Apartmanın Bahçesini Sebze Tarlasına Dönüştürdü
Emekli okul müdürü Mustafa Görgülü (64) yaşadığı apartmanın bahçesini sebze çiftliğine çevirdi.
Aslen Antalyalı olan ve uzun yıllardır eşi Ayşen Görgülü ile Ödemiş’te yaşayan iki çocuk bir torun sahibi Mustafa Görgülü, Ödemiş Zafer Mahallesindeki oturduğu Dost Canlar Apartmanı’nın bahçesini sebze tarlasına dönüştürdü.
50 metrekare alanda yaz döneminde domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler yetiştiren Mustafa Görgülü, sonbahar döneminde fasulye ve barbunya, kış döneminde ise soğan, sarımsak, maydanoz, marul, roka ve tere gibi ürünler yetiştiriyor. Yetiştirdiği sebzeleri apartman sakinleri sürekli paylaşan Görgülü, zaman zaman da yan apartmanlardaki komşularıyla da sebze paylaşımını sürdürüyor. Öğretmenlik hayatı boyunca gittiği her yerde benzer bahçeler oluşturduğunu söyleyen Mustafa Görgülü, emekli olduktan sonra avcılık tutkusu ile sebze bahçesi tutkusunu önem verdiğini, sebze bahçesinin kendisi için bir doktor gibi olduğunu söyledi.
"Köy çocuğuyum"
Meraklı olan herkese küçükte olsa bir uğraş sahibi olmalarını dileyen Görgülü şunları ifade etti: “Ben Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Çile köyü doğumluyum. Yani köylüyüm, köy çocuğum. Meslek hayatıma başladıktan sonrada gittiğim her yerde sebze bahçeleri oluşturdum. Daha sonra Ödemiş’e tayinim çıktı ve Zafer İlkokulu Müdürlüğünden Ödemiş’te emekli oldum. Çalışırken sürdürdüğüm sebze bahçesi uğraşımı emekli olduktan sonra da sürdürmeye devam ettim. Ödemiş’te eşim Ayşen Hanım ile birlikte Zafer Mahallesinde Can Dostlar Apartmanı’na yerleştik. Daha sonra apartmanın bahçesinde sebze ekimine başladım. Üç yıldır apartmanımızın bahçesinde bu uğraşımı sürdürüyorum. Önce bahar döneminde toprağı belliyorum, keçi gübresi atıyorum daha sonra sebze dikimi yapıyorum. Yaz döneminde domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler üretiyorum. Daha sona sonbahar döneminde ise fasulye ve barbunya ekiyorum. Kış döneminde ise soğan, sarımsak, maydanoz, roka, tere, marul gibi ürünler yetiştiriyorum."
Komşularla paylaşıyor
Yerli tohumlara önem verdiğini belirten Görgülü, "Domateslerimiz bazıları ise kendi geçmiş yıllardan bu yana getirilen yerli tohumlarımızdan oluşuyor. Bahçemde asla kimyasal gübre kullanmıyorum. Yıl boyunca tüm ürünlerimi doğal bir şekilde yetiştiriyorum. Su sarfiyatının olmaması ve suyu vahşice kullanmamak adına damlama sulama sistemini tercih ediyorum" dedi.
Görgülü şöyle devam etti: “Bahçeden elde ettiğim ürünleri başta kendi apartmanımızdaki komşularımız olmak üzere yan apartmanlardaki komşularımız ile paylaşıyorum. Bu bahçe bizim komşularımız ile bir araya gelmemizi de sağlıyor. Ben hemen hemen her gün sebzelerimizin durumuna bakıyor, olgunlaşan sebzeleri topluyor, suyunu kontrol ediyor, temizliklerini yapıyorum. Bu bahçe aynı zamanda bir nevi benim doktorum olmuş durumda. Herkesin bir hobisinin ya da uğraşının olması gerekiyor. Benim en büyük uğraşımda sebze bahçemiz oldu. Aynı zamanda deniz ve kara avcılığı merakımda var. Avcılıkla ilgili birçok resmi belgelerim de var. Sezonları açıldığında ava da çıkıyorum."
“Büyükşehirlerde arayış var"
Büyükşehirlerde apartmanda sebze yetiştirmenin yollarının arandığını söyleyen Görgülü, "Özellikle Avrupa ve Amerika’da çalışmalar yapılıyor; televizyonlardan izliyoruz. Kişinin bir ürünü dalından koparması ya da ’bu ürünü ben yetiştirdim’ demesi kadar keyif verici bir şey yok. İmkanı olan olmayan herkesi bir uğraşla uğraşmasını ve mutlu olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Mustafa Görgülü’nün eşi Ayşen Görgülü ise, “Eşim bir köy çocuğu olmasından dolayı öğretmenlik hayatı boyunca gittiği her yerde benzer bahçeler oluşturmuştu. Bir insanın toprakla ilişkisini kesmemesini savunur aynı düşünceye bende sahibim. Eşim geçmişten bu yana sürdürdüğü sebze bahçesi tutkusunu Ödemiş’te de yaşadığımız apartmanın arkasında yer alan bahçede sebze bahçesini üç yıldır oluşturuyor. Şuan domateslerimiz, biberlerimiz, patlıcanlarımız ve salatalıklarımızı bahçemizden temin ediyoruz. Aynı zamanda komşularımızla paylaşıyoruz. Paylaşmaktan mutlu olan insanlarız. Herkesin benzer hobilerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklı günler diliyorum" dedi.
Kaynak: İHA
50 metrekare alanda yaz döneminde domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler yetiştiren Mustafa Görgülü, sonbahar döneminde fasulye ve barbunya, kış döneminde ise soğan, sarımsak, maydanoz, marul, roka ve tere gibi ürünler yetiştiriyor. Yetiştirdiği sebzeleri apartman sakinleri sürekli paylaşan Görgülü, zaman zaman da yan apartmanlardaki komşularıyla da sebze paylaşımını sürdürüyor. Öğretmenlik hayatı boyunca gittiği her yerde benzer bahçeler oluşturduğunu söyleyen Mustafa Görgülü, emekli olduktan sonra avcılık tutkusu ile sebze bahçesi tutkusunu önem verdiğini, sebze bahçesinin kendisi için bir doktor gibi olduğunu söyledi.
"Köy çocuğuyum"
Meraklı olan herkese küçükte olsa bir uğraş sahibi olmalarını dileyen Görgülü şunları ifade etti: “Ben Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Çile köyü doğumluyum. Yani köylüyüm, köy çocuğum. Meslek hayatıma başladıktan sonrada gittiğim her yerde sebze bahçeleri oluşturdum. Daha sonra Ödemiş’e tayinim çıktı ve Zafer İlkokulu Müdürlüğünden Ödemiş’te emekli oldum. Çalışırken sürdürdüğüm sebze bahçesi uğraşımı emekli olduktan sonra da sürdürmeye devam ettim. Ödemiş’te eşim Ayşen Hanım ile birlikte Zafer Mahallesinde Can Dostlar Apartmanı’na yerleştik. Daha sonra apartmanın bahçesinde sebze ekimine başladım. Üç yıldır apartmanımızın bahçesinde bu uğraşımı sürdürüyorum. Önce bahar döneminde toprağı belliyorum, keçi gübresi atıyorum daha sonra sebze dikimi yapıyorum. Yaz döneminde domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler üretiyorum. Daha sona sonbahar döneminde ise fasulye ve barbunya ekiyorum. Kış döneminde ise soğan, sarımsak, maydanoz, roka, tere, marul gibi ürünler yetiştiriyorum."
Komşularla paylaşıyor
Yerli tohumlara önem verdiğini belirten Görgülü, "Domateslerimiz bazıları ise kendi geçmiş yıllardan bu yana getirilen yerli tohumlarımızdan oluşuyor. Bahçemde asla kimyasal gübre kullanmıyorum. Yıl boyunca tüm ürünlerimi doğal bir şekilde yetiştiriyorum. Su sarfiyatının olmaması ve suyu vahşice kullanmamak adına damlama sulama sistemini tercih ediyorum" dedi.
Görgülü şöyle devam etti: “Bahçeden elde ettiğim ürünleri başta kendi apartmanımızdaki komşularımız olmak üzere yan apartmanlardaki komşularımız ile paylaşıyorum. Bu bahçe bizim komşularımız ile bir araya gelmemizi de sağlıyor. Ben hemen hemen her gün sebzelerimizin durumuna bakıyor, olgunlaşan sebzeleri topluyor, suyunu kontrol ediyor, temizliklerini yapıyorum. Bu bahçe aynı zamanda bir nevi benim doktorum olmuş durumda. Herkesin bir hobisinin ya da uğraşının olması gerekiyor. Benim en büyük uğraşımda sebze bahçemiz oldu. Aynı zamanda deniz ve kara avcılığı merakımda var. Avcılıkla ilgili birçok resmi belgelerim de var. Sezonları açıldığında ava da çıkıyorum."
“Büyükşehirlerde arayış var"
Büyükşehirlerde apartmanda sebze yetiştirmenin yollarının arandığını söyleyen Görgülü, "Özellikle Avrupa ve Amerika’da çalışmalar yapılıyor; televizyonlardan izliyoruz. Kişinin bir ürünü dalından koparması ya da ’bu ürünü ben yetiştirdim’ demesi kadar keyif verici bir şey yok. İmkanı olan olmayan herkesi bir uğraşla uğraşmasını ve mutlu olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Mustafa Görgülü’nün eşi Ayşen Görgülü ise, “Eşim bir köy çocuğu olmasından dolayı öğretmenlik hayatı boyunca gittiği her yerde benzer bahçeler oluşturmuştu. Bir insanın toprakla ilişkisini kesmemesini savunur aynı düşünceye bende sahibim. Eşim geçmişten bu yana sürdürdüğü sebze bahçesi tutkusunu Ödemiş’te de yaşadığımız apartmanın arkasında yer alan bahçede sebze bahçesini üç yıldır oluşturuyor. Şuan domateslerimiz, biberlerimiz, patlıcanlarımız ve salatalıklarımızı bahçemizden temin ediyoruz. Aynı zamanda komşularımızla paylaşıyoruz. Paylaşmaktan mutlu olan insanlarız. Herkesin benzer hobilerinin olması gerektiğini düşünüyorum. Sağlıklı günler diliyorum" dedi.