Almanya'da İç Güvenlik Tartışmaları
CDU, suç ve terör örgütlerine 'sempati kazandırma propagandası yapmayı' suç kapsamına almak istiyor.
Almanya'da Başbakan Angela Merkel'in genel başkanı olduğu Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) suç ve terör örgütleri için propagandayı suç kapsamına almak istediği bildirildi.
Merkel'in başkanlığında Saarland eyaletinin Perl kentinde toplanan CDU yönetimi 'Güçlü devlet ile özgürlük ve güvenlik' başlığı altında kabul ettiği karar tasarısında, her insanın güvenlik içinde yaşama hakkına sahip olduğu vurgulandı.
Bundan dolayı Almanya'da yaşayan insanların korunması ve onların özgürlüğünün ve güvenliğinin sağlanmasının devletin görevi olduğu ifade edilen tasarıda, Almanya'nın ülke için tehlike oluşturabilecek kişiler ve teröristlerle tüm alanlarda mücadele etmesi gerektiği belirtildi.
CDU'nun bir çok önlemin alınmasını sağladığının ifade edildiği tasarıda, tehlike oluşturan kişilerin elektronik kelepçe ile sıkı bir şekilde izlenmesinin ve bu kişilerin hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi için koşulların kolaylaştırıldığı bildirildi.
Tasarıda, 'Ayrıca, suç ve terör örgütlerine sempati kazandırma propagandası yapmayı yeniden suç kapsamına almak istiyoruz.' ifadesine yer verildi.
Tehlike oluşturabilecek kişilerin sınır dışı edilmesi konusunda federal hükümet ile eyaletlerin ortak çaba sarf etmelerinin istendiği tasarıda, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller Partisi ve Sol Parti'nin Tunus, Fas ve Cezayir'i 'güvenli ülke' olarak kabul etmeleri talep edildi.
Tasarıda, bunun Kuzey Afrika'dan gelen sığınmacıların sayısının azalmasına yol açacağı ve sınır dışı edilme sürecini hızlandıracağı savunuldu.
Şüphe olmadan kişilerin takip edilmesi uygulanmasının da genişletilmesi istenilen tasarıda, 'Tehlikeli kişilerin yüksek düzeyde mobil olmaları ve organize suçların sınırların ötesinde gerçekleşmesinden dolayı Bremen, Berlin ve Kuzey-Ren Vestfalya eyaletlerinde de şüphe olmadan kişilerin takibine olanak sağlanmasını talep ediyoruz.' ifadesi kullanıldı.
Tasarıda, Avrupa Birliği'nde (AB) ortak iltica sisteminin oluşturması ve bilgi paylaşımının daha iyi hale getirilmesi gerektiği kaydedildi.
- Merkel'in basın toplantısı
Almanya Başbakanı Merkel, toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında,, terörle ve suç olaylarıyla mücadelede tüm eyaletlerde ortak standartların getirilmesini isteyerek, 'Almanya'da birlikte yaşıyorsak o zaman eyaletlerde aynı güvenlik standartları olması lazım.' dedi.
Suç olaylarıyla da mücadele edilmesi gerektiğine işaret eden Merkel, Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde Alman halkının yüzde 22'sinin yaşadığını ancak ülkedeki ev hırsızlığının yüzde 37'sinin bu eyalette gerçekleştiğine dikkati çekti.
Merkel, sığınmacı politikasındaki görüş ayrılığına rağmen CDU'nun kardeş partisi konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile genel seçimler için ortak bir seçim programı hazırlayacaklarını, yaz aylarına kadar bu çalışmanın devam edeceğini kaydetti.
Serbest piyasa ekonomisine ilişkin var olan sorunların G20 kapsamında çözülmesi gerektiğini ifade eden Merkel, güçlü bir şekilde ABD'de ortaya çıkan küresel mali krizinde, mali piyasalara ortak kurallar getirilmesi ve düzenleme yapılmasına ilişkin cevabın da G20'de verildiğini anımsattı.
'Bundan dolayı ben bunu daha umut verici bir yol olarak görüyorum.' diyen Merkel, bu konuda ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump ile görüşmek istediğini kaydetti.
Merkel, bu konularda her ülkenin kendi sorunlarını çözme yerine birlikte hareket etmenin tüm taraflara daha fazla avantajlar getireceğini kaydetti.
Trump ile ne zaman görüşeceğine ilişkin de Merkel, önce Trump'ın görevi devralmasının beklenileceğini, ardından bu konunun konuşulabileceğini, mayıs ayı sonunda İtalya'da G7, temmuz ayı başında da Almanya'nın Hamburg kentinde G20 zirvelerinin yapılacağına işaret etti.
Kaynak: AA
Merkel'in başkanlığında Saarland eyaletinin Perl kentinde toplanan CDU yönetimi 'Güçlü devlet ile özgürlük ve güvenlik' başlığı altında kabul ettiği karar tasarısında, her insanın güvenlik içinde yaşama hakkına sahip olduğu vurgulandı.
Bundan dolayı Almanya'da yaşayan insanların korunması ve onların özgürlüğünün ve güvenliğinin sağlanmasının devletin görevi olduğu ifade edilen tasarıda, Almanya'nın ülke için tehlike oluşturabilecek kişiler ve teröristlerle tüm alanlarda mücadele etmesi gerektiği belirtildi.
CDU'nun bir çok önlemin alınmasını sağladığının ifade edildiği tasarıda, tehlike oluşturan kişilerin elektronik kelepçe ile sıkı bir şekilde izlenmesinin ve bu kişilerin hızlı bir şekilde sınır dışı edilmesi için koşulların kolaylaştırıldığı bildirildi.
Tasarıda, 'Ayrıca, suç ve terör örgütlerine sempati kazandırma propagandası yapmayı yeniden suç kapsamına almak istiyoruz.' ifadesine yer verildi.
Tehlike oluşturabilecek kişilerin sınır dışı edilmesi konusunda federal hükümet ile eyaletlerin ortak çaba sarf etmelerinin istendiği tasarıda, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller Partisi ve Sol Parti'nin Tunus, Fas ve Cezayir'i 'güvenli ülke' olarak kabul etmeleri talep edildi.
Tasarıda, bunun Kuzey Afrika'dan gelen sığınmacıların sayısının azalmasına yol açacağı ve sınır dışı edilme sürecini hızlandıracağı savunuldu.
Şüphe olmadan kişilerin takip edilmesi uygulanmasının da genişletilmesi istenilen tasarıda, 'Tehlikeli kişilerin yüksek düzeyde mobil olmaları ve organize suçların sınırların ötesinde gerçekleşmesinden dolayı Bremen, Berlin ve Kuzey-Ren Vestfalya eyaletlerinde de şüphe olmadan kişilerin takibine olanak sağlanmasını talep ediyoruz.' ifadesi kullanıldı.
Tasarıda, Avrupa Birliği'nde (AB) ortak iltica sisteminin oluşturması ve bilgi paylaşımının daha iyi hale getirilmesi gerektiği kaydedildi.
- Merkel'in basın toplantısı
Almanya Başbakanı Merkel, toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında,, terörle ve suç olaylarıyla mücadelede tüm eyaletlerde ortak standartların getirilmesini isteyerek, 'Almanya'da birlikte yaşıyorsak o zaman eyaletlerde aynı güvenlik standartları olması lazım.' dedi.
Suç olaylarıyla da mücadele edilmesi gerektiğine işaret eden Merkel, Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde Alman halkının yüzde 22'sinin yaşadığını ancak ülkedeki ev hırsızlığının yüzde 37'sinin bu eyalette gerçekleştiğine dikkati çekti.
Merkel, sığınmacı politikasındaki görüş ayrılığına rağmen CDU'nun kardeş partisi konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile genel seçimler için ortak bir seçim programı hazırlayacaklarını, yaz aylarına kadar bu çalışmanın devam edeceğini kaydetti.
Serbest piyasa ekonomisine ilişkin var olan sorunların G20 kapsamında çözülmesi gerektiğini ifade eden Merkel, güçlü bir şekilde ABD'de ortaya çıkan küresel mali krizinde, mali piyasalara ortak kurallar getirilmesi ve düzenleme yapılmasına ilişkin cevabın da G20'de verildiğini anımsattı.
'Bundan dolayı ben bunu daha umut verici bir yol olarak görüyorum.' diyen Merkel, bu konuda ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump ile görüşmek istediğini kaydetti.
Merkel, bu konularda her ülkenin kendi sorunlarını çözme yerine birlikte hareket etmenin tüm taraflara daha fazla avantajlar getireceğini kaydetti.
Trump ile ne zaman görüşeceğine ilişkin de Merkel, önce Trump'ın görevi devralmasının beklenileceğini, ardından bu konunun konuşulabileceğini, mayıs ayı sonunda İtalya'da G7, temmuz ayı başında da Almanya'nın Hamburg kentinde G20 zirvelerinin yapılacağına işaret etti.