Meksika'da Kaybolan Öğrenciler
Meksika Başsavcılığı, öğrencilerin yakıldığından şüphelenilen çöplüğün 5'nci defa incelenmesini istedi.
Meksika'da yaklaşık 2 yıldır kayıp olan öğrencilerin cesetlerinin yakıldığından şüphelenilen çöplüğün, yeniden incelenmesi talep edildi.
Meksika Başsavcılığı'ndan davayı takip eden Savcı Alfredo Higuera, yaptığı açıklamada, 26 Eylül 2014'te kaybolan öğrencilerin bir uyuşturucu çetesi tarafından öldürüldükten sonra cesetlerinin yakıldığına inanılan çöplükte yeniden adli inceleme yapmak istediğini belirtti.
Öğrenci ailelerinin izin vermesi durumunda, ülkenin güneyindeki Guerrero eyaletinin Cocula bölgesindeki çöplüğün 5'nci kez inceleneceğini dile getiren Higuera, bu incelemenin tartışmalı bir meseleyi açıklığa kavuşturacağını ifade etti.
'Biz bilimin de yardımıyla orada neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz' diyen Savcı Higuera, olayı araştıran dedektiflerin, kaybolan öğrencilerin akıbetiyle ilgili yalnızca bir teoriye bağlı olmadıklarını söyledi.
Olayı soruşturan önceki savcı, öğrencilerin öldürüldükten sonra cesetlerinin çöplükte yakıldığı teorisini 'tarihi bir gerçeklik' olarak tanımlamıştı. Öğrencilerin aileleri ise söz konusu teoriye karşı çıkmıştı.
Guerrero'ya bağlı Iguala kentinde 26 Eylül'de öğretmenlerin çalışma koşullarını protesto eden öğrenciler ile polis arasında çıkan çatışmada, polisin öğrencileri taşıyan araçlara ateş açması sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Çatışmaların ardından 43 öğrenci, zorla araçlara bindirilirken görülmüştü.
Ülkede protestolara neden olan olayın ardından kentten kaçan eski Iguala Belediye Başkanı Jose Luis Abarca ile eşi Maria de los Angeles Pineda, 4 Kasım'da Meksiko'da yakalanmış, mahkeme tarafından organize suç işlemek, cinayet ve adam kaçırmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Hükümet, öğrencilerin polis tarafından uyuşturucu karteline teslim edildiğini, kartel üyelerinin de öğrencileri öldürüp cesetlerini Cocula'daki çöp alanında yaktığını açıklamıştı.
Amerika İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) tarafından atanan uluslararası uzmanlar ise hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını savunmuş ve soruşturmada ciddi boşluklar olduğuna dikkati çekmişti. Uzmanlar, insan bedenini küle çevirecek boyutta bir ateşin çöplükte yakılamayacağına işaret etmişti.
Kaynak: AA
Meksika Başsavcılığı'ndan davayı takip eden Savcı Alfredo Higuera, yaptığı açıklamada, 26 Eylül 2014'te kaybolan öğrencilerin bir uyuşturucu çetesi tarafından öldürüldükten sonra cesetlerinin yakıldığına inanılan çöplükte yeniden adli inceleme yapmak istediğini belirtti.
Öğrenci ailelerinin izin vermesi durumunda, ülkenin güneyindeki Guerrero eyaletinin Cocula bölgesindeki çöplüğün 5'nci kez inceleneceğini dile getiren Higuera, bu incelemenin tartışmalı bir meseleyi açıklığa kavuşturacağını ifade etti.
'Biz bilimin de yardımıyla orada neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz' diyen Savcı Higuera, olayı araştıran dedektiflerin, kaybolan öğrencilerin akıbetiyle ilgili yalnızca bir teoriye bağlı olmadıklarını söyledi.
Olayı soruşturan önceki savcı, öğrencilerin öldürüldükten sonra cesetlerinin çöplükte yakıldığı teorisini 'tarihi bir gerçeklik' olarak tanımlamıştı. Öğrencilerin aileleri ise söz konusu teoriye karşı çıkmıştı.
Guerrero'ya bağlı Iguala kentinde 26 Eylül'de öğretmenlerin çalışma koşullarını protesto eden öğrenciler ile polis arasında çıkan çatışmada, polisin öğrencileri taşıyan araçlara ateş açması sonucu 6 kişi yaşamını yitirmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Çatışmaların ardından 43 öğrenci, zorla araçlara bindirilirken görülmüştü.
Ülkede protestolara neden olan olayın ardından kentten kaçan eski Iguala Belediye Başkanı Jose Luis Abarca ile eşi Maria de los Angeles Pineda, 4 Kasım'da Meksiko'da yakalanmış, mahkeme tarafından organize suç işlemek, cinayet ve adam kaçırmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Hükümet, öğrencilerin polis tarafından uyuşturucu karteline teslim edildiğini, kartel üyelerinin de öğrencileri öldürüp cesetlerini Cocula'daki çöp alanında yaktığını açıklamıştı.
Amerika İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) tarafından atanan uluslararası uzmanlar ise hükümetin açıkladığı senaryonun doğru olamayacağını savunmuş ve soruşturmada ciddi boşluklar olduğuna dikkati çekmişti. Uzmanlar, insan bedenini küle çevirecek boyutta bir ateşin çöplükte yakılamayacağına işaret etmişti.