ÖZDER'den YKS Eleştirisi
Genel Başkan Akça: 'Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın birinci oturumuna mutlaka YGS'de olduğu gibi ortak derslerin tamamından sorular eklenmelidir' 'Tıp, mühendislik, hukuk, siyasal, işletme, iktisat ve çoğu öğretmenlik bölümlerini tercih edeceklere tarih, felsefe ve din dersleri sorulmayacak. Bu durumda liselerde tarih, felsefe ve din derslerini okutmak adeta imkansız hale gelecektir'
Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) birinci oturumuna mutlaka Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) olduğu gibi ortak derslerin tamamından sorular eklenmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Akça, yaptığı yazılı açıklamada, YKS sistemini yaklaşık bir haftadır yetkili kurullarca incelediklerini ve değerlendirmeler sonucunda sınavla ilgili birtakım eksikler tespit ettiklerini ifade etti.
Yeni açıklanan üniversiteye giriş sistemine göre, okullarda tarih, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin öneminin kalmadığını savunan Akça, coğrafya dersinin de öneminin azaldığını belirterek, "Çünkü bütün öğrencilerin ortak aldığı adı geçen bu derslerden yeni sınav sisteminde yine bütün öğrencilerin sorumlu olduğu ve baraj niteliğinde olan birinci oturumunda soru sorulmayacak. Yani bu oturum, sadece Türkçe ve matematiği kapsayan sorulardan oluşacak." ifadesini kullandı.
Sınavın ikinci oturumunda ise tarih, felsefe, din kültürü ve coğrafya derslerinden az sayıda soru sorulacağını ve bu sorulardan sadece sözel alanda tercih yapacak öğrencilerin sorumlu tutulacağını anlatan Akça, "Sözel alandan tercih yapacak öğrenci sayısı ise sınava girecek öğrencilerin sadece yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu yüzde 20'lik öğrenci grubunun üniversiteye yerleşme oranının düşük olduğu da göz önünde bulundurulursa ülkemizde yükseköğretime yerleşecek öğrencilerin neredeyse tamamı sosyal bilimlerden uzak kalmış olacaklar." değerlendirmesini yaptı.
Özel okullarda, fen liseleri ve Anadolu liselerinde sözel alan öğrencisi bulunmadığını aktaran Akça, şöyle devam etti:
"Kısaca, tıp, mühendislik, hukuk, siyasal, işletme, iktisat ve çoğu öğretmenlik bölümlerini tercih edeceklere tarih, felsefe ve din dersleri sorulmayacak. Bu durumda liselerde tarih, felsefe ve din derslerini okutmak adeta imkansız hale gelecektir. Programlarda bu dersler olsa da diğer derslerin pekiştirme saatine dönüşecektir. Eğer bu yanlıştan dönülmezse AK Parti'nin sağladığı en büyük kazanımlardan biri olan din dersinin önemini artıran uygulama son bulacak ve eski Türkiye'deki gibi özellikle bu ders tekrar önemsiz hale gelecektir."
- "Öğrencileri kendi alanı dışındaki derslere yönlendirmek zor olacak"
YGS yerine gelen sınavın birinci oturumunun sadece Türkçe-Matematik derslerini, ikinci oturumu ise sözel, sayısal ve eşit ağırlık alan derslerini kapsadığına işaret eden Akça, bu durumda 9. ve 10. sınıf öğrencilerini kendi alanı dışında kalan derslere yönlendirmenin zor olacağını belirtti.
Akça, yeni sınav sistemi imam hatip lisesi öğrencilerini ya baştan sözel alana mahkum edeceğini ya da fen ve Anadolu liseleri öğrencileri karşısında dezavantajlı konuma düşüreceğini savundu.
İmam hatip lisesi öğrencilerinin sayısal alanda başarı yakalama imkanının daha da azalacağını vurgulayan Akça, öğrencilerin ya baştan sayısal alana hiç yönelmeyeceklerini ya da bu alanda ciddi bir desteğe ihtiyaç duyacaklarını belirterek, "Bu durum eski zamanda olan katsayı adaletsizliğine benzer bir mağduriyet doğuracaktır." yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her zaman vurguladığı sınavlarla okul derslerinin arasındaki korelasyonun bozulacağını savunan Akça, öğrencilerin tüm süreci okul içerisinde tamamlaması yaklaşımından uzaklaşılacağını aktardı.
Akça, şöyle devam etti:
"Şöyle ki 9. ve 10. sınıflarda öğrencilerimizin tümü ortak bir program dahilinde tüm lise türlerinde aynı dersleri almaktadır. Ancak getirilmek istenen sınav modeli, verilen bu derslerden bir kısmıyla ilgili öğrencilere hiçbir aşamada soru sormamayı hedefliyor. Yeni sisteme göre, sözel ve eşit ağırlık alanlarından sınava girenlere fizik, kimya, biyoloji derslerinden hiç soru sorulmayacak, sayısal alandan girenlere ise tarih, coğrafya, felsefe ve din kültürü derslerinden hiç soru sorulmayacak. Yine eşit ağırlık alanından girenlere tarih, felsefe ve din kültürü derslerinden hiç soru sorulmayacak. Bu durumun doğal sonucu olarak öğrenciler alanı dışındaki derslere odaklanmayacaklar ve hatta bu dersleri zaman kaybı olarak görecekler. Sona doğru fikir değiştirip farklı bir alandan tercih yapmayı isteyecek öğrenciler yine okul dışında çözümlere yöneleceklerdir.
Sınavın birinci oturumuna mutlaka YGS'de olduğu gibi ortak derslerin tamamından sorular eklenmelidir. Aksi takdirde sınavın müfredatla örtüşmemesi sorunu bir yana siyasal iktidarın tarihini bilen dindar nesil yetiştirme iddiası da boşa çıkacaktır. Bu durumun mutlaka düzeltilmesini ve bu hatadan dönülmesini talep ediyoruz."
Kaynak: AA
Akça, yaptığı yazılı açıklamada, YKS sistemini yaklaşık bir haftadır yetkili kurullarca incelediklerini ve değerlendirmeler sonucunda sınavla ilgili birtakım eksikler tespit ettiklerini ifade etti.
Yeni açıklanan üniversiteye giriş sistemine göre, okullarda tarih, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin öneminin kalmadığını savunan Akça, coğrafya dersinin de öneminin azaldığını belirterek, "Çünkü bütün öğrencilerin ortak aldığı adı geçen bu derslerden yeni sınav sisteminde yine bütün öğrencilerin sorumlu olduğu ve baraj niteliğinde olan birinci oturumunda soru sorulmayacak. Yani bu oturum, sadece Türkçe ve matematiği kapsayan sorulardan oluşacak." ifadesini kullandı.
Sınavın ikinci oturumunda ise tarih, felsefe, din kültürü ve coğrafya derslerinden az sayıda soru sorulacağını ve bu sorulardan sadece sözel alanda tercih yapacak öğrencilerin sorumlu tutulacağını anlatan Akça, "Sözel alandan tercih yapacak öğrenci sayısı ise sınava girecek öğrencilerin sadece yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu yüzde 20'lik öğrenci grubunun üniversiteye yerleşme oranının düşük olduğu da göz önünde bulundurulursa ülkemizde yükseköğretime yerleşecek öğrencilerin neredeyse tamamı sosyal bilimlerden uzak kalmış olacaklar." değerlendirmesini yaptı.
Özel okullarda, fen liseleri ve Anadolu liselerinde sözel alan öğrencisi bulunmadığını aktaran Akça, şöyle devam etti:
"Kısaca, tıp, mühendislik, hukuk, siyasal, işletme, iktisat ve çoğu öğretmenlik bölümlerini tercih edeceklere tarih, felsefe ve din dersleri sorulmayacak. Bu durumda liselerde tarih, felsefe ve din derslerini okutmak adeta imkansız hale gelecektir. Programlarda bu dersler olsa da diğer derslerin pekiştirme saatine dönüşecektir. Eğer bu yanlıştan dönülmezse AK Parti'nin sağladığı en büyük kazanımlardan biri olan din dersinin önemini artıran uygulama son bulacak ve eski Türkiye'deki gibi özellikle bu ders tekrar önemsiz hale gelecektir."
- "Öğrencileri kendi alanı dışındaki derslere yönlendirmek zor olacak"
YGS yerine gelen sınavın birinci oturumunun sadece Türkçe-Matematik derslerini, ikinci oturumu ise sözel, sayısal ve eşit ağırlık alan derslerini kapsadığına işaret eden Akça, bu durumda 9. ve 10. sınıf öğrencilerini kendi alanı dışında kalan derslere yönlendirmenin zor olacağını belirtti.
Akça, yeni sınav sistemi imam hatip lisesi öğrencilerini ya baştan sözel alana mahkum edeceğini ya da fen ve Anadolu liseleri öğrencileri karşısında dezavantajlı konuma düşüreceğini savundu.
İmam hatip lisesi öğrencilerinin sayısal alanda başarı yakalama imkanının daha da azalacağını vurgulayan Akça, öğrencilerin ya baştan sayısal alana hiç yönelmeyeceklerini ya da bu alanda ciddi bir desteğe ihtiyaç duyacaklarını belirterek, "Bu durum eski zamanda olan katsayı adaletsizliğine benzer bir mağduriyet doğuracaktır." yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her zaman vurguladığı sınavlarla okul derslerinin arasındaki korelasyonun bozulacağını savunan Akça, öğrencilerin tüm süreci okul içerisinde tamamlaması yaklaşımından uzaklaşılacağını aktardı.
Akça, şöyle devam etti:
"Şöyle ki 9. ve 10. sınıflarda öğrencilerimizin tümü ortak bir program dahilinde tüm lise türlerinde aynı dersleri almaktadır. Ancak getirilmek istenen sınav modeli, verilen bu derslerden bir kısmıyla ilgili öğrencilere hiçbir aşamada soru sormamayı hedefliyor. Yeni sisteme göre, sözel ve eşit ağırlık alanlarından sınava girenlere fizik, kimya, biyoloji derslerinden hiç soru sorulmayacak, sayısal alandan girenlere ise tarih, coğrafya, felsefe ve din kültürü derslerinden hiç soru sorulmayacak. Yine eşit ağırlık alanından girenlere tarih, felsefe ve din kültürü derslerinden hiç soru sorulmayacak. Bu durumun doğal sonucu olarak öğrenciler alanı dışındaki derslere odaklanmayacaklar ve hatta bu dersleri zaman kaybı olarak görecekler. Sona doğru fikir değiştirip farklı bir alandan tercih yapmayı isteyecek öğrenciler yine okul dışında çözümlere yöneleceklerdir.
Sınavın birinci oturumuna mutlaka YGS'de olduğu gibi ortak derslerin tamamından sorular eklenmelidir. Aksi takdirde sınavın müfredatla örtüşmemesi sorunu bir yana siyasal iktidarın tarihini bilen dindar nesil yetiştirme iddiası da boşa çıkacaktır. Bu durumun mutlaka düzeltilmesini ve bu hatadan dönülmesini talep ediyoruz."