'Yetkilerin Askere Devri Söz Konusu Değil'

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren OHAL ile ilgili açıklama yaptı. Olağanüstü hal kararının evrensel hukuk kurallarına ve Türkiye Cumhuriyeti anayasası hükümlerine uygun olduğunu dile getiren Petek, "Burada hukuk dışında bir işlem yoktur. Tamamen yürürlükteki anayasa ve kanunlara uygun olarak alınmış bir karardır. Afet hallerinde bir de şiddetin artması ve önlenmesi noktasındaki şuanda gündemde olan budur. Kamu düzeninin sağlanması için gerekli olduğu hallerde Milli Güvenlik Kurulu’nun tavsiyesi Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla olağanüstü hal ilan edilebilir. Dün sabahtan akşama kadar bütün millet takip etti. Önce MGK arkasından Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplandı. Türkiye’de 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine karar verdi. Bundan sonraki süreç zaten yürürlükte olan olağanüstü hal kanunlarına göre işlemlerin yürütülmesidir. Baştan sona hukuka ve anayasaya uygun bir süreç başlatılmıştır" diye konuştu.



"OLAĞANÜSTÜ HAL SIKIYÖNETİM DEĞİLDİR"

"Olağanüstü hal sıkıyönetim değildir" ifadesini kullanan Petek, "Sivil otoritenin yetkilerini askere devretmesi söz konusu değildir. Olağanüstü hal ile hükümetin kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi yine il valilerinin, olağanüstü hal bölge valililerinin yetkileri arttırılmaktadır. Burada da keyfilik yok tamamen olağanüstü hal kanunu çerçevesinde yetkilerin artması ve uygulanması söz konusudur. Özellikle terörle mücadelede etkin hareket edilebilmesi süratli ve etkin kararların alınabilmesinde olağanüstü hal ilanı fevkalade toplumda huzurun, sükunun sağlanması noktasında bu 3 aylık sürede önemli bir görev ifa edecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"KAMU DÜZENİNİN SAĞLANMASINA YÖNELİK YASAL BİR TEDBİRDİR"

Petek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hiçbir hükümet hele hele 14 yıldır başlangıçta olağanüstü halleri kaldıran hatta normal yönetimde de temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri ortadan kaldıran AK Parti iktidarının durduk yerde olağanüstü hal ilanına karar vermesi söz konusu değildir. Fiili olarak olağanüstü bir hal vardır Türkiye’de. TBMM’nin bombalanması olağan değildir. Devletin tankının topunun bir grup satılmış, şerefsiz, alçak terörist tarafından kendi milletine karşı kullanılması olağan mıdır? İnsanlarımızın üzerine kurşun yağdırılması olağan mıdır? Bu olağanüstülükler bu darbe girişimi karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin anayasa ve kanunlardan doğan haklarının kullanılması milletimizin hukukuna sahip çıkıp, kamu düzeninin tesis edilmesi, yeni şiddet hareketlerinin önüne geçilmesi için olağanüstü hal ilan edilmiştir. Bu fiilen var olan olağanüstülüğü Olağanüstü Hal Kanuna göre yönetmek için sivil otoritenin emrinde mülki amirlerin yönetiminde kamu düzeninin sağlanmasına yönelik yasal bir tedbirdir. Vatandaşımız ’hükümet yetkilerini başkalarına mı aktarıyor?’ gibi düşünmesin. Dün Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, bu bir sıkıyönetim değildir. Hükümetimiz iş başındadır. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız, valilerimiz, kaymakamlarımız hepsi iş başındadır. Hatta bunun olağanüstü halin terörle mücadelede hem Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadelede hem de PKK terör örgütüyle mücadelede, DAEŞ ile PYD ile YPG ile bütün bunlarla mücadelede valilerin yetkilerinin arttırılmasıyla 3 aylık sürede daha etkin bir mücadele sağlanabilecektir."