Erbakan Vakfı Genel Başkanı Erbakan Açıklaması
'Milli Görüş demek, Türkiye'nin öncülüğünde İslam birliğinin kurulması ve bu güç sayesinde adaletin, hakkın hakim olduğu bütün insanlık için yeni bir saadet dünyasının kurulmasıdır'.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, 'Milli Görüş demek, Türkiye'nin öncülüğünde İslam birliğinin kurulması ve bu güç sayesinde adaletin, hakkın hakim olduğu bütün insanlık için yeni bir saadet dünyasının kurulmasıdır.' dedi.
Erbakan, vakfın Sakarya temsilciliğince Ofis Sanat Merkezi (OSM) konferans salonunda düzenlenen İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Milli Görüş zihniyetinin Kuran-ı Kerim'den temelini alan bir fikriyat olduğunu söyledi.
Bu zihniyetin bütün insanlığın ahiret ve saadeti, Müslüman olsun olmasın 7 milyar insanın maddi ve manevi sıkıntılarından kurtulması için çalışmak olan cihat ibadeti üzerine oturtulmuş bir hareket olduğunu vurgulayan Erbakan, bütün bu gerçekleri bilen Türkiye'deki Müslümanların önemli bir kesiminin cihadın yapılması gerektiğini, Milli Görüş'ün Türkiye ve dünyada hakim kılınması gerektiğini söylediğini aktardı.
Toplumun bir kesiminin, 'Erbakan hocamızın söylediklerinin zaten iktidar tarafından birer birer gerçekleştirildiğini görüyoruz. Öyle bir Türkiye düşünün ki Cumhurbaşkanımız tecvitli bir şekilde aşır okuyor ve Cumhurbaşkanlığı köşkünün kapısının önüne bile yaklaşamayan başörtülüler, Ahmet Necdet Sezer döneminde 'Başörtülüler, buradan içeriye adımını atamaz.' diye yazan davetiyelerden bugün geldiğimiz noktada bizzat Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, kabinenin hepsinin eşlerinin başları örtülü. Erbakan hocamızın söylediğinden daha da öteye gidiyorlar. Emniyet teşkilatındaki hanım polislerin başlarını örtmesi serbest hale getiriliyor. Bütün bu anlattıklarımız, bugün iktidardakilerin yaptıkları Erbakan hocamızın zaten yapmaya çalıştıkları değil mi? Öyleyse bizim şu anda Erbakan hocamızı seven, onun tedrisatından geçmiş Türkiyeli Müslümanlar ve Milli Görüşçüler olarak yapmamız gereken, bugün iktidarda olanlar için dua etmek ve onlara bütün gücümüzle destek vermektir. Böyle bir yol varken biz neden bu yokluk içerisinde canla, başla bu Erbakan Vakfı çalışmalarını yürütüyoruz, Milli Görüş hareketini yürütüp belli bir noktaya getirmeye çalışıyoruz? Cihat ettiğimizi söylüyoruz, cihat etmek, Milli Görüş zihniyetinin hakim olması demek değil miydi? Bugün iktidarda bulunanlar, şu anlattığımız olaylarla bu zihniyeti zaten iktidarda Türkiye'ye hakim kılmış durumdalar. Öyleyse bu yokluk ve zorluklar içerisinde bu çalışmaları yürütmemize gerek yok, biz dua etmeliyiz, destek olmalıyız ve şükretmeliyiz.' şeklinde düşündüğünü aktaran Erbakan, bütün bu yapılanların eksiği ve gediğiyle geç de olsa yapılmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Bunun yanı sıra çok temel gerçeklerin ifade edilmesi gerektiğini vurgulayan Erbakan, bu görüşleri dile getirenlerin ne kadar samimi ve iyi niyetli olsalar da bir anlayış ve kavrama eksikliğine sahip olduklarını savundu.
Erbakan, 'Milli Görüş, Erbakan hoca ve İslam demek, sadece namaz kılmak, imam hatibe gitmek, hafız olmak, Kuran Kursu'na gitmek, eşimizin başını örtmesi, herkesin rahatça umreye, hacca gitmesi, ibadetini yapması demek değildir. Bu gerçeği gözardı ediyorlar ve bu noktada bir kavrama eksikleri var. Erbakan hocamız sadece inanç özgürlüğü için bu mücadeleyi yapıyor olsaydı ve 28 Şubat tiyatrosu sadece Erbakan hocamız namaz kıldığı, hanımı başörtülü olduğu, Refah Partisindekiler başını örtüp ibadet ettikleri, Başbakanlık konutunda sakallı, cübbeli, sarıklı hocalara iftar yemeği verildiği için yapılmış olsaydı, o zaman bu denilenler doğru olurdu ama bu böyle değil. Neden değil? Çünkü Milli Görüş aynı zamanda inanç özgürlüğüyle birlikte namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, imam hatibe gitmek, tecvitle kuran okumak, bütün bunlarla birlikte asıl olarak Milli Görüş demek, Türkiye'nin öncülüğünde İslam birliğinin kurulması ve bu güç sayesinde adaletin, hakkın hakim olduğu bütün insanlık için yeni bir saadet dünyasının kurulmasıdır.' ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Erbakan, vakfın ilçe temsilcilerine rozet taktı.
Kaynak: AA
Erbakan, vakfın Sakarya temsilciliğince Ofis Sanat Merkezi (OSM) konferans salonunda düzenlenen İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Milli Görüş zihniyetinin Kuran-ı Kerim'den temelini alan bir fikriyat olduğunu söyledi.
Bu zihniyetin bütün insanlığın ahiret ve saadeti, Müslüman olsun olmasın 7 milyar insanın maddi ve manevi sıkıntılarından kurtulması için çalışmak olan cihat ibadeti üzerine oturtulmuş bir hareket olduğunu vurgulayan Erbakan, bütün bu gerçekleri bilen Türkiye'deki Müslümanların önemli bir kesiminin cihadın yapılması gerektiğini, Milli Görüş'ün Türkiye ve dünyada hakim kılınması gerektiğini söylediğini aktardı.
Toplumun bir kesiminin, 'Erbakan hocamızın söylediklerinin zaten iktidar tarafından birer birer gerçekleştirildiğini görüyoruz. Öyle bir Türkiye düşünün ki Cumhurbaşkanımız tecvitli bir şekilde aşır okuyor ve Cumhurbaşkanlığı köşkünün kapısının önüne bile yaklaşamayan başörtülüler, Ahmet Necdet Sezer döneminde 'Başörtülüler, buradan içeriye adımını atamaz.' diye yazan davetiyelerden bugün geldiğimiz noktada bizzat Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, kabinenin hepsinin eşlerinin başları örtülü. Erbakan hocamızın söylediğinden daha da öteye gidiyorlar. Emniyet teşkilatındaki hanım polislerin başlarını örtmesi serbest hale getiriliyor. Bütün bu anlattıklarımız, bugün iktidardakilerin yaptıkları Erbakan hocamızın zaten yapmaya çalıştıkları değil mi? Öyleyse bizim şu anda Erbakan hocamızı seven, onun tedrisatından geçmiş Türkiyeli Müslümanlar ve Milli Görüşçüler olarak yapmamız gereken, bugün iktidarda olanlar için dua etmek ve onlara bütün gücümüzle destek vermektir. Böyle bir yol varken biz neden bu yokluk içerisinde canla, başla bu Erbakan Vakfı çalışmalarını yürütüyoruz, Milli Görüş hareketini yürütüp belli bir noktaya getirmeye çalışıyoruz? Cihat ettiğimizi söylüyoruz, cihat etmek, Milli Görüş zihniyetinin hakim olması demek değil miydi? Bugün iktidarda bulunanlar, şu anlattığımız olaylarla bu zihniyeti zaten iktidarda Türkiye'ye hakim kılmış durumdalar. Öyleyse bu yokluk ve zorluklar içerisinde bu çalışmaları yürütmemize gerek yok, biz dua etmeliyiz, destek olmalıyız ve şükretmeliyiz.' şeklinde düşündüğünü aktaran Erbakan, bütün bu yapılanların eksiği ve gediğiyle geç de olsa yapılmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Bunun yanı sıra çok temel gerçeklerin ifade edilmesi gerektiğini vurgulayan Erbakan, bu görüşleri dile getirenlerin ne kadar samimi ve iyi niyetli olsalar da bir anlayış ve kavrama eksikliğine sahip olduklarını savundu.
Erbakan, 'Milli Görüş, Erbakan hoca ve İslam demek, sadece namaz kılmak, imam hatibe gitmek, hafız olmak, Kuran Kursu'na gitmek, eşimizin başını örtmesi, herkesin rahatça umreye, hacca gitmesi, ibadetini yapması demek değildir. Bu gerçeği gözardı ediyorlar ve bu noktada bir kavrama eksikleri var. Erbakan hocamız sadece inanç özgürlüğü için bu mücadeleyi yapıyor olsaydı ve 28 Şubat tiyatrosu sadece Erbakan hocamız namaz kıldığı, hanımı başörtülü olduğu, Refah Partisindekiler başını örtüp ibadet ettikleri, Başbakanlık konutunda sakallı, cübbeli, sarıklı hocalara iftar yemeği verildiği için yapılmış olsaydı, o zaman bu denilenler doğru olurdu ama bu böyle değil. Neden değil? Çünkü Milli Görüş aynı zamanda inanç özgürlüğüyle birlikte namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, imam hatibe gitmek, tecvitle kuran okumak, bütün bunlarla birlikte asıl olarak Milli Görüş demek, Türkiye'nin öncülüğünde İslam birliğinin kurulması ve bu güç sayesinde adaletin, hakkın hakim olduğu bütün insanlık için yeni bir saadet dünyasının kurulmasıdır.' ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Erbakan, vakfın ilçe temsilcilerine rozet taktı.