Gündüz Diyalizde Gece Demokrasi Nöbetinde
Bartın'da 66 yaşındaki diyaliz hastası Çiftçi, demokrasi nöbetini aksatmıyor Çiftçi: 'Hem diyaliz tedavisi görmek hem de burada nöbet tutmak zor olsa da benim için önemli olan önce vatan. Vatanım olmasa benim yaşamamın bir anlamı yok'
YALÇIN ÇELEN - Bartın'da diyaliz hastası 66 yaşındaki Muzaffer Çiftçi, FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi darbe girişiminden sonra demokrasi nöbetlerini terk etmiyor. Çiftçi, gündüz diyalize girip gece de demokrasi nöbetine katılıyor.
Darbe girişimine tepki gösterenlerin toplandığı Cumhuriyet Meydanı'na her gece merkeze 17 kilometre uzaklıktaki Kozcağız beldesinden kızı Zahide Çiftçi tarafından getirilen 66 yaşındaki Muzaffer Çiftçi, böbrek yetmezliği nedeniyle 3 yıldır tedavi görüyor. Haftanın belirli günlerinde diyalize giren Çiftçi, hastalığına rağmen meydanlardan da ayrılmıyor.
Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyaliz hastası olmasına rağmen FETÖ'nün darbe girişiminden bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Meydanlardan ayrılmayın' çağrısı üzerine demokrasi nöbeti tuttuğunu söyledi.
Dün akşam rahatsızlandığını ifade eden Çiftçi, 'Hastaneye kaldırıldım. Acile geldim, acilde tedavi olduktan sonra beni tekrar eve götürdüler. Buraya gelemediğim için üzgünüm. Bu hainler 50 bin mühimmatı helikoptere yükleyip Başkomutan'ımızı öldürmek istediler. Darbeciler, kendi komutanlarına kurşun sıkıp, kelepçe takacak kadar hainler. Bunların derhal asılmasını istiyoruz. Bizim verdiğimiz vergilerle devlet bakmasın bunlara, bunların yediği yemek bile haram bu saten sonra. 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı'mız bizi yönlendirdi, yönlendirmeseydi biz burada olmazdık.' diye konuştu.
- 'Vatanım olmasa benim yaşamanın bir anlamı yok'
İdam cezasının Avrupa tarafından istenilmediğini belirten Çiftçi, şöyle devam etti:
'Bu hainlerin asılmasını Avrupa istesin ya da istemesin biz Avrupa'nın himayesinde değiliz. Bu milletin üzerine ateş açan hainler bizim askerimiz olamaz. Bunlar TSK'nın üniformasını çalmış teröristtir. Ben diyaliz hastasıyım 'demokrasi nöbetim' bittikten sonra buradan diyalize gideceğim. Hem diyaliz tedavisi görmek hem de burada nöbet tutmak zor olsa da benim için önemli olan önce vatan. Vatanım olmasa benim yaşamamın bir anlamı yok. Çanakkale'ye kadınlarımız mermi taşıdılar, biz o kadınlar kadar ülkemizi sevmiyoruz mu? O yüzden Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan ne zaman bize 'Tamam evlerinize gidin' diyene kadar bu meydanlardayız. Gerekirse bu meydan da son nefesimi veririm.'
Çiftçi'nin kızı Zahide Çiftçi de babasının her gün meydana gelerek darbecilere karşı tepkisini ortaya koyduğunu söyledi.
Babasını her gün kendisinin getirdiğini aktaran Çiftçi, 'Babam bazen rahatsızlanıyor. Onu hastaneye kaldırmak zorunda kalıyoruz. Gelemediği zaman çok üzülüyor. Vatan sevgisi onun sağlığından daha önemli. Bunu her yerde ifade eder. Bizde onun çocukları olarak meydanlardan ayrılmıyoruz.' dedi.
Kaynak: AA
Darbe girişimine tepki gösterenlerin toplandığı Cumhuriyet Meydanı'na her gece merkeze 17 kilometre uzaklıktaki Kozcağız beldesinden kızı Zahide Çiftçi tarafından getirilen 66 yaşındaki Muzaffer Çiftçi, böbrek yetmezliği nedeniyle 3 yıldır tedavi görüyor. Haftanın belirli günlerinde diyalize giren Çiftçi, hastalığına rağmen meydanlardan da ayrılmıyor.
Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyaliz hastası olmasına rağmen FETÖ'nün darbe girişiminden bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Meydanlardan ayrılmayın' çağrısı üzerine demokrasi nöbeti tuttuğunu söyledi.
Dün akşam rahatsızlandığını ifade eden Çiftçi, 'Hastaneye kaldırıldım. Acile geldim, acilde tedavi olduktan sonra beni tekrar eve götürdüler. Buraya gelemediğim için üzgünüm. Bu hainler 50 bin mühimmatı helikoptere yükleyip Başkomutan'ımızı öldürmek istediler. Darbeciler, kendi komutanlarına kurşun sıkıp, kelepçe takacak kadar hainler. Bunların derhal asılmasını istiyoruz. Bizim verdiğimiz vergilerle devlet bakmasın bunlara, bunların yediği yemek bile haram bu saten sonra. 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı'mız bizi yönlendirdi, yönlendirmeseydi biz burada olmazdık.' diye konuştu.
- 'Vatanım olmasa benim yaşamanın bir anlamı yok'
İdam cezasının Avrupa tarafından istenilmediğini belirten Çiftçi, şöyle devam etti:
'Bu hainlerin asılmasını Avrupa istesin ya da istemesin biz Avrupa'nın himayesinde değiliz. Bu milletin üzerine ateş açan hainler bizim askerimiz olamaz. Bunlar TSK'nın üniformasını çalmış teröristtir. Ben diyaliz hastasıyım 'demokrasi nöbetim' bittikten sonra buradan diyalize gideceğim. Hem diyaliz tedavisi görmek hem de burada nöbet tutmak zor olsa da benim için önemli olan önce vatan. Vatanım olmasa benim yaşamamın bir anlamı yok. Çanakkale'ye kadınlarımız mermi taşıdılar, biz o kadınlar kadar ülkemizi sevmiyoruz mu? O yüzden Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan ne zaman bize 'Tamam evlerinize gidin' diyene kadar bu meydanlardayız. Gerekirse bu meydan da son nefesimi veririm.'
Çiftçi'nin kızı Zahide Çiftçi de babasının her gün meydana gelerek darbecilere karşı tepkisini ortaya koyduğunu söyledi.
Babasını her gün kendisinin getirdiğini aktaran Çiftçi, 'Babam bazen rahatsızlanıyor. Onu hastaneye kaldırmak zorunda kalıyoruz. Gelemediği zaman çok üzülüyor. Vatan sevgisi onun sağlığından daha önemli. Bunu her yerde ifade eder. Bizde onun çocukları olarak meydanlardan ayrılmıyoruz.' dedi.