Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Kösedağ Şehitleri İçin Yürüdü
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Genelde evlatlarımıza galip olduğumuz savaşlar anlatılır. Yenildiğimiz savaşlar, hatalarımız, kusurlarımız ortaya çıkmasın diye onlardan bahsedilmez. Ama Türkiye özgüvenini kazandıkça bunlardan bahsetmeye başladı" dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 3 Temmuz 1243 yılında Selçukluları’ın Moğollar’a yenilmesiyle sonuçlanan Kösedağ Savaşı’nda şehit olan askerleri için düzenlenen şehitleri anma programına katıldı.
2 bin 500 rakımlı Kösedağ’da düzenlenen anma programı sabah namazının kılınmasıyla başladı.
Daha sonra Bakan Yılmaz, AK Parti İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, Suşehri Kaymakamı Kadir Perçi, Belediye Başkanı Fazlı Yüksel ve yaklaşık 100 kişi savaşın yaşandığı bölgeyi gezerek, Suşehri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Karabiber’den bilgi aldı. Daha sonra edilen dua ile birlikte şehitler için kurban kesildi.
Programda emeği geçenlere teşekkür eden Bakan Yılmaz, "Geleneği yaşatmak önemlidir. Kültürü yaşatmak önemlidir bu bizi diğerinden farklı kılar. Diğerlerinden üstün kılmaz ama farklı kılar. Bu farklılık bizim için zenginliktir belki bir başkası için zenginlik olmayabilir. Ama biz zenginlik olarak kültürümüzü bileceğiz ve yaşatacağız. Bu kültürü yaşatanlar, geleneği yaşatanlara teşekkür ediyorum. Bizim askeriye de şöyle derler ’şehit vurulunca ölmez, unutulunca ölür’ derler dolayısıyla bugün burada da söylendi ki 800 yıl önceki şehitlerimizin haklarında Fatiha okuyorsak, onları hayırlı yad ediyorsak demek ki şehitler ölmez. Çünkü kişi ne zaman unutulursa o zaman ölür. Biz şehitlerimizi unutmuyoruz bu toprakların geleneğinde var. Şehitler sadece bugünün gündeminde değil, 1071 Malazgirt’te var. Malazgirt’ten sonra Kösedağ’da var. Sakarya’da var, Çanakkale’de var ve bugünde dört bir tarafta var. Dağında, taşında, ovasında her görünen yerde mutlaka bir şehit kanı vardır. Bunu da işte biz Kösedağ’ın da görüyoruz. "dedi.
"Hatalarımız, kusurlarımız ortaya çıkmasın diye yenildiğimiz savaşlardan bahsedilmez"
Kösedağ Savaşı’nın galibinin Türk milleti olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bilin ki Kösedağ’ın savaşının galibi de biziz Moğol gören var mı burada? Demek ki burada kim varsa oranın galibi odur. Burası Türk yurdu, Türk vatanıdır. İlelebet ve ebediyete kadar da cenabı Allah müsaade ettiği sürece birlik ve beraberliğimizi devam ettirdiğimiz sürece bu toprakların sahibi burada verilen savaşlarında galibi olacaktır. Dolayısıyla gönlünüz ferah olsun. Bizim mağlup olduğumuz savaşlar var galip olduğumuz savaşlar var. Genelde evlatlarımız hep galip olduğumuz savaşlar anlatılır. Pek yenildiğimiz hatalarımız, kusurlarımız ortaya çıkmasın diye onlardan bahsedilmez. Ama Türkiye özgüvenini kazandıkça bunlardan bahsetmeye başladı.
Yıllardır Sarıkamış’ı hiç kimse bilmez. Sarıkamış olduğu zaman Osmanlı İstanbul’da çıkan gazetelerde tek bir kelimeden dahi bahsedilmezdi. Neden 90 bin, 50 bin, 70 bin rakam önemli değil ama bir kaybınız var. Bu kayıp vatandaşlara duyurulmak istenmiyor. Ama şimdi Sarıkamış’ı anıyoruz. Onun dışında Balkan Savaşı çok kısa bir dönemde Anadolu topraklarının yanı sıra veya üçte biri kadar bir toprağı kaybettik. Yıllarca kazandığımızı iki, üç ayda kaybettik. Ve Balkan Savaşları’nı hiç bir zaman anmadık. Birlik ve beraberlik olmazsa eğer askeriyenin, toplumun, ailenin içine ayrılık girerse o zaman yenilmek mukadder oluyor. Yenilmek kaçınılmaz oluyor. Yenilmek kader oluyor. O halde yenilmemek için, mağlup olmamak için ne gerekiyor bir olmamız lazım, beraber olmamız lazım bir ve beraberlik içerisinde olduğumuz sürece biz bu savaşlarda yenilmeyiz" şeklinde konuştu.
Savaşlardan ders çıkarılması ve yapılan hataların nedenlerine ve sebeplerine bakmak gerektiğini vurgulayan Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü.
"Savaşlardaki tecrübeleri gelecek nesillere aktararaktan hataları tekrarlamamak gerekir. Bu devletin ve toplumun sürekliğini sağlamak için önemlidir. İnşallah şehitlerini anan ve vatanı için şehit olmayı göze almış bir topluluk nasip eylesin cenabı Allah. Çünkü biz biliyoruz ki toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Biz bu topraklar için can vermeyi göze almış olduğumuz sürece bu topraklar ilelebet bizimdir. Allah bizi bu duygulardan, bu vatanın bekçilerinden can vermeyi göze alanlardan eylesin".
Anma programı, Köse Süleyman Hazretleri Türbesi’nin ziyaret edilmesiyle sona erdi.
Kaynak: İHA
2 bin 500 rakımlı Kösedağ’da düzenlenen anma programı sabah namazının kılınmasıyla başladı.
Daha sonra Bakan Yılmaz, AK Parti İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, Suşehri Kaymakamı Kadir Perçi, Belediye Başkanı Fazlı Yüksel ve yaklaşık 100 kişi savaşın yaşandığı bölgeyi gezerek, Suşehri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Karabiber’den bilgi aldı. Daha sonra edilen dua ile birlikte şehitler için kurban kesildi.
Programda emeği geçenlere teşekkür eden Bakan Yılmaz, "Geleneği yaşatmak önemlidir. Kültürü yaşatmak önemlidir bu bizi diğerinden farklı kılar. Diğerlerinden üstün kılmaz ama farklı kılar. Bu farklılık bizim için zenginliktir belki bir başkası için zenginlik olmayabilir. Ama biz zenginlik olarak kültürümüzü bileceğiz ve yaşatacağız. Bu kültürü yaşatanlar, geleneği yaşatanlara teşekkür ediyorum. Bizim askeriye de şöyle derler ’şehit vurulunca ölmez, unutulunca ölür’ derler dolayısıyla bugün burada da söylendi ki 800 yıl önceki şehitlerimizin haklarında Fatiha okuyorsak, onları hayırlı yad ediyorsak demek ki şehitler ölmez. Çünkü kişi ne zaman unutulursa o zaman ölür. Biz şehitlerimizi unutmuyoruz bu toprakların geleneğinde var. Şehitler sadece bugünün gündeminde değil, 1071 Malazgirt’te var. Malazgirt’ten sonra Kösedağ’da var. Sakarya’da var, Çanakkale’de var ve bugünde dört bir tarafta var. Dağında, taşında, ovasında her görünen yerde mutlaka bir şehit kanı vardır. Bunu da işte biz Kösedağ’ın da görüyoruz. "dedi.
"Hatalarımız, kusurlarımız ortaya çıkmasın diye yenildiğimiz savaşlardan bahsedilmez"
Kösedağ Savaşı’nın galibinin Türk milleti olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bilin ki Kösedağ’ın savaşının galibi de biziz Moğol gören var mı burada? Demek ki burada kim varsa oranın galibi odur. Burası Türk yurdu, Türk vatanıdır. İlelebet ve ebediyete kadar da cenabı Allah müsaade ettiği sürece birlik ve beraberliğimizi devam ettirdiğimiz sürece bu toprakların sahibi burada verilen savaşlarında galibi olacaktır. Dolayısıyla gönlünüz ferah olsun. Bizim mağlup olduğumuz savaşlar var galip olduğumuz savaşlar var. Genelde evlatlarımız hep galip olduğumuz savaşlar anlatılır. Pek yenildiğimiz hatalarımız, kusurlarımız ortaya çıkmasın diye onlardan bahsedilmez. Ama Türkiye özgüvenini kazandıkça bunlardan bahsetmeye başladı.
Yıllardır Sarıkamış’ı hiç kimse bilmez. Sarıkamış olduğu zaman Osmanlı İstanbul’da çıkan gazetelerde tek bir kelimeden dahi bahsedilmezdi. Neden 90 bin, 50 bin, 70 bin rakam önemli değil ama bir kaybınız var. Bu kayıp vatandaşlara duyurulmak istenmiyor. Ama şimdi Sarıkamış’ı anıyoruz. Onun dışında Balkan Savaşı çok kısa bir dönemde Anadolu topraklarının yanı sıra veya üçte biri kadar bir toprağı kaybettik. Yıllarca kazandığımızı iki, üç ayda kaybettik. Ve Balkan Savaşları’nı hiç bir zaman anmadık. Birlik ve beraberlik olmazsa eğer askeriyenin, toplumun, ailenin içine ayrılık girerse o zaman yenilmek mukadder oluyor. Yenilmek kaçınılmaz oluyor. Yenilmek kader oluyor. O halde yenilmemek için, mağlup olmamak için ne gerekiyor bir olmamız lazım, beraber olmamız lazım bir ve beraberlik içerisinde olduğumuz sürece biz bu savaşlarda yenilmeyiz" şeklinde konuştu.
Savaşlardan ders çıkarılması ve yapılan hataların nedenlerine ve sebeplerine bakmak gerektiğini vurgulayan Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü.
"Savaşlardaki tecrübeleri gelecek nesillere aktararaktan hataları tekrarlamamak gerekir. Bu devletin ve toplumun sürekliğini sağlamak için önemlidir. İnşallah şehitlerini anan ve vatanı için şehit olmayı göze almış bir topluluk nasip eylesin cenabı Allah. Çünkü biz biliyoruz ki toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Biz bu topraklar için can vermeyi göze almış olduğumuz sürece bu topraklar ilelebet bizimdir. Allah bizi bu duygulardan, bu vatanın bekçilerinden can vermeyi göze alanlardan eylesin".
Anma programı, Köse Süleyman Hazretleri Türbesi’nin ziyaret edilmesiyle sona erdi.