta bu. Sadece eğitim misyonlu üniversite olamayız. Sadece araştırma odaklı üniversitede de olamalıyız. Yaptığımız araştırmaların ürüne dönmesi Türkiye için ve insanlık için ekonomik ve sosyal faydaya dönüşmesi de önemli bir önceliğimiz olmalı. Sadece ekonomik faydayı kastetmiyorum. Bir sosyoloğun yaptığı araştırmayı topluma faydaya dönüştürmesi en az bir elektronikçinin yaptığı çalışmayı ekonomik faydaya dönüştürmesi kadar hatta daha fazla değerlidir. Toplumlar sadece tek ayakla fen ve teknoloji ayağıyla gelişmezler. Aynı zamanda sosyal ayağı da güçlü tutmak zorundayız. Sadece ekonomik faydayı kastetmiyorum ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürebilmek durumundayız. Bilimin geldiği bu noktada da bir tek alanın başarılı olması mümkün değil, pek çok alanın pek çok disiplinin iç içe çalışması gerekiyor."
- "İngilizce'yi bilmek ama Türkçe'yi konuşmak durumundayız"
Işık, GTÜ'nün lisans düzeyinde iyi öğrenci alarak 4-5 yıllık eğitimden sonra master ve doktoraya yönelik seçimler yapmanın daha kolay olacağını belirterek, şöyle devam etti:
"İngilizce bölümleri açmak durumundayız. Artık bu dünyada üniversite mezunun İngilizce bilmemesi adeta okuma yazma bilmemek noktasına geldi. Onun için İngilizce eğitimi önemsiyoruz. İngilizce eğitimi önemsiyoruz derken günlük kullanımda da İngilizce'nin Türkçe yerine geçmesini de istemiyoruz. Village Camp gibi veya Butterfly Games gibi isimleri koymak yerine kendi Türkçe isimleri koymak İngilizce'yi bilmek ama Türkçe'yi konuşmak bunu şey yapmak durumundayız. İngilizce'nin bilinmesini çok önemsiyoruz ama günlük dilimizde kendi dilimizi, kendi kültür ve medeniyetimizin taşıyıcısı olan Türkçemizi de konuşmak zorundayız. O noktada Türk Dil Kurumu'yla da şu arada ilgilendiğim için söylüyorum. Sizden özel ricam, gençlerimizden özel ricam, İngilizce'yi, yabancı dili çok iyi öğrenin ama lütfen Türkçe konuşun."
Işık, GTÜ'nün üniversite-sanayi iş birliği alanıdaki çalışmalara değindi.
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da GTÜ'nün kurulduğu günden bu yana önemli çalışmalar ortaya koyduğunu bildirdi.
GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün de üniversite sanayi iş birliğini öncelik gören üniversitelerin projelerinin, ürüne dönüşmeye başladığını belirterek, firmalarla akademisyenleri buluşturduklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Işık ve beraberindeki protokol üyeleri, GTÜ Akademik Başarı Ödülü almaya hak kazananlara ödülleri ile üniversiteye burs veren kurumların temsilcilerine plaket verdi.
Kaynak: AA
Işık, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) 2017-2018 Akademik Yıl Açılışı'nda yaptığı konuşmada, bu akademik yılda da GTÜ'nün kendisine yakışan performansı ortaya koyacağına inandığını söyledi.
Dijital çağda jeostratejinin önceki çağa göre önemini kaybedeceğini dile getiren Işık, "Dünyanın bir ucundaki bir ülke akıllı ve iyi planlanmış yatırımlarla dünyanın jeostratejik olarak çok daha önemli ülkelerinin önüne geçecek. Böyle bir dünyada Türkiye'nin yerini alabilmesi için hiç kuşkusuz eğitime, bilim ve teknolojiye yaptığı yatırım, bilim ve teknolojinin ürüne dönüşmesi sürecinde yaptığı yatırım belirleyici olacak." şeklinde konuştu.
Şu anda yoğun bir eğitim tartışması yapıldığını anımsatan Işık, "Tartışmayı TEOG üzerinden yürütüyoruz. 'TEOG kalksın, kalkmasın, hemen kalksın, şu olsun, bu olsun...' Ama TEOG'dan çok daha önemli bir tartışmayı maalesef hep ihmal ediyoruz. Bizim eğitimde önceliğimiz çok bilen insan mı olmalı? Yoksa çok iyi insan mı olmalı? Çok bilen insan istiyorsak bunun yöntemleri farklı." ifadesini kullandı.
Işık, teknolojik gelişmelerden dolayı çok bilmenin değerini kaybettiği, bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir çağ yaşandığını aktararak, şöyle konuştu:
"Çağın getirdiği riskleri de hesap ettiğimiz zaman çok iyi insan yetiştirmek, etik değerlere sahip, iyi insan olma, iyi bir aile bireyi olma, iyi bir vatandaş olma anlayışına sahip insan yetiştirmeyi ön planda tutmalıyız. Öz güveni yüksek gençler yetiştirmeliyiz. Bilgiyi, o 6 basamak dediğimiz bilgi, kavrama, yorumlama, analiz, sentez ve değerlendirme aşamalarını bilen ve bunları uygulayabilen gençler ve bireyler yetiştirmek zorundayız ki her şarta adapte olabilsin."
- "Artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversiteler revaçta"
Bilim ve teknolojiye yaptıkları yatırımların önemine değinen Işık, artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversitelerin revaçta olduğunu söyledi.
Işık, bu açıdan Türkiye'de son dönemde Ar-Ge ve teknolojiye ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade ederek, pek çok konuda Türkiye'nin fiziksel ve bütçesel artışına paralel bir başarıyı henüz yakalayamadıklarını kaydetti.
Her şeyin para olmadığını dile getiren Işık, Türkiye'de şu anda Ar-Ge ve inovasyon için yeterli kaynak olduğunu ancak proje kalitesinde de ciddi sorun bulunduğunu bildirdi.
Işık, çok daha fazla Ar-Ge ve inovasyonun yapıldığı ülke olmayı amaçladıklarını vurgulayarak, "Türkiye son yıllarda önemli mesafeler almakla birlikte daha almamız gereken çok mesafe var.. Biraz da bu konulara kafa yormak durumundayız. Biraz daha basma kalıp düşüncelerin dışına çıkıp, 'Biz nerede eksik kaldık?' diyerek bunlara daha fazla odaklanmak zorundayız. Bu açıdan son dönemde hayata geçirdiğimiz reformlar, çok daha güçlü çalışmaların yapılacağını gösteriyor." ifadesini kullandı.
İlgili reform paketleriyle pek çok engelin kaldırıldığını anlatan Işık, şunları söyledi:
"Şimdi beklediğimiz, üniversitelerimizin araştırma alanına, teknoloji geliştirme alanına ve interdisipliner çalışma alanına daha fazla yoğunlaşması. Hocalarımızdan beklediğimiz en temel nokta bu. Sadece eğitim misyonlu üniversite olamayız. Sadece araştırma odaklı üniversitede de olamalıyız. Yaptığımız araştırmaların ürüne dönmesi Türkiye için ve insanlık için ekonomik ve sosyal faydaya dönüşmesi de önemli bir önceliğimiz olmalı. Sadece ekonomik faydayı kastetmiyorum. Bir sosyoloğun yaptığı araştırmayı topluma faydaya dönüştürmesi en az bir elektronikçinin yaptığı çalışmayı ekonomik faydaya dönüştürmesi kadar hatta daha fazla değerlidir. Toplumlar sadece tek ayakla fen ve teknoloji ayağıyla gelişmezler. Aynı zamanda sosyal ayağı da güçlü tutmak zorundayız. Sadece ekonomik faydayı kastetmiyorum ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürebilmek durumundayız. Bilimin geldiği bu noktada da bir tek alanın başarılı olması mümkün değil, pek çok alanın pek çok disiplinin iç içe çalışması gerekiyor."
- "İngilizce'yi bilmek ama Türkçe'yi konuşmak durumundayız"
Işık, GTÜ'nün lisans düzeyinde iyi öğrenci alarak 4-5 yıllık eğitimden sonra master ve doktoraya yönelik seçimler yapmanın daha kolay olacağını belirterek, şöyle devam etti:
"İngilizce bölümleri açmak durumundayız. Artık bu dünyada üniversite mezunun İngilizce bilmemesi adeta okuma yazma bilmemek noktasına geldi. Onun için İngilizce eğitimi önemsiyoruz. İngilizce eğitimi önemsiyoruz derken günlük kullanımda da İngilizce'nin Türkçe yerine geçmesini de istemiyoruz. Village Camp gibi veya Butterfly Games gibi isimleri koymak yerine kendi Türkçe isimleri koymak İngilizce'yi bilmek ama Türkçe'yi konuşmak bunu şey yapmak durumundayız. İngilizce'nin bilinmesini çok önemsiyoruz ama günlük dilimizde kendi dilimizi, kendi kültür ve medeniyetimizin taşıyıcısı olan Türkçemizi de konuşmak zorundayız. O noktada Türk Dil Kurumu'yla da şu arada ilgilendiğim için söylüyorum. Sizden özel ricam, gençlerimizden özel ricam, İngilizce'yi, yabancı dili çok iyi öğrenin ama lütfen Türkçe konuşun."
Işık, GTÜ'nün üniversite-sanayi iş birliği alanıdaki çalışmalara değindi.
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da GTÜ'nün kurulduğu günden bu yana önemli çalışmalar ortaya koyduğunu bildirdi.
GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün de üniversite sanayi iş birliğini öncelik gören üniversitelerin projelerinin, ürüne dönüşmeye başladığını belirterek, firmalarla akademisyenleri buluşturduklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Işık ve beraberindeki protokol üyeleri, GTÜ Akademik Başarı Ödülü almaya hak kazananlara ödülleri ile üniversiteye burs veren kurumların temsilcilerine plaket verdi.