Akbank Genel Müdürü Binbaşgil Açıklaması
'(Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu revize etmesi) Maliyetlerde, yurt dışı borçlanmalarda ufak tefek artışlar olabilir. Bunu önümüzdeki günlerde yaşayacağız. Bankadan bankaya değişir ama 25, bilemediniz 50 baz puan, cüzi bir şey olur. Bu çok önemli bir şey değildir. İleriye bakmak bizim için daha kıymetlidir' 'Bugün bankacılık sektörünün Türkiye'de sağlam olduğunu hepimiz biliyoruz. Burada bir sorun beklemiyoruz'
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu revize etmesine ilişkin, 'Maliyetlerde, yurt dışı borçlanmalarda ufak tefek artışlar olabilir. 25, bilemediniz 50 baz puan, cüzi bir şey olur. Bu çok önemli bir şey değildir. İleriye bakmak bizim için daha kıymetlidir' dedi.
Binbaşgil, Akbank'ın Tek Durak Kurumsal Yatırım Bankacılığı konseptinin tanıtıldığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmesinin, Akbank'ın ve Türkiye bankacılık sisteminin maliyetlerini ne kadar etkileyeceği sorusu üzerine Binbaşgil, şöyle konuştu:
'Maliyetlerde, yurt dışı borçlanmalarda ufak tefek artışlar olabilir. Bunu önümüzdeki günlerde yaşayacağız. Olur ama çok önemli bir şey olacağını da gerçekten düşünmüyoruz. Belki bir 25 baz puan, belki o civarda bir şey. Tabii bankadan bankaya değişir ama 25, bilemediniz 50 baz puan, cüzi bir şey olur. Bu çok önemli bir şey değildir. İleriye bakmak bizim için daha kıymetlidir, biz de yönetim olarak onu yapmaya çalışıyoruz. Desteklemeye devam edeceğiz, hep birlikte daha iyi olacağız.'
Binbaşgil, not indiriminin tanıtımı yapılan Tek Durak konseptine nasıl etki edeceği sorusuna ise 'Notla ilgili biz ileriye bakmak istiyoruz. Bu gelinen noktada hep birlikte ne yapabiliriz, nasıl daha iyi noktalara gelebiliriz, hepimizin ileriye bakıp bir şeyler yapması gerekir diye düşünüyoruz. Bu gözle bakınca da Akbank'ta hep ileriye bakıyor, nasıl iyileşebiliriz, nasıl daha iyi noktalara gelebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Dolayısıyla finansal güç konusu çok önemli. Akbank'ın finansal gücü bu tür projeleri kuşkusuz sürdürmeye, desteklemeye yeterlidir. Bizi burada planımızdan, düşüncelerimizden saptıracak herhangi bir konu olduğunu düşünmüyoruz' şeklinde cevap verdi.
Not indirimi nedeniyle bireysel emeklilik şirketlerinde çıkışlar olursa nasıl bir önlem alınacağının sorulması üzerine Binbaşgil, 'Reytingle ilgili biz ileriye bakmak istiyoruz. Dışarıdan borçlanma konusunda sektörde bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Bugün bankacılık sektörünün Türkiye'de sağlam olduğunu hepimiz biliyoruz. Burada bir sorun beklemiyoruz' diye konuştu.
'Yeni konseptle ilgili reklam filmi yapacak mısınız, Kıvanç Tatlıtuğ oynayacak mı, oynayacaksa kendisi niye burada değil?' sorusuna Binbaşgil, şu yanıtı verdi:
'Bunun başka duyurumları tabii ki olacak. Tabii ki yatırım yapacağız. Bu konu, geniş kitlelere, halka hitap eden ayrı bir çizgi bizim için. Ama bayağı bir yatırım yapacağız onu söyleyebilirim.'
-'Dünya kurumsal ve yatırım bankacılığında buraya gidiyor'
Binbaşgil'e 'Neden bunu bugüne kadar yapmadınız, bu yapı yatırımın, portföyün ağırlığını azaltmayacak mı, zamanlama olarak bu sisteme talep olacak mı?' sorusu soruldu.
Akbank olarak her zaman orta ve uzun vadeli düşünen, sürdürülebilirliğe önem veren bir kurum olduklarını vurgulayan Binbaşgil, şöyle konuştu:
'Bu tür şeyler de tabii altyapıya dayalı uygulamalar ve biz bu uygulamayı bu noktaya getirebilmek için epey bir zamandır çalışıyoruz. Bizim bildiğimiz bir şey var ki dünya kurumsal ve yatırım bankacılığında buraya gidiyor. Bugün de baktığınız zaman çeşitli imkanlar olabileceğini biz gerçekten düşünüyoruz ama Akbank'ın adımları sadece kısa vadeli değil orta ve uzun vadede de yapılması gerekenleri yapma şeklinde oluyor. Biz bugün de teknolojiye, diğer konulara inanılmaz yatırımlar yapıyoruz, anormal projeleri sürdürüyoruz. Bizim uzun ve orta vadeli hedeflerimiz aynı şekilde, hiçbir değişiklik olmadan devam ediyor. Ben bu girişime böyle bakıyorum. Dünyada trend bu, olması gereken bu.
Bugüne kadar Türkiye'deki bütün bankalar bunu böyle bölük pörçük yapıyordu. Bu gerçekten bir altyapı meselesi. Hem teknolojik, hem insan kaynakları tarafı burada son derece önemli. Oradaki arkadaş bu trafiği yönetecek, danışman olacak, her şeyi bilecek. Sermaye piyasalarını, yurt dışını, şirket evliliklerini, normal bir kredi işini, mevduatı her şeyi bilecek. Bütün bunlar da bir yatırım meselesi. Sermaye piyasalarını pozitif anlamda etkileyecek. Eskiden bankacılık deyince mevduat topla, kredi ver anlayışı hakimdi. Biz burada bütün arkadaşlarımızla buna bir çeşitlilik getirmeye çalışıyoruz. Bu sermaye piyasalarıyla çok alakalı. Sadece bir finansman ihtiyacı olarak kurumsal kredileri görmemek lazım. Bunun dışında da bir sürü olanaklar olduğunu özellikle altını çizerek söylemek istiyoruz. Sermaye piyasalarının gelişimine de çok fayda sağlayacak bir uygulama olacağını düşünüyoruz. Akbank, çok farklı şeylere doğru gidiyor. Özellikle sermaye piyasaları ve diğer ürünler açısından da çok pozitif olacağını düşünüyorum.'
-'Bu ürünü gerçekten ihtiyacı olan kişilere götürmek istiyoruz'
Projeden kimlerin, hangi müşterilerin yararlanacağı sorusunu, Akbank Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu yanıtladı. Çelebioğlu, şöyle konuştu:
'Özellikle yatırım yapma, büyüme, yeni pazarlara açılma, yurt dışına açılma, global pazarlara yönelme, kapasitesini artırma ihtiyacı olan orta ve büyük ölçekli tüm firmalarımıza açığız. Bu hizmeti, ağırlıklı özel olan kurumsal ve ticari şubelerimiz üzerinden vereceğiz. Burada şu ana kadar 96 tane müşteri danışmanımızı Sabancı Üniversitesi'yle ortak Kurumsal Bankacılık Akademisi'nden geçirdik.
Satın alma, modelleme, türev ürünler, bilançoya bakıp bilançonun size söylediği ama göremedikleriniz diye bir dersimiz var, bütün teknik altyapıyı bu arkadaşlara verdik. Dolayısıyla bu arkadaşlar artık müşterinin bilançosuna klasik bir bankacıdan farklı gözle bakabiliyorlar. Bu arkadaşlar üzerinden vereceğiz. Şu ana kadar 96 kişi bitirdi bu eğitimleri. Daha yeni modüller açıyoruz. Biz böyle sınırlayalım dedik ama çok talep geldi. Bu kalitedeki eleman sayımızı hızla artırıyoruz.'
Ciro kriterinin olup olmadığı sorusuna Çelebioğlu, 'Gerçekten ihtiyacı olan kişilere götürmek istiyoruz bu ürünü. O yüzden bir tarama yaptık ve bu müşterileri tespit ettik. 2 bin 500 firmayı taradık. Bunların da bir kısmına hazırladık bu paketleri. Burada amacımız sadece kredi kullandırmak değil aslında. Biz bu 2 bin 500 müşterinin her birine bu konuda dokunmak istiyoruz.
Haftada bir gün toplanıyoruz biz bu müşteriler için ve bir oturuşta 3 veya 4 müşteriyi inceleyebiliyoruz. Bilançosunun bütün detayına iniyoruz, çok ciddi de tartışmalar oluyor. Ondan sonra Tek Durak temsilcisiyle ziyaretler ve takip mekanizması işliyor. Biz müşteriye dokunmayı hedef alıyoruz. İlla finansmanı biz vereceğiz niyetinde değiliz, ona en uygun finansmanı en uygun şartlarda bulmasını sağlayacağız.'
-'Müşteri daha bizden talep etmeden çözümü kendisine götüreceğiz'
Çelebioğlu'ndan, bir firmanın bu üründen nasıl yararlanacağının bir örnekle anlatılması istendi. Ürünlerin aslında bugüne kadar sundukları ürünler olduğunu belirten Çelebioğlu, bunları sunuş şeklini biraz daha değiştirmek istediklerini söyledi. Çelebioğlu, şöyle devam etti:
'Bugüne kadar aynı müşterilere ziyarete gidiliyordu. Artık hiç kimse kendi başına böyle gitmesin, biz ilk önce müşterimizi masaya yatıralım, bilançosunu hep birlikte inceleyelim diyoruz. Bu bir ihracatçı müşteri olabilir. Biz bilançoya baktığımızda örneğin ihracatlarını avro bölgesine avro üzerinden yapıp ham maddesini dolar üzerinden alıp, ciddi kur risklerine açık bir bilanço taşıyabilir. Burada biz bu müşteriye dolar-avro riskini tamamen bertaraf edecek bir türev ürün hazırlayalım, her ay ihracat yapıyor, aylık aylık, 12 aylık bir fiyatlama ile gidelim, ürünü direkt müşteri istemeden ona sunalım. Birincisi bu.
İkincisi, diyelim ki müşteri belirli bir kapasiteye gelmiş, daha da büyüme imkanı var. Bizim global bankalardan ana farkımız, biz bu ülkenin mevzuatını hem çok iyi biliyoruz, hem de çok yakından takip ediyoruz. İşte bu teşvikler açıklandı, biz müşteriye diyelim ki 'sen kapasitenin sınırına gelmişsin, şu bölgede şöyle bir teşvik var, buraya şöyle bir yatırım yaparsan finansmanını da biz sana veriyoruz, şu vergi ve sosyal sigorta avantajlarını sağlayacaksın. Ayrıca bu bölgeye yatırım yaparsan bak EBRD şu bölgeye yapılan yatırımlara çok ucuz bir kaynak sağlıyor, biz bu kaynağı sana sağlayabiliriz. Ve leasing şirketimiz buraya yapacağın makine ekipman yatırımına şöyle bir vergi avantajı sağlayarak indirimli olarak ithal etmeni sağlayabilir.'
Söz konusu firmanın Avrupa'ya ihracat yapması durumuna ilişkin Çelebioğlu, şu ifadeleri kullandı:
'Diyelim ki ihracat yaptığı ülkeden alacaklarını 60 günde, 90 günde yapıyor ve Türkiye'de kredi kullanıyor. Burada biz Akbank AG'yi devreye sokarak senin bu ihracat yaptığım firma diyelim ki çok büyük bir otomotiv firması, biz bu otomotiv firmasının riskini alarak senin bu ihracatlarını Akbank AG üzerinden Almanya'da bir bankanın sağlayacağı finansman fiyatından, Türkiye'deki finansman fiyatından değil, bu alacaklarını kıralım, sana bunu peşin olarak ödeyelim, sen de Türkiye'de daha yüksek maliyette bir kredi kullanma' gibi çözümleri daha müşteri düşünmeden, bu analizi yaptıktan sonra tespit ederek müşterinin kapısını çalarak, bakın biz sizi inceledik, böyle bir yatırıma ihtiyacınız var.
Bu yatırıma bu finansmanı biz şu kurum üzerinden şu fiyattan size sağlayabiliriz, bu yaptığınız ihracatlara da şöyle bir iskonto oranıyla sizin finansman maliyetinizi düşürebiliriz diye gideceğiz. Kullanılan ürünler arasında belki benzer ürünler var. Tamamen bunlar müşteriye özel dizayn edilip müşteri daha bizden talep etmeden çözümü kendisine götürme gibi bir amacımız var.'
Sermaye piyasaları konusuna ilişkin Çelebioğlu, projenin sermaye piyasalarının önemini artıracağını söyledi. Çelebioğlu, şu ifadeleri kullandı:
'Çünkü burada bir bütünsellik getiriyoruz. Bunu getirirken, biz bilançoyu incelediğimizde bakıyoruz müşterinin bütün borçluluğu bankalar üzerinden. Bu müşteriye, 'niye sadece bankalardan borçlanıyorsun, Ak Yatırım'ı da bak getirelim sana, biraz da sermaye piyasalarından borçlan' fikrini veriyoruz. Yoksa eskiden Ak Yatırım, klasik hep o piyasadan borçlanan 10 tane isme gidip onlara pazarlama yapıyordu. Buraya yeni isimler de katarak onların önemini biraz daha artırmak istiyoruz.
Müşteri yatırım yapacağı zaman makine ekipmanı niye böyle yapıyorsun, leasing üzerinden yaparsan bak böyle de bir avantaj sağlayabilirsin fikrini müşteriye verip onları biraz daha ön plana çıkarıyoruz. Onların önemini azaltan değil daha ön plana çıkartan, daha çeşitlendiren bir yaklaşım sunmaya çalışıyoruz.'
Kaynak: AA
Binbaşgil, Akbank'ın Tek Durak Kurumsal Yatırım Bankacılığı konseptinin tanıtıldığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmesinin, Akbank'ın ve Türkiye bankacılık sisteminin maliyetlerini ne kadar etkileyeceği sorusu üzerine Binbaşgil, şöyle konuştu:
'Maliyetlerde, yurt dışı borçlanmalarda ufak tefek artışlar olabilir. Bunu önümüzdeki günlerde yaşayacağız. Olur ama çok önemli bir şey olacağını da gerçekten düşünmüyoruz. Belki bir 25 baz puan, belki o civarda bir şey. Tabii bankadan bankaya değişir ama 25, bilemediniz 50 baz puan, cüzi bir şey olur. Bu çok önemli bir şey değildir. İleriye bakmak bizim için daha kıymetlidir, biz de yönetim olarak onu yapmaya çalışıyoruz. Desteklemeye devam edeceğiz, hep birlikte daha iyi olacağız.'
Binbaşgil, not indiriminin tanıtımı yapılan Tek Durak konseptine nasıl etki edeceği sorusuna ise 'Notla ilgili biz ileriye bakmak istiyoruz. Bu gelinen noktada hep birlikte ne yapabiliriz, nasıl daha iyi noktalara gelebiliriz, hepimizin ileriye bakıp bir şeyler yapması gerekir diye düşünüyoruz. Bu gözle bakınca da Akbank'ta hep ileriye bakıyor, nasıl iyileşebiliriz, nasıl daha iyi noktalara gelebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Dolayısıyla finansal güç konusu çok önemli. Akbank'ın finansal gücü bu tür projeleri kuşkusuz sürdürmeye, desteklemeye yeterlidir. Bizi burada planımızdan, düşüncelerimizden saptıracak herhangi bir konu olduğunu düşünmüyoruz' şeklinde cevap verdi.
Not indirimi nedeniyle bireysel emeklilik şirketlerinde çıkışlar olursa nasıl bir önlem alınacağının sorulması üzerine Binbaşgil, 'Reytingle ilgili biz ileriye bakmak istiyoruz. Dışarıdan borçlanma konusunda sektörde bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Bugün bankacılık sektörünün Türkiye'de sağlam olduğunu hepimiz biliyoruz. Burada bir sorun beklemiyoruz' diye konuştu.
'Yeni konseptle ilgili reklam filmi yapacak mısınız, Kıvanç Tatlıtuğ oynayacak mı, oynayacaksa kendisi niye burada değil?' sorusuna Binbaşgil, şu yanıtı verdi:
'Bunun başka duyurumları tabii ki olacak. Tabii ki yatırım yapacağız. Bu konu, geniş kitlelere, halka hitap eden ayrı bir çizgi bizim için. Ama bayağı bir yatırım yapacağız onu söyleyebilirim.'
-'Dünya kurumsal ve yatırım bankacılığında buraya gidiyor'
Binbaşgil'e 'Neden bunu bugüne kadar yapmadınız, bu yapı yatırımın, portföyün ağırlığını azaltmayacak mı, zamanlama olarak bu sisteme talep olacak mı?' sorusu soruldu.
Akbank olarak her zaman orta ve uzun vadeli düşünen, sürdürülebilirliğe önem veren bir kurum olduklarını vurgulayan Binbaşgil, şöyle konuştu:
'Bu tür şeyler de tabii altyapıya dayalı uygulamalar ve biz bu uygulamayı bu noktaya getirebilmek için epey bir zamandır çalışıyoruz. Bizim bildiğimiz bir şey var ki dünya kurumsal ve yatırım bankacılığında buraya gidiyor. Bugün de baktığınız zaman çeşitli imkanlar olabileceğini biz gerçekten düşünüyoruz ama Akbank'ın adımları sadece kısa vadeli değil orta ve uzun vadede de yapılması gerekenleri yapma şeklinde oluyor. Biz bugün de teknolojiye, diğer konulara inanılmaz yatırımlar yapıyoruz, anormal projeleri sürdürüyoruz. Bizim uzun ve orta vadeli hedeflerimiz aynı şekilde, hiçbir değişiklik olmadan devam ediyor. Ben bu girişime böyle bakıyorum. Dünyada trend bu, olması gereken bu.
Bugüne kadar Türkiye'deki bütün bankalar bunu böyle bölük pörçük yapıyordu. Bu gerçekten bir altyapı meselesi. Hem teknolojik, hem insan kaynakları tarafı burada son derece önemli. Oradaki arkadaş bu trafiği yönetecek, danışman olacak, her şeyi bilecek. Sermaye piyasalarını, yurt dışını, şirket evliliklerini, normal bir kredi işini, mevduatı her şeyi bilecek. Bütün bunlar da bir yatırım meselesi. Sermaye piyasalarını pozitif anlamda etkileyecek. Eskiden bankacılık deyince mevduat topla, kredi ver anlayışı hakimdi. Biz burada bütün arkadaşlarımızla buna bir çeşitlilik getirmeye çalışıyoruz. Bu sermaye piyasalarıyla çok alakalı. Sadece bir finansman ihtiyacı olarak kurumsal kredileri görmemek lazım. Bunun dışında da bir sürü olanaklar olduğunu özellikle altını çizerek söylemek istiyoruz. Sermaye piyasalarının gelişimine de çok fayda sağlayacak bir uygulama olacağını düşünüyoruz. Akbank, çok farklı şeylere doğru gidiyor. Özellikle sermaye piyasaları ve diğer ürünler açısından da çok pozitif olacağını düşünüyorum.'
-'Bu ürünü gerçekten ihtiyacı olan kişilere götürmek istiyoruz'
Projeden kimlerin, hangi müşterilerin yararlanacağı sorusunu, Akbank Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu yanıtladı. Çelebioğlu, şöyle konuştu:
'Özellikle yatırım yapma, büyüme, yeni pazarlara açılma, yurt dışına açılma, global pazarlara yönelme, kapasitesini artırma ihtiyacı olan orta ve büyük ölçekli tüm firmalarımıza açığız. Bu hizmeti, ağırlıklı özel olan kurumsal ve ticari şubelerimiz üzerinden vereceğiz. Burada şu ana kadar 96 tane müşteri danışmanımızı Sabancı Üniversitesi'yle ortak Kurumsal Bankacılık Akademisi'nden geçirdik.
Satın alma, modelleme, türev ürünler, bilançoya bakıp bilançonun size söylediği ama göremedikleriniz diye bir dersimiz var, bütün teknik altyapıyı bu arkadaşlara verdik. Dolayısıyla bu arkadaşlar artık müşterinin bilançosuna klasik bir bankacıdan farklı gözle bakabiliyorlar. Bu arkadaşlar üzerinden vereceğiz. Şu ana kadar 96 kişi bitirdi bu eğitimleri. Daha yeni modüller açıyoruz. Biz böyle sınırlayalım dedik ama çok talep geldi. Bu kalitedeki eleman sayımızı hızla artırıyoruz.'
Ciro kriterinin olup olmadığı sorusuna Çelebioğlu, 'Gerçekten ihtiyacı olan kişilere götürmek istiyoruz bu ürünü. O yüzden bir tarama yaptık ve bu müşterileri tespit ettik. 2 bin 500 firmayı taradık. Bunların da bir kısmına hazırladık bu paketleri. Burada amacımız sadece kredi kullandırmak değil aslında. Biz bu 2 bin 500 müşterinin her birine bu konuda dokunmak istiyoruz.
Haftada bir gün toplanıyoruz biz bu müşteriler için ve bir oturuşta 3 veya 4 müşteriyi inceleyebiliyoruz. Bilançosunun bütün detayına iniyoruz, çok ciddi de tartışmalar oluyor. Ondan sonra Tek Durak temsilcisiyle ziyaretler ve takip mekanizması işliyor. Biz müşteriye dokunmayı hedef alıyoruz. İlla finansmanı biz vereceğiz niyetinde değiliz, ona en uygun finansmanı en uygun şartlarda bulmasını sağlayacağız.'
-'Müşteri daha bizden talep etmeden çözümü kendisine götüreceğiz'
Çelebioğlu'ndan, bir firmanın bu üründen nasıl yararlanacağının bir örnekle anlatılması istendi. Ürünlerin aslında bugüne kadar sundukları ürünler olduğunu belirten Çelebioğlu, bunları sunuş şeklini biraz daha değiştirmek istediklerini söyledi. Çelebioğlu, şöyle devam etti:
'Bugüne kadar aynı müşterilere ziyarete gidiliyordu. Artık hiç kimse kendi başına böyle gitmesin, biz ilk önce müşterimizi masaya yatıralım, bilançosunu hep birlikte inceleyelim diyoruz. Bu bir ihracatçı müşteri olabilir. Biz bilançoya baktığımızda örneğin ihracatlarını avro bölgesine avro üzerinden yapıp ham maddesini dolar üzerinden alıp, ciddi kur risklerine açık bir bilanço taşıyabilir. Burada biz bu müşteriye dolar-avro riskini tamamen bertaraf edecek bir türev ürün hazırlayalım, her ay ihracat yapıyor, aylık aylık, 12 aylık bir fiyatlama ile gidelim, ürünü direkt müşteri istemeden ona sunalım. Birincisi bu.
İkincisi, diyelim ki müşteri belirli bir kapasiteye gelmiş, daha da büyüme imkanı var. Bizim global bankalardan ana farkımız, biz bu ülkenin mevzuatını hem çok iyi biliyoruz, hem de çok yakından takip ediyoruz. İşte bu teşvikler açıklandı, biz müşteriye diyelim ki 'sen kapasitenin sınırına gelmişsin, şu bölgede şöyle bir teşvik var, buraya şöyle bir yatırım yaparsan finansmanını da biz sana veriyoruz, şu vergi ve sosyal sigorta avantajlarını sağlayacaksın. Ayrıca bu bölgeye yatırım yaparsan bak EBRD şu bölgeye yapılan yatırımlara çok ucuz bir kaynak sağlıyor, biz bu kaynağı sana sağlayabiliriz. Ve leasing şirketimiz buraya yapacağın makine ekipman yatırımına şöyle bir vergi avantajı sağlayarak indirimli olarak ithal etmeni sağlayabilir.'
Söz konusu firmanın Avrupa'ya ihracat yapması durumuna ilişkin Çelebioğlu, şu ifadeleri kullandı:
'Diyelim ki ihracat yaptığı ülkeden alacaklarını 60 günde, 90 günde yapıyor ve Türkiye'de kredi kullanıyor. Burada biz Akbank AG'yi devreye sokarak senin bu ihracat yaptığım firma diyelim ki çok büyük bir otomotiv firması, biz bu otomotiv firmasının riskini alarak senin bu ihracatlarını Akbank AG üzerinden Almanya'da bir bankanın sağlayacağı finansman fiyatından, Türkiye'deki finansman fiyatından değil, bu alacaklarını kıralım, sana bunu peşin olarak ödeyelim, sen de Türkiye'de daha yüksek maliyette bir kredi kullanma' gibi çözümleri daha müşteri düşünmeden, bu analizi yaptıktan sonra tespit ederek müşterinin kapısını çalarak, bakın biz sizi inceledik, böyle bir yatırıma ihtiyacınız var.
Bu yatırıma bu finansmanı biz şu kurum üzerinden şu fiyattan size sağlayabiliriz, bu yaptığınız ihracatlara da şöyle bir iskonto oranıyla sizin finansman maliyetinizi düşürebiliriz diye gideceğiz. Kullanılan ürünler arasında belki benzer ürünler var. Tamamen bunlar müşteriye özel dizayn edilip müşteri daha bizden talep etmeden çözümü kendisine götürme gibi bir amacımız var.'
Sermaye piyasaları konusuna ilişkin Çelebioğlu, projenin sermaye piyasalarının önemini artıracağını söyledi. Çelebioğlu, şu ifadeleri kullandı:
'Çünkü burada bir bütünsellik getiriyoruz. Bunu getirirken, biz bilançoyu incelediğimizde bakıyoruz müşterinin bütün borçluluğu bankalar üzerinden. Bu müşteriye, 'niye sadece bankalardan borçlanıyorsun, Ak Yatırım'ı da bak getirelim sana, biraz da sermaye piyasalarından borçlan' fikrini veriyoruz. Yoksa eskiden Ak Yatırım, klasik hep o piyasadan borçlanan 10 tane isme gidip onlara pazarlama yapıyordu. Buraya yeni isimler de katarak onların önemini biraz daha artırmak istiyoruz.
Müşteri yatırım yapacağı zaman makine ekipmanı niye böyle yapıyorsun, leasing üzerinden yaparsan bak böyle de bir avantaj sağlayabilirsin fikrini müşteriye verip onları biraz daha ön plana çıkarıyoruz. Onların önemini azaltan değil daha ön plana çıkartan, daha çeşitlendiren bir yaklaşım sunmaya çalışıyoruz.'