Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı Açıklaması
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Kuzey Irak’taki gelişmelerin birtakım ülkelerin gaza getirmesi sonucu yaşandığını belirterek, "Bu durumun sonuca varması mümkün değil. Bu da ülkelerin ve bu coğrafyanın parçalanma sürecidir. Yapılmak istenilen bölgenin kaosa sürüklenmesidir. Kuzey Irak’ı destekleyen ülkelerin temel arzusu ‘Kürtler devlet kursunlar’ değildir. ’Bu bölgede çatışma çıksın, kaos olsun biz de burada keyfimize bakalım’ demek istiyorlar. Tarih boyunca hep bunu yaptılar. Bu tuzağa düşmemek lazım" dedi.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeleri ve ABD’nin YPG’ye silah desteğini İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.
ABD’nin bin 600 tır silahı YPG’ye verdiğinin sorulması üzerine Prof. Dr. Arı, “Bu çok ciddi bir rakam. Daha sonra Türkiye’ye karşı kullanılabilir. Tabi ki bölgedeki çatışmaların, olayların nereye gideceğini bilmiyoruz. Türkiye bundan endişe ediyor. Amerika birtakım garantiler verdi. Bu silahları daha sonra toplayacaklarına ve Türkiye’ye karşı kullanılmayacağına yönelik. Biliyorsunuz zaman zaman köprülerin altından çok su geçiyor ve bu sözler unutuluyor. Yeni bir sorun çıkıyor. Yeni bir sorun yeni bir konjonktür demektir. Dolayısıyla ittifaklar, koalisyonlar değişiyor. Bunun Türkiye’ye karşı kullanılıp kullanılmayacağını zaman gösterecek. Ama Türkiye’ye karşı kullanılması halinde bunu ciddi bir güvenlik problemi olarak görecek ve bu bölgeye müdahalesine zemin hazırlayacaktır. Bu silahlar tabi ki ciddi bir tehdit oluşturuyor. Doğrudan kullanılması da Türkiye için saldırı nedenidir. Zaman içinde PKK’nın eline geçerek Türkiye’ye karşı kullanılması da bölgeye yönelik askeri tedbirlerin alınmasına yol açacaktır. Bu Türkiye açısından meşru bir gerekçedir” diye konuştu.
Toprak bütünlüğüne saygı
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü önemsediğini dile getiren Arı, Suriye’nin de toprak bütünlüğünü önemsediğimizi ifade etti.
Prof. Dr. Tayyar Arı, “Bizim temel dış politikamız bölge ülkelerinin, herkesin toprak bütünlüğüne saygıdır. Zaten bu evrensel hukuk ilkesinin, Birleşmiş Milletler ’in (BM) bir ilkesidir” diyerek Irak’ın toprak bütünlüğünün birinci derece Irak Merkezi Yönetimi’ni ilgilendirdiğini vurguladı. Arı, “Bakın İspanya ne yaptı? Oy verme işlemine müdahale etti. Milyonlarca oy pusulası imha edildi. Oy verme aşamasına geçilmemesi için tüm çaba sarf edildi. Irak’ta ‘referandum yapılsın bakarız’ anlayışı yanlıştı. Irak Merkezi Yönetimi’nin sürece müdahale etmesi gerekirdi. Irak Merkezi Yönetimi sert bir tutum içinde olmalıdır. Hala ikircikli politikalar izliyorlar. Irak Merkezi Yönetimi toprak bütünlüğünden yana ise bunu korumak için daha ciddi çaba göstermesi gerekiyor” dedi.
"Türkiye insani nedenlerden dolayı temkinli hareket ediyor"
Kuzey Irak’a herhangi bir müdahalede Türkiye’nin insani nedenlerden dolayı temkinli hareket ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Tayyar Arı, “Oradaki insanlar da bizim insanlarımız. Türkiye insani nedenlerle çok temkinli hareket ediyor. Yavaş hareket etmemizin altında yatan sebep budur. Bu coğrafya bizim coğrafyamızdır. Bu coğrafyada çatışma çıkmasın çabasıdır. Bu coğrafya yeni çatışmaları kaldırmaz. Yani Cumhurbaşkanının dediği gibi ‘Böğrümüze saplanan bir hançer’ gibidir. Kuzey Irak’ta yaşanan bu gelişmeler birtakım ülkelerin gaza getirmeleri sonucu yapılan bir şey olduğunu düşünüyoruz. Bu durumun sonuca varması mümkün değil, kabul edilebilecek bir şey de değil. Bu yeni bir süreci tetikler. Bu da ülkelerin ve bu coğrafyanın parçalanma sürecidir. Burada yapılmak istenilen bölgenin kaosa sürüklenmesidir. Kuzey Irak’ı destekleyen ülkelerin temel arzusu ‘Kürtler devlet olsunlar’ değildir.’ Bu bölgede çatışma çıksın, kaos olsun biz de burada keyfimize bakalım’ demek istiyorlar. Tarih boyunca hep bunu yaptılar. Irak-İran savaşını kim çıkardı? Çıkan savaşa kim 8 yıl seyirci kaldı? Milyonlarca insan öldü. Bu canlar Müslümanların canı. Amerikalılar ölmedi. Irak’ı Kuveyt’e kim saldırttı? Hiçbir şey yapmayarak önce Kuveyt’e saldırttı sonra Irak’ın üstüne çullandı. Sonra Irak paramparça oldu. Başka ülkeler yarı yolda bırakıyorlar çünkü Müslüman coğrafyasının kaos, çatışma ile anılmasını istiyorlar. Bu tür tuzaklara düşmemek lazım” şeklinde konuştu.
"Kürtler geçmişte bu hatalara düştü"
Kürtlerin geçmişte bu hatalara düştüğünü ve her 30 yılda bu tür girişimlerin yaşandığını anlatan Arı, “Kürtler de bu hatalara düştü. 1946 yılında İran’da Mahabad Kürt Yönetimi kuruldu. Ama 1 sene sonra Sovyetler Birliği desteğini çekince çöktü. 1970’lerde aynısı oldu. İran’da ABD destekledi, ABD desteği çekince o devletçik çöktü. Her seferinde 30 yıl atıyor. Her 30 yılda bunu yaşamaya gerek yok. Bu coğrafyanın neye izin verip, vermediği biliyoruz. Bu coğrafya böyle bir oluşuma izin vermez. Bu coğrafyanın gerçekleri buna izin vermez. Bu coğrafyada savaş çıksın, Müslümanlar ölsün ve kaynaklar heba olsun istiyorlar. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Kürt, Türk, Arap kardeştir. Türkü, Kürtü, Arapı birbirine karşı kullanmak, çatışma çıkartmak bölgedeki insana hakarettir” dedi.
"Böyle durumlarda para hesabı yapılmaz"
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelerin ekonomik sonuçlarını da ele alan Prof. Dr. Tayyar Arı, “11-12 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var. Bunun yüzde 70-80’İ ihracattan oluşuyor. 9 milyar dolara yakın ihracatınız var. Dış ticaretin fazla verdiği tek yer Irak pazarıdır. Hiçbir yerde fazla vermez. Rusya’da, İran’da, Avrupa’da ticaretimiz açık verir, tek Irak’ta fazla verir. Ticari avantajlarımızın olduğu bir bölgedir. Bu Kuzey Irak üzerinden yürüttüğümüz bir ticarettir. Fakat para başka şey, ulusal güvenlik başka şeydir. Devletler para için yaşamazlar. Var olmak için yaşarlar. Şakağınıza silah dayandığı zaman paranızı vermez misiniz? Devletler şakağına silah dayandığı zaman ekonomiyi düşünmez. Bu gelişmeler Türkiye’nin şakağına dayanmış bir silahtır. Bununla beraber Türkiye’nin parçalanması gündeme gelecektir. Türkiye ya bunu sineye çekecek, ya da adımlar atacaktır. Başka şansınız yoktur. Böyle zamanlarda ‘şu kadar para kaybederim, bu kadar para kaybederim’ hesabı yapılmaz” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: İHA
ABD’nin bin 600 tır silahı YPG’ye verdiğinin sorulması üzerine Prof. Dr. Arı, “Bu çok ciddi bir rakam. Daha sonra Türkiye’ye karşı kullanılabilir. Tabi ki bölgedeki çatışmaların, olayların nereye gideceğini bilmiyoruz. Türkiye bundan endişe ediyor. Amerika birtakım garantiler verdi. Bu silahları daha sonra toplayacaklarına ve Türkiye’ye karşı kullanılmayacağına yönelik. Biliyorsunuz zaman zaman köprülerin altından çok su geçiyor ve bu sözler unutuluyor. Yeni bir sorun çıkıyor. Yeni bir sorun yeni bir konjonktür demektir. Dolayısıyla ittifaklar, koalisyonlar değişiyor. Bunun Türkiye’ye karşı kullanılıp kullanılmayacağını zaman gösterecek. Ama Türkiye’ye karşı kullanılması halinde bunu ciddi bir güvenlik problemi olarak görecek ve bu bölgeye müdahalesine zemin hazırlayacaktır. Bu silahlar tabi ki ciddi bir tehdit oluşturuyor. Doğrudan kullanılması da Türkiye için saldırı nedenidir. Zaman içinde PKK’nın eline geçerek Türkiye’ye karşı kullanılması da bölgeye yönelik askeri tedbirlerin alınmasına yol açacaktır. Bu Türkiye açısından meşru bir gerekçedir” diye konuştu.
Toprak bütünlüğüne saygı
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü önemsediğini dile getiren Arı, Suriye’nin de toprak bütünlüğünü önemsediğimizi ifade etti.
Prof. Dr. Tayyar Arı, “Bizim temel dış politikamız bölge ülkelerinin, herkesin toprak bütünlüğüne saygıdır. Zaten bu evrensel hukuk ilkesinin, Birleşmiş Milletler ’in (BM) bir ilkesidir” diyerek Irak’ın toprak bütünlüğünün birinci derece Irak Merkezi Yönetimi’ni ilgilendirdiğini vurguladı. Arı, “Bakın İspanya ne yaptı? Oy verme işlemine müdahale etti. Milyonlarca oy pusulası imha edildi. Oy verme aşamasına geçilmemesi için tüm çaba sarf edildi. Irak’ta ‘referandum yapılsın bakarız’ anlayışı yanlıştı. Irak Merkezi Yönetimi’nin sürece müdahale etmesi gerekirdi. Irak Merkezi Yönetimi sert bir tutum içinde olmalıdır. Hala ikircikli politikalar izliyorlar. Irak Merkezi Yönetimi toprak bütünlüğünden yana ise bunu korumak için daha ciddi çaba göstermesi gerekiyor” dedi.
"Türkiye insani nedenlerden dolayı temkinli hareket ediyor"
Kuzey Irak’a herhangi bir müdahalede Türkiye’nin insani nedenlerden dolayı temkinli hareket ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Tayyar Arı, “Oradaki insanlar da bizim insanlarımız. Türkiye insani nedenlerle çok temkinli hareket ediyor. Yavaş hareket etmemizin altında yatan sebep budur. Bu coğrafya bizim coğrafyamızdır. Bu coğrafyada çatışma çıkmasın çabasıdır. Bu coğrafya yeni çatışmaları kaldırmaz. Yani Cumhurbaşkanının dediği gibi ‘Böğrümüze saplanan bir hançer’ gibidir. Kuzey Irak’ta yaşanan bu gelişmeler birtakım ülkelerin gaza getirmeleri sonucu yapılan bir şey olduğunu düşünüyoruz. Bu durumun sonuca varması mümkün değil, kabul edilebilecek bir şey de değil. Bu yeni bir süreci tetikler. Bu da ülkelerin ve bu coğrafyanın parçalanma sürecidir. Burada yapılmak istenilen bölgenin kaosa sürüklenmesidir. Kuzey Irak’ı destekleyen ülkelerin temel arzusu ‘Kürtler devlet olsunlar’ değildir.’ Bu bölgede çatışma çıksın, kaos olsun biz de burada keyfimize bakalım’ demek istiyorlar. Tarih boyunca hep bunu yaptılar. Irak-İran savaşını kim çıkardı? Çıkan savaşa kim 8 yıl seyirci kaldı? Milyonlarca insan öldü. Bu canlar Müslümanların canı. Amerikalılar ölmedi. Irak’ı Kuveyt’e kim saldırttı? Hiçbir şey yapmayarak önce Kuveyt’e saldırttı sonra Irak’ın üstüne çullandı. Sonra Irak paramparça oldu. Başka ülkeler yarı yolda bırakıyorlar çünkü Müslüman coğrafyasının kaos, çatışma ile anılmasını istiyorlar. Bu tür tuzaklara düşmemek lazım” şeklinde konuştu.
"Kürtler geçmişte bu hatalara düştü"
Kürtlerin geçmişte bu hatalara düştüğünü ve her 30 yılda bu tür girişimlerin yaşandığını anlatan Arı, “Kürtler de bu hatalara düştü. 1946 yılında İran’da Mahabad Kürt Yönetimi kuruldu. Ama 1 sene sonra Sovyetler Birliği desteğini çekince çöktü. 1970’lerde aynısı oldu. İran’da ABD destekledi, ABD desteği çekince o devletçik çöktü. Her seferinde 30 yıl atıyor. Her 30 yılda bunu yaşamaya gerek yok. Bu coğrafyanın neye izin verip, vermediği biliyoruz. Bu coğrafya böyle bir oluşuma izin vermez. Bu coğrafyanın gerçekleri buna izin vermez. Bu coğrafyada savaş çıksın, Müslümanlar ölsün ve kaynaklar heba olsun istiyorlar. Biz birlikte yaşamak istiyoruz. Kürt, Türk, Arap kardeştir. Türkü, Kürtü, Arapı birbirine karşı kullanmak, çatışma çıkartmak bölgedeki insana hakarettir” dedi.
"Böyle durumlarda para hesabı yapılmaz"
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelerin ekonomik sonuçlarını da ele alan Prof. Dr. Tayyar Arı, “11-12 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var. Bunun yüzde 70-80’İ ihracattan oluşuyor. 9 milyar dolara yakın ihracatınız var. Dış ticaretin fazla verdiği tek yer Irak pazarıdır. Hiçbir yerde fazla vermez. Rusya’da, İran’da, Avrupa’da ticaretimiz açık verir, tek Irak’ta fazla verir. Ticari avantajlarımızın olduğu bir bölgedir. Bu Kuzey Irak üzerinden yürüttüğümüz bir ticarettir. Fakat para başka şey, ulusal güvenlik başka şeydir. Devletler para için yaşamazlar. Var olmak için yaşarlar. Şakağınıza silah dayandığı zaman paranızı vermez misiniz? Devletler şakağına silah dayandığı zaman ekonomiyi düşünmez. Bu gelişmeler Türkiye’nin şakağına dayanmış bir silahtır. Bununla beraber Türkiye’nin parçalanması gündeme gelecektir. Türkiye ya bunu sineye çekecek, ya da adımlar atacaktır. Başka şansınız yoktur. Böyle zamanlarda ‘şu kadar para kaybederim, bu kadar para kaybederim’ hesabı yapılmaz” diyerek sözlerini noktaladı.