Tuğgeneral Şahin: Bu kadar güçlü olduklarını bende bilmiyordum
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Genelkurmay Başkanlığı Personel İşlem Daire Başkanı Tuğgeneral Uğur Şahin, "Ben darbe teşebbüsü yapanların içinde yer almadım" dedi.
FETÖ'nün darbe girişimine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, gözaltına alınan ve ardından sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan Şahin'in savcılık ifadesine ulaşıldı.
Darbe girişimi içinde yer almadığını belirten Şahin, haricen öğrendiğine göre, darbenin şura üyesi Orgeneral Akın Öztürk başkanlığında yapıldığının söylendiğini aktardı.
Gözaltında iken Akın Öztürk'ün de yanında olduğunu anlatan Şahin, Öztürk'ün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tarafından olayları yatıştırmak için görevlendirildiğini söylediğini ifade etti.
Şahin, 'Bu darbe girişimini, askeriyede olduklarını bildiğimiz FETÖ denilen grubun yaptığı kanaatindeyim. Bu kadar güçlü olduklarını ben de bilmiyordum.' diye konuştu.
Uğur Şahin, ifadesinde, darbe yapıldığını öğrendiği andan itibaren neden darbeyi bastırmak için herhangi bir vatani ve şahsi çaba sarf etmediğine ilişkin ise şunları söyledi:
'Bu çabayı gösterebilmem için elimde silah, imkan olması gerekirdi. Karargahın dış kapıları kilitliydi. Bu nedenle bu çabayı gösteremedim. Emir astsubayı Mehmet Adıgüzel sabah 06.00 sıralarında tabancasıyla odama kadar geldi. 'Silahla nasıl geldin buraya kadar' dedim. Kapıda beni tanıyan bir emir astsubayına rastladım. Sivil olduğu için o bana refakat etti. Geçmemi sağladı. Emir astsubayım benim odama geçtikten sonra, bir ihtiyacım olup olmadığını sordu. 'Karargahta sıkıntı görülüyor, bir saate kadar netleşir' dedi ve odasına geçti.'
Odada bulunduğu süre zarfında yakınlarından telefonlar geldiğini ve onlara iyi olduğunu bildirdiğini anlatan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
'Askeri lisemizin ve harp okulumuzun Whatsapp grubu vardı, orada mesajlaştık. Whatsapp gruplarında ben herhangi bir şey yazmadım. Yazanları takip ettim. Sadece olaylara müdahale etmek için giden bir devre arkadaşım için başsağlığı diledim. Whatsapp gruplarında 'olayları bilen var mı' diye yazılar vardı. Whatsapp gruplarında atama listeleri paylaşıldı. Darbecilerin hazırladığı bu listelerden birinde benim atama ismim vardı. Benim görevim Genelkurmay Başkanlığı Personel İşleri Daire Başkanı idi. Darbecilerin listesinde benim görevim devam şeklinde, yani aynı göreve devam şeklindeydi. Sıkıyönetim komutanlarının olduğu listede yoktu. Genelkurmay Personel Daire Başkanlığının görevi, disiplin genel kurallarını belirlemek, aksaklıklar ile ilgili metinler hazırlamak, törenlerle ilgili genel kurallar ve Ankara'daki büyük törenlerin işlerini yapmak, şehit ve gazilerin haklarının takibini yapmak. Ben darbe teşebbüsü yapanların içinde yer almadım. Darbe girişiminde bulunanları engellemek, darbeyi bastırmak için çaba sarf etmediğim iddia ediliyor ise de ben belirttiğim gibi silahım ve imkanım olsaydı, çaba sarf ederdim. Türkiye'ye verilmiş en büyük zararlardan bir tanesi ile karşı karşıyayız.'
Kaynak: AA
Darbe girişimi içinde yer almadığını belirten Şahin, haricen öğrendiğine göre, darbenin şura üyesi Orgeneral Akın Öztürk başkanlığında yapıldığının söylendiğini aktardı.
Gözaltında iken Akın Öztürk'ün de yanında olduğunu anlatan Şahin, Öztürk'ün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tarafından olayları yatıştırmak için görevlendirildiğini söylediğini ifade etti.
Şahin, 'Bu darbe girişimini, askeriyede olduklarını bildiğimiz FETÖ denilen grubun yaptığı kanaatindeyim. Bu kadar güçlü olduklarını ben de bilmiyordum.' diye konuştu.
Uğur Şahin, ifadesinde, darbe yapıldığını öğrendiği andan itibaren neden darbeyi bastırmak için herhangi bir vatani ve şahsi çaba sarf etmediğine ilişkin ise şunları söyledi:
'Bu çabayı gösterebilmem için elimde silah, imkan olması gerekirdi. Karargahın dış kapıları kilitliydi. Bu nedenle bu çabayı gösteremedim. Emir astsubayı Mehmet Adıgüzel sabah 06.00 sıralarında tabancasıyla odama kadar geldi. 'Silahla nasıl geldin buraya kadar' dedim. Kapıda beni tanıyan bir emir astsubayına rastladım. Sivil olduğu için o bana refakat etti. Geçmemi sağladı. Emir astsubayım benim odama geçtikten sonra, bir ihtiyacım olup olmadığını sordu. 'Karargahta sıkıntı görülüyor, bir saate kadar netleşir' dedi ve odasına geçti.'
Odada bulunduğu süre zarfında yakınlarından telefonlar geldiğini ve onlara iyi olduğunu bildirdiğini anlatan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
'Askeri lisemizin ve harp okulumuzun Whatsapp grubu vardı, orada mesajlaştık. Whatsapp gruplarında ben herhangi bir şey yazmadım. Yazanları takip ettim. Sadece olaylara müdahale etmek için giden bir devre arkadaşım için başsağlığı diledim. Whatsapp gruplarında 'olayları bilen var mı' diye yazılar vardı. Whatsapp gruplarında atama listeleri paylaşıldı. Darbecilerin hazırladığı bu listelerden birinde benim atama ismim vardı. Benim görevim Genelkurmay Başkanlığı Personel İşleri Daire Başkanı idi. Darbecilerin listesinde benim görevim devam şeklinde, yani aynı göreve devam şeklindeydi. Sıkıyönetim komutanlarının olduğu listede yoktu. Genelkurmay Personel Daire Başkanlığının görevi, disiplin genel kurallarını belirlemek, aksaklıklar ile ilgili metinler hazırlamak, törenlerle ilgili genel kurallar ve Ankara'daki büyük törenlerin işlerini yapmak, şehit ve gazilerin haklarının takibini yapmak. Ben darbe teşebbüsü yapanların içinde yer almadım. Darbe girişiminde bulunanları engellemek, darbeyi bastırmak için çaba sarf etmediğim iddia ediliyor ise de ben belirttiğim gibi silahım ve imkanım olsaydı, çaba sarf ederdim. Türkiye'ye verilmiş en büyük zararlardan bir tanesi ile karşı karşıyayız.'