Bakan Elvan Açıklaması 'OHAL, Sadece FETÖ'ye Yönelik'
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Olağanüstü Hal’in sadece Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik olduğunu belirterek “Ülkemizin birliği ve bütünlüğü her şeyin üstündedir. Onun için bizim başka gidecek ülkemiz yok. Vatanımıza, milletimize birlikte sahip çıkacağız. Ne kadar zor şartlar altında olursak olalım, öyle bir genç nesile sahibiz ki yenilikçi, dinamik, dünyadaki değişime ayak uydurabilen, vasıflı işadamlarımıza sahibiz. Biz gençlerimizle, iş adamlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.
Çeşitli temaslar ve toplantılara katılmak üzere İzmir’e gelen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ege Genç İşadamları Derneği tarafından Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen istişare toplantısına katıldı.
İzmir’e övgüler yağdıran Bakan Elvan, “İzmir sadece İzmir, sadece Ege demek değildir. Pek çok özelliği ile İzmir Türkiye demektir. Biz hükümet olarak İzmir’in üzerine titriyoruz. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım gerek bakanlığı gerek başbakan olarak İzmir’le ilgili planların uygulanmasında takibi ve sonuçlandırılması için işinin başında oluştur. Çünkü İzmir’in gelişmesi Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması demektir. Bu nedenle İzmir’e kim ne yaptıysa hepsine teşekkür ediyorum” dedi.
“Aldığınız riskler ülkemize katmadeğer olarak geri dönmektedir”
İşadamlarına ekonomiye kattıkları için teşekkür eden Bakan Elvan, “Sizler, piyasa fırsatlarını araştıran, mevcut kaynakları en iyi şekilde bir aya getirirken bu fırsatları hayata geçiren sizler yapılmayanı yapmayı, hayal eden ve bu hayali gerçekleştiren ekonominin öncülerisiniz. Aldığınız riskler ülkemize katmadeğer üretim ve ihracat olarak geri dönmektedir. Siz işadamlarımız daha üretken alanlara yönlendirmemiz gerekmektedir. Özellikle imalat sanayinin önemi var. İmalat sanayi teknolojik gelişime öncülük etme, ekonomiyi dönüştürme, dış ticaret yoluyla döviz girdisi sağlama, istihdama kaynaklık ete, ekonomik dalgalanmalara karşı direnç kazandırma yönleriyle ekonominin lokomatifi olarak nitelendirmektedir” dedi.
İş ve yatırım ortamını iyileştiren büyüme istihdamda ve teknolojik dönüşüm geliştirilmesi temel amaçları olduğunu dile getiren Elvan, “Şirket kurma tasfiye süreçlerinin iyileştirme yatırımda işlem maliyetlerin azalması, bürokratik süreçlerin azalması, yeni dönemde orta vadeli programda açıkladığımız gibi yeni dönemde öncelik vereceğiz. Tabi firmalarımıza da önemli görevler düşüyor. Öncelikle orta ve uzun vadeli düşünmeli. Rekabet stratejileri yenilik yaratma üzerine kurmalıdır” ifadelerini kullandı.
Ekonomi ve demokrasi
Ekonomi ile demokrasi arasında önemli bir ilişki olduğuna işaret eden Bakan Elvan, “2002 yılında biz de iktidara geldiğimizde hatırlayınız, ilk hedeflerimizden birisi demokrasiyle ekonomi alanında yapacağımız reformların at başı gitmesiydi. Bu yönde önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Demokrasi alanında tabu niteliğinde olan, konuşulamayan birçok alanda düzenlemeler yaptık. Bir taraftan çift haneli olan enflasyonu, tek haneli rakamlara indirirken, diğer taraftan da büyümenin performansını artırdık. Evet Türkiye olarak son birkaç yılda ciddi olarak hem içeride hem dışarıda bazı etkenlerle karşı karşıya kaldık. Bunlardan biri 15 Temmuz darbe girişimdir. Bu darbe girişimi bizlerin önünün kesilmesi yönünde atılmış, Türkiye’nin bir anlamda parçalanması ve birileri tarafında yönetilmesine yönelik atılmış önemli adımdı. Demokrasiye tüm milletimiz siyasi partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla hep birlikte sahip çıktık. Bu sürece rağmen Türkiye ekonomisi önemli bir performans gösterdi. Ağustos 2016 yılında aldığımız tedbirler ki bir başka ülkede bu yaşansaydı farklı bir durumla karşı karşıya kalınabilirdi” ifadelerini kullandı.
“OHAL, Fethullahçı Terör Örgütü’ne yönelik”
Olağanüstü Hal’in sadece Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik olduğunu vurgulayan Bakan Elvan, “Ülkemizin birliği ve bütünlüğü her şeyin üstündedir. Onun için bizim başka gidecek ülkemiz yok. Vatanımıza milletimize birlikte sahip çıkacağız. Ne kadar zor şartlar altında olursak olalım, öyle bir genç nesile sahibiz ki yenilikçi, dinamik, dünyadaki değişime ayak uydurabilen, vasıflı işadamlarımıza sahibiz. Biz gençlerimizle, iş adamlarımızla gurur duyuyoruz. Ben umuyorum ki bu yüksek potansiyele sahip ve dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren kardeşlerimiz ülkemizi güçlü bir noktaya getirecek” dedi.
“Kafamızdaki ön yargıları bir tarafa atmalıyız”
Hükümet olarak sivil toplum kuruluşlarının sorunlarına kayıtsız kalmadıklarına işaret eden Bakan Elvan, “Ortak akıl son derece önemli. Ortak akıl asla hata yapmaz, onun için konuşmak, tartışmak istişare etmek önemli. Kafamızdaki ön yargıları bir tarafa atmalıyız. Doğrusu ne ise onu tartışıp ortak akılla ne yapmamız gerektiğine karar vermeliyiz. O nedenle STK’ların iş dünyasına yönelik sorunları hükümetimize iletiliyor. İş mahkemeleri kanunda sıkıntılar vardı. Özellikle iş mahkemelerinde bir bekleme söz konusu idi. Uyuşmazlık halinde arabuluculuk mekanizmasını getirerek, daha da kısalması yönünde adım attık. İstihdam alanında başarılıyız. 8 yılda 7.6 milyon istihdam sağladık. Ancak nitelikli iş gücü bizim için son derece önemli. Dinamik bir nüfus genç bir nüfus yılda ortalama yüzde 1’lik iş gücüne katılım artışı var” diye konuştu.
“Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz”
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter ise Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Geçen yıl yaşadığımız ihanet girişiminde toplumsal travma geçiren milletimiz hala yaralarını sarıyor. Diğer taraftan Irak ve Suriye’deki son gelişmelerin yarattığı tehditlerle baş etmeye çalışıyoruz. AB ile üyelik müzakerelerinin donma noktasına gelmesi, Almanya, ABD ve diğer bazı ülkelerle yaşanan gerginlikler dış ticaret ve yatırım ilişkilerini de negatif etkilemektedir. Bu zor koşulların altında dahi, kalkınma ve büyüme yolunda ilerlemekten başka alternatifimiz yoktur. Tüm dünya, sanayide dönüşüm, akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme gibi kavramlara kafa yorarken Türkiye’nin bunlardan geri kalma lüksü yoktur. Bu nedenle, sadece sanayi alanında değil, tarım ve hizmet sektörlerinde de büyük bir dönüşüm başlatmamız, köklü ve uzun soluklu çalışmalar yapmamız gerekiyor. Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine inanıyoruz, yatırım, üretim, istihdam ve ticaret zinciri içerisinde ülkemize hizmet etmek tek hedefimiz” dedi.
Kaynak: İHA
İzmir’e övgüler yağdıran Bakan Elvan, “İzmir sadece İzmir, sadece Ege demek değildir. Pek çok özelliği ile İzmir Türkiye demektir. Biz hükümet olarak İzmir’in üzerine titriyoruz. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım gerek bakanlığı gerek başbakan olarak İzmir’le ilgili planların uygulanmasında takibi ve sonuçlandırılması için işinin başında oluştur. Çünkü İzmir’in gelişmesi Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması demektir. Bu nedenle İzmir’e kim ne yaptıysa hepsine teşekkür ediyorum” dedi.
“Aldığınız riskler ülkemize katmadeğer olarak geri dönmektedir”
İşadamlarına ekonomiye kattıkları için teşekkür eden Bakan Elvan, “Sizler, piyasa fırsatlarını araştıran, mevcut kaynakları en iyi şekilde bir aya getirirken bu fırsatları hayata geçiren sizler yapılmayanı yapmayı, hayal eden ve bu hayali gerçekleştiren ekonominin öncülerisiniz. Aldığınız riskler ülkemize katmadeğer üretim ve ihracat olarak geri dönmektedir. Siz işadamlarımız daha üretken alanlara yönlendirmemiz gerekmektedir. Özellikle imalat sanayinin önemi var. İmalat sanayi teknolojik gelişime öncülük etme, ekonomiyi dönüştürme, dış ticaret yoluyla döviz girdisi sağlama, istihdama kaynaklık ete, ekonomik dalgalanmalara karşı direnç kazandırma yönleriyle ekonominin lokomatifi olarak nitelendirmektedir” dedi.
İş ve yatırım ortamını iyileştiren büyüme istihdamda ve teknolojik dönüşüm geliştirilmesi temel amaçları olduğunu dile getiren Elvan, “Şirket kurma tasfiye süreçlerinin iyileştirme yatırımda işlem maliyetlerin azalması, bürokratik süreçlerin azalması, yeni dönemde orta vadeli programda açıkladığımız gibi yeni dönemde öncelik vereceğiz. Tabi firmalarımıza da önemli görevler düşüyor. Öncelikle orta ve uzun vadeli düşünmeli. Rekabet stratejileri yenilik yaratma üzerine kurmalıdır” ifadelerini kullandı.
Ekonomi ve demokrasi
Ekonomi ile demokrasi arasında önemli bir ilişki olduğuna işaret eden Bakan Elvan, “2002 yılında biz de iktidara geldiğimizde hatırlayınız, ilk hedeflerimizden birisi demokrasiyle ekonomi alanında yapacağımız reformların at başı gitmesiydi. Bu yönde önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Demokrasi alanında tabu niteliğinde olan, konuşulamayan birçok alanda düzenlemeler yaptık. Bir taraftan çift haneli olan enflasyonu, tek haneli rakamlara indirirken, diğer taraftan da büyümenin performansını artırdık. Evet Türkiye olarak son birkaç yılda ciddi olarak hem içeride hem dışarıda bazı etkenlerle karşı karşıya kaldık. Bunlardan biri 15 Temmuz darbe girişimdir. Bu darbe girişimi bizlerin önünün kesilmesi yönünde atılmış, Türkiye’nin bir anlamda parçalanması ve birileri tarafında yönetilmesine yönelik atılmış önemli adımdı. Demokrasiye tüm milletimiz siyasi partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla hep birlikte sahip çıktık. Bu sürece rağmen Türkiye ekonomisi önemli bir performans gösterdi. Ağustos 2016 yılında aldığımız tedbirler ki bir başka ülkede bu yaşansaydı farklı bir durumla karşı karşıya kalınabilirdi” ifadelerini kullandı.
“OHAL, Fethullahçı Terör Örgütü’ne yönelik”
Olağanüstü Hal’in sadece Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik olduğunu vurgulayan Bakan Elvan, “Ülkemizin birliği ve bütünlüğü her şeyin üstündedir. Onun için bizim başka gidecek ülkemiz yok. Vatanımıza milletimize birlikte sahip çıkacağız. Ne kadar zor şartlar altında olursak olalım, öyle bir genç nesile sahibiz ki yenilikçi, dinamik, dünyadaki değişime ayak uydurabilen, vasıflı işadamlarımıza sahibiz. Biz gençlerimizle, iş adamlarımızla gurur duyuyoruz. Ben umuyorum ki bu yüksek potansiyele sahip ve dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren kardeşlerimiz ülkemizi güçlü bir noktaya getirecek” dedi.
“Kafamızdaki ön yargıları bir tarafa atmalıyız”
Hükümet olarak sivil toplum kuruluşlarının sorunlarına kayıtsız kalmadıklarına işaret eden Bakan Elvan, “Ortak akıl son derece önemli. Ortak akıl asla hata yapmaz, onun için konuşmak, tartışmak istişare etmek önemli. Kafamızdaki ön yargıları bir tarafa atmalıyız. Doğrusu ne ise onu tartışıp ortak akılla ne yapmamız gerektiğine karar vermeliyiz. O nedenle STK’ların iş dünyasına yönelik sorunları hükümetimize iletiliyor. İş mahkemeleri kanunda sıkıntılar vardı. Özellikle iş mahkemelerinde bir bekleme söz konusu idi. Uyuşmazlık halinde arabuluculuk mekanizmasını getirerek, daha da kısalması yönünde adım attık. İstihdam alanında başarılıyız. 8 yılda 7.6 milyon istihdam sağladık. Ancak nitelikli iş gücü bizim için son derece önemli. Dinamik bir nüfus genç bir nüfus yılda ortalama yüzde 1’lik iş gücüne katılım artışı var” diye konuştu.
“Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz”
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter ise Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Geçen yıl yaşadığımız ihanet girişiminde toplumsal travma geçiren milletimiz hala yaralarını sarıyor. Diğer taraftan Irak ve Suriye’deki son gelişmelerin yarattığı tehditlerle baş etmeye çalışıyoruz. AB ile üyelik müzakerelerinin donma noktasına gelmesi, Almanya, ABD ve diğer bazı ülkelerle yaşanan gerginlikler dış ticaret ve yatırım ilişkilerini de negatif etkilemektedir. Bu zor koşulların altında dahi, kalkınma ve büyüme yolunda ilerlemekten başka alternatifimiz yoktur. Tüm dünya, sanayide dönüşüm, akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme gibi kavramlara kafa yorarken Türkiye’nin bunlardan geri kalma lüksü yoktur. Bu nedenle, sadece sanayi alanında değil, tarım ve hizmet sektörlerinde de büyük bir dönüşüm başlatmamız, köklü ve uzun soluklu çalışmalar yapmamız gerekiyor. Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine inanıyoruz, yatırım, üretim, istihdam ve ticaret zinciri içerisinde ülkemize hizmet etmek tek hedefimiz” dedi.