Darbe Girişimi Chicago Üniversitesinde Tartışıldı
Türkiye’nin Chicago Başkonsolosu Acar: “Gülen’in Türkiye’ye iade edileceğine inanıyorum”.
CHICAGO – Türkiye’nin Chicago Başkonsolosu Umut Acar, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) olduğunda hiçbir şüphe bulunmadığını belirterek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye’ye iade edileceğine inandığını söyledi.
Chicago Üniversitesinde, Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişiminin ele alındığı söyleşiye katılan Acar, darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmelerle FETÖ terör örgütü hakkında öğrencilere bilgi vererek, onların sorularını yanıtladı.
Konuşmasına, 'Esasen böyle bir ortamda ülkemle ilgili güzellikleri sizlerle paylaşmak isterdim. Türkiye'nin yazlarının ne kadar güzel, tarihinin ve kültürünün ne kadar derin olduğunu sizlere anlatmak isterdim. Ancak bu yaz bizler için oldukça zor geçti. O nedenle sizlere bu akşam bir kahramanlık öyküsü anlatacağım.' şeklinde başlayan Acar, darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün bulunduğundan Türkiye'nin hiçbir şüphesi olmadığının altını çizdi.
Yaşanan travmanın, şok ve acının boyutunu yeterince kavramadan, Türk devleti ve halkıyla yeterince dayanışma göstermeden, dikkatlerin darbe girişimi sonrasındaki gelişmelere çevrilmesinin üzüntü verici olduğunu dile getiren Acar, Türkiye'nin kasıtlı bir şekilde 'insan hakları ihlalleri görülen, işkence ve kötü muamelenin yaygın olduğu, medya ve fikri özgürlüğünün kısıtlandığı, Kürt kökenli yurttaşların baskıya maruz kaldığı bir ülke' olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade etti. Acar, şöyle devam etti:
'Türkiye işkence ve kötü muameleye kesinlikle müsamaha göstermemiştir. Bu tür iddialar dünyanın her ülkesinde olabilir. Amerika'da her cezaevindeki mahkuma iyi davranıldığını ve hiçbirinin haklarının ihlal edilmediğini söyleyebilir miyiz? Devletin yapması gereken bu iddiaları araştırmak, doğruysa suçluları cezalandırmak, mağdurların yararlanabilecekleri hukuki ve yasal imkanları mevcut kılmaktır. Türkiye de bunu yapmaktadır.'
Türkiye’de kapatılan medya kuruluşları ve gözaltına alınan gazetecilerle ilgili bir soru üzerine Başkonsolos Acar, söz konusu medya organlarının Amerika'daki New York Times, Chicago Tribune gibi gazeteler olarak düşünülmemesi gerektiğini, bunların kapatılma sebeplerinin hükümeti eleştirmek olmadığını, bu yayın organlarının FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin borazanlığını yaptıkları için yasal takibata alındıklarını hatırlattı.
Acar, 'Amerika'da bir gazetenin terör örgütü üyesine köşe yazarlığı yaptırdığını ve bu kişinin de canlı bomba saldırısını övücü yazılar yazdığını düşünebilir misiniz? Veya Orlando Belediye Başkanı'nın 49 kişiyi öldüren şahsın cenaze törenine katılabileceği hiç aklınıza gelir mi? Maalesef benim ülkemde bunlar oldu ve doğal olarak da yargı müdahale etti.” dedi.
Darbe girişimi sonrasında gerçekleşen gözaltı sayısıyla ilgili sorular üzerine ise Acar, ortaya çıkan rakamla ilgili yorum yapabilmek için gizli bir yapının sınavlarda hile yapmak, kendileri gibi düşünmeyenleri haksız ithamlarla elimine etmek dahil her türlü yolu deneyerek 40 yıldır devlet kurumlarına sızdığının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Başkonsolos Acar, başka ülkelerin ulusal güvenlik tehditleri karşısında neler yaptıklarının geçmişte görüldüğünü, bu ülkelerin başvurdukları yöntemler sonucu yüz binlerce insanın öldüğünü, başka ülkelerin harap olduğunu, şüphelileri istedikleri gibi cezalandırabilmek için mevcudun dışında alternatif cezalandırma sistemlerinin oluşturulduğunu anlattı.
Fetullah Gülen'in elebaşısı olduğu terör örgütünün, ABD'deki en geniş özel okul ağına sahip olduğunun ve ABD bütçesinden her yıl 500 milyon dolara yakın pay aldığının söylendiğini kaydeden Acar, 'Uluslararası alanda elde ettikleri bu kabul ve maddi güç ile Türkiye'deki karanlık faaliyetlerini finanse ettikleri anlaşılıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Başkonsolos Acar, darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğunu düşünmediğini, Fetullah Gülen'in de iade edileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Chicago Üniversitesinde, Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişiminin ele alındığı söyleşiye katılan Acar, darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmelerle FETÖ terör örgütü hakkında öğrencilere bilgi vererek, onların sorularını yanıtladı.
Konuşmasına, 'Esasen böyle bir ortamda ülkemle ilgili güzellikleri sizlerle paylaşmak isterdim. Türkiye'nin yazlarının ne kadar güzel, tarihinin ve kültürünün ne kadar derin olduğunu sizlere anlatmak isterdim. Ancak bu yaz bizler için oldukça zor geçti. O nedenle sizlere bu akşam bir kahramanlık öyküsü anlatacağım.' şeklinde başlayan Acar, darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün bulunduğundan Türkiye'nin hiçbir şüphesi olmadığının altını çizdi.
Yaşanan travmanın, şok ve acının boyutunu yeterince kavramadan, Türk devleti ve halkıyla yeterince dayanışma göstermeden, dikkatlerin darbe girişimi sonrasındaki gelişmelere çevrilmesinin üzüntü verici olduğunu dile getiren Acar, Türkiye'nin kasıtlı bir şekilde 'insan hakları ihlalleri görülen, işkence ve kötü muamelenin yaygın olduğu, medya ve fikri özgürlüğünün kısıtlandığı, Kürt kökenli yurttaşların baskıya maruz kaldığı bir ülke' olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade etti. Acar, şöyle devam etti:
'Türkiye işkence ve kötü muameleye kesinlikle müsamaha göstermemiştir. Bu tür iddialar dünyanın her ülkesinde olabilir. Amerika'da her cezaevindeki mahkuma iyi davranıldığını ve hiçbirinin haklarının ihlal edilmediğini söyleyebilir miyiz? Devletin yapması gereken bu iddiaları araştırmak, doğruysa suçluları cezalandırmak, mağdurların yararlanabilecekleri hukuki ve yasal imkanları mevcut kılmaktır. Türkiye de bunu yapmaktadır.'
Türkiye’de kapatılan medya kuruluşları ve gözaltına alınan gazetecilerle ilgili bir soru üzerine Başkonsolos Acar, söz konusu medya organlarının Amerika'daki New York Times, Chicago Tribune gibi gazeteler olarak düşünülmemesi gerektiğini, bunların kapatılma sebeplerinin hükümeti eleştirmek olmadığını, bu yayın organlarının FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin borazanlığını yaptıkları için yasal takibata alındıklarını hatırlattı.
Acar, 'Amerika'da bir gazetenin terör örgütü üyesine köşe yazarlığı yaptırdığını ve bu kişinin de canlı bomba saldırısını övücü yazılar yazdığını düşünebilir misiniz? Veya Orlando Belediye Başkanı'nın 49 kişiyi öldüren şahsın cenaze törenine katılabileceği hiç aklınıza gelir mi? Maalesef benim ülkemde bunlar oldu ve doğal olarak da yargı müdahale etti.” dedi.
Darbe girişimi sonrasında gerçekleşen gözaltı sayısıyla ilgili sorular üzerine ise Acar, ortaya çıkan rakamla ilgili yorum yapabilmek için gizli bir yapının sınavlarda hile yapmak, kendileri gibi düşünmeyenleri haksız ithamlarla elimine etmek dahil her türlü yolu deneyerek 40 yıldır devlet kurumlarına sızdığının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Başkonsolos Acar, başka ülkelerin ulusal güvenlik tehditleri karşısında neler yaptıklarının geçmişte görüldüğünü, bu ülkelerin başvurdukları yöntemler sonucu yüz binlerce insanın öldüğünü, başka ülkelerin harap olduğunu, şüphelileri istedikleri gibi cezalandırabilmek için mevcudun dışında alternatif cezalandırma sistemlerinin oluşturulduğunu anlattı.
Fetullah Gülen'in elebaşısı olduğu terör örgütünün, ABD'deki en geniş özel okul ağına sahip olduğunun ve ABD bütçesinden her yıl 500 milyon dolara yakın pay aldığının söylendiğini kaydeden Acar, 'Uluslararası alanda elde ettikleri bu kabul ve maddi güç ile Türkiye'deki karanlık faaliyetlerini finanse ettikleri anlaşılıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Başkonsolos Acar, darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğunu düşünmediğini, Fetullah Gülen'in de iade edileceğine inandığını sözlerine ekledi.