'Yaklaşanlara Ateş Edebilirsiniz'
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlere ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri albay Yazıcı, eski alay komutanı albay Barış'ın da aralarında bulunduğu 534 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi Genelkurmay'a baskına giden ekip arasında yer alan sanık eski uzman çavuş Kolay, Genelkurmay'da bulundukları sırada tabur komutanı Akça'nın 'Meşru müdafaa hakkımız var, yaklaşanlara ateş edebilirsiniz.' dediğini aktardı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri albay Ali Yazıcı, eski alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış'ın da bulunduğu 534 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer kurumların müşteki avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski uzman çavuş Ali Köse, tüm suçlamaları reddetti.
Dönemin bölük komutanı Burak Ercan ve üsteğmen İsmail Kutluay Mıhçı'nın gelecek günlerde bir tatbikat yapılacağını söylediğini anlatan Köse, WhatsApp grubundan da o gece kullanılmak üzere G-3 piyade tüfeği alacak askerlerin listesinin paylaşıldığını aktardı.
15 Temmuz'da öğleden sonra Burak Ercan'ın tatbikat yapılacağı, tatbikatın adının "Pars" olacağı bilgisini verdiğini belirten Köse, akşam saat 21.00 civarında nöbetçi üsteğmen Mennan Yeşilbaş'ın tatbikatın başladığını bildirdiğini ifade etti.
Köse, bunun üzerine önceki gün zimmetine verilen G-3 piyade tüfeğini alarak nöbet yerine gittiğini, ardından içtima alanında toplandıklarını kaydetti.
Daha sonra alay komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın Genelkurmay'a saldırı olduğunu belirterek kendilerinin güvenlik için buraya gideceğini söylediğini aktaran Köse, Genelkurmay'a girdiklerinde silahlara yarım dolduruş yapıldığını ve mevzilere yerleştiklerini bildirdi.
Mevzide bekledikleri sırada anormal bir durumla karşılaşmadığını ileri süren Köse, saat 02.00 civarında vatandaşların sloganlar atarak bölgeden geçtiğini, uçakların alçak uçuş yapmaya başladığını söyledi.
Vatandaşların tepkisine anlam veremediklerini savunan Köse, safari kıyafetli askerlerin parmaklıkların önündeki vatandaşlara ateş ettiklerini belirtti.
Vatandaşlardan darbe yapıldığını öğrendiklerini anlatan Köse, "Bunu duyunca korkudan bağırarak ağlamaya başladım. Ne olduğuna şaşırdık." ifadesini kullandı.
Daha sonra birkaç kez otobüslere binip indiklerini ifade eden Köse, herhangi bir olaya karışmadan komutanlarının belirttiği yerde öğlen saatlerine kadar beklediklerini, daha sonra oradan ayrıldıklarını bildirdi.
Genelkurmay'dan ayrılmadan önce bazı belgelerin yakılmasına şahitlik ettiğini aktaran Köse, "Binbaşı Fedakar Akça ile üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız vardı. Neyi, niye yaktıklarını bilmiyorum ama ceplerinden kağıtlar çıkardılar. Bunları yırtıp yaktılar." diye konuştu.
- "Katılmayanlar hakkında yasal işlem yapılacak"
Sanık eski uzman çavuş Murat Kolay da 15 Temmuz öncesinde tarihi tam belirtilmeden tatbikat olacağının söylendiğini, kendisinin o hafta nöbetçi olduğu için tatbikata katılmayacağını düşündüğünü ileri sürdü.
Dönemin bölük komutanı Recep Karabayır'ın sabah içtimada, tatbikatın öneminden söz ettiğini ve katılmayanlar hakkında yasal işlem yapılacağını belirttiğini aktaran Kolay, tatbikata Genelkurmay 2. Başkanı'nın da katılacağını söylediğini bildirdi.
Daha sonra tatbikata katılanların isim listesinin WhatsApp grubundan paylaşıldığını anlatan Kolay, akşam saatlerinde de tatbikatın başladığı haberinin geldiğini söyledi.
Üzerindeki mühimmatları bırakıp, G-3 piyade tüfeği ve hücum yeleğini aldığını belirten Kolay, içtima alanında toplandıklarını, ardından alay komutanı Barış'tan "IŞİD saldırısı var" sözlerini duyduğunu ifade etti.
Barış'ın talimatıyla telefonların toplandığını dile getiren Kolay, tüm bunları tatbikatın parçası olarak düşündüğünü savundu.
Genelkurmay'da silahlara şarjör taktırıldığını ve mevzilere yerleştiklerini aktaran Kolay, bir nöbet kulübesindeki askere ne olduğunu sorduğunu, onun da diğer nizamiyede çatışma olduğunu ve yaralıların bulunduğunu söylediğini ifade etti.
- "Emri uygulamadım"
Kolay, saat 02.00 civarında uçak seslerinin gelmeye başladığını dile getirerek, "Daha sonra tabur komutanımız Binbaşı Fedakar Akça, safari kıyafetli bir üsteğmen ile yanımıza gelerek, 'Meşru müdafaa hakkımız var, yaklaşanlara ateş edebilirsiniz.' dedi." ifadelerini kullandı.
Fedakar Akça'nın emri ve ısrarı üzerine havaya ateş ettiğini savunan Kolay, Akça'nın da kendi silahıyla aynı şekilde havaya ateş ettiğini söyledi.
Kolay, safari kıyafetli üsteğmenin ayrıca "İçeri giren olursa ateş edeceksiniz." emrini verdiğini, ancak emri uygulamadığını, Fedakar Akça'ya da ateş etmeyeceğini söylediğini ileri sürdü.
Sanık Kolay, "Darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra Akça'ya, bu işin içinde yer almayacağımı söyledim ve askerleri de yanıma alarak oradan ayrıldım." dedi.
Cengiz isimli albayın talimatıyla mevzilere döndüklerini, bir süre kaldıktan sonra geri geldiklerini ve öğle saatlerinde çıkış yaptıklarını kaydetti.
Kolay, çıkmadan önce Fedakar Akça'nın bir evrak yaktığını gördüğünü, ancak bunun ne olduğunu bilmediğini söyledi.
- "G-3 alacakların listesi paylaşıldı"
Sanık eski uzman çavuş Cuma Dal ise bölük komutanı Burak Ercan'dan tatbikat olacağını duyduğunu, tabur komutanı Fedakar Akça'nın da zaman vermeden tatbikattan söz ettiğini anlattı.
15 Temmuz'da saat 16.00'da G-3 piyade tüfeği alacakların listesinin WhatsApp'tan paylaşıldığını vurgulayan Dal, tatbikat nedeniyle böyle bir liste hazırlandığının söylendiğini ifade etti.
Akşam tatbikat haberi geldikten sonra alaya gittiğini aktaran Dal, askerlerden mühimmat alınacağını öğrendiğini ve silahını aldıktan sonra eğitim toplantı odasında takım komutanı üsteğmen İsmail Kutluay Mıhçı'dan şarjör aldığını bildirdi.
Daha sonra Genelkurmay'a gittiklerini belirten Dal, burada Fedakar Akça'nın şarjörlerin doldurulması emrini verdiğini ve "IŞİD saldırısı olursa karşılık verin." dediğini söyledi.
Mevzilendikleri yerde saat 01.00 sıralarında 10-15 kişilik vatandaş grubunun geldiğini, halkın seslerini ve uçakları duymaya başladıklarını anlatan Dal, Fedakar Akça'ya ne olduğunu sorduğunu, "Bilmiyorum" yanıtını aldığını kaydetti.
İlerleyen süreçte halkın içeri girmesi üzerine oradan koşarak ayrıldıklarını savunan Dal, darbe yapıldığını saat 02.30 sıralarında vatandaşlardan öğrendiğini bildirdi.
Helikopterlerin vatandaşların bulunduğu yere ateş ettiğini gördüğünü aktaran Dal, vatandaşların kaçışması sonrasında bazı mermilerin 4-5 metre yakınlarına düştüğünü ileri sürdü.
Sanık Dal, ayağındaki problem nedeniyle geldikleri otobüslerden birine bindiğini, saatler sonra diğerleriyle otopark alanına gittiğini, öğle saatlerine kadar orada kaldığını, ardından buradan ayrıldıklarını anlattı.
- "HDP'lilerin eylem içinde olduğunu söyledi"
Sanık eski uzman çavuş Gökhan Gözalıcı da 15 Temmuz'dan 2-3 gün önce bölük komutanı Burak Ercan'ın tatbikat yapılacağını söylediğini belirtti.
Gözalıcı, 15 Temmuz'da rutin şekilde mesaisini tamamladığını, Ercan'ın akşam tatbikat olduğunu ve görevli olduğu bilgisini verdiğini aktardı.
WhatsApp grubundan "Pars" mesajının paylaşılmasıyla mesai arkadaşlarıyla alaya gittiğini belirten Gözalıcı, içtima alanında alay komutanı Barış'ın Genelkurmay'a saldırı olduğunu ifade ederek, telefonları toplattığını dile getirdi. Gözalıcı, bunları tatbikatın parçası olarak değerlendirdiğini savundu.
Genelkurmay'da mevzilerde bekledikleri sırada bir helikopterin iniş yaptığını gördüğünü ve inen askerlerin ana nizamiyenin bulunduğu bölgeye dizildiklerini belirten Gözalıcı, silah seslerini duyunca neler olduğunu öğrenmek için diğer bölgelere gittiğini dile getirdi.
Gözalıcı, helikopterin vatandaşların bulunduğu bölgeye ateş ettiği sırada özel kuvvetlerden rütbeli bir personele ne olduğunu sorduğunu dile getirerek, "Soruyu sorduğum komutan, HDP'lilerin eylem içinde olduğunu, aralarında provakatörlerin olabileceğini, atışın boş alanlara yapıldığını, askeri kurallara uymam gerektiğini söyledi." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, "IŞİD dışında bir de HDP çıktı öyle mi?" sorusuna Gözalıcı, "Evet" karşılığını verdi.
Gözalıcı'nın sabaha kadar beklediği yere kimsenin gelmediğini, olayları konuşacak kimseyi bulamadığını belirtmesine karşılık Başkan İlhan, "Tam dağ başında kalmışsın, Kızılay'ın ortasında." diye konuştu.
Sanık Gözalıcı, darbe girişimini öğrendikten sonra tabur komutanına tepki gösterdiklerini, çıkmak istediklerini, öğle saatlerine kadar bekleyip çıktıklarını kaydetti.
Kaynak: AA
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer kurumların müşteki avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski uzman çavuş Ali Köse, tüm suçlamaları reddetti.
Dönemin bölük komutanı Burak Ercan ve üsteğmen İsmail Kutluay Mıhçı'nın gelecek günlerde bir tatbikat yapılacağını söylediğini anlatan Köse, WhatsApp grubundan da o gece kullanılmak üzere G-3 piyade tüfeği alacak askerlerin listesinin paylaşıldığını aktardı.
15 Temmuz'da öğleden sonra Burak Ercan'ın tatbikat yapılacağı, tatbikatın adının "Pars" olacağı bilgisini verdiğini belirten Köse, akşam saat 21.00 civarında nöbetçi üsteğmen Mennan Yeşilbaş'ın tatbikatın başladığını bildirdiğini ifade etti.
Köse, bunun üzerine önceki gün zimmetine verilen G-3 piyade tüfeğini alarak nöbet yerine gittiğini, ardından içtima alanında toplandıklarını kaydetti.
Daha sonra alay komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın Genelkurmay'a saldırı olduğunu belirterek kendilerinin güvenlik için buraya gideceğini söylediğini aktaran Köse, Genelkurmay'a girdiklerinde silahlara yarım dolduruş yapıldığını ve mevzilere yerleştiklerini bildirdi.
Mevzide bekledikleri sırada anormal bir durumla karşılaşmadığını ileri süren Köse, saat 02.00 civarında vatandaşların sloganlar atarak bölgeden geçtiğini, uçakların alçak uçuş yapmaya başladığını söyledi.
Vatandaşların tepkisine anlam veremediklerini savunan Köse, safari kıyafetli askerlerin parmaklıkların önündeki vatandaşlara ateş ettiklerini belirtti.
Vatandaşlardan darbe yapıldığını öğrendiklerini anlatan Köse, "Bunu duyunca korkudan bağırarak ağlamaya başladım. Ne olduğuna şaşırdık." ifadesini kullandı.
Daha sonra birkaç kez otobüslere binip indiklerini ifade eden Köse, herhangi bir olaya karışmadan komutanlarının belirttiği yerde öğlen saatlerine kadar beklediklerini, daha sonra oradan ayrıldıklarını bildirdi.
Genelkurmay'dan ayrılmadan önce bazı belgelerin yakılmasına şahitlik ettiğini aktaran Köse, "Binbaşı Fedakar Akça ile üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız vardı. Neyi, niye yaktıklarını bilmiyorum ama ceplerinden kağıtlar çıkardılar. Bunları yırtıp yaktılar." diye konuştu.
- "Katılmayanlar hakkında yasal işlem yapılacak"
Sanık eski uzman çavuş Murat Kolay da 15 Temmuz öncesinde tarihi tam belirtilmeden tatbikat olacağının söylendiğini, kendisinin o hafta nöbetçi olduğu için tatbikata katılmayacağını düşündüğünü ileri sürdü.
Dönemin bölük komutanı Recep Karabayır'ın sabah içtimada, tatbikatın öneminden söz ettiğini ve katılmayanlar hakkında yasal işlem yapılacağını belirttiğini aktaran Kolay, tatbikata Genelkurmay 2. Başkanı'nın da katılacağını söylediğini bildirdi.
Daha sonra tatbikata katılanların isim listesinin WhatsApp grubundan paylaşıldığını anlatan Kolay, akşam saatlerinde de tatbikatın başladığı haberinin geldiğini söyledi.
Üzerindeki mühimmatları bırakıp, G-3 piyade tüfeği ve hücum yeleğini aldığını belirten Kolay, içtima alanında toplandıklarını, ardından alay komutanı Barış'tan "IŞİD saldırısı var" sözlerini duyduğunu ifade etti.
Barış'ın talimatıyla telefonların toplandığını dile getiren Kolay, tüm bunları tatbikatın parçası olarak düşündüğünü savundu.
Genelkurmay'da silahlara şarjör taktırıldığını ve mevzilere yerleştiklerini aktaran Kolay, bir nöbet kulübesindeki askere ne olduğunu sorduğunu, onun da diğer nizamiyede çatışma olduğunu ve yaralıların bulunduğunu söylediğini ifade etti.
- "Emri uygulamadım"
Kolay, saat 02.00 civarında uçak seslerinin gelmeye başladığını dile getirerek, "Daha sonra tabur komutanımız Binbaşı Fedakar Akça, safari kıyafetli bir üsteğmen ile yanımıza gelerek, 'Meşru müdafaa hakkımız var, yaklaşanlara ateş edebilirsiniz.' dedi." ifadelerini kullandı.
Fedakar Akça'nın emri ve ısrarı üzerine havaya ateş ettiğini savunan Kolay, Akça'nın da kendi silahıyla aynı şekilde havaya ateş ettiğini söyledi.
Kolay, safari kıyafetli üsteğmenin ayrıca "İçeri giren olursa ateş edeceksiniz." emrini verdiğini, ancak emri uygulamadığını, Fedakar Akça'ya da ateş etmeyeceğini söylediğini ileri sürdü.
Sanık Kolay, "Darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra Akça'ya, bu işin içinde yer almayacağımı söyledim ve askerleri de yanıma alarak oradan ayrıldım." dedi.
Cengiz isimli albayın talimatıyla mevzilere döndüklerini, bir süre kaldıktan sonra geri geldiklerini ve öğle saatlerinde çıkış yaptıklarını kaydetti.
Kolay, çıkmadan önce Fedakar Akça'nın bir evrak yaktığını gördüğünü, ancak bunun ne olduğunu bilmediğini söyledi.
- "G-3 alacakların listesi paylaşıldı"
Sanık eski uzman çavuş Cuma Dal ise bölük komutanı Burak Ercan'dan tatbikat olacağını duyduğunu, tabur komutanı Fedakar Akça'nın da zaman vermeden tatbikattan söz ettiğini anlattı.
15 Temmuz'da saat 16.00'da G-3 piyade tüfeği alacakların listesinin WhatsApp'tan paylaşıldığını vurgulayan Dal, tatbikat nedeniyle böyle bir liste hazırlandığının söylendiğini ifade etti.
Akşam tatbikat haberi geldikten sonra alaya gittiğini aktaran Dal, askerlerden mühimmat alınacağını öğrendiğini ve silahını aldıktan sonra eğitim toplantı odasında takım komutanı üsteğmen İsmail Kutluay Mıhçı'dan şarjör aldığını bildirdi.
Daha sonra Genelkurmay'a gittiklerini belirten Dal, burada Fedakar Akça'nın şarjörlerin doldurulması emrini verdiğini ve "IŞİD saldırısı olursa karşılık verin." dediğini söyledi.
Mevzilendikleri yerde saat 01.00 sıralarında 10-15 kişilik vatandaş grubunun geldiğini, halkın seslerini ve uçakları duymaya başladıklarını anlatan Dal, Fedakar Akça'ya ne olduğunu sorduğunu, "Bilmiyorum" yanıtını aldığını kaydetti.
İlerleyen süreçte halkın içeri girmesi üzerine oradan koşarak ayrıldıklarını savunan Dal, darbe yapıldığını saat 02.30 sıralarında vatandaşlardan öğrendiğini bildirdi.
Helikopterlerin vatandaşların bulunduğu yere ateş ettiğini gördüğünü aktaran Dal, vatandaşların kaçışması sonrasında bazı mermilerin 4-5 metre yakınlarına düştüğünü ileri sürdü.
Sanık Dal, ayağındaki problem nedeniyle geldikleri otobüslerden birine bindiğini, saatler sonra diğerleriyle otopark alanına gittiğini, öğle saatlerine kadar orada kaldığını, ardından buradan ayrıldıklarını anlattı.
- "HDP'lilerin eylem içinde olduğunu söyledi"
Sanık eski uzman çavuş Gökhan Gözalıcı da 15 Temmuz'dan 2-3 gün önce bölük komutanı Burak Ercan'ın tatbikat yapılacağını söylediğini belirtti.
Gözalıcı, 15 Temmuz'da rutin şekilde mesaisini tamamladığını, Ercan'ın akşam tatbikat olduğunu ve görevli olduğu bilgisini verdiğini aktardı.
WhatsApp grubundan "Pars" mesajının paylaşılmasıyla mesai arkadaşlarıyla alaya gittiğini belirten Gözalıcı, içtima alanında alay komutanı Barış'ın Genelkurmay'a saldırı olduğunu ifade ederek, telefonları toplattığını dile getirdi. Gözalıcı, bunları tatbikatın parçası olarak değerlendirdiğini savundu.
Genelkurmay'da mevzilerde bekledikleri sırada bir helikopterin iniş yaptığını gördüğünü ve inen askerlerin ana nizamiyenin bulunduğu bölgeye dizildiklerini belirten Gözalıcı, silah seslerini duyunca neler olduğunu öğrenmek için diğer bölgelere gittiğini dile getirdi.
Gözalıcı, helikopterin vatandaşların bulunduğu bölgeye ateş ettiği sırada özel kuvvetlerden rütbeli bir personele ne olduğunu sorduğunu dile getirerek, "Soruyu sorduğum komutan, HDP'lilerin eylem içinde olduğunu, aralarında provakatörlerin olabileceğini, atışın boş alanlara yapıldığını, askeri kurallara uymam gerektiğini söyledi." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, "IŞİD dışında bir de HDP çıktı öyle mi?" sorusuna Gözalıcı, "Evet" karşılığını verdi.
Gözalıcı'nın sabaha kadar beklediği yere kimsenin gelmediğini, olayları konuşacak kimseyi bulamadığını belirtmesine karşılık Başkan İlhan, "Tam dağ başında kalmışsın, Kızılay'ın ortasında." diye konuştu.
Sanık Gözalıcı, darbe girişimini öğrendikten sonra tabur komutanına tepki gösterdiklerini, çıkmak istediklerini, öğle saatlerine kadar bekleyip çıktıklarını kaydetti.