Adli Veri Bankası Tanıtım Töreni
Başbakan Yıldırım: (1) 'Trafikte hız felakettir, adalette, yargıda hız berekettir. Yargının hak ettiği güveni kazanması için yargılamada hızlanmamız lazım' 'Bir tehlikeyi bertaraf ederken farkında olmadan başka bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varmadık. Bizim memlekette bir tabir vardır, 'Tatarından kurtardık, beterine rastladık'. FETÖ'cüler sinsice maalesef 2010 referandumundan sonra yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı tamamen kendi kirli emelleri uğruna kullanma cihetine gitmiştir'
Başbakan Binali Yıldırım, 'Trafikte hız felakettir, adalette, yargıda hız berekettir. Yargının hak ettiği güveni kazanması için yargılamada hızlanmamız lazım.' dedi.
Yıldırım, 'Adli Veri Bankası Tanıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, yargı alanında son yıllarda reform niteliğinde birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini ancak algıdaki düzelmenin yapılanlarla orantılı olmadığını belirtti.
Memnuniyette yüzde 10'luk bir artış olmakla birlikte kamuoyunda, vatandaşlar arasında yargıyla ilgili algının henüz istedikleri düzeye ulaşmadığını dile getiren Yıldırım, hedeflerinin yüzde 75 ve üzerinde memnuniyet oranı olduğunu bildirdi.
AK Parti hükümetlerinde sağlık, ulaşım, eğitim ve birçok alanda vatandaş memnuniyetinin yüzde 70'in üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Sadece yargıda değil maalesef son yıllarda adalet sistemimizde hiç hak edilmeyen bazı olayları birlikte yaşadık. Çok uzağa gitmeyelim, 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye, bir yargı icadıyla karşı karşıya kaldı. '367 milletvekili olmadan Mecliste cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı' gibi yargı camiasının duayeni sayılan isimler tarafından ortaya atılan icat neticesinde cumhurbaşkanlığı seçimi tıkandı.
Biz bugün cumhurbaşkanlığı sistemine giden adımları o gün yaşanan kriz dolayısıyla atmak zorunda kaldık. Bugün halk oylamasına konu olan anayasa değişikliği esasen 2007'de cumhurbaşkanının seçilememesi dolayısıyla gittiğimiz halk oylamasında cumhurbaşkanının vatandaşça doğrudan seçilmesini öngören anayasa değişikliğinin eksik kalan kısmının tamamlanmasıdır. Önümüzdeki aylarda yapacağımız anayasa değişikliği esasen budur. Olayı bu şekilde görmek lazım.'
- 'Geç kalan adalet, adalet değildir'
Yargıyla ilgili şanssızlıkların bununla sınırlı kalmadığını anlatan Yıldırım, Erzincan'da başlayan sonra büyüyen, kamu vicdanını yaralayan birtakım gelişmelerin yargıyla ilgili yeni bir reformu gündeme getirdiğini belirtti.
Yıldırım, amaçlarının, yargıdaki etnik yapılanmayı, adam kayırmacılığını ortadan kaldırma ve 'Adalet mülkün temelidir.' prensibini hakim kılma olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Bir tehlikeyi bertaraf ederken farkında olmadan başka bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varmadık. Bizim memlekette bir tabir vardır, 'Tatarından kurtardık, beterine rastladık.' FETÖ'cüler sinsice maalesef 2010 referandumundan sonra yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı tamamen kendi kirli emelleri uğruna kullanma cihetine gitmiştir. Ondan sonra da yaşanan 17, 25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi artık bu aymazlığın, bu hukuk tanımazlığın zirveye ulaştığı olaylar olarak karşımıza çıktı. Bunları hep beraber yaşadık.'
Kendisinin AK Parti hükümetlerinde uzun yıllar ulaştırma bakanı olarak görev yaptığını hatırlatan Yıldırım, 'Doğrusu biz hep şunu vatandaşa söyledik, trafikte hız felakettir, internette hız berekettir. Şimdi buna şunu da ilave ediyorum, trafikte hız felakettir, adalette, yargıda hız berekettir. Yargının hak ettiği güveni kazanması için yargılamada hızlanmamız lazım. Geç kalan adalet, adalet değildir. İnsanlar, adaletin erken tecelli etmesini, yüreğinin soğumasını arzu ediyor.' ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Yıldırım, 'Adli Veri Bankası Tanıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, yargı alanında son yıllarda reform niteliğinde birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini ancak algıdaki düzelmenin yapılanlarla orantılı olmadığını belirtti.
Memnuniyette yüzde 10'luk bir artış olmakla birlikte kamuoyunda, vatandaşlar arasında yargıyla ilgili algının henüz istedikleri düzeye ulaşmadığını dile getiren Yıldırım, hedeflerinin yüzde 75 ve üzerinde memnuniyet oranı olduğunu bildirdi.
AK Parti hükümetlerinde sağlık, ulaşım, eğitim ve birçok alanda vatandaş memnuniyetinin yüzde 70'in üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Sadece yargıda değil maalesef son yıllarda adalet sistemimizde hiç hak edilmeyen bazı olayları birlikte yaşadık. Çok uzağa gitmeyelim, 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye, bir yargı icadıyla karşı karşıya kaldı. '367 milletvekili olmadan Mecliste cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı' gibi yargı camiasının duayeni sayılan isimler tarafından ortaya atılan icat neticesinde cumhurbaşkanlığı seçimi tıkandı.
Biz bugün cumhurbaşkanlığı sistemine giden adımları o gün yaşanan kriz dolayısıyla atmak zorunda kaldık. Bugün halk oylamasına konu olan anayasa değişikliği esasen 2007'de cumhurbaşkanının seçilememesi dolayısıyla gittiğimiz halk oylamasında cumhurbaşkanının vatandaşça doğrudan seçilmesini öngören anayasa değişikliğinin eksik kalan kısmının tamamlanmasıdır. Önümüzdeki aylarda yapacağımız anayasa değişikliği esasen budur. Olayı bu şekilde görmek lazım.'
- 'Geç kalan adalet, adalet değildir'
Yargıyla ilgili şanssızlıkların bununla sınırlı kalmadığını anlatan Yıldırım, Erzincan'da başlayan sonra büyüyen, kamu vicdanını yaralayan birtakım gelişmelerin yargıyla ilgili yeni bir reformu gündeme getirdiğini belirtti.
Yıldırım, amaçlarının, yargıdaki etnik yapılanmayı, adam kayırmacılığını ortadan kaldırma ve 'Adalet mülkün temelidir.' prensibini hakim kılma olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Bir tehlikeyi bertaraf ederken farkında olmadan başka bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varmadık. Bizim memlekette bir tabir vardır, 'Tatarından kurtardık, beterine rastladık.' FETÖ'cüler sinsice maalesef 2010 referandumundan sonra yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı tamamen kendi kirli emelleri uğruna kullanma cihetine gitmiştir. Ondan sonra da yaşanan 17, 25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi artık bu aymazlığın, bu hukuk tanımazlığın zirveye ulaştığı olaylar olarak karşımıza çıktı. Bunları hep beraber yaşadık.'
Kendisinin AK Parti hükümetlerinde uzun yıllar ulaştırma bakanı olarak görev yaptığını hatırlatan Yıldırım, 'Doğrusu biz hep şunu vatandaşa söyledik, trafikte hız felakettir, internette hız berekettir. Şimdi buna şunu da ilave ediyorum, trafikte hız felakettir, adalette, yargıda hız berekettir. Yargının hak ettiği güveni kazanması için yargılamada hızlanmamız lazım. Geç kalan adalet, adalet değildir. İnsanlar, adaletin erken tecelli etmesini, yüreğinin soğumasını arzu ediyor.' ifadelerini kullandı.
(Sürecek)