3. Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu
Samsun'da 'Eski Çağda Karadeniz ve Tekkeköy' temasıyla düzenlenen sempozyum başladı Prof. Dr. Atasoy: 'Tekkeköy'de araştırma ve kazılar yapılırsa Karadeniz Bölgesi ve dünya tarihçiliğini yönlendirecek buluntular ortaya çıkacaktır. Bundan yüzde 100 eminim'
Samsun'da "Eski Çağda Karadeniz ve Tekkeköy" temasıyla 3. Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu düzenlendi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Oxford ile Oulu üniversiteleri, Tekkeköy Belediyesi, Karadeniz Tarih Araştırmaları ve Çevre Platformu ile Amisos dergisinin destek verdiği sempozyum başladı.
Emekli öğretim üyesi, Prof. Dr. Sümer Atasoy, Tekkeköy Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki sempozyumda, yaklaşık 50 yıldır Karadeniz Bölgesi'nde araştırmalar yaptığını söyledi.
Tarihi açıdan Tekkeköy'ün önemli bir yerleşim yeri olduğuna işaret eden Atasoy, "Karadeniz sahilinde ilk yerleşim yeri Tekkeköy mağaraları. 1940'lı yıllarda incelenmiş, ondan sonra incelenmemiş. Oradaki buluntular daha yeni yeni çıkıyor. 1940'tan bugüne kadar ne Türk ne yabancılar o bölgede kazı yapmış." dedi.
Antik kaynaktaki tarihçilerden edindikleri bilgileri aktaran Atasoy, şunları kaydetti:
"Bu mağaralarda yaşayan insanlarla ilgili çok geniş bir tarih süreci veriliyor. 'Toplayıcı' diyoruz bunlara. Burada Halipler, Makron ve Mosinekler yaşıyor. 10. yüzyıldan itibaren de Müslümanlar geliyor. Amisos bölgesi ve bunun bir bölümü Tekkeköy olduğu için burası çok önemli. Bugün Karadeniz sahilindeki bütün ülkeler antik devirde ne varsa hepsini incelemiş, çıkarmışlar, tanıtmışlar ama Türkiye'de bu yok. Çünkü bizim Karadeniz sahilindeki bütün şehirlerin üstüne modern yerleşmeler gelmiş, hepsi tahrip edilmiş. Tek tahrip edilmeyen yer vardı, o da Filyos. Orada bir kazı yaptım."
Tekkeköy'ün geleceğine yönelik çeşitli adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Atasoy, "Turizm, bölge insanı için hayati önem taşımaktadır. Türkiye'nin diğer yörelerinde yapılan hataların bu bölgede tekrarlanmaması gerekiyor. Gelecek olanlara bozulmamış doğa, farklı bitki örtüsü, deniz kıyılarının güzelliğini ve arkeolojik zenginliği sunmak gerekiyor." diye konuştu.
Atasoy, bölgenin kültür mirasına sahip çıkılması gerektiğine işaret ederek, "Tekkeköy'de araştırma ve kazılar yapılırsa Karadeniz Bölgesi ve dünya tarihçiliğini yönlendirecek buluntular ortaya çıkacaktır. Bundan yüzde 100 eminim. Tekkeköy ve çevresine korumak, toprak altındaki zenginliklerini ortaya çıkarmak istiyorsanız bilgi ve belge merkezi oluşturarak uzmanların çalışmalarını beklemek gerekir." ifadelerini kullandı.
Tekkeköy Kaymakamı Günay Öztürk de bu tür sempozyumlarla ilçe tarihinin aydınlanacağına inandığını söyledi.
İlçenin, tarihi açıdan önemli bir yerleşim yeri olduğunu dile getiren Öztürk, sempozyum sonunda bölgenin tarihi özelliğinin daha çok ortaya çıkacağını belirtti.
Belediye Başkanı Hasan Togar ise Tekkeköy'ün, insanlık tarihinin Karadeniz'de bilinen en eski yerleşimi olduğuna işaret etti.
Yaklaşık bir yıl önce Amerika'da makale yayımlandığını anlatan Togar, "Burası, Nuh Tufanı'ndan sonra insanoğlunun yeryüzünde yaşamaya başladığı üç yerleşim yerinden biri kabul ediliyor. İsmi tarih kitaplarında bu şekilde anılan bir yere ev sahipliği yapıyoruz. Bu konuda tarihi sorumluluğumuz var. 14-15 uygarlığın yaşadığı bir ilçeyi ortaya çıkarabilmek, böyle bir dünya mirasını ülkemiz ve dünya insanlığına sunabilmek için gayret içine girdik." diye konuştu.
Açılışına OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, Karadeniz Tarih Araştırmaları ve Çevre Platformu Kurucu Başkanı Şeref Aydın ile Türkiye ve yurt dışından akademisyenlerin katıldığı sempozyum, 29 Ekim'de sona erecek.
Kaynak: AA
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Oxford ile Oulu üniversiteleri, Tekkeköy Belediyesi, Karadeniz Tarih Araştırmaları ve Çevre Platformu ile Amisos dergisinin destek verdiği sempozyum başladı.
Emekli öğretim üyesi, Prof. Dr. Sümer Atasoy, Tekkeköy Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki sempozyumda, yaklaşık 50 yıldır Karadeniz Bölgesi'nde araştırmalar yaptığını söyledi.
Tarihi açıdan Tekkeköy'ün önemli bir yerleşim yeri olduğuna işaret eden Atasoy, "Karadeniz sahilinde ilk yerleşim yeri Tekkeköy mağaraları. 1940'lı yıllarda incelenmiş, ondan sonra incelenmemiş. Oradaki buluntular daha yeni yeni çıkıyor. 1940'tan bugüne kadar ne Türk ne yabancılar o bölgede kazı yapmış." dedi.
Antik kaynaktaki tarihçilerden edindikleri bilgileri aktaran Atasoy, şunları kaydetti:
"Bu mağaralarda yaşayan insanlarla ilgili çok geniş bir tarih süreci veriliyor. 'Toplayıcı' diyoruz bunlara. Burada Halipler, Makron ve Mosinekler yaşıyor. 10. yüzyıldan itibaren de Müslümanlar geliyor. Amisos bölgesi ve bunun bir bölümü Tekkeköy olduğu için burası çok önemli. Bugün Karadeniz sahilindeki bütün ülkeler antik devirde ne varsa hepsini incelemiş, çıkarmışlar, tanıtmışlar ama Türkiye'de bu yok. Çünkü bizim Karadeniz sahilindeki bütün şehirlerin üstüne modern yerleşmeler gelmiş, hepsi tahrip edilmiş. Tek tahrip edilmeyen yer vardı, o da Filyos. Orada bir kazı yaptım."
Tekkeköy'ün geleceğine yönelik çeşitli adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Atasoy, "Turizm, bölge insanı için hayati önem taşımaktadır. Türkiye'nin diğer yörelerinde yapılan hataların bu bölgede tekrarlanmaması gerekiyor. Gelecek olanlara bozulmamış doğa, farklı bitki örtüsü, deniz kıyılarının güzelliğini ve arkeolojik zenginliği sunmak gerekiyor." diye konuştu.
Atasoy, bölgenin kültür mirasına sahip çıkılması gerektiğine işaret ederek, "Tekkeköy'de araştırma ve kazılar yapılırsa Karadeniz Bölgesi ve dünya tarihçiliğini yönlendirecek buluntular ortaya çıkacaktır. Bundan yüzde 100 eminim. Tekkeköy ve çevresine korumak, toprak altındaki zenginliklerini ortaya çıkarmak istiyorsanız bilgi ve belge merkezi oluşturarak uzmanların çalışmalarını beklemek gerekir." ifadelerini kullandı.
Tekkeköy Kaymakamı Günay Öztürk de bu tür sempozyumlarla ilçe tarihinin aydınlanacağına inandığını söyledi.
İlçenin, tarihi açıdan önemli bir yerleşim yeri olduğunu dile getiren Öztürk, sempozyum sonunda bölgenin tarihi özelliğinin daha çok ortaya çıkacağını belirtti.
Belediye Başkanı Hasan Togar ise Tekkeköy'ün, insanlık tarihinin Karadeniz'de bilinen en eski yerleşimi olduğuna işaret etti.
Yaklaşık bir yıl önce Amerika'da makale yayımlandığını anlatan Togar, "Burası, Nuh Tufanı'ndan sonra insanoğlunun yeryüzünde yaşamaya başladığı üç yerleşim yerinden biri kabul ediliyor. İsmi tarih kitaplarında bu şekilde anılan bir yere ev sahipliği yapıyoruz. Bu konuda tarihi sorumluluğumuz var. 14-15 uygarlığın yaşadığı bir ilçeyi ortaya çıkarabilmek, böyle bir dünya mirasını ülkemiz ve dünya insanlığına sunabilmek için gayret içine girdik." diye konuştu.
Açılışına OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, Karadeniz Tarih Araştırmaları ve Çevre Platformu Kurucu Başkanı Şeref Aydın ile Türkiye ve yurt dışından akademisyenlerin katıldığı sempozyum, 29 Ekim'de sona erecek.