Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü
TürkiyeAzerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ünüvar: 'Tesadüf olmayan bir şey varsa o da Türklerin asla esarete mahkum olmayacağıdır. Esareti bugüne kadar asla kabul etmedik, bundan sonra da kabul etmeyeceğiz' 'Bakü şehitliği, 'Sizin ne işiniz var Irak'ta, ne işiniz var Suriye'de' diye bize atfedilen suallerin cevabını teşkil eder'
Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, Azerbaycan'ın bağımsızlık gününe ilişkin, "Tesadüf olmayan bir şey varsa o da Türklerin asla esarete mahkum olmayacağıdır. Esareti bugüne kadar asla kabul etmedik, bundan sonra da kabul etmeyeceğiz." dedi.
Ünüvar, AK Parti Iğdır Milletvekili Nurettin Aras ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan'ın geçtiğimiz yüzyılda iki defa bağımsızlığını kazandığını söyledi.
Azerbaycan'ın, 1918 yılında Nuri Paşa idaresindeki Kafkas İslam Ordularının büyük gayretleriyle bağımsızlığını kazandığını anımsatan Ünüvar, "Bakü şehitliğine gittiğinizde Musullu ile Malatyalıyı, Halepli ile Hataylıyı, Kosovalı ile Adanalıyı, Kerküklü ile Kayseriliyi yan yana görürsünüz. Aslında Bakü Şehitliği, 'Sizin ne işiniz var Irak'ta, ne işiniz var Suriye'de' diye bize atfedilen suallerin de cevabını teşkil eder. Aynı durumu Çanakkale Şehitliği'nde de görürüz. Bu adeta Türklerin kendi arasındaki dayanışmanın da bir işaretidir." diye konuştu.
Sovyetler Birliği'nin 1920 yılında Azerbaycan'ı tekrar işgal ettiğini anlatan Ünüvar, ne Azerbaycan'ın işgalinin ne de Türkiye'nin 100 yıldır uğradığı saldırıların tesadüf olmadığını söyledi.
Sıkıntılı bir coğrafyada bulunulduğunu anlatan Ünüvar, şöyle devam etti:
"Tesadüf olmayan bir şey varsa o da Türklerin asla esarete mahkum olmayacağıdır. Esareti bugüne kadar asla kabul etmedik, bundan sonra da kabul etmeyeceğiz. Bunun yakın geçmişteki örneği 15 Temmuz'du. El ele verirsek yenemeyeceğimiz herhangi bir güç yoktur. Bağımsızlığı kazanmanın ve korumanın yegane yolu cesaret ve dayanışmadır. 1918'deki Bakü müdafaasında, 1991'de Azerbaycan'ın yeniden bağımsızlığını kazanmasında, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin püskürtülmesinde de cesareti ve dayanışmayı gördük. Dolayısıyla bir ve bütün olmak aslında bize bu toprakların emrettiği önemli kutsal bir görevdir."
Ünüvar, bu vesileyle Kafkas İslam Ordularının komutanı Nuri Paşa'ya, Mehmet Emin Resulzade'ye, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e, modern Azerbaycan'ın kurucusu Haydar Aliyev'e ve binlerce isimsiz kahramana, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Necdet Ünüvar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiyi tesis eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu olarak da şükranlarını sundu.
- "Karabağ çok eski bir Türk yurdudur"
Nurettin Aras ise Ermenistan'ın, hamisi olan dış güçlerin desteği ile Karabağ'ı işgal ettiğini ve işgalin halen sürdüğünü söyledi.
Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çekilmesiyle ilgili kararlar bulunduğuna ancak bu kararların kağıt üzerinde kaldığına dikkati çeken Aras, "Karabağ çok eski bir Türk yurdudur. Benim annem Vedibasar doğumludur. Annem annesinin kucağında Aras Nehri'ni geçerek Iğdır'a gelmiştir. Babası, yani dedem ise sırtından vurulması sonucu Aras Nehri'nde kaybolmuştur. Bir kadim Türk toprağı olan Sürmeli çukurunda bizim tarihi izlerimizi silmek mümkün değildir." dedi.
Aras, Ermenistan'ın Birleşmiş Milletler ve AGİT'in kararlarına uyduğu takdirde barışın gerçekleşebileceğini, Ermenistan'ın işgal ettiği toprakları artık terk etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ünüvar, AK Parti Iğdır Milletvekili Nurettin Aras ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan'ın geçtiğimiz yüzyılda iki defa bağımsızlığını kazandığını söyledi.
Azerbaycan'ın, 1918 yılında Nuri Paşa idaresindeki Kafkas İslam Ordularının büyük gayretleriyle bağımsızlığını kazandığını anımsatan Ünüvar, "Bakü şehitliğine gittiğinizde Musullu ile Malatyalıyı, Halepli ile Hataylıyı, Kosovalı ile Adanalıyı, Kerküklü ile Kayseriliyi yan yana görürsünüz. Aslında Bakü Şehitliği, 'Sizin ne işiniz var Irak'ta, ne işiniz var Suriye'de' diye bize atfedilen suallerin de cevabını teşkil eder. Aynı durumu Çanakkale Şehitliği'nde de görürüz. Bu adeta Türklerin kendi arasındaki dayanışmanın da bir işaretidir." diye konuştu.
Sovyetler Birliği'nin 1920 yılında Azerbaycan'ı tekrar işgal ettiğini anlatan Ünüvar, ne Azerbaycan'ın işgalinin ne de Türkiye'nin 100 yıldır uğradığı saldırıların tesadüf olmadığını söyledi.
Sıkıntılı bir coğrafyada bulunulduğunu anlatan Ünüvar, şöyle devam etti:
"Tesadüf olmayan bir şey varsa o da Türklerin asla esarete mahkum olmayacağıdır. Esareti bugüne kadar asla kabul etmedik, bundan sonra da kabul etmeyeceğiz. Bunun yakın geçmişteki örneği 15 Temmuz'du. El ele verirsek yenemeyeceğimiz herhangi bir güç yoktur. Bağımsızlığı kazanmanın ve korumanın yegane yolu cesaret ve dayanışmadır. 1918'deki Bakü müdafaasında, 1991'de Azerbaycan'ın yeniden bağımsızlığını kazanmasında, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin püskürtülmesinde de cesareti ve dayanışmayı gördük. Dolayısıyla bir ve bütün olmak aslında bize bu toprakların emrettiği önemli kutsal bir görevdir."
Ünüvar, bu vesileyle Kafkas İslam Ordularının komutanı Nuri Paşa'ya, Mehmet Emin Resulzade'ye, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e, modern Azerbaycan'ın kurucusu Haydar Aliyev'e ve binlerce isimsiz kahramana, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Necdet Ünüvar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiyi tesis eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu olarak da şükranlarını sundu.
- "Karabağ çok eski bir Türk yurdudur"
Nurettin Aras ise Ermenistan'ın, hamisi olan dış güçlerin desteği ile Karabağ'ı işgal ettiğini ve işgalin halen sürdüğünü söyledi.
Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çekilmesiyle ilgili kararlar bulunduğuna ancak bu kararların kağıt üzerinde kaldığına dikkati çeken Aras, "Karabağ çok eski bir Türk yurdudur. Benim annem Vedibasar doğumludur. Annem annesinin kucağında Aras Nehri'ni geçerek Iğdır'a gelmiştir. Babası, yani dedem ise sırtından vurulması sonucu Aras Nehri'nde kaybolmuştur. Bir kadim Türk toprağı olan Sürmeli çukurunda bizim tarihi izlerimizi silmek mümkün değildir." dedi.
Aras, Ermenistan'ın Birleşmiş Milletler ve AGİT'in kararlarına uyduğu takdirde barışın gerçekleşebileceğini, Ermenistan'ın işgal ettiği toprakları artık terk etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.